Parka yaklaştığımda şok olmuştum...

Yaklaşık 150 kişi beni bekliyordu... E tabii biraz heyecan yapmıştım. Çünkü birazdan söyleyeceğim şeyler duymaya alışık olmadıkları şeyler olacaktı.

Arabadan indim ve yanlarına gittim. Hemen tam ortada bana yer açtılar. Her biri birer paket uzattı ehehehe benim de hoşuma gitti tabii. Hepsine beni iyi dinlemelerini söyledim... ve belki de tek kurtuluş çarem olan o o planı açıkladım...

--- Okuldaki kontrol tamamen yok olacaktı. Böylece düzen yok olacak ortam aynı bi endüstri meslek lisesi gibi olacaktı.

--- 12.sınıflar tuvaletlerde her tenefüs bilerek ve kasti olarak sigara içecekti. Bu eski düzenin kıymetini en iyi anlatan olay olacaktı belkide...

--- Derslerde hocalara sınırı açmadan laubali davranılacaktı. Yani ders düzeni bozulacakdı.

--- Tenefüslerde koridorlarda ve bahçede sahte ve oyun amaçlı kurmaca sevgililer dolaşacaktı. Bu okulun eski düzenini aratan bir diğer önemli husus olacaktı. Çünkü ben kesinlikle okulda öyle cıvık cıvık sevgili hareketlerini uygun bulmuyorum ve kesinlikle öyle bir olay olmamıştı.

--- Bir diğer önemli husus ise okulda sürekli kurmaca kavgalar çıkartılacak, ortamın eski sakin düzeni bozulacaktı.

Bütün bunların ortak amacı eski düzeni aratmak olacaktı...

Yani lafın kısası sanki ben gittim diye bütün bu düzen bozulmuş gibi gösterilecekti..

Kendimi okula geri aldırmam gerekiyordu... Bu acemice plan işe yaramak zorundaydı çünkü başka bir çözüm yolu yoktu...

Köşeme çekildim ve okulda olacak olayları izlemeye başladım...

Panpalar halı sahadan geldim geberdim amk ciğer falan kalmamış ehehehe. 10 dakkaya başlıyom seri seri yazmaya devam edecem.

Ulan sen malmısın nesin amk kertenklesi sana durumu açıkladım bu 12 leri dövme olayı zaten okul çıkışı oldu adamlar zaten birilerini çağırdı şimdi sana soruyorum gerizekalı ne kadar kalabalık olursa olsun silah çıkınca adamlık mı kalır ortada dıbına kodumun maymunu seni illaha beni sinir edeceniz gece gece ha inanmıyosan gibtir git burda müge anlı havalarına girme giberim dalağını

Evet beyler dediğim gibi olaylar sanki benim yokluğumdan dolayı olmuş gibi görünecekti. Tabii bunun bir oyun olmadığını anlamak da zor değildi. Onun için sinsi sinsi yavaşça gelişmesi gerekiyordu olayların. Yani her şey zamanla olacaktı...

Direk konuya geçmek istiyorum yani o beklediğim süreyi anlatmama gerek yok. Kısaca bahsetmem gerekirse okuldan atıldığımı evdekilere belli etmemek için canım çıktı amk. Her gün sabah kalkıp okula gidiyormuş gibi hazırlanıp evden çıkıyordum. Tabi okula değil kahveye gidiyordum ehehehe.

Tam tdıbına 2 hafta bekledim bu şekilde. Her gün okulda ne oluyor diye Ozan'dan rapor alıyordum. Her gün dediğim şekilde olaylar olsada hiçbir gelişme yoktu yani bu taktik bi işe yaramamıştı...

Ama kader beni bi kere daha oyunun içine sokmak için hamlesini yapmıştı...

Hiç beklemediğim bi anda yine kahvede züt devirirken bi telefon geldi...

Herşeyin düzelmesini sağlayacak o telefon...

Arayan Müdür beyciğimdi. Kalbim zütümde ata ata telefonu açtım. Bana endişeli bi şekilde şunu söyledi.

"Shutzstaffell hemen okula gel 12.sınıflar la sizinkiler birbirine girdi çıkışta kavga edeceklermiş. Polis çağırmak istemiyorum okulun adı çıksın istemiyorum sonra okul yanlış görünüyo dışarıya. Gel şu olaya müdahale et ayır şunları dile benden ne dilersen... "

"Hagibtirrrrrrr" diye bağırarak sevinçten çıldırmış bi şekilde siyah tofaşa atladım...

