/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 282.
    0
    rezzzzzz
    ···
  2. 281.
    0
    11 de kaldım
    ···
  3. 280.
    0
    Rez alalım okuruz.
    ···
  4. 279.
    0
    Rezz aldım bro
    ···
  5. 278.
    +2
    3. Hikayem için ; http://www.incisozluk.com.tr/w/ruhunda-ya%C5%9Fayan/
    ···
  6. 277.
    0
    Rezerve
    ···
  7. 276.
    0
    Reserved
    ···
  8. 275.
    0
    Rwzzzzzzzx
    ···
  9. 274.
    0
    Helal olsun kardeş süper hikayeydi büyük bir heyecanla okudum ama sonu pek güzel olmamış yani şok yaşattı ama tak diye bitti ya olmadı
    ···
    1. 1.
      +1
      Dikkate alacağım.
      ···
  10. 273.
    0
    Çok iyiydi aq takipteyim seri yaz diğer hikayeyi bekletme
    ···
  11. 272.
    0
    Hani insanlar cinlerden üstündü lan
    ···
  12. 271.
    0
    Rezervasyon
    ···
  13. 270.
    +16 -2
    Bu Cafer Hocay'dı. Gülerek yanına geliyordu. Hamdullah Hoca hiç bir anlam veremiyordu. Cafer Hoca ise ah Hamdullah ah. Büyüyü çok yanlış yorumladın. Lukiyas Cinler'i ters haç kabilesidir. Sen büyü kağıdını yanlış yorumladın. Soldan okumayacak sağdan okuyacaktın. Aslın da Durheş benim babamdı. Senin annen ise benim babamı öldürdü bu köye geldikleri için. Yıllarca bu anı bekledim, Melih ise senin kardeşin, Melih'in babası da araştırmacı bu köye olayları duyup araştırmaya geldiğin de annen ile yakınlaşmışlar. Şimdi intikam vakti ikinizi de burada geberteceğim. Hamdullah Hoca, şimdi anlamıştı aslında evde yaptığı tılsımlı koruma da bir ihmal yoktu. Cafer Hoca tılsımı tamamlamamıştı. Dizlerinin üstüne çöktü ve göğe ellerini açarak. ''Sen gören affeden, Rahman ve Rahim olan Allah'ım sen bizi bu kirli oyunun içinden kurtar ''. Dua ederek ağlıyordu. Fakat Cafer Hoca'nın arkasın da Bukheş belirmişti birlikte kefenleme büyüsü için okumaya başladılar. Hamdullah Hoca tamamen bitkin bir biçim de yere düştü. Furha yokuşun da kefenlenip sonsuza kadar ızdırap çekecekti. Kardeşini ne kadar da yaşatmak istese de artık gücü kalmamıştı. Melih'in acı çeken seslerini duyabiliyordu. Cafer Hoca suratına basmaya başlamıştı fakat fiziksel acıdan çok ruhsal acısı daha da dayanılmazdı. O günden sonra köyde ne bir olay yaşandı nede duyuldu köy araştırmacılar tarafından bir çok kez ziyaret edilip hiçbir şey olmadığını ve hikayelerin yalan olduğunu yayınladılar. Kısa süre sonra köy dolmaya ve canlanmaya başlamıştı. Bir çok kez jandarmanın sık sık ormanı kontrol etmesine rağmen kayıp olarak aranan Cafer, Melih ve Hamdullah Hocadan bir haber yoktu.

    Arkadaşlar hikaye gerçek fakat ben fazlasıyla süsleyerek ve eklemeler yaparak aşırı kasıntı ve sizi etkileyecek şekil de olmasını istemediğim için merak ve akıcı bir hikaye oluşturmaya çalışıyorum. Okuduğunuz için teşekkürler. Yeni hikaye bu gece veyahut yarın akşam gelecek. Esen kalın.
    ···
    1. 1.
      -1
      Yazacgin hikayeyi gibim
      ···
    2. 2.
      0
      Başarılı biraderim biraz daha uzun soluklu hikayelerde beraber olmak dileğiyle.
