-
51.
+3Okul bitti, eve geldim. Mesaj attım bekliyorum bekliyorum cevap yok amk saat 4 oldu. 5 oldu. 5 buçukta mesaj geldi, mesaj geldikten 0.32 salise sonra telefon elimdeydi resmen. Tabi dıbına koyim kaçta bittiğini sormadık ki okulun. Okulu 4:30 gibi bitiyormuş zaten anca yazabilmiş.
-
52.
+2O gün de gece 3 e kadar konuştuk. Her geçen saatte daha çok bağlanıyordum. Daha çok tanıma isteği duyuyordum. Cümlelerimizi tamamlıyorduk beyler. Aynı şeyler üzerine leb demeden leblebiyi anlıyorduk birbirimizden. Resmen bulmuştum sevebileceğim bir kızı, uzaktaydı belki de ama olsundu. Aşırı derecede, üstü kapalı şekilde yavşıyordu gülüyorduk falan anlamamış gibi yapıyordum çaktırmıyordum. Bir anda utancımı yenebilecek değilim tabii ki de. Gecenin sonuna doğru kendime şunu sorar oldum : acaba ben mi paranoyakça yaklaşıyorum yoksa cidden bu kız benden bir şeyler mi bekliyor? Ve çok sıkıla utana ama aşırı derecede isteyerek konuyu o soruya çektim.
-
53.
+3Hikayenin başında dediğim gibi, gel çıqaq diyip sırf sevgili olmak için olanlardan nefret ediyordum. Ve bu kızla bunu yapmayacaktım n'olursa olsun. Ama şimdi bu soruyu sorarsam 1 gün geçmiş aradan 2. gün de çıkıyoruz falan bi garip olmaz mıydı? Olurdu diye geçirdim içimden. Ama her lafında onu ima ediyordu sanki. Konuşurken lafı geçen bir şeyi anlatmam gerekecek burası için : en sevdiğim tatlıyı sormuştu, püsküüt pastası demiştim.
-
-
1.
+1Fakir tatlısı püsküüt pastasına şuku
-
1.
-
54.
+5Laf arasında beklemediği bir yerde püsküütüme puding olsana dedim. Güldü falan ama hiç ciddiye alamıyoruz birbirimizi o derece bir makara dönüyordu çünkü durmadan imalı imalı. Olur dedi de hani geçiştirdi direk başka konu çünkü kız ciddi olmama ihtimal dahi vermedi.
Anlayacağınız o an gib gibi kaldım kendi kendime diyorum olm iplemedi mi acaba yoksa cidden şaka mı sandı? Zorlasam mı bir kere daha ne desem amk hagibtiiir falan yapıyorum. Sonra yine bir capsten alıntı cümle yazdım ama sadece onu. Ciddi bir şekilde I need an answer for my question. -
55.
+4 -1Bi duraksadı nasıl yani falan diye güldü. Durmadan gülüyordu beyler. Aşırı neşeliydi ve çok tatlı geliyordu. Şaka yapmıyorsun yani dedi. Bilmem yapıyor muyum? dedim söyleyeceğimi söyledim dedim. O ara heyecandan kalbime iniyordu abi midemi tahmin edebilirsiniz.. O da aynı şekildeydi ve biraz daha konuştuktan sonra uyuduk.
O hafta çok güzel geçti.. Okulda resmen farklı bi bendim eğlenceyse iki katıydı her şey farklıydı resmen. Eve geliyordum tüm gün onunla yazışıyordum. Ve evet sesini deli gibi merak etmeye başlamıştım. Ses kaydı istediğinde atmamıştım ve nedenini yazarken yine cümlemi tamamlamıştı. Duvara konuşmuş gibi olup heyecanını kaçırmaktansa onunla konuşmak daha mantıklıydı. -
56.
+3Hafta sonu aramıştım onu. Açmıştı ve alo demiyordu. 3 saniye sessizlikten sonra alo dedim. Bir daha dememi beklediğini anladım bir daha alo dedim ve cevap verdi. Beynimi mi öyle programlamıştım yoksa gerçekten doğru muydu bilmiyorum ama hayatımda duyduğu en tatlı sesti beyler. Pikachu gibiydi resmen. Anladım ufak tefek bir şey olduğunu direk sesinden o derece.
