Dedi ceset gibi kokan orklardan biri. Ardından kopan naralarla birlikte üstümüze gelmeye başladılar. Dillerini anlamıyorduk. Bir hayvan gibi böğürerek konuşuyorlardı. iri yarı, kalıplıydılar. Gücümüzle yenemezdik. Önce büyücüler dikkatlerini dağıttı. Afalladılar. Duraksayıp büyüyü izlediler. Etraflarını sarıp saldırmayı planlıyorduk. Lakin başarısız olma ihtimalimiz çok fazlaydı. Bir tanesi bile 30 askere bedeldi.

Bir şekilde ya saldırmalı ya da kaçmalıydık. Asker sayımız azdı. Hemen bir strateji belirlemeliydik. Büyücülere güçlerini sonuna kadar kullanmalarını emrettim. Onlar kaba kuvvetle saldıracaklardı. Bizde onları mantıkla yenmeyi denedik; tam anlamıyla sayılmasa da onları alt ettik. Geri çekildiler.
Yıllardır süren bu savaş yeni ittifaklar getirmişti. Orklar kalabalıktı. Ama uyguladıkları bir savaş planı yoktu. Savaşı başlatmak için baltalarını yere vuruyor, çeşitli naralar kopararak saldırıya geçiyorlardı.

Bir gün askerlerden biri yanıma gelip bir geçitten bahsetti. Şeytani yaratıkların bu dünyaya bu geçitten girdiklerini söyledi. Kirin tor'a haber verilmesi gerekiyordu. Kirin tor usta büyücülerin toplandığı bir meclisti. Geçidi onların kontrol etmesi gerekiyordu.

Kirin tor büyücülerinin önceden herşeyden haberi olurdu. Bilakis bu şeytani bir güçse bütün krallık tehdit altındaydı. Tüm ittifakın hatta orkların ve trollerin bir araya gelmesi gerekebilirdi. Ben küçükken babam anduin bir iblisten bahsetmişti. Adına Sargeras demişti. Güçlü büyücü Aegwynn onun bedenini yenmiş fakat Sargeras Aegwynn'in rahmine saklanmıştı. Yıllar sonra Aegwynn hamile kalmıştı. Sargeras Aegwynn'in rahminden bebeğinin yarı ruhuna sahip olmuştu.

Şimdi anlıyorum Medivh'in neden bu kadar güçlü olduğunu. Annesinin güçleriyle Sargeras'ın güçlerinin birleşimiydi medivh. Sargeras... Eğer Sargeras tekrardan dirilmişse yine onun üstesinden gelmek zorundaydık. Gerekirse orklar, troller ve blood elflerle birleşecektik. Dünya üzerindeki var olan bütün krallık ve kabilelerle...