      ···
  14. 269.
    0
    Hadi bitir artık
    ···
  15. 268.
    +7
    Arkadaşlar dün gece elektrikleri 1-2 saat kadar bekledim fakat gelmeyince yatmıştım. Sabah işlerim vardı, ancak eve gelebildim. Aksaklık yüzünden özür dilerim.
    ···
    1. 1.
      0
      Sorun değil panpam akşama biter mi?
      ···
      1. 1.
        0
        Evet bitecek, bu gece veyahut yarın akşam yeni bir kurgu yazacağım.
        ···
  16. 267.
    +7
    Aracın için görünmüyordu. Kapısı açıldı, hafif bir rüzgar suratlarına çarptı. Hamdullah hoca dualar okuyarak yaklaşmaya başladı araca, kimse yoktu! Evet, kimse yoktu. Araç bomboştu hemen binmelerini söyledi Cafer Hoca ve Melih'e. Arabaya biner binmez çıkışa doğru sürmeye başladı Hamdullah Hoca. O da ne araçta bir ses Vukes yi ba, Hinose hifraa (Ölüm size umut sunar!) mırıldanan bir çocuk gördüler. Hemen aracı kenara çekerek korkudan aynı anda araçtan çıkarak farklı taraflara koşmaya başladılar. Melih arkasına bile bakmadan koşarken bir ağacın uzanmış köklerine takılarak kafasını vurdu ve bayıldı. Cafer Hoca ise köyün çıkışına doğru ilerliyordu, Hamdullah Hoca artık bu işin bitmesi gerektiğini biliyordu ve doğrudan babasının mezarına doğru ilerliyordu. Bir süre geçtikten sonra mezara varmayı başarmıştı Hamdullah Hoca. Ey, Lukiyas Cinleri ben buradayım beni alın dostlarımı bırakın diyerek bağırıyordu. Etrafını yavaş yavaş siyah dumanlar sarıyordu. Hamdullah Hoca ne kadar korksa da artık kaçabileceği bir yer yoktu. Mezarın içine baktığında gördüğü şey Melih idi. Ne olduğunu anlayamamıştı. Arkasından bir gülme sesi geldi bu ses çok tanıdıktı!
    ···
  17. 266.
    0
    Helal olsun güzel yazıyorsun
    ···
  18. 265.
    0
    Hadi aq
    ···
  19. 264.
    +10
    Umutlanmışlardı, kurtulabilirlerdi hızlı bir biçim de köy çıkışına doğru yol almaya başladılar. Hocalar ne kadar başlarından def etmeye çalışsalar da kafir cinler peşlerini bırakmıyordu. Köy meydanında ateş yakmaya karar verirler.Çıkışa varamayacakları aşikardı. Melih sürekli kurtarın beni diyen kızın çığlıklarını duyuyordu. Ama artık oyuna gelmemek için iradesine sahip çıkıyor ve kulak asmıyordu. Bu telefon onlara tekrar yaşama umudu vermesiyle iradeleri de güçlenmişti. Etraflarından gelen taşlardan korunmak için kahvehaneden masaları kendilerine siper yapmak için taşıdılar. sandalyelerin tahtadan olması işlerine gelmişti. Büyük bir ateş yakacak ve ateşe tılsımlı kağıtlara yazacakları büyüler ile onlara zarar verebileceklerini düşünüyordu hocalar. Melih telefon ile ne kadar uğraşırsa uğraşsın sinyal tekrar gelmiyordu. 1-2 saat geçtikten sonra bir ses duyuldu, evet bu jandarma aracının siren sesleriydi. Havaya doğru sandalye ayaklarını yakarak fırlatıyorlar, görülmek ve duyulmak için bağırıyorlardı. Bir araç uzunları yakık bir biçim de onlara doğru döndü sevinçten ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Dualar ederek kurtulmalarını kutluyorlardı. Araç yaklaştı ve tam önlerinde durdu. Fenerlerini kapattı.
    ···
    1. 1.
      -1
      Yaz amk cocu
      ···
  20. 263.
    0
    Rez gibi
    ···