-
57.
+2Hayatımda aldığım tek anlamlı iltifat da onun dediğiydi, ben belli etmemiştim onun sesinin o kadar hoşuma gittiğini fakat o direk söylemişti. Sesin telefondan mı geliyor yoksa gerçekte de bu kadar şey mi demişti. Düşündüm bi an kendime şey mi derken? Ne şey mi amk şey mi ne? Ama söyleyiş tarzından belliydi güzel bir şey olduğu. Sonra sordum şey mi derken? Cevapladı ya şey işte güzel diye. Cevap veremedim konuyu çevirdim konuştuk 1 saat kadar.
Aradan bir kaç gün geçti yine aynı şekilde güzel. Her şey tıkırında gidiyor ve sesinden, konuşmasından anlıyorum benim için heyecanlandığını. Özel biri olduğunu hissediyorum ve hislerime hakkaten çok güvenirim bu tarz konularda. Diğer insanları hissetme konusunda. Birinde bir çakallık varsa anlarım, soğuksa ve numara yapıyorsa anlarım. Öyle değildi. Onun benden önce 1 sevgilisi olmuştu anlatmıştı bana üstün körü. Ben bahsetmemiştim bile Laçin'den. Hiçbir şey hissetmedim sayılırdı çünkü boşuna bulandırmanın bir anlamı yoktu. -
58.
+31. hafta doldu beyler, tam tdıbına 7. gün akşamı bir tartışma yaşadık neydi hatırlamıyorum hiçbir şey. Sadece bir olayı hatırlıyorum. Eskisinin adı Alp'ti bunun. Onunla ilgili bi şey söylemişti beni üzmeye çalışmıştı. Çalışmıştı diyorum çünkü yaklaşık 12 yaşımdan beri bir kere üzüntüden ağladığımı hatırlamıyorum. Sinirden yaş gelirse gözümden anca öyle geliyordu. Kendimi resmen kapatmıştım bir odaya ve kalkanımı da hiç indirmemiştim. Hiçbir şeye üzülemiyordum adeta. Odunluk denilebilir buna. Ama asla erkek adam ağlamaz modunda değildim. Sadece ağlayamıyordum işte ne bileyim. Bir olaydan sonra başka hiçbir şey o kadar üzücü gelmedi.
-
59.
+3Üzmeye çalışmıştı evet. Bu koymuştu işte. O üzememişti ama ben kendimi üzmüştüm bunu düşünerek. Neden üzmeye çalışsın ki. Hiçbir kötü huyu yokmuşçasına düşündüm çünkü ben onu o 1 hafta. Hep iyiydi hep iyiydi bir anda şimşek çaktı kafamda böyle bir şey yapmaya çalıştığını görünce. Ayrılalım dedi hemen. Bir şey diyemedim ama o akşam pc başında fark ettim. Dedim ben o kadar yıldır bu hissi de ilk kez yaşıyorum. Ulan dedim kendi kendime, dedem gözümün önünde öldü bir şey hissedemedim. ( Ki dedemin en sevdiği torunuydum ve hakkaten ben de onu çok severdim )
-
60.
+4Ertesi gün okulda zaman yine geçti. Dediğim gibi ister istemez o tayfayla çok güzel makara çeviriyorduk. Canın neye sıkkınmış hatırlamıyorsun bile ama kimsenin de gibinde olmuyor tabi canının sıkkınlığı. ( Adem hariç, ona da ben anlatmamıştım )
Eve geldim yannan kürrek bi moda girdim direk. Okuldan erken dönmüş olacak ki telefonumda 3 tane mesaj gördüm. Uzun uzadıya 3 mesaj. Almıştı lan direk gönlümü. Anında böyle okudukça eridim. Güzel güzel geçti yine günlerimiz. 26 Mart gecesinden itibaren çıkıyorduk. Birbirimize telefonda hitap edemiyorduk hala 1 ay geçmesine rağmen. Canım demeye utanıyorduk adeta. Baya ilerledik arada kavga ediyorduk hemen barışıyorduk tipik standart şeylerdir ama her zaman eğleniyorduk beyler. Hani genelde sevgilinin insandaki yeri tam bir takılma makara yapmak olmaz ya hani. Öyle değildi tam anlamıyla sanki hem sıra arkadaşım hem de sevgilimdi. -
61.
