1. 51.
    0
    @1 sayın muallak bey... 'neden böyle yaratıldım?' zaten sorunun ne kadar mantıksız olduğunu içindeki büyük çekilişkiden anlamışsınız 'yaratıldınız mı?' ilk sorgulamanız gereken kısım bu. sizi sizden dolayı olmayan nedenlerle hakir gören bir kuruma neden boyun eğip, ezikleyip ben beyle olmak olmak istemedim minvalinde yaranmaya çalışıyosunuz anlaşılır gibi değil. bir insan muallak de olsa delikanlı bir muallak olmalı.
    ···
  2. 52.
    0
    @35 bak o zaman cano;

    tanrı eğer varsa, seni bu varoluş şeklinden dolayı yargılayacak kadar basit bir "şey" midir? bu mümkün mü? bence değil. o yüzden kafana takma böyle şeyleri. taşak geçiyorlar sandığın yazılar aslında bu yazdığımla aynı şeyi söylüyor.

    günah veya yanlış olan nedir biliyor musun? cinselliği aşağılık şekilde pervasızca, hatta birilerinin ruhunu kirleterek, duygularını yıkarak yaşamaktır yanlış olan.
    ···
  3. 53.
    0
    @40 olm içi ipne olan adamlardan kaynaklanan link vermişsin
    ···
  4. 54.
    0
    Lut kavmi de uyarıları yalanladı. Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık; Tarafımızdan bir nimet olarak. işte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz. Oysa andolsun zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler.
    Kamer Suresi, 33-36

    Lut peygamber, ibrahim peygamberle aynı dönemde yaşamıştır. Hz. Lut, Hz. ibrahim'e komşu kavimlerden birine elçi olarak gönderilmişti. Bu kavim, Kuran'da belirtildiğine göre, o güne kadar dünya üzerinde görülmemiş bir sapıklığı, eşcinselliği uyguluyordu. Hz. Lut, onlara bu sapıklıktan vazgeçmelerini söylediğinde ve onlara Allah'ın ilahi tebliğini getirdiğinde onu yalanladılar, peygamberliğini inkar ettiler ve sapıklıklarına devam ettiler. Bunun sonucunda da kavim, korkunç bir felaketle helak edildi.

    Hz. Lut'un yaşadığı bu şehrin, Eski Ahit'te geçen ismi Sodom'dur. Kızıldeniz'in kuzeyinde kurulmuş olan bu kavmin aynı Kuran'da yazılanlara uygun bir şekilde helak edildiği anlaşılmıştır. Yapılan arkeolojik çalışmalardan anlaşıldığına göre şehir, israil-Ürdün sınırı boyunca uzanan Tuz Gölü'nün (Ölü Deniz) yakınlarında bulunmaktadır.

    Bu helak olayının kalıntılarını incelemeden önce, Lut Kavmi'nin neden bu cezaya çarptırıldığına bakalım. Kuran'da, Hz. Lut'un kavmine yaptığı uyarı ve onların cevabı şöyle anlatılır:
    Lut (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı. Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti. "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir. Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz." Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın." Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 160-168)

    Kendilerini doğru yola davetine karşılık kavminin Hz. Lut'a karşı cevabı onu tehdit etmek olmuştu. Lut Kavmi, kendilerine doğru yolu göstermesinden dolayı Hz. Lut'a karşı öfke duyuyor, onu ve onunla birlikte iman edenleri sürgün etmek istiyorlardı. Başka ayetlerde olay şöyle anlatılır:
    Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı. (Araf Suresi, 80-82)

    Hz. Lut, kavmini apaçık bir doğruya çağırıyor ve anlaşılır bir şekilde uyarıyordu. Ancak kavim hiçbir uyarıyı dinlemiyor ve Hz. Lut'u inkar etmeye ve onun haber vermekte olduğu azabı yalanlamaya devam ediyordu:
    Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz. Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu. (Ankebut Suresi, 28-29)

    Kavminden bu cevabı alan Hz. Lut, Allah'tan yardım istedi:
    Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et." (Ankebut Suresi, 30)

    Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar. (Şuara Suresi, 169)

    Hz. Lut'un isteği üzerine Allah, erkek kılığına girmiş iki melek gönderdi. Bu melekler, Hz. Lut'a gelmeden önce Hz. ibrahim'e gitmişlerdi. Hz. ibrahim'e yaşlı karısının bir çocuk doğuracağı müjdesini veren elçiler asıl gönderiliş sebeplerini de açıkladılar: Azgın Lut Kavmi, helak edilecekti.

