/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 26.
    0
    II
    1. En başından beri bendim yanınızda olan. Sizi aydınlattım ve uyardım dönem dönem. Bunun için de çeşitli araçlarım oldu. Zaman zaman da kahinlerim geldi; şimdiki gibi, Dünya'ya yeni bir çağın başlayacağını haber verecek olan.

    2. Ne zaman ihtiyacınız olduysa el uzattım size. Elimi uzatmam, bazen içinize doğarak oldu; bazen size verdiğim isyan duygusu ile. Bazen de kitaplarım oldu şimdiki gibi. Ama enderdir bu; az rastlanır.

    3. Tek ve değişmez bir kitaba ihtiyacım olmadı benim hiç. Çağa göre değişir, kitapların hükmü de. Ama bu, kitaplarımın eskimesinden değil, sizin gelişmenizdendir. Bakın! Hiç size uyuyor mu, sahte dinin, yüzlerce yıl önce gelmiş olan kitapları şimdi?

    4. Dünya'da, benim kitaplarım bazen oldu; bazen hiç olmadı; ama benim varlığım ve benden gelen mutluluk ve zevk, her zaman oldu. Sizi hiç bırakmadım. Benim kitaba ihtiyacım yok. Sizin tapınmanız da bana birşey sağlamayacağı gibi, bana güç de vermez. Ama bana tapmak, sizin zevkinizdir.

    5. Kitaplarım, sizin ihiyacınız olduğu içindir. Benim tek bir kitabım yoktur. Gerçek kitaplarımdan biri olan bu kitabımda ne gizli bir anlatım, ne şifreli bir ifade ne de gizli semboller vardır. Ancak Bir iki tane istisna olabilir.

    6. Kitaplarım, insanlar gerek duydukça, her kavmin kendi dilinde, öz olarak ortaya çıktılar, çıkıyorlar ve çıkacaklardır. Çok uzun olmaları da gerekmez. Çünkü kolaydır, anlayana ana fikrin anlatılması. Hiç bir kavme, diğer kavimlerin, ancak aracılar vasıtasıyla anlayabileceği çok özel dinler veya kitaplar vermedim; vermeyeceğim
    ···
  2. 27.
    0
    SADANiZT OROZBU COCU
    ···
  3. 28.
    0
    Bu ne amk bende yazarım bunu.
    ···
  4. 29.
    0
    Eziklik belirtileri gosteren bir yaratici mi bence cok fazla ugrasma
    ···
  5. 30.
    0
    Rezalet
    ···
  6. 31.
    0
    usta yoda mı yazdı bunu huur cocugu her cumle devrik
    ···
  7. 32.
    0
    Her türlü ilan bilgi
    ···
  8. 33.
    0
    37. Bunun da, istisnaları vardır elbette, tek tük. Ama bir iki kişinin aşması değildir, önemli olan. insan, bütün olarak uyuşturulmuştur bir kere. Böyle kısıtlamaların olmadığı, kadının, pul sayılmadığı dönemlere ve uygarlıklara bakın! Eski Yunan Ve Eski Roma! Tapınaklara, mimarinin görkemine bakın! Eski Mısıra bakın! Sadece mimari yapılar mı? O zamanlardan kalma değil midir, temel buluşlar? Matematikte, Felsefede, Fen ve diğer Bilimlerde; hatta Askerlikte, Fetih ve Savaşta. Büyük iskender değil miydi; ordusunun arkasında kadınlar ordusu taşıyan, askerlerinin cinselliği için.

    38. Lanet olsun! Lanet olsun! Lanet olsun! Lanet olsun, buna inanana ve inandıranlara ve lanet olsun bu kural ve dinlere!

    39. Kadın köle oldu ve kendisi de benimsedi, zayıf cins olmayı. Yönetenle yönetmek yerine, yönetilen olmayı. işte bu yüzden, insanlara eşitlik getirmenin tek yolu, kadına, ekgibsiz eşitlik getirmektir. Yoktur aslında, iki cinsi, birbirinden farklı kayırmam. Özel olarak, kadın değerlidir diyerek, başka bir ayırım yapmak. Her cins ve cinsel tercih kutsaldır bana. Ama kadını aydınlatmak ve uyarmak, ilk adımıdır insanlığın aydınlığının.