+37 Mayıs doğum günümdü, onun da 7 Kasım'dı. Doğum günüme uzaktan uzağa ne yapılırsa artık çeşitli muziplikler(böyle diyince garip kaçtı ak) yapıyordu. Ben eve arkadaşlarımı çağırmıştım cezalı oyun falan oynuyordum telefondan her saat başı bir şeyler yazıyordu içinden gelen hoşuma gidiyordu.
Zaman ilerledikçe birbirimize olan heyecanımız ve merakımız artıyordu. Melisa ben seni günü birlik falan görmeye gelicem. Kenara baya para atıyordum o zamanlar. Heyecanını telefondan hissettim resmen kalbini falan. Sonra aklıma bir şey geldi okullar bitimine yakın. Ya dedim niye bir haftasonu günübirlik görmeye gidip yol parasıydı şuydu harcıyıp bilmediğin yerde zamanını harcayasın ki kızı da yorasın? Kalırım bir yerde okullar kapansın da bir. -
62.
+312 Haziran 2014'te okullar kapandı. 15 Haziran'da Bursa'daydım. Ha bu arada annem biliyordu Melisa'yı. Pek bir şey konuşmazdık annemle falan hep gelirdi iş anlatırdı zaten kadına da hak veriyorum tüm gün çalışıyor, geriye kalan zamanında kendiyle mi benle mi ilgilenecek o yüzden pek ilgi bekleyen bir çocuk olarak yetişmedim. Ergenliğim o yüzden ağır geçmedi hiçbir zaman neyin ne olduğunun farkındaydım ilgi triplerim de yoktu. Dediğim gibi kendi kalkanımı çekmiştim, duvarımı örmüştüm etrafıma yaşıyordum Melisa ile tanışana kadar.
-
-
1.
+1Hadi yaz sardı
-
2.
0Reyis varya yüzde 80 tutuyoruz dıbına koyım ya .
-
1.
-
63.
+3Anneme söyledim gideceğimi Bursa'ya. Annem günübirlik sandı iyi hadi git bakalım ne zaman gidiceksin dikkat et falan derken, işte okullar kapanınca giderim 5 gün 1 hafta kalırım dediğimde gözleri faltaşı gibi oldu. Saçmalama falan derken anne dedim ben gidicem. O ses tonumu bilir annem kafaya bir şey koyduğumu anladığında üstelemez aksini severim o yönden annemi. O da teyzemin Bursa'da bir tanıdığının olduğunu biliyormuş teyzeme sordu. Teyzem aracılığıyla Bursa'da beni 5 gün misafir edecek insanlar buldum. Ve 15 Haziran 2014 Bursa'dayım.
Gittim, beni otogardan alacaktı. Otobüs otogara girdi. Perona doğru ilerlerken bir yandan ona yazıyorum perona doğru gidiyoruz işte falan. 74 peron olması lazım hatta sanırım öyle kalmış aklımda. Midem yerinde durmuyor. Emre(en yakın arkadaşım) ile 4 kez ranger'a binmiştik diğer adıyla kamikaze lunaparkta tepetaklak dönen şey bilirsiniz zaten. Tık demeyen midem o perona otobüs yanaştığında tüm her şeyi çıkaracaktı neredeyse. -
64.