    (ibrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?" "Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler. "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için. (Ki bu taşların her biri,) Rabbinin katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir." (Zariyat Suresi, 31-34)

    Ancak Lut ailesi hariçtir; biz onların tümünü muhakkak kurtaracağız. Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır. (Hicr Suresi, 59-60)

    Elçilikle görevlendirilmiş melekler Hz. ibrahim'in yanından çıktıktan sonra Hz. Lut'a geldiler. Elçileri tanımayan Hz. Lut önce endişeye kapıldı, ancak onlarla konuştuktan sonra yatıştı:

    Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi. (Hud Suresi, 77)

    (Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz." "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik. Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz. Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin." Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir." (Hicr Suresi, 62-66)

    Bu sırada kavim, Hz. Lut'un konuklarının geldiğini haber almıştı. Bu konuklara da sapıkça bir eğilimle yaklaşmaktan çekinmediler. Evin etrafını çevirdiler. Konuklarına mahçup olmaktan endişelenen Hz. Lut, kavme şöyle seslendi:
    (Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi. "Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin. (Hicr Suresi, 68-69)

    Kavminin cevabı ise, Hz. Lut'a çıkışmak oldu: "Dediler ki: 'Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?" (Hicr Suresi, 70)

    Elindeki tüm imkanları kullanan Hz. Lut, misafirlerine ve kendisine bir kötülük yapılacağı endişesiyle şöyle dedi: "Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim." (Hud Suresi, 80)

    "Misafirleri" ise, Hz. Lut' a Allah'ın elçileri olduklarını hatırlatarak şöyle dediler:
    (Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık). Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va'dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?" (Hud Suresi, 81)

    Şehir halkının azgınlığının son noktaya varmasıyla beraber Allah, meleklerin yardımıyla Hz. Lut'u kurtardı. Sabah vakti de, kavmin üzerine Hz. Lut'un uyardığı azap gönderildi:
    Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "işte azabımı ve uyarmamı tadın." Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azab yakalayıp-bastırıverdi. (Kamer Suresi, 37-38)

    Ayetlerde, kavmin helakı şöyle tarif ediliyor:
    Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi. Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır. O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır. (Hicr Suresi, 73-76)

    Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; Rabbinin katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir. (Hud Suresi, 82-83)

    Sonra geride kalanları yerle bir ettik. Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir. (Şuara Suresi, 172-173)

    Kavim helak olurken içlerinden Hz. Lut ve sayıları ancak "bir ev halkı" kadar olan iman edenler kurtarıldı. Hz. Lut'un karısı iman etmemişti ve o da helak edildi:
    Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte. (Araf Suresi, 83-84)
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    0
    @42 gibi düşünüyorum
    ···
  6. 56.
    0
    @37 sen turan dursun oku kardeşim. reyiz her şeyi mantık sınırları dahilinde açıklıyo. bu muhammet diyip taptikları adam ordan burdan pagan efsanelerini derlemiş, kulaktan duyma tevrattan incilden tüccarlardan ne duyduysa yazmış, etrafındaki salaklar da inanmış. haremini de kurmuş kral gibi de yaşamış, bi ton insanı da asmış kesmiş vergiye bağlamış. olayı bundan ibaret. lut kavmi de büyük ihtmal ya zütünden salladığı bişi ya da biçimi bozulmuş kulaktan dolma bir efsane olsa gerek.
    ···
  7. 57.
    0
    aktifmisin pasifmi lan ibine
    şaka biyana kardeşim dedigin gibi bu senin seçimin değil bence hiç düşünme bu tarz şeyleri içinden nasıl geliyorsa yaşa hayatı yalnız bi soru sorcam, bi am görsen böyle sulu tertemiz kılsız filan ne düşünürsün iğrenirmisin yoksa şehvetlenirmisin hep merak etmişimdir de
    ···
  8. 58.
    0
    Kutsal kitaplarda şu şekilde geçiyor, okumak istersen. Kutsal metin olduğu için özet geçemeyeceğim...

    LUKA: Luk.17: 28 Lut'un günlerinde de durum aynıydı. insanlar yiyip içiyor, alıp satıyor, tohum ekiyor, ev yapıyorlardı.