    40. Ey Kahin'im! Korkacaklar bu öğretimi okuyunca; aslında hiç korkulmaması gerekenden ve kendilerini kurtaracak olandan ve şenliklerle karşılamaları gerekenden. Nefret edecek hakim sınıflar ve bir de Kadın'ı köle olarak isteyenler. Nefret edecek değişmekten korkan ve kendi aklının içine hapsolmuş olanlar ve aklı esnek olmayanlar ve öğrenmektense ezberlemeyi tercih edenler ve düşünmektense güdülmeyi isteyenler. Nefret edecekler bu öğretiden, senden ve benden.

    41. Sahte dinin, sahte rahipleri ve imamları ve sahte öğretmenleri, insanlara nutuk atacaklar, öğretimin değersizliği ve sahteliği hakkında; ama bu, yayılmaya başlayınca durdurulmayacak olan bir ateştir. Onda yalan yoktur; çünkü Arabın Tanrısı'nın kitabı, Kilisenin Tanrısı'nın öğretisi ve Yahudinin Tanrısı'nın kabile tanrısı olması gibi ki, lanet olsun hepsine!

    42. Aklı çalışan insan asla reddetmeyecektir beni ve öğretimi. Sonunda hakim din olacaktır bu öğreti; ama sen göremeyeceksin bunu.
    ···
  9. 34.
    0
    Her türlü ilan
    ···
  10. 35.
    0
    Ne diyon mk çok uzun kim okuyacak bunu
    ···
  11. 36.
    0
    Bunu yazan andaval kim merak ettim
    ···
  12. 37.
    0
    Yine mi bu geldi lan bir gibtir git. 3 ay da bir böyle başlıklarını açıp duruyor
    ···
  13. 38.
    0
    Neeeeee
    ···
  14. 39.
    0
    III

    1. Kadına da, erkeğe de Eşitliği Getiren'im ben, öğretimle ve peşimden gelen seçkinlerime sağlayacağım ve sağladığım ve ezelden beri sağlamış olduğum imkanlarımla ve öğretimle. Gerçek eşitliği sağlayan, yalnız benim! Eşitliği bozan, insanlar arasındaki sahte dinlerin öğretileridir.

    2. Işığım, karanlığımın içindedir. Onu bulmak için bulmayı dilemelisiniz herşeyden önce. Kim ki, içinde duyar aklının sesini ve kim duyar isyan hissini ve kim isterse, köle değil, eşit olmayı; önce bunu dilemelidir.

    3. Saygı göstermeli, saygı görmeyi dileyen. Seçkin olan, asla ayıplamamalı bir diğer seçkini! Utanmamalı da kendi zayıflığından ve isteğinden ve ihtirasından ve ne de şehvetinden. Herkes dile getirebilmeli inançdaşına kendi içini ve dinleyip, kendi derdi olarak benimsemeli başkasının isteğini.

    4. Akla vurmak ve anlamak çağı geliyor; iman ve kör inanç çağı yerine. Anlayış ve kendini anlamak çağı geliyor; diğerlerini karalama ve kendini yüceltme çağı yerine. Neden kendinizi sahte vasıflarla ve sahte erdemlerle ve sahte güzelliklerle ve sahte imanla ve sahte ahlakla yüceltesiniz ki? Kendini anlayan, yücedir yeterince.

    5. Nasıl ki kendisini anlayan bir tanrıysa, köledir ve köle kalacaktır; sahteliklere sarınan ve bunda ısrar eden ve bunu, bütün çevresine bulaştırmak isteyen.

    6. Herkes eşit olmalı! Paylaşımda ve maddede ve en güzeli, ruhsal özgürlükte ve aklın gücünde ve yargılamada; ama ilk önce kadına özgürlük getirmek isterim ben ve kadın, eşit olmalı erkekle. Çünkü çağlar boyunca, dinsel saçmalıklar bozdu kadını ve yok saydı. Çünkü eski çağlarda kadim inançlar eşit tutardı kadını, erkekle ve bazı zamanlarda da, daha üstün olurdu kadın veya erkek, yönetimde ve dinsellikte.
    ···
  15. 40.
    0
    13. Kitabım, kendisine ulaşıp da, beni kabul etmeyecek olanlar, kaybedecek olanlardır. Ama ben bunu, onlara tehdit olarak söylemiyorum. Onlara acıyarak, söylüyorum. Onlar köledirler. Kendi kölelikleri içinde boğulan ve ruhunu kısıtlayan. Ama inananlarım bilsinler ki, ilk başta, benim sürüme dahlolacak olanlar ve benim seçkinim olanlar, az olacaktır. Bundan da, cesaretleri kırılmamalıdır. Tek bir kişi bile olsa, O, benim seçkin toplumumdur. Ama zamanla, her şey yeni düzene girecektir.