+3Fazla foto çekilmeyen bi ibiş olduğumdan ( şu an bile bunu diyorum eskiden 3-4 kat daha az foto çekilirdim ) whatsapp fotom kısa saçlıydı. Söylemiştim ona tabi saçım şu an uzun, kıvırcık diye falan ama hiç beklemediği şekildeymiş demek ki. Annem aramıştı o sırada tam ona tamam anne kapatmam lazım derken gördüm bunu. Hala saf saf perona bakıyordu tanıyamadı beni. Üstümde koyu kırmızı kareli bir gömlek, altımda kapri, saçlar bonus, sırt çantası var. Yolda yanımda oturan dayı üniversite kaçıncı sınıf diye sormuştu Melisa'nın tanıyamamasını gerçekten normal karşıladım.
-
65.
+4Sonra biraz daha yakınlaşınca anladı ve hayatımda şu an yeri bulunan hiçbir zaman unutamayacağım gülümsemelerden biri eklendi. Öyle bir gülümseyiş tarzı yoktu. Omzuma geliyordu, küçücüktü resmen. Zaten benden 6 ay küçüktü. Ama görünüş olarak abisiydim. Sübyancı sanmasalar bari diyordum içimden. Elimde annemin içine, giymediklerimizi yanlarında kalacağım aileye zütürmem için doldurduğu baliz vardı. Durumları kötüydü beyler hayır diyemedim her ne kadar 35 kilo da olsa. Evet hakkaten 35 kiloydu. Bir yandan elimde o varken sarılıyorum o kadar kilit kaldım. Nasılsın falan muhabbetinden ileri gitmedi o an için. Direk gittik Bursa'ya gitmiş olanınız var mı bilmiyorum otogarın yanında bir yer var sinemasız küçük bir avm.
Gittik oraya geziniyoruz içerisinde. ilk 15 dakika askerlik arkadaşı gibiydik zaten. O utangaç ben çekingen ikimiz de birbirimizden beter. Ve dikkatim o kadar çok dağılmıştı heyecanlıydım ki, o kadar güzeldi ki o durmadan bir sakarlık yapıyodum. Ortamı ısıtıyor muydu evet o yüzden pek yakınamam o sakarlıklar için. Çok gülüyordu o güldükçe hayran hayran bakıyordum. Evet insan önceden konuştuğu birini ilk kez gördüğünde hayranlıkla bakabilirmiş. Yürüyen merdivenlerden çıkarken az kalsın düşüyordum elimdeki bavul yüzünden. Yürüyen merdivene çocuk arabası sokmasınlar diye konulmuş bir direk vardır ya ortasında binerken. Oraya sıkıştı aq bavulu ben merdivenden geri geri yürüyorum bir yandan onu çıkarırken. Bu nasıl gülüyor. Başardım beraber güldük sonra. -
66.
+2Sonra kararlaştırdık hadi yemek yiyelim. zütürdü beni en üst kata işte yemek kısmına avm'nin. Ne yesek diye düşünürken ben dedim hamburger yesek sorun olur mu diye. Yok dedi ben de aç değilim fazla zaten sandviç alırım bir tek. Tamam dedim gittik almaya tabi elini cebine falan attı ama sanki biliyor gibiydi ödetmeyeceğimi. Aslında bu konuda pek şey değilimdir hani takılmam kim ödemiş, ama param varsa ben öderim. Ve baya para atmıştım kenara onun için. Hediyeleri falan da sonra vermeye başlayacaktım sırt çantamdaydı hepsi.
-
67.
+2Aldık menüleri geçtik masanın birine. Yiyoruz bir yandan konuşuyoruz konu çıkıyor konuşacak. Ne bileyim bir şeylerle dalga geçiyoruz falan buluyoruz yani. Çekiniyorum, çok çekiniyorum hem de ama bu sefer farklı olan bir şey var beyler. Seviyorum, gözlerinin ışıldadığını görüyorum, heyecanını hissediyorum. Rüya gibi geliyordu her şeyiyle mükemmel ( sakarlıklar hariç oraya değinicem yine ).