Evet işte beklediğim haber buydu...

Evet beyler ben gittim gitmesine de bu dangalaklar ciddi ciddi birbirine girmiş. Aralarında bir kız meselesi oluşmuş amk. Ben de oyun icabı kavga ediyolar zannetmiştim. Ulan bu gerizekalılar harbi harbi kavgaya tutuşmuş...

Hemen gittim okula direk müdürün odasına çıktım...

Beni görünce yalan değil biraz utanır gibi oldu. Sonuçta beni okuldan atmıştı ve şimdi de sırf okulun adını çıkarmamak için polis çağırmamıştı ve bana ihtiyacı vardı...

Hemen 12.sınıfların katına çıktım zilin çalmasını bekledim...

Çıkış zili çaldığında bütün öğrenciler çıkmaya başladı. Beni görünce bayağı sevindiler üstelik şaşırdılar. Bunların aralarında sözü geçen birini yanıma aldım ve konuşmaya başladım. Bizimkilerle kavga mevzusu ciddiydi amk.

Bunların hepsini toplayıp çıkıştaki parka zütürdüm. Sinirden kuduruyodum amk. Başladım sayıp sövmeye bunlara.

" Ulan dingiller ben okula geri döneceğim diye uğraşırken sizin yaptığınıza bakın. Ulan 250 gram için birbirinize giriyorsunuz hiç mi utanmıyorsunuz amk. Ayıp lan şu yaptığınız. Ne demek lan birbirinize girmek bide ciddi ciddi. Şimdi sarılıp barışıyorsunuz ve okula geri dönüp müdüre kavgayı benim ayırdığımı söylüyorsunuz. Ulan ben sizden iyi haberler beklerken sizin yaptığınıza bakın lan ayıp amk. Hadi okula gidiyoz... "

Okula bu dingillerle girdim direk müdürün yanına çıktık. Müdüre olayı benim sayemde çözdüklerini baya abartarak anlattılar.

Sonra hepsini çıktı ve müdürle baş başa kalmıştım. Doğrusu adamın hiç umrunda olmamam gerekiyordu. Ama bizim aramızda bir abi kardeş ilişkisi vardı. Aramız baya iyiydi ama o beni okuldan attığı için biraz mahçup hissediyordu sanki. Üstelik beni yardım için çağırmıştı.

Masasından kalktı ve yanıma oturdu.

"Ah be oğlum niye kendini tutup da aynı şekilde okula devam etmedin. Bak Shutzstaffell evet bir tak yedin ve okuldan atıldın ama sana eski günlerin hatırına yardım edeceğim.

Meğerse müdür beni okuldan atmamış daha doğrusu uzaklaştırma cezası olarak göstermiş...

Aslında olay tam olarak şöyle olmuş...

Benim okuldan atılma işlemlerim kağıda dökülmüş ama sisteme uzaklaştırma cezası olarak girmiş bizim müdür. Tabii aslında büyük bir sorumluluk altına girmiş. Bu evrakta sahtecilik gibi bir şey. dediğim gibi aramızda baya iyi bir ilişki vardı. Yani onun gözünde ben normal bir öğrenci değildim. Ona minnettardım...

"Hocam Allah sizden razı olsun. Biliyorum çok büyük bir hata yaptım. Sinirimin kurbanı oldum. Ama siz niye böyle bir oyun yaptınız. Yani en azından bana söyleseydiniz uzaklaştırma cezası olarak göstereceğinizi. Ona göre hareket ederdim. Ama yine de size minnettarım çok çok teşekkür ederim verin elinizi öpeyim."

Dedim ve elini öptüm...

"Hadi lan oradan pekekent bana bak bi daha aynı şey olursa bu sefer bırak yardım etmeyi ben seni kapının önüne döve döve koyarım haaa bi dahada gelemezsin buraya tamam mı lan gerizekalı şimdi git saç sakal traşı ol maymuna dönmüşsün." dedi pis pis gülerek ehehehe. Seviyom lan bu adamı.

Ulan o kadar mutluydum ki hani daha önce hiç böyle bir duygu yaşamamıştım.

