O zamanlar lise 3'e giden 16 yaşında biriydim. Yaşıtlarıma göre olgundum her açıdan, 1.93 boyum vardı beyler sallamıyorum. Davranış ve düşüncelerimde çok olguncaydı ve bu yıl tam anlamıyla çıkan sakallarım, olgunluğumu tamamlıyordu. En azından ben öyle düşünüyordum.

Her neyse beyler şimdi hayatımı değiştirecek olan kızla tanışma anımızı ve akabinde gelişen olayları anlatmaya başlıyorum. Hikaye biraz uzun sürecek hayatım değişti amk, 2 günde final beklemeyin. Beni sürekli dinleyen 2-3 panpam olsa yeterli amacım şuku falan değil.

Mart ayının başlarıydı, sıkıcı bi okul gününden sonra metroya binip eve gidiyorduk en yakın arkadaşımla. Maddi durumumuz pek iyi olmadığından servis masrafı çıkarmak istemiyordum pedere. Neyse bindik metroya ayaktayız, en yakın arkadaşımın ismi anıl o da benim gibi uzun. iki 1.90 adam ayakta durunca dikkat çekiyorsunuz ister istemez. ileri tarafta 2 kızın bize baktığını gördüm, sürekli bizi izliyolardı. Anıl'a da söyledim aynen falan dedi, hadi dedim bi çılgınlık yapalım takılalım şunların peşlerine. 1-2 kem küm etti sonra tamam amk dedi. Ben nereden bilebilirdim ki hayatımın odak noktası olacak kızla metroda tanışacağımı...

Oturduk masaya garson uzaklaşınca kızdım yannan kafalı anıla, kızların bizi görmesi lazımdı amk. Neyse kahveleri içtik napsakta tanışsak diye düşünüyoruz içeri gül satan küçük bi çocuk girdi, fırsat bu fırsat dedim aklıma bi fikir gelmişti. 10 lira verdik çocuğa sonra dedim ki 'içerde masada oturan 2 ablan var onlara zütür bunları abilerimden hediye olduğu söyle' Çocuk giderken bizde kızlara görüş açımız olan bi masaya geçtik hemen.

Verdi gülleri kızlara, bunlar aptal aptal gülüp etrafa bakındılar sonra anılla beni görünce şaşırdılar amk. Heralde gelirler yanımıza dedim ama oturmaya devam ettiler. Ben içten içe parada boşa gitti diye yanıyorum bide. Bi süre daha oturduktan sonra kızlar kalkmaya başladı. Biz istifimizi bozmadan oturmaya devam ettik, benimki yanımdan geçerken teşekkürler gül için dedi, yine o mükemmel gülümsemesi belirdi. Rica ederim dedikten sonra çıktılar kafeden ama böyle olmamalıydı. Bazen birini ilk gördüğünüzde hissedersiniz, anlarsınız beyler hayatınızda önemli bir yere sahip olacağını, bu kızda öyleydi hissediyordum.

Kızlar kalkınca bizde hesabı isteyip kalktık, tabi kızlara yazdığımızı anlayan garson bin gülümseyişiyle bize baktı. Çıktık yine kızların arkasına takıldık anılda bende bu kızlarla tanışmak için şansımızı sonuna kadar zorlayacaktık, öyle de yaptık.

Kızlar bizim arkalarında olduğumuzdan bi haber yürüyolardı muhtemelen bizim hakkımızda konuşarak. 100 metre kadar sonra otobüs durağında durdular, bizde 2-3 metre yanlarında durduk fark edilmek için. Anılın söyledikleri üzerine içime bi kurt düştü Lan şimdi bunlar sevgililerinin yanına gidiyor olmasın

Vay iflahını gibeyim cidden öyle bi durum olabilir miydi? Yok amk öyle olsa teşekkür etmez, terslerdi dedim. Kızlar bizi fark edince bakıp gülümsemeye başladılar. Beyler kız öyle güzel gülümsüyordu ki, öyle güzel dudakları vardı ki istemeden tutuluyordum amk
Edit: Yanlış düşüneni sabri reis gibsin.

Bunlar bi otobüse bindiler, akabınde bizde atladık tabi. Neyse biz hiç