    LUKA: Luk.17: 29 Ama Lut'un Sodom'dan ayrıldığı gün gökten ateşle kükürt yağdı ve hepsini yok etti.

    LUKA: Luk.17: 32 Lut'un karısını hatırlayın!

    PETRUS'UN iKiNCi MEKTUBU: 2.Pe.2: 7 Ama ilke tanımayan kişilerin sefih yaşayışından azap duyan doğru adam Lut'u kurtardı.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 1 Avram, karısı ve sahip olduğu her şeyle birlikte Mısır'danayrılıp Negev'e doğru gitti. Lut da onunla birlikteydi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 5 Avram'la birlikte göçen Lut'un da davarları, sığırları, çadırları vardı.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 7 Avram'ın çobanlarıyla Lut'un çobanları arasında kavga çıktı.-O günlerde Kenanlılar'la Perizliler de orada yaşıyorlardı.-

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 8 Avram Lut'a, "Biz akrabayız" dedi, "Bu yüzden aramızda daçobanlarımız arasında da kavga çıkmasın.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 10 Lut çevresine baktı. Şeria Ovası'nın tümü RAB'bin bahçesi gibi, Soar'a doğru giderken Mısır toprakları gibiydi. Her yerde bol su vardı. RAB Sodom ve Gomora kentlerini yok etmeden önce ova böyleydi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 11 Lut kendine Şeria Ovası'nın tümünü seçerek doğuya doğrugöçtü. Birbirlerinden ayrıldılar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 12 Avram Kenan topraklarında kaldı. Lut ovadaki kentlerinarasına yerleşti, Sodom'a yakın bir yere çadır kurdu.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.13: 14 Lut Avram'dan ayrıldıktan sonra, RAB Avram'a, "Bulunduğunyerden kuzeye, güneye, doğuya, batıya dikkatle bak" dedi,

    YARATILIŞ KiTABI : Avram Lut'u Kurtarıyor

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.14: 3 Bu son beş kral bugün Lut Gölü olan Siddim Vadisi'ndegüçlerini birleştirmişti.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.14: 12 Avram'ın yeğeni Lut'la mallarını da zütürdüler. Çünkü o daSodom'da yaşıyordu.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.14: 14 Avram yeğeni Lut'un tutsak alındığını duyunca, evinde doğupyetişmiş üç yüz on sekiz addıbını yanına alarak dört kralı Dan'a kadar kovaladı.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.14: 16 Yağmalanan bütün malı, yeğeni Lut'la mallarını, kadınlarıve halkı geri getirdi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 1 iki melek akşamleyin Sodom'a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 3 Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler.Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 5 Lut'a seslenerek, "Bu gece sana gelen adamlar nerede?" diyesordular, "Getir onları da yatalım."

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 6 Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 9 Adamlar, "Çekil önümüzden!" diye karşılık verdiler, "Adamburaya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız." Lut'u ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 10 Ama içerdeki adamlar uzanıp Lut'u evin içine, yanlarınaaldılar ve kapıyı kapadılar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 12 içerdeki iki adam Lut'a, "Senin burada başka kimin var?" diye sordular, "Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 14 Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara,"Hemen buradan uzaklaşın!" dedi, "Çünkü RAB bu kenti yok etmeküzere." Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 15 Tan ağarırken melekler Lut'a, "Karınla iki kızını al, hemenburadan uzaklaş" diye üstelediler, "Yoksa kent cezasını bulurkensen de canından olursun."

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 16 Lut ağır davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lut'la karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 17 Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Lut'a, "Kaç, canını kurtar, arkana bakma" dedi, "Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin."

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 18 Lut, "Aman, efendim!" diye karşılık verdi,

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 23 Lut Soar'a vardığında güneş doğmuştu.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 26 Ancak Lut'un peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuzkesildi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 29 Tanrı ovadaki kentleri yok ederken ibrahim'i anımsamış veLut'un yaşadığı kentleri yok ederken Lut'u bu felaketin dışına çıkarmıştı.

    YARATILIŞ KiTABI : Lut ile Kızları

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 30 Lut Soar'da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıylakentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 33 O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidipbabasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 35 O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıylayattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi.