Sevinçten çıldırmamak için kendimi zor tutuyordum amk. Koşa koşa merdivenden indim siyah tofaşıma binip bi vututu yapıp hemen bir berbere gittim saç sakal traş oldum. Tabii okula eli boş da gidilmezdi. Cebindeki son parayla bir kilo baklava aldım. Öğretmenler odasında dağıtacaktım yarın. Çok mutluydum lan.

Okula geri dönüyordum...

Ait olduğum yere geri dönüyordum...

Artık ciddi ciddi okula gitmek için kalkıyodum amk ehehehehe. Bu sefer evden cidden okula gitmek için çıkıyodum...

Dağıtmak için aldığım baklavayı da güzelce paketleyip otobüs durağının yolunu tuttum.

Okula girdiğim anda çok duygulandım beyler. Hani tamam 2 hafta ayrı kalmıştım ama o iki hafta geçmemişti bana. Beni görenler baya şaşırmıştı. Yaklaşık 150 kişiyle ayrı ayrı tokalaştım amk elim koptuydu ehehehe. En son öğretmenler odasının yolunu tuttum. Beni gören hocalar " oooo kimler geri gelmiş noldu sarmadımı avare avare gezmek" diye daşşak geçtiler amk. Sonra hiç görmemiş gibi baklavaya yumuldular oropsu çocukları.

En son müdürün yanına gidip bir kere daha elini öptüm tabi ona da baklava ayırmıştım. Beni bir kere daha sıkı sıkıya tembihledi.

Sınıfa girdiğimde o atmosferi asla ama asla 90 yaşıma da girsem unutamam amk. Yemin ederim şimdi hatırlayınca tüylerim diken diken oldu. Içeri girdiğimde öyle bir tufan koptu ki anlatamam... Erkekler direk üzerime koşup beni havaya kaldırdılar. Özlemiştim lan bu pekekentleri. Daha doğrusu onlarla okulda olmayı özlemiştim.

Hepsiyle tek tek sarılıp özlem giderdim... yavaşça sırama oturdum. Inanmayacaksınız benim yokluğumda kimse oraya oturmamış amk. Bir de üzerine şöyle yazmışlar muallakler.

" o gemi bir gün gelecek... "

Ulan görünce baya duygulandım.

Bakın beyler size en büyük tavsiyem 100 tane normal arkadaşınız olacağına 5 tane kardeş gibi gördüğünüz dostunuz olsun... Çünkü bu hayatta asıl zorluk düştüğünüzde sizi kaldıracak insanlar bulabilmek.

Ulan gece gece efkarlandım be. Kur'an çarpsın içim bir kötü oldu hatırlayınca. Hatırlamama vesile olduğunuz için sizlere de teşekkür ederim biricik panpalarım...

Tabii her şey normal seyrinde devam etti. Eskisi gibi olmamaya çalışıyordum. Ama tabii ki eski düzen yerine oturmuştu. Tuvaletlerde sigara içilmiyor, cıvık cıvık sevgililer elele gezmiyordu. Okul eski ve olması gereken düzenine geri dönmüştü...

Tabii bütün bunlar olurken bu sene neredeyse bitmişti. 11.sınıfın bitmesine çok az kalmıştı.

Yine geleneksel müdür konuşması yapıldı, öğrenciler karnelerini aldı ve dağıldı. Ama durum benim için aynı değildi. Herkes dağılınca müdürün yanına gittim ve ona reddedemeyeceği bir teklif yaptım ehehehe.

" hocam canım hocam gidelim baraja bir sucuk ekmek yapalım ama bu sefer sucuklar benden."

Tabii kabul etmez mi muallak ehehehhe.

Atladık arabaya gittik iki tane kangal sucuk aldım. Çektik arabayı bi ağaç dibine. He bakın söylemeyi unuttum yanımızda iki tane daha hoca geldi onlar da baya kafa hocalardı. Başladık sucukları kızartmaya tabi bir yandan da sohbetin dibine vuruyoruz. Bir yandan da semaverde çay içiyoruz. Ulan en son saate baktığımda gece 1'e geliyodu amk. Tabii yavaştan toplandık döndük. Beni evime bıraktı müdürcüğüm ehehehe. Ulan gelmişim boş dururmuyum o saatte zaten okul bitmiş hehehehe. Hemen aradım Müco'yu gel la bi rakı içek dedim. Ilk başta mırın kırın etsede kabul etti dibine vurduk o gece.

