+1
-1
Bu konu son yıllarda çok fazla konuşulmaya başlandı ve bazı partiler tarafından Lozan'ın bitiş yılı (2023) Türkiye'nin kurtuluşu, kalkınması vs. için hedef gösterildi. Ben siyasetten fazla anlayan birisi değilim. Ancak bu konuya kendimce bir açıklık getireceğim. Hatam varsa sizler de görüşlerinizi bildirin. Yazı uzun olacak. Ancak okumanızı tavsiye ederim.
Öncelikle Lozan Barış Antlaşması'nın lehimize ve aleyhimize olan maddelerine bir bakalım.
Lozanın lehimize olan maddeleri.
-Kapitülasyonların kaldırılmış olmasıyla, ekonomik bağımsızlığın önü açılmıştır.
-Türkiye Cumhuriyeti hiç bir devlete savaş tazminatı ödemek durumunda kalmamıştır. Sadece Yunanistana Karaağaçı vererek, bu ülkeye verdiği zararı ödemiştir.
-'''Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki azınlıklar Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiş, azınlıkların tamamı Türk uyruklu kabul edilmiştir. Azınlıklara hiç bir şekilde ayrıcalık tanınmamıştır. Batı Trakya'da yaşayan Türklerle, istanbulda yaşayan Rumlar haricinde olan, Anadolu ve Doğu Trakyada yaşayan Rumlarla, Yunanistan'da yaşayan Türklerin mübadele edilmesi kararlaştırılmıştır.
-istanbulu işgal eden itilaf devletlerinin burayı boşaltmasına karar verilmiştir.
Bu antlaşmada aleyhimize çözülen Boğazlar ve Hatay sorunları 1936 ve 1939 yıllarında Misak ı Millîye uygun şekilde sonuçlandırılmıştır.
Lozanın aleyhimize olan maddeleri
-Batı Trakyadaki Türk Yunan sınırı Mudanya Antlaşmasına göre belirlenmiştir. Meriç nehri kıyısında yer alan Karaağaç ve Bosnaköy Yunanistana bırakılmıştır.
-Bozcaada ve Gökçeada özerk bir yönetimle Türkiyede bırakılmış, diğer adalar italyaya verilmiştir. Türk sınırına yakın olan adaların silahsızlandırılmasına karar verilmiştir.
Bu on iki ada 1945 senesinde müttefiklere, 1947 senesinde Yunanistana verilmiştir. Kaybettiğimiz on iki adayı bir daha geri alamadık.
-Ortodoksların dini lideri olan patrikhanenin istanbul'dan taşınmasına izin verilmemiştir. Sadece siyasi yetkilerinin alınması kabul edilmiştir. Yabancı okullarda Türkiye Cumhuriyetinin kanunları ile eğitime devam edecekti.
-Osmanlı devletinin borçları, buradan ayrılmış olan devletler arasında paylaştırılmış, Türkiye Cumhuriyetine düşen kısmı Fransız Frangı ile taksitlendirilmiştir.
Şimdi gelelim benim görüşüme. Belki bir çoğunuzNe diyon dıbına koduğumun çocuğuveyaBi gibtir git amk film mi yazıyon''' gibi şeyler söyleyebilirsiniz. Belki sizin için uçuk fikirler gibi görülebilir. Ama düşüncem şu ki;
Öncelikle şu Bor madeni olayına gelelim. Bildiğiniz gibi Bor Madenlerinin Dünya üzerindeki tek lideri Türkiye. Türkiye Dünya Bor Madenlerinin %72'lik bir kısmına sahip. Bazı partiler Lozan'ı hedef göstererek Bor madenlerini çıkaramıyoruz. 2023te hepsini çıkaracağız. gibi şeyler söylüyorlar. Ancak 1978 yılında çıkan bir yasa ile Bor madenlerinin işletilmesi, ve Bor'un çıkarılması hakkı Eti Maden Şirketleri'ne yani Devlete verildi. Bu durumda Bor Madenlerinin kullanımı zaten Devlettedir ve Türkiye 953.000 Tonluk bir Maden rezervine sahip olmasına rağmen sadece 72.000 ton Bor kullanıyor. Bu konuya açıklık getirdiğimize göre gelelim 2023'e.
Şimdi Tayyip amcanın hep 3 çocuk 3 çocuk dediğine illaki şahit olmuşsunuzdur. Peki neden 3 çocuk ve neden Türkiye'nin nüfusu bu kadar çokken 2023'e kadar daha da çoğalmasını istiyorlar? Bu soruya kendimce bir açıklık getireyim;
Bildiğiniz gibi Lozan bir Barış antlaşmasıdır ki bu hiçbir itilaf devletinin bize savaş açamaması gibi bir şey oluyor. (Eğer yanlış biliyorsam söyleyin.) 2023'te ise bu devletler istedikleri gibi bize savaş açıp ağızımıza sıçabilirler. Ki eğer savaş açarlarsa bu savaşta savaşacak insan lazım olacak. Bu durumda da 3 çocuk olayı devreye giriyor. Şu anki genç nesil yani 15-19 yaş arası nüfus 2016 verilerine göre 6.623.319'dur ki bu büyük bir rakam ve 2023 yılında bu sayıya bir nesil daha eklenirse 15 milyonu bulacak. Bir de 3 çocuk eklenince savaşta savaşacak olan kişi sayısını siz düşünün.
Yani demek istediğim şu ki 2023 bizim için bir kurtuluş değil belki bir son olabilir.
Edit Prim diyen huur çocuklarına sesleniyorum. Sizin liseli huur çocuklarını takmıyorum bile. Biraz beyniniz olsa okumaya çalışırsınız.