    YARATILIŞ KiTABI : Yar.19: 36 Böylece Lut'un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 59.
    0
    bu saatte http://www.incicaps.com/resimler/hediye-1.jpg budur.
    ···
  10. 60.
    0
    "Üzümcük" nedir, hemen açıklayalım: "çocuklarin cinsel organı"

    Konuyla ilgili hadisleri söz konusu kaynaktan alarak aynen aktarmak istiyoruz;

    "Ebu Hureyre'nin bir rivayetinde Hz.Peygamber'in iki omuzundaki Hasan ve Hüseyin'in sırasıyla dudaklarından öptüğünü, diğer bir rivayetinde "Hasan'ın dilini kişinin kuru hurmayı emdiği gibi emdiğini", Muaviye'nin bir rivayetinde de "acıtmaksızın Hasan'ın dudağını emdiğini" görüyoruz.

    Bu hususta şu iki rivayet de son derece enteresan görünüyor;

    "Ebu Hureyre bir gün Hasan ibni Ali'ye rastlar ve "Elbiseni kaldır, ta ki Hz.Resulullah'ın öptüğünü gördüğüm yerden öpeyim" der. Hz.Hasan elbisesini karnından yukarı alır. Ebu Hureyre göbeğinin üzerine dudaklarını koyar ve öper."

    ibni Abbas da sunu nakleder;

    "Hz. Peygamber'i gördüm; Hüseyin'in bacaklarını ayırdı, üzümcüğünden öptü." (1)

    Mustedrek, Musned, Taberani gibi önemli hadis kaynaklarından yapılan bu alintılar, alıntıyı yapan yazarın da belirttigi gibi "son derece enteresan"dir, hatta şaşırtıcıdır.

    Peygamber, torunlarının dudaklarından, göbeklerinden ve üzümcüklerinden öpüyor öpmesine ama, böylesine bir davranışı günümüzde sergilemek cesaret isteyecektir. Hele kendi çocuğuna degil de bir başkasının çocuğuna böyle bir sevgi gösterisinde bulunmaya kalkışmak mutlaka 'sapıklık' olarak görülecektir.

    Gerçekten şaşırtıcı; Peygamber'in bir arkadaşı, onun torununa rastlıyor, "Elbiseni kaldır" diyor ve onu göbeğinden öpüyor. Yani yetişkin bir erkek, bir başkasının çocuğunu göbeğinden öpüyor!

    Peki ulemanın bunları nasıl karşıladığı meraka değmez mi? Yine şaşırtıcı gelebilir ama, ibni Battal adlı bir bilgine göre; "çocuğun bütün uzuvlarından öpmek caizdir". Ulemanın ekserisine göre "avret olmadıkça büyüklerin de bütün uzuvlarından öpmek caizdir." (2) Ulema, öpmeyi "sevgi öpmesi, merhamet öpmesi, şefkat öpmesi, hürmet öpmesi, şehvet öpmesi" diye beş kategoride değerlendiriyormuş. ibni Hacer adlı bir bilginin de bu konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle: "öz çocukların, akraba ve yabancı çocukların öpülmesi şefkat ve rahmet içindir; lezzet ve şehvet için değildir. Bağrına basmak, koklamak ve kucaklamak da böyledir." (3)

    Bu alıntılardan çıkan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

    -Çocukları, bütün organlarından, bu arada üzümcüklerinden (yani cinsel organlarından) de öpmek dince sakıncalı değildir. Çünkü bizzat Peygamber, torunlarını üzümcüğünden öpermiş.

    -Çocukların dili ve dudakları sadece öpülmekle yetinilmeyip emilebilir de.

    -ister öz çocuk olsun, isterse yabancıların çocukları olsun bunlar yapılabilir.

    -Avret mahalli olmadıkça büyüklerin de bütün organlarından öpülebilir.
    Burada büyüklerin dudakları sanırız avret mahalli sayılmıyor. Avret mahalli tabiri daha çok örtülmesi gereken organlar için kullanılmaktadır. Öyleyse büyüklerin de dudaklarından öperek sevgi göstermek dince sakıncalı olmayacaktır.

    Görüldüğü üzere iki erkeğin veya iki kadının, birbirini dudaklarından öpmesi, aslında bir sevgi gösterisidir. işin içine şehvet ne zaman karışır, onu saptamak ise yerine göre hem zor, hem de kolay olabilir.
    Ayrıca insanların birbirlerine sevgi göstermek amacıyla vucutlarının herhangi bir yerinden, bu arada "üzümcüğünden" yani cinsel organından öpmesi de sakıncalı olmamalıdır.

