Beyler öncelikle sundan söz edeyim ben 2. nesilden bir dostunuz tabiri caizse 2. neslin liselisiydim. Yıllardır girmiyordum sözlüğe (5-6 sene olmustur). Gerçi şu an nesil muhabbeti var mı artık onu bile bilmiyorum ya neyse. Bu gece o çarpıcı yılları anlatmaya karar verdim. Ekşiye girip yazacak degildim tabi ki buraya geldim (umarım ekşiye hala çakıyorsunuzdur) neyse demek istedigim yıllar oldu kelime kurallarından pek haberım yok sürçü lisan edersem affola simdiden.

Velhasıl kelam konumuza gelelim.Üniversitede ki olaylara gelmeden kısaca liseyi özet geçeyim. Okudugum lise amerikan high school tarzında kolej havasındaydı.Şöyle anlatayım okulun sağ çaprazında tamamı filmli camekan kapalı havuzu, hemen onun bitişiğinde halısahayla şimdilerde sahildeki şu spor aletleri bulunuyordu.Hee kıymetini bilin benim zamanımda o spor aletleri hayaldi. Sağ çaprazda sinema tiyatro merkezi falan.Özel okul yani. Hatta Okulda kartla alışveriş yapılıyordu herkesin kartında belli miktar para çektir çektir harca. Kantinine gelince şimdi ki starbucks gibi. Neyse buraları kısa keseyim, hayalinizdeki kolej işte. Bende bir şekilde burslu falan derken kazandım o okulu. işte o gün anlamalıydım hayatımı nasıl gibecegini. Neyse okul kıyafetleri falan alındı her şey hazır ilk gün okula gidiyorum.ilk günden fiyasko tabi. Görmemişiz abi inkar etmiyorum cahilmişiz herkes sivil en kötüsü bile üstünde tshirt takılıyor. Benimse bir beslenme cantam ekgib. Kıkırdayan kızlara hunharca gülen erkeklere aldırış etmeden beyler girdim okula yalnız degilim tabi benim gibi diğer burslular falan var içim biraz rahatladı etrafı kesmeye başladım ne var ne yok bakınıyorum. Daha ilk günden okulun basketbol takımı falan takılıyor. Yanlarında dizin 7-8 parmak üstünde etekleri olan kızlar bir iki tanede ayakçı tıpkı filmlerde ki tayfa.Şu an hayalinizde bir kız hayal edin ten renginden ayak tırnagının uzunluguna kadar. Ettiniz mi ? işte o hayalinizde ki kız kesinlikle ordaydı. Böyle anlatayım size hatunları. Bana gelince kumral uzun kirpikli sıradan tipli bi sübyanım işte. Size klişe hikayeyi atıp tutmayacağım hayır o basketçilerin reisinin yanındaki kıza aşık olmadım beyler alakam da olmadı sallamaya gerek yok.Ama dinleyince diyeceksiniz keşke ona yazılsaydın diye.Çok daha beteri oldu. ingilizce öğretmenime aşık oldum beyler. Gülmeyin am k.Kürsüye yürüşüyünü hala unutamam.. Kırmızı basenlerine tam oturmuş kalçalarını şişiren kalem etek, üzerine ışık vurduğunda içini belli eden salaş bir beyaz bluz. Südyeninin askıları o kolunun altından sırtını sıkıca kavrayan kısmı hayal edebilirsiniz. Kırmızı bir topukluyla kürsüye çıktı. Sınıfları okuyacaktı. işte o kadın keşke ponpon kıza aşık olsaydınlan diyeceğiniz kadın. Hayatımı herşeyimi değiştirdi.

Neyse saat malum dinleyen olursa, yıllar sonra kaldıysa o gececi tayfa yarın devam ederim beyler