Ben ki tek oturuşta 2 menü + fazladan 2 hamburger bitirmiş adamım o menünün çeyreğini zor yedim. Heyecan pompalanıyor resmen nereye yiyosun dıbına koyayım? Zaten yiyemedim bir şey. O da böyle kibar kibar yemeye çalışıyor sandviçini dikkatimi çekti dalga geçicem geçemiyorum derken marulu düştü bunun lap diye. Dalga geçtim kibarlığa dayanamadı intihar etti diye. Bana diyene bak sen niye bitirmedin önündekini dedi. Kibarlıktan değil ki o dedim. Neyden dedi? Şu anki gibi olsam şunu demekte ne var derim : Seni gördüm. Çok mutluyum. Heyecandan midemde kelebekleri öküzler ezmeye başladı. iştahımı tıkayan tek şeysin Saydırdıkça saydırırsın böyle gider. Dedim ki fazla aç değildim. Hmm anladım diye geçti gitti muhabbet tabi zaten konuşacak şey az. -
68.
+2Ondan sonra kalktık yine. Ben yorgunluktan ölüyorum ama çaktırmıyorum o elimdeki bavulu yere hiç bırakmadım yürürken. Anlamıştı halimden ama zütümden terler aktığını. Çok ağırsa arada bir duralım dedi. Ya nolcak en fazla iki gün kolum ağrır takılma sen dedim.(hee iki gün iki gün dıbına koyduğum) Ağır mı değil mi ki ya o kadar dedi. Kendin bak dedim bıraktım yere sanırsın kum torbası attık tepeden yerin tozu kalktı amk.( abartıyorum ama çıkan ses ona işaretti ) Denedi kaldırmayı ıgh diye bir ses duydum sanki sonra baktı bunda ne var böyle diye. Anlattım kıyafet falan işte bir daha kaldırmayı denedi bi kaldırdı böyle 2 saniye sonra bıraktı ama tutuyo hala. Olcak olcak diyodu hadi yürüyelim dedim bi yandan elimi attım bavula orda işte elinin üstünden tuttum sonra elini tuttum bavulu diğer elime aldım yürümeye başladık
-
69.
+2Ama nasıl heyecanlanıyor kıp kırmızı oldu zaten. DnR'a girdik bu plak hayranıdır sevdiği bir albümün plağını buldum. Elimi sımsıkı tutuyor ama sanki ödül kazanmışçasına. Muhtemelen daha sonra bir daha hiç hatırlamayacağımız şeyleri konuşuyoruz. Sadece o ana odaklanmışız ikimiz de heyecanımızı bastırmak için konuşuyoruz zaten. Bak şunu biliyo musun, yok şunu seviyo musun falan. Aslında hiçbirini umursamıyoruz o an sadece biziz ya.
-
70.
+5Çıktık biraz başka yerde oturduk derken aklımıza geldi kalmış son 1 saatimiz zaten. Milkshake içelim hadi dedik. Çıktık yine hemen bir üst kata. Oturdu bu önceki oturduğumuz yere. Ben gittim milkshakeleri almaya. Aldım milkshakeleri, bu arada burger'dan bir iki ( abla diyebilirim sanırım bilmiyorum ) kişi dedikodumuzu yapıyorlardı sanırım imalı imalı bakıyolardı falan ne tatlılar lafını duydum bi hoşuma gitti anlamadım.
Aldım milkshakeleri evet gidiyorum oturduğu masanın yanına. Gittim tam geçiyorum sandalyeye çarptı ayağım öyle olunca tepsinin dengesi kaydı iki milkshake de havada. Birini tuttum çilekli olan onundu, kendiminkisi uçtu döküldü. Saçımın az bir kısmı da dahil olmak üzere baya milkshake e bulanmıştım o an. Ama nasıl gülüyor Melisa. Hiçbir şey diyemedim utancımdan sadece düşünüyorum ulan şimdi kendimi geçtim burayı nasıl temizlicez nolcak? Hiç dökmemişim ya da görmemişim ki. Orda bi elemanla göz göze geldik bi şey söylemeye yeltenecektim otur kardeşim sen makineyle hallederiz iki dakikada dedi. Aşırı rahatladım eleman insan evladıymış. Melisa hala gülüyor öyle tatlı bir gülüşü var ki yanakları çıkıyor bugs bunny gibi falan.
başlık yok! burası bom boş!