+1
-1
ğruna uykusuz geçeler geçirilen, kavuşmak umuduyla yanılan sevgiler olduğuna inandırmıştım ben kendimi. aşkın varlığına inanıyordum. insan ne kazanırsa kazansın dünya da geri dönüp baktığında elinde kalan tek şeyin sevgi olduğuna da inanıyordum.
biri gelecekti, çok sevecektim, çok sevişecektim, var oluş amacımı tamamlayacaktım, aşık olacaktım. biri geldi sonra, az sevdi, bol gibti. adına aşk diyordu. aşkına yalan söylüyordu bu adam. yüzü kızarmıyordu kendinden emindi, istemediğim yerde bana gibtir olup gitme özgürlüğü bile tanımıştı, bir sevişme esnasında tanışmıştık zira. sevişmediğimiz anlarda kavga ediyorduk çokça. ben kızınca ağzıma dudaklarını dayıyordu. tadı güzeldi.
güzel vücudumun her noktasını ayrı ayrı seviyordu. bizzat diliyle hemde. ama ruhumu çok az okşamıştı ona kızma hakkımı bile elimden almıştı ne isterse yapıyordu, ne istemezse yapmıyordum. sanki hayattan zevk almamı istemiyordu. belki ona başka bir dünya da büyük bir kötülük yapmıştım. intikam alıyordu.
yanılmışım, insan dünyaya aşık olmaya değil yaşamaya geliyormuş, varoluş amacımız öküzlemesine yaşamakmış. acının en acısından yanıp, tatlı en şerbetlisinden tatmakmış, hatırlanacak şeyler, yani kayda değer hafıza da yer eden zamanlar biriktirmekmiş. ben hayatı pas geçerken , adına aşk dediğim içimdeki saplantı beni olduğum yere saplamış. üniversite yıllarım delikanlı çağım akıp gitmiş.
titrek bacaklarımla yapayalnızım şimdi. arkasına saklandığım adamdan sıyrılmış, korkak ürkek ve güvensizim. bunun da bir süreç olduğunun farkındayım. adına çok sevmeler denilen sevişmelerden geliyorum. zütüme şahane pandik yemiş, kandırılmış, aldatılmışım. öldürmedikleri sürece yaşıyorum demek ki, yaşadığım sürece de daha cesur.