Fazla uzatmaya gerek yok beyler klagib bir yaz geçirdim işte denize falan gittim.

Tabii yaz tatili bitti... Okulların açılmasına baya az kalmıştı...

Ama bir yandan da heyecanlıyım hani son sınıf olacam amk. Diğer taraftan da hiç çalışmadığım üniversite sınavında ne tak yiyecem diye düşünüyorum amk.

Öyle böyle zaman geçti ve okullar açılmıştı...

Panpalarım gardaşlarım bu gecelik bu kadar yeter yorgunum zaten uyuyom size de iyi geceler yarın bitiriyorum hikayeyi baya uzadı farkındayım sizleri seviyorum gözlerinizden öpüyorum...

Geldim panpalarım geldim başlıyorum hemen bu gece bitiyo fazla ayrıntıya girmem sizide bekletmem artık daha fazla yakın cuvaraları başlıyorum. Bu arada tabi bu 3 sene içinde karı kız ortamı çok fazlaydı ama oraya girersem zaten ayrı bi hikaye olur onun için hiç karıştırmadım.

Evet beyler sonunda 12.sınıfa başlayacaktım...

Içimde hem son sınıf olmanın heyecanı hem de üniversite sınavının stresi vardı. Daha doğrusu stres değildi. yannanlara yan basmamın vermiş olduğu üzüntüydü. Çünkü 3 sene boyunca hiç ders çalışmamıştım. inanır mısınız 5 dakika bile çalışmamıştım amk. En azından bu sene çalışırsam belki bir şeyler yaparım diye düşünüyordum.

Tabii ben bunları düşünürken okullar başlamıştı...

Bu sefer okula ilk gün dolmuşla değil arabayla gitmiştim eheheheh. ibrahim amcam sağolsun "oğlum arabayla git ilk gün bi havan olsun" demişti. Yazık adam okulda neler yaptığımı bilse bırak arabayı el arabası bile vermezdi bana eheheheh.

Neyse yine ben okula girmiştim tabii aynı ilk gün konuşmaları yapıldı. Sonra sınıflara çıkıldı. Ben yine her zaman oturduğum yer olan en arka cam kenarına rez aldım. Bizim tayfa geldi. Onlarla baya muhabbet ettik. Özlemiştim muallakleride haa.

Tabii sonra çok sevineceğim bir haber aldım. Geçen sene bana okulu zehir eden huur çocuğu refik bi ilçeye müdür olarak gitmiş. Ulan neyle sevindim anlatamam.

Tabii müdürcüğümü ziyaret etmeden de derse girmedim. Beni azarlayıp sınıfa yolladı. "Dersiniz başlamadı mı senin ne işin var burada gerizekalı" diye heheheh.

Ulan harbi çok özlemiştim okulu...

Günler böyle geçip gidiyordu...

Lise son okuyan panpalarım varsa bilirler zaten çok farklı bir şeydir. Hem sonuncu sınıfın vermiş olduğu rahatlık hem de hocaların gözünde artık genç delikanlı birey olmanın vermiş olduğu ciddiyet vardır. Yani artık çocukça muhabbetler yoktur lise sonda. Herkesin bir ağırlığı vardır. Bizim de öyleydi artık çocukça dalaşmalar, laf sokmalar yoktu. Daha ciddi şeyler vardı. Mesela en arkada pişti oynamak gibi eheheheh. Yada önde telefonda ferre açıp arada hem ferre izleyip hemde dersi dinlemek gibi ehehehe. Valla yapabiliyorsanız deneyin beyler çok güzel bir şey ha. Hem derse odaklanmanızı da sağlıyor ehehehe.

