1. 1.
    0
    Büyük Londra Yangını, 2 Eylül 1666 Pazar günü Londra'nın orta kesimlerinde başlayarak 5 Eylül Çarşamba gününe kadar kenti etkisi altına alan, kentin tarihindeki en büyük yangın felaketidir. Yangın, Romalılar döneminden kalma kent duvarlarının içinde kalan Orta Çağ Londrası'nı tahrip etmiştir. Soyluların yaşadığı bölge olan Westminster'ı, dönemin kralı II. Charles'ın bulunduğu Whitehall Sarayı'nı ve gecekondu mahallelerini tehdit etmişse de yangın bu bölgelerde yıkıma neden olmamıştır. Yangın 13.200 evi, 87 mahalle kilisesini, St Paul Katedrali'ni ve birçok resmî kurumun binasını kül etmiştir. Kentin 80.000 sakininin yaklaşık olarak 70.000'inin bu yangında evlerini kaybettiği sanılmaktadır. Yangında yaşdıbını yitirenlerin sayısına ilişkin kesin bir bilgi olmamakla birlikte ölenlerin sadece birkaçı kayda geçirilmiştir. Orta sınıfa mensup kişiler ile yoksulların ölümleri hiçbir zaman kaydedilmediği ve ateşin ısısının insan vücudundan kalıntı bırakmayacak derecede yüksek olduğu göz önüne alındığından, son dönemlerde ölü sayısının oldukça az olduğunun doğruluğu hakkında görüş ayrılıkları vardır. Yangın, 2 Eylül günü gece yarısından hemen sonra, Thomas Farriner adlı bir kişinin işlettiği, Pudding Sokağı'nda bulunan bir ekmek fırınında başladı ve hızla çevreye yayıldı. Dönemin başlıca yangın söndürme yöntemlerinin kullanılması ve belirli bölgelere set çekilme işlemi, dönemin Londra Belediye Başkanı Thomas Bloodworth'un kararsızlığı nedeni ile büyük ölçüde gecikti. Hazar Yazışmaları, 950'lerde veya 960'larda, Córdoba halifesi III. Abdurrahman'ın dışişlerinden sorumlu sekreteri Hasday bin Şaprut ile Hazar kağanı Yosef arasında gerçekleşen mektuplaşmalardır. Hazarlar tarafından yazılıp da günümüze kadar gelen az sayıdaki belgelerden biri olup Hazar tarihi hakkında bilgi sunan ender kaynaklardandır. Bu mektuplaşmalardan hem Hazarların din değiştirmesiyle ve gelecek nesillerde yarattığı getirisi ile ilgili hem de güçlü bir ordusu olup diğer devletlerden vergi toplamasına rağmen bir nesil içinde 969'da devletin çöküşüyle ilgili bilgi toplamak mümkündür.

    Mektuplaşma, Endülüs Emevi Devleti'nin halifesi III. Abdurrahman'ın dışişlerinden sorumlu sekreteri Hasday bin Şaprut tarafından başlatılmıştır. Geniş bir ağı ve hemen hemen sınırsız kaynakları olan Hasday Horasanlı tüccarlar tarafından Hazarların varlığıyla ilgili bilgi edindi. Hasday'ın Hazarlar ile ilgili bilgisi olmaması (veya bilmezlikten gelmesi) garip bir durumdur çünkü Yosef Kağan'ın mektubunda iki toplum arasında daha önce irtibata geçildiği ima edilmiştir. Hasday'ın ilk ulağı Konstantinopolis'e kadar vardı fakat Bizans otoriteleri ulağın daha öteye gitmesine izin vermedi. Devamı...

    Olasılık, bir şeyin olmasının veya olmamasının matematiksel değeri veya olabilirlik yüzdesi, değeridir. Olasılık kuramı istatistik, matematik, bilim ve felsefe alanlarında mümkün olayların olabilirliği ve karmaşık sistemlerin altında yatan mekanik işlevler hakkında sonuçlar ortaya atmak için çok geniş bir şekilde kullanılmaktadır.

    Aristo'un eserlerinin çevirilerinde olasılık sözcüğü, bir gerçeğin rastgelirliliğinin nicelikleştirilmesini ifade etmemektedir, ama bir fikrin ne kadarının genel olarak kabul edildiği ile ilgilidir. Orta Çağ ve sonra Rönesans Çağı'nda birbirini takip eden açıklamalar ve Aristo'nun eserlerinin çevirilerinde yapılan hatalar ile anlam kaymaları ortaya çıkıp bu sözcük bir fikirin olabilirliğinin tasarlanması anldıbına gelmeye başlamıştır. XVI. Yüzyıl ve XVII. Yüzyıl'da etikle ilgili din biliminde bulunan olasıcılık bu anlamda ön plana gelmiştir. XVII. Yüzyıl'ın ikinci yarısında olasılık konusunun Blaise Pascal ve Pierre de Fermat tarafından matematiksel olarak incelenmeye başlanması ile olasılık sözcüğü modern anldıbına doğru bir yol almıştır. Matematiksel modern olasılık kurdıbının geliştirilmesi XIX. Yüzyıl'da başlamıştır. Olasılık sözcüğü ilk olarak 1370'te Oresme'nin Aristo'nun Nokime Etiği adlı kitabının çevirisinde, olabilir şeyin tabiatını göstermek için kullanılmıştır

    Beyler o kadar uğraştım yazdım lütfen özet geç bin diyin bana ne zamandır duymuyorum o cümleyi lütfen.
    ···
  1. 2.
    0
    bi solukda okudum devdıbını bekliyorum
    ···
  2. 3.
    0
    mutlaka okunması gereken bi yazı. paylaşım için teşekkürler
    ···
  3. 4.
    0
    aah ah nerde o eski inci ruhu

    böyle bi yazıya herkes özet geç bin derdi

    şimdi okuyup cevap veriyolar

    özet : özet geç bin panpa

    @2-3 zütüncü oldunuz her yerden belli oluyo amk.
    ···
  4. 5.
    0
    ya çok sağol ilerde işime yarayacak bunlar
    ···
  5. 6.
    0
    özet geç huur çocuğu
    ···
  6. 7.
    0
    Çok ilginç bir yazı dizisiymiş.Çok teşekkür ederim bu güzel bilgiler için.
    ···
  7. 8.
    0
    @4-6 teşekkür ederim kardeşlerim sizde olmasanız.. :(
    ···
  8. 9.
    0
    okudum ibretlik bi öykü herkese tavsiye ederim okuyun ders alın muallakler
    ···
  9. 10.
    0
    o kadar uğraştım dediğin copy-paste it!
    ···
  10. 11.
    0
    @4 @6 aynıştayn
    ···
  11. 12.
    0
    @1 devam et panpa okuması güzeldi
    ···
  12. 13.
    0
    liseliler kesinlikle okumalı ibret alıncak bir öykü
    ···
  13. 14.
    0
    upupupup sardı haa
    ···
  14. 15.
    0
    hmmmmmmmmm
    ···
  15. 16.
    0
    @4 özgün ol biraz bin
    ···
  16. 17.
    0
    @4 bende gotuncuyum varmı itirazın ucukuncu konusma maval maval
    ···
  17. 18.
    0
    bi solukta okumadım bin özet geç
    ···
  18. 19.
    0
    ibretlik bir paylaşım olmuş okumayan kalmasın
    ···
  19. 20.
    0
    defalarca okumaktan kendinizi alamayacaksınız.. new york times
    ···