    14. Ben, bütün insanlardayım. Herkesin içinde benden bir parça yaşar; ama insanların bir kısmı beni inkar eder... Sonradan gelen, sahte ve kendilerini kısıtlayan inançlara kanmıştır onlar. Bu yüzden insanlar arasında, ben de ayırım yaparım.

    15. Bir grup vardır insanların içinde ki, onlar, koyun gibidirler. Onlar, aklı reddederler. Onlar, güdülmek isterler. Asla sorgulamazlar peşinden gittikleri ve kendilerine hiçbirşey vermeyecek olan Tanrı'yı. Ve de, başkasının sorgulamasını da kabul etmezler. Onlar, Dünya'da sömürülürler veya kendilerinden olanları sömürürler. Kendi ahlaksal ve dinsel inançları için kan döküp, işkence yaparlar; ama ölünce, Cennet'te, bunun ödülünü alacaklarına inanırlar.

    16. Bir grup vardır ki, onlar, bir şeye inanmazlar; ama onlar daha yakındırlar benim aydınlığıma. Çünkü onlar, zihinlerinin uyuşturulmasına izin vermeyenlerdir ve onlar, isyan edenlerdir ve onlar, sorgulayanlardır.

    17. Ve bir grup vardır ki, onlar, benim seçkinlerimdirler. Onlar beni tanır; benim şeriatımla yaşarlar. Onlar azdır ve seçkindirler. Ama onlar, seçkin olmayı seçilerek, elde etmediler. Kendi akılları ile yolumu buldular ve beni tanıdılar. Böylece seçkinlerden oldular.

    18. Ey seçkinlerim! Benim sevincimi yayın Dünya'ya. Beni tanıtın. Bana hizmet edin. ibadetimin sevinci sarsın Dünya'yı; ama yobazlar ve cahiller toplumunda, kendinizi açığa çıkartmayın. Sizi sürek avıyla avlamalarına imkan ve izin vermeyin. Karanlıkta yayın benim bilgimi ve gizlice.
    ···
  16. 41.
    0
    Rezirve
    ···
  17. 42.
    0
    13. Köle edilmedi mi insanlar, yüzyıllarca, cinsel bunalımlarından sürüklenerek? iki cinsi ayıran Arabın dini, baş teşvikçisi olmadı mı eşcinselliğin? Irzına geçilmedi mi, yüzyıllarca güzel oğlanların? Kadınlar, birbirinden tatmin aramaya itilmedi mi haremlerde yüzyıllarca?

    14. Bu, en büyük günah denildi insanlara bir taraftan. Bakın. Düşünün. Araştırın. Sizin yaşadığınız gününüzde, Arabın dininin hakim olduğu her ülkede, bu değil midir görünen? insan, her eğilimde olur. Ayıp değildir istek duymak kendi cinsine, iki cins arasında duvarlar olmasa bile. Kutsaldır, herkesin kendi tercih ve isteği.

    15. Ama Arabın dininin, eşcinselliği teşvik etmesi ve mecbur kılması, ve şartların hepsini ona göre düzenlemesi ve iki ayrı cinsin birleşmesinin, ancak üremek için caiz görülmesi, insanın isteklerine saygı duymaktan değildir. Değildir, eşcinselliği beğenmesinden ve değildir, cinsel tercihi hür bırakmasından.

    16. insanın şehveti bilinmez mi, onu yarattığı söylenen Tanrı tarafından ki, eğer o yaratmışsa gerçekten? Bilmez mi o tanrı, insan mutlaka birleşecektir karşı cinsle ve bulamazsa, en sonunda kendi cinsiyle? iki yasak varsa ortada; bunlardan birisi, karşı cinsle birleşmekse ve konulmuşsa engeller, dikilmişse duvarlar; en kolayı, ikinci yasak değil midir? Kendi cinsinle birleşmek! Her an, yanyanayken ve dikkati çekmeden, kolaylıkla yapılacaksa?

    17. Neden Arabın Tanrı'sı getirdi bu yasakları, insanın yapısını biliyorsa? Ona kendisinden de yakınsa, dediği gibi? Bilirmisiniz bunun cevabını? Bunun cevabı çok kolaydır, düşünen bir kafa için. Değilmidir, azap vermekten zevk almak ve acıyla ve umutsuzlıkla beslenmek; hem yasak koymak, hem o yasakla çarpışacak en güçlü içgüdüyü vermek, şayet o yaratmışsa?

    18. insan, içgüdüsel olarak içindeki tepilere uyacaktır; ama hangisini yaparsa yapsın, işlediği günahtan korkacaktır. Ve vicdan azabı duyacaktır tanrısına karşı ve suçluluk duygusu kemirecektir onu, içten içe. Ve utanç duyacaktır diğer insanlardan. Yapacaktır en büyük işkenceleri aynı suçu işleyenlere, kendisinin, öyle olmadığını göstermek için herkese. Üstelik kendi cinsi ile yapmak daha kolayken ve bu teşvik edilmişken, en büyük günah da bu sayılmıştır nedense!
    ···
  18. 43.
    0
    7. Her kavim ama her kavim incelerse kendi geçmişini, görür iki cinsin eşitliğini. Özellikle, öğretimin Kahin'inin kavmi görür kadının nasıl aşağılandığını; adil Tanrı dediklerinin dini benimsendikten sonra. Erkekle beraber savaşa giderken kadın ve tam olarak eşitken, yönetimde de kral ve kraliçe olarak, nasıl hapsedilip, sarılıp sarmalanarak, gözlerden utanılacak bir şey olarak saklandığını.

    8. Yoktur Dünya'da, buna benzemeyen bir kavim. Her kavim katletmiştir iki cinsten birini ve yarım bırakmıştır kendisini, her şeyin en uygununu yapan dedikleri Tanrı'yı benimsedikten sonra. Bunu ben söylemiyorum size. Aklınıza güvenin. Tarihi inceleyin. Kendiniz görün.

    9. Ne kahrolası yalandır, Arabın dininin kadına kurtuluş ve özgürlük getirdiği. Ama insan aptaldır çoğu zaman. Göz göre göre, gözünün önündeki gerçeği inkar ederek, benimsemiştir bu yalana inanmayı. Unutturmuştur kendisine bile, göze batan gerçekleri de; övünmüştür; "Biz kadına özgürlük verdik" diye.

    10. Arabın dini, Hiç bir imkan tanımadı Arap kadınına, ama yok etti acımadan - şimdi - sizden ve tarihten bile saklanan üstünlükleri. Kadın nasıl kötü durumda olabilir, nasıl aşağılanırdı o zamanlar? Bakmazmısınız Kabe'nin içindeki en büyük üç tanrıya -o zamanlarki -? Arabın dininin kitabında, bizzat kendisinde yazılı değil midir; bunların dişi tanrıçalar oldukları? En büyük tanrıları dişiyken Arabın, Lat, Menat ve Uzza ilahi tapınım merkeziyken, o insanlar nasıl aşağılarlardı kadını? Lanet olsun bu yalana ve ona inanana!

    11. Demedi mi, kahrolası Arabın dini, kadına, "Ziynetinizi saklayın göstermeyin"? Erkek evlenir isterse dört kadınla ve alır istediği kadar cariye ve köle, parasının yettiğince. Ama kadın, erkeğe bağlı olmalı ve haremde kapanmalı. Bir utanç abidesi saymalı bedenini ve kimselere göstermemeli bir yerini.

    12. Daha sonra insan da sayılmadı kadın; hatta şahitliği bile kabul edilmedi; bir zamanların yönetici ve baş rahibesi olan cinsinin. Arabın dini, kendi peygamberine istediği kadını alma hakkı verirken, tanıdı mı aynı hakkı onun karılarına, kadın ve erkeğin nefsi eşitken?
    ···
  19. 44.
    0
    31. Her devrin kuralı, o devir içindir. Ve her devrin ahlakı, o devir içindir. Ey insanlar! Birbirinizle olan hukukunuza yönelik olan iş ve ticaret kurallarını, siz kendiniz koyarsınız, zamanına ve yerine göre. Neden bunu, bir tanrının düzenlemesine gerek duyasınız? içinizden gelendir ve sizin vicdanınızdır ve sizin aklınızdır ve sizin isteklerinizdir ve sizin gerçek kimliklerinizdir, kuralları koyan. Köhne bir din kitabı değil. Ve benim bu kitabım da, zamanı
    gelince köhneleşmiş olacaktır.

    32. Kim ki bir iş yapar veya ticaret yapar, o kişi, kuralını kendisi koyar. Benim bu konuda ne sözüm olabilir? Ben Her Şey'im ama bir tüccar olmayı hiç istemem ve istemem bir işçi olmayı. O zaman nasıl; kural koyarım sizin yerinize?

    33. Ve çevrenize göre ve devrinize göre ve görgünüze göre ve tecrübenize göre ve ilişkilerinize göre ve ahlakınıza göre ve vicdanınıza göre siz koymalısınız, uyacağınız iş kurallarını ve bütün gerekli kuralları.

    34. Benim işim değildir, hukuk. Onu da siz oluşturursunuz. Size gereklidir hukuk. Benim ihtiyacım yok bunlara. O zaman en uygun hukuku da siz seçersiniz. Ama yanılırsınız belki başlangıçta. Ama o da düzelir deneyimle.

    35. Ama bu da, devre göre değişir. Hangi mantık, ekmek çalanın elini kesmeyi emreder? Lanet olsun ona! Hangi mantık, en tabii hakkı olan cinselliğini yaşamak isteyeni, taşlayarak, öldürür? Lanet olsun ona! Hangi mantık recmeder, karnını doyurmak için tenini satmak zorunda kalanı ki, lanet olsun
    ona!

    36. O mantık ve o tanrıdır ki emreder; karnını doyurmak için tenini satmak zorunda kalanı recmetmeyi, fakat asla ilişmez, onu, buna mecbur bırakana. işte, lanet olsun ona ve onun yolundan zevk alarak, gidene! Bir masumu öldürerek, cennete gireceğini zannedene.
    ···
  20. 45.
    0
    61. Sonra, kendileri ayırırlar iki cinsi birbirinden. Kadının görülmesine tahammül edemezler. iki cinsi ayrı toplumlar haline getirirler. Kendi din okullarında, eşcinselliği dolu dolu yaşarlar; ama bunu günah olarak kabul edip, yapanı cehenneme layık görürler. Ama kendileri, dolu dolu yaşarlar aynı şeyi. Asla ellerinden kurtulamaz, din öğrenmek için gelen güzel bir çocuk ve bir genç.

    62. Hem teşvik ederler, hem zorla iğfal ederler. Ama yapanı lanetlerler. Ama insana, başka yol bırakmazlar. Böylece kıvrandırırlar insanı, suçluluk duygusu ve günahkarın kaygısı ile. Böyle zincirlerler zihinleri. Uyuştururlar ruhları. izin vermezler, zihinlerin, tatmin edilmemiş cinsellikten başka şey düşünmesine.

    63. insanlar arasında da iyice yayarlar ayıplamayı, lanetlemeyi, kovalamayı ve kötü konuşmayı hakkında, ister karşı cins olsun, ister kendi cinsi ile cinsellik yaşamayı. Halbuki bunu ayıplayan, kendi içindeki ayıplara bakmaz. Kendisinde hak görür, başka bir insanın istek ve cinselliğini kısıtlamaya ve ayıplamaya; ama kıvranır içinden kendisi de, tutuşan arzularıyla.

    64. işte bunlardır, sahte dinlerin insanlara getirdikleri. Bunlardır, verdiği kurtuluş ve ahlak. Bunlardır, insanı özgürlükten men eden ve köle yapan.

    65. Ben ki, bunu önlerdim her zaman. Buna gücüm de vardır. Ama daha iyi değil mi, insanın daha olgunlaştığı çağda, ona özgürlüğünü vermek için kıvılcım çakmak? Artık her insan, kendi içinde olan öğretimi zaten kendisi keşfediyor ve kendini tanımayı ve hür olmayı hakediyor!

    66. Ben Zevk'im. Ben Güç'üm. Benim kudretimdir, size doğru yolunuzu buldurtacak olan. Bana tapmanızdır, en büyük sevinç ve mutluluğunuz. Benim, sizi sevinciniz için kutsayan ve isteklerinizi hür bırakan.
    ···