Tabii ben ders çalışacağım diye düşünürken bir anda kendimi kahvehanede buldum. Bizim sınıf resmen kumarhane gibi olmuştu amk. Pişti, papaz kaçtı, batak hepsini oynuyoduk derste. Ulan derste tavla bile oynadığımız olduğuydu amk siz düşünün. Şimdi düşününce içimden geçmiyor değil. Keşke lise sona geri dönebilsem amk. O dal daşak ortdıbına geri dönebilsem. Gerçek dostlukların olduğu asla arkadan iş çevirmenin olmadığı yani en güzel duyguların, en güzel muhabbetlerin kısacası her şeyin en güzelini yaşadığım o seneye geri dönmeyi gerçekten çok isterdim... Bakın okul bitse de kurtulsak diye düşünen kardeşlerim vardır tahmin edebiliyorum. Ama inanın ki hayatınızda hiç kimse lisede tanıdığınız insanlar kadar samimi gelmiyor size. Hiçbir muhabbet en arkalarda dönen muhabbetler kadar zevk vermiyor. Hiç bir sigara çıkışlarda topluca yakılıp içilmesi kadar tat vermiyor. Lisede bazen Biz sigarayı 10 kişi dönerdik beyler şuan sizde de öyledir. Ama üniversite okuyacak panpalarım şunu önceden bilin. Üniversitede elemanın 10 paket sigarası da olsa çıkartıp size bir dal vermiyor amk. Ortam aynı Kısmetse olur'daki gibi. Hep yapmacık dostluklar üzerine kurulu. Lisedeki gibi samimi değil ortam.

Lisenin kıymetini bilin beyler. Çünkü o ortam asla bir daha geri gelmeyecek. Tadını çıkartmaya bakın. Gülün, eğlenin, sevin, sevilin...

Müdürle aramız zaten çok iyiydi fakat bu sene inanılmaz bir olgunlukla abi kardeş gibi olmuştuk. Ben geçen seneki gibi cıvık değildim yani onun yanındayken sanki abimin ya da babamın yanındaymışım gibi ciddi ve saygılı duruyordum. Her fırsatta beraber sigara yakıyor beraber çay içiyor ve anlamsızca Galatasaray-Fenerbahçe tartışması yapıyorduk. Bazen konu siyasete geliyor ve ben ne kadar haklı olsamda sesimi yükseltemiyorum tabii inceden laflar sokuyordum o ayrı. Ama her siyasi konuşmanın ardından odadan bana tekme tokat dalarak çıkıyordu. Soktuğum lafları anlıyordu ehehehe. Mosmor kesiliyordu amk puahahaha. Körü körüne Tayyip hayranıydı. Tabii bende bir çomar nasıl kızdırılır iyi biliyordum. Her defasında da sağlam bir dayak yiyordum ondan ehehehe.

Yani aramız baya iyiydi beyler. E tabii dışarıda da sohbetimiz muhabbetimiz vardı. Her ne kadar sık olmasa da okul dışında kesinlikle bi samimiyet vardı. Adam ara sıra eşinden çocuklarından vakit bulduğunda ara sıra takılıyoduk. Genelde nargileye gidiyorduk. Hesap hep bana giriyodu amk. Sebebi yine Tayyibe ettiğim laflar oluyor ve canım müdürcüğüm buna sinirleniyor cezayı da hesabı bana ödeterek yapıyodu.

Allah'a şükür cebim ibrahim amca sayesinde hiç parasız kalmadı. Her kahveye uğradığımda cebime 50 lira sıkıştırıyordu ve "aman yavrum esrardır haptır eroindir kullanma gözünü seveyim yakma gençliğini" diye sıkı sıkıya tembihliyordu. Bana babamdan çok babalık yapmıştı. Her ne kadar kan bağı olmasada asla kopmayacak bir gönül bağım vardı ona. Sırtımı yaslayacağım bir dağ vardı arkamda.

Heybetine kurban Deli Hüseyin...

Müco desen o ayrı bir şeydi benim için. Kardeşim, dostum, herşeyimdi. Sokakta görsem içimden "tipini gibtiğim maymunu" diyeceğim bir tipi vardı. Ama her şey tip değildi beyler. Önemli olan cidden için güzel olmasaydı. gibmişim kaşını gözünü kalbi güzel olsun yeter be. Allah hepinize kardeşim diyebileceğiniz dostlar nasip etsin. Bu devirde birine güven duymak çok zor cidden.

Tabii her şey normal giderken yine bir takluk çıktı. Bu sefer olay okulla alakalı değildi. Tamamen kişisel bir meseleydi.