    Şu bir gerçek: öpüşmek gerçekten bir sevgi gosterisidir. Dudaktan, yanaktan, göbekten ve nihayet "üzümcük"ten.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    0
    @47 bi kızla da yattım. zevk almadım mı aldım yine. ama olaya sadece cinsellik açıdan da bakmayın.
    işin duygusal bağ, aşk meşk olayları da var.

    ayrıca aktif pasif diye de ayırmak çok yanlış, gay gaydir. ve erkekten hoşlanıodur.
    ···
  12. 62.
    +1
    lut kavmi ne amk darwin giber
    ···
  13. 63.
    0
    tengri hem insanı yaratıyor, hem kusurlu yaratıyor, hem kaderini kendisi çiziyor(bu noktada kıvırmayın alın yazısı, kader var diyonuz lan!), hem yasa hukuk çıkarıyor şöyle yapma böyle yap diye, sonrada cehenneme atıp yakıyor. vay babam vay...
    ···
  14. 64.
    +1
    beyler @51 bizi gibecek tuzak kurmuş dağılalım
    ···
  15. 65.
    0
    @52 şukunu yakala.
    ···
  16. 66.
    0
    @1 4 tane sorun var :

    1-şimdi bu lut kavmi neden yok edilmiş?
    2-sadece içinde eşcinseller olduğu için mi?
    3-yoksa içest ilişki, sapkınlıklar tecavüzler vs. şeyler için mi?

    4-madem ki eşcinsel olmak günah böyle bi cezayı hakediyorum. neden böyle yaratıldım?

    cevaplar :

    1-senn 2.ci ve 3.üncü sorunda söylediğin filler bir arada olduğu için ;)

    4-sen böyle yaratılmadın..islam inancında insanlar temiz doğarlar hırıstiyanalr gibi günahkar gelmezler.. fakat yaşam-ölüm arasındaki tercihlerini kendileri yapar.. günümüzün kader anlayışı malesef gerçek islama uymuyor !!! kaderde kesin olan tek şey doğum-ölüm dür arasındaki olayları biz Allahın izin vermesiyle tayin ederiz...

    Allah neden böyle birşeye izin veriyor diyceksin.. allahın izin verdiği senn eşcinsel olman değil senn iradenle davranman.. arada fark var allah iradeyi bize kullanabilelim diye verdi ;)) izin verdiği nokta bize verdiği iradae yani... eğer irademiz olmasaydı cennet-cehennem-günah-sevaba ne lüzün kalırdı ?

    sen iradenle ister cehenneme ister cennete gidersin hacı ;)) eşcinsellik doğuştan gelmez ayrıca amk...
    ···
  17. 67.
    0
    hanım hep sen yaptın bu çocuğu böyle !!11 kız elbisesi giydirme dedim o kadar.

    inancın varsa önemli olan, sınava tabi tutulan şey iradedir. aklından ne geçerse geçsin, iradene sahip olursan kralsın.

    lan olm manyak mısn aq cillop gibi amcık kaynıyo ortalık..
    ···
  18. 68.
    0
    @1 böyle yaratılmadın, sadece yanlış yetiştirilmenin kurbanısın. doğada eşcinsel insan hariç çiftlere raslayamazsın mesela.
    ···
  19. 69.
    0
    @1 panpa merak ediyorum taş gibi bir hatun görünce kalkmıyo mu mesela
    nasıl bi şey bu
    ···
  20. 70.
    0
    @58 yanlış yetiştirilmek ne alaka. ben de kardeşim de yakın yaşlardayız. ikimizi de aynı aile aynı okul aynı arkadaş ortamındaydık eee?
    ayrıca doğada insandan farklı şeylerde de var eşcinsellik. hayvanlarda da var.

    ya olay benim eşcinsel olmam ve bundan utanmam değil. utanmıyorum gayet rahatlıkla bak burda söyleyebiliyorum bile. değişmek falan da istediğim yok şuan. ha en baştan bu bi seçim olsaydı - ki eşcinsellik bi seçim değil yönelim - tabi ki seçmezdim. kimse seçmezdi eşcinsellik diye bişey olmazdı.

    olaya benim eşcinsel olmamla değil, sadece şu kavimle ilgili belki bilen eden vardı diye sorular yönelttim.
    ki anladım ki gerçekten sığ kafalar varmış. hala bunun bu seçim olduğuna inanan.
    neyse sittür edin panpalar.
    ···