lucid rüya

lan ben bir kere gördüm..
görmeden önce ne olduğunu bilmiyordum.. sonradan araştırdım meğerse lucid rüya imiş.

neyse nasıl gördüğümü anlatayım.. bu arada çok rüya gören ve hiç bir rüyasını unutmayan bir adamım.. kocaman bir şehrin dar sokaklarında gördüm kendimi.. yol kenarlarında arabalar yoktu.. sokaklarda kimsecikler yoktu.. ve direkt rüyada olduğumu bilerek o şehirde gördüm kendimi.. lan ne yapsam ki amk dedim.. üzerimde gömlek ve altımda bir kot pantolon vardı.. elerim cebimde sallana sallana, etrafı izleye izleye geziyorum dar sokaklarda..
canım sıkıldı.. ne yapsam ki diye düşünürken, canım sıkıldığı için

-amk rüyada bile sıkılıyorum lan artık siz düşünün gerçek hayatım nasıl sıkıcı. rüyada bile aklıma yapacak bir şey gelmiyor-

ekşın istedim ve dedim ki şu sokak başından bir dinazor çıksın ve beni kovalasın.. daha der demez o sokak başından kocaman yeşil bir dinazor çıktı ve üzerime doğru koşma başladı.. sokaklar dar olduğu için binaların arasından binalara zarar vererek yıkarak geçiyor.. son hız benim üzerime okşuyor.. döndüm arkamı kaçmaya başladım.. arkamdan koskoca bir dinazor kovalıyor, geçtiği yerleri yıkıyor, yıktığı yerlerde yangınlar çıkıyor ama ben hiç ama hiç korkmuyordum.. çünkü buranın bir rüya olduğunu, dinazoru yaratanın ben olduğumu ve bana hiç bir zarar veremeyeceğini biliyordum..

-ben böyle düşündüm ama belkide zarar verebilirdi.. benim yararttığım şey'lerin bana zarar veremeyeceği düşüncesi ne kadar doğru?.. belkide gerçek hayatta kendi seçimlerimle yarattığım, hayatıma kattığım şey'lere çok güveniyorum.. ne dersiniz bu rüyalardan bir kişilik analizi yapıla bilir mi?-

çok ama çok eğleniyorum.. koştukça sokaklar daha bir çıkılmaz hale geliyor ve aynı zamanda dinazor koca dökdelenlerden kopardığı moloz parçalarını benim kaçamamam için önümü fırlatıyor.. işi artık ciddiye almaya başlıyorum ama bu ciddiye alma durumumu korkmaya başlıyorum olarak algılamayın.. daha zekice hareketler yapabilmek için konsantrasyonumu toparlıyorum (konsantre oluyorum demedim çünkü konsantre olmak diye bir şey yoktur).. neyse koşuyorum da koşuyorum ve sonunda önümde aşılması çok imkansız bir duvar çıkıyor.. üç yanımda duvarlar var, tek yön açık ve o oradan da dinazor gelmekte.. sayamayacağım kadar dişi var ve çok ürkütücü.. etrafı yıka yıka üzerime koşuyor.. ama bende en ufak bir korku yok.. sen böyle koşuyorsun ama sen tam beni alacakken ben uyanacağım diyorum kendi kendime.. elerim cebimde gayet umursamaz bir tavır ve gülümseme ile dinazoru seyrediyorum..

-bak buraya açıklık getireyim.. dinazoru benimle tartışmaya girmiş bir insana benzetelim.. bu tartışma ateşli bir tartışma olsun.. karşımdaki sinirlerine hakim olamayacak hadde gelmiş ve artık bağıra çağıra konuşmakta.. ben, girdiğim hiç bir tartışmada sakinliğimi yitirmem hatta bu sakinliği karşımdakini sinir etmek için kullanırım.. aradaki bağı görebiliyor musun?.. yani evet normal rüyaları bilemem ama lucid rüyalardan kişilik analizi yapılabilir-

dinazor artık çok yakınımda.. onunla birlikte geln bir çok beton yığınından hiç biri üzerime gelmiyor.. hepsi yanımdan geçiyor.. çünkü ben öyle istedim.. rüya benim rüyam.. olacakları ben belirlerim.. elini mi diyim? bacağını mı diyim? pençesini mi diyim? artık her ne gibim ise uzattı beni almak için ve o an tam beni avuçlayacakken önceden planladığım gibi gözlerimi açtım ve uyandım..

sonra bir daha görmeyi çok istedim ama hiç göremedim..