Bir gece Müco'yla dışarı çıkak para yiyek diye düşündük atladık onun evladı gibi sevdiği doğanına bastık gitti bi kafeye. Beyler biz kafe diye girdik ama görseniz ne biçim bi kafe amk. Ortam kerane gibi. Yiyişen yiyişene amk. Bi biz sap gibi kaldık ortada. Zaten mekan baya lükstü e tabii bizim cepte de para var dedik girelim şuraya. Girmez olaydık amk sanki Brazzers House çekimleri kamera arkasındayız. Ulan normal kolkola atmış, mülayim, yiyişmeyen bi çift olmazmı amk. Yok bildiğin yok amk. Hani bir ara o kadar ezildim ki Müco'nun dudağa yapışsam nolur ki diye düşünmeye başladım amk ehehehehe. Bizim Müco desen kafası yay gibi bir oraya bir buraya dönüyor. Milleti öyle bir izliyor ki bıraksan açıp 31 çekecek amk.

Neyse biz tabii müziğe daldık gidiyoruz. Ulan bi yandan da 2 masa yanda 2 erkek 4 kız oturan bi tayfa var. Boşta duran iki tane kız var. Diğer ikisi sevgili belli bu ikisi de boşta hani. Boşta duran kızlar yılan gibiler ama bi görseniz ayakta boşaltırlar adamı o derece. Tabi ben ne yapsam ne yapsam bir şekilde ayarlasam diye düşünüyorum. Beyler kendimi övmek gibi olmasın ama şaka bir yana cidden aynaya baktığımda gurur duyacağım bir tipim var. O yüzden tip olunca öz güven de oluyor tabii. Bir süre sonra bu kızlarla baya baya bakışmaya başladım ben. Tabii bir hamle yapayım diye düşündüm. Olaydan Müco'ya da bahsettim. Bıraksam koşacak amk. Dedik masalarına bir şey yollayalım. Garsonu çağırdık, dedik birader böyle böyle şu masaya birkaç şey zütür sorarlarsa bizi işaret et. Garson gitti biz de beklemeye başladık. Boşta duran kızların yanındaki iki çift desen bildiğin gibişiyolar amk hani umurlarında değil belli. O yüzden bi sıkıntı çıkmaz diye düşünüyordum ben.

Tabii öyle olmadı kıyamet koptu amk...

Biz heyecanlı şekilde beklerken garson o masayı bayağı donattı amk. Tabii masada oturanlar şaşırdılar. Aralarında duymadığımız bir konuşma geçti sonra garson bizim masayı gösterdi yine bir şeyler dedi. O iki kız baya baya gülümsediler bana bakarak. Tabii benim züt tavanlarda hehehehe. Sonra bunların masasında gibişen diğer iki oğlan bize ters ters bakmaya başladılar. Ulan tamam ters ters bakarsın anlarım ama sen zaten biraz namuslu olsan sevgilinle orada yiyişmezsin amk dön işine devam et. Yok illa bize saracaklar ya. Tabii masalarında 4 kız olunca bir anda erkek oldular cengaver kesildiler amk. Baya dik dik bize bakıyorlar. Tabii onlar öyle bakınca bizide sinir bastı amk. Ulan ne yapsak ne yapsak diye düşünürken o iki boşta duran kız bizim masaya doğru yöneldiler...

Ulan tabi baya heyecanlandım ben. Müco desen at gibi kişniyo amk ehehehe. Buna dedim sakın pot kırma sakin ol bana bırak yeter. Kızlar geldiler nazikçe gülümseyip oturabilir miyiz acaba diye sordular. Ulan siz yer isteyin ben kalkarım sizi oturturum amk bide oturabilir miyiz diye sormak nedir eheheh. Işte bunlar bize teşekkür ettiler sonra tanıştık falan muhabbet baya ilerledi. Bunlar üniversite okuyomuş. Içimden dedim ki turnayı gözünden vurduk amk ehehehe. Baya bir yarım saat muhabbetten sonra her şey güzel giderken o iki cengaver var bizim masaya doğru gelmeye başladı. Hani kavga etsek dalsak rahat alırız ama benim amacım kızların yanında kavga etmek değil lan zaten muhabbet kıyak böyle gitsin işte niye bozuyonuz ki...

Bunlar geldi ne deseler iyi...

-- Beyler sizinle dışarı çıkalım da bir görüşelim sizinle.

Konuşmaları da baya yamuk sarhoşlar belli.

Ulan hadi ben o lafı yutarım tamam ama yanımda Müco var o sıkıntı amk. Bu direkt demez mi kimsiniz lan siz diye. Hani o anda kızlarda noluyor falan demeye başlamıştı oğlanlara. Ulan o anda hiç beklemediğim bir şey oldu. Nasıl olduysa ulu orta yerde ben normal bir şekilde dururken yani kavga pozisyonunda değilken zütveren davarlardan biri hiç beklemediğim bir anda bana yumruk attı. Nevrim döndü amk. Bildiğiniz ulu orta yerde kavga çıkardılar. Ben normalde olsa o hamleyi savuştururdum ama öyle bir hamle beklemediğim için direk masaya gömüldüm. Tabii yine çığlıklar falan. O anda Müco ben öyle yumruğu yiyince bildiğiniz delirdi amk. Başladı patır kütür dalmaya. Oğlanların boyu en az 1.90 üstü. Baya kalıpları da var pekekentlerin. Ama Müco zaten kafadan gidik olduğu için delirdi girişti bunlara.

Tabii görevliler geldi ayırdılar falan. Ama ben yediğim yumruğun sinirini çıkartmadan oradan gitmezdim. Kızlardan numaralarını aldık sonra bizim kalkmamız gerekiyor diye hesabı ödeyip mekandan ayrıldık.

Tabii ki amacımız farklı. Bu dingillerin çıkmasını bekledik arabayı kenara çekip...

Bu zütverenler mekândan sarmaş dolaş çıktılar. Bir süre sonra kızlardan ayrıldılar. Aha dedim fırsat bu fırsat. Sigara ağzımda indim arabadan buraya bak buraya diye bağırıp koşa koşa yumruğu gömdüm bir tanesinin suratına. Diğer oğlan da bana yumruk attı tabii bu sefer dövüş bilgim ve hazırlıklı olmam sayesinde yumruğundan sıyrıldım buna alttan doğru aparkatı geçirdim. ikisi de yere yığıldı bir daha da kalkamadılar zaten. Baktım birinin cebinde Parlement var. pekekentin cebinden aldım sigarasını bir dal çıkarttım yaktım, dolu paketi suratına geri fırlattım ve oradan ayrıldık.

Yani bizim hayatımız aksiyonsuz geçmiyordu amk illaha bi tak olacaktı...

Tabii beni hazırlıksız yakalayıp yumruk atan muallak iyi vurmuş olacak ki burnum çatlamış amk bir de hastaneye gittik onunla uğraştık anasını gibiyim. Ama hıncımı iyi çıkartmıştım. Çıkışta ikisini de yere sermiştim yani içim rahattı...

Beyler ben bugün biter zannetmiştim ama yine bitmedi amk. Baya uykum da geldi. Konu biraz uzadı yapacak yok artık. Ama yaklaşık %80'i bitti. Yarın akşam aynı saatlerde başlarım ve hızlıca yazıp bitiririm. Hepinizi çok seviyorum iyi geceler esenlikle kalın...

Pampalarım geldim başlıyorum hemen...

Her şey normal gidiyor derken yine bir kavgaya karışmıştım amk. Ama bu kesinlikle benim isteğimle olmamıştı. Aslında o kavga bir yandan da iyi oldu neden mi ? Karşımdaki tipin boyu veya kilosu önemli değildi az da olsa bir dövüş bilgisine sahip olmak yeterliydi. Ben o kavgada bunu anlamıştım. Yani karşınızdakinin boyu, kilosu, baklavası veya kasları hiç önemli değildi onlar sadece dış özelliklerdi. Yani yeter ki bir dövüş alanında yeterli bilgiye sahip olun, çok rahat bir kavgada dövülen değilde döven taraf olursunuz...

Neyse o günü de öyle kapatmış olduk. Okul desen o iyice çığırından çıkmıştı amk. Günlerimiz derslerde kağıt oynamakla geçiyordu. He sarıyomuydu tabiki evet.

Tabii her şey yine aynı monotonluğunda devam ederken yine ortamı ateşleyecek bir olay oldu. Bu seferki ciddi bir konuydu. Tabii ki kavgaydı mevzu. Ama normal bir kavga değildi.

Bu seferki liseler arası bir kavgaydı...

Hemen bir sokak üstümüzde olan daşşaklı ve tanınmış bir lise ile yaptığımız meydan savaşını anlatacağım size.

Şu ana kadar ettiğim kavgalarda büyük veya küçük bir çok hasar aldım. Çünkü en çok yara aldığım ve ayağa kalkamadığım tek kavgaydı.

Bu kavgada kardeşim dediğim adam Mücahit'in az daha ölümüne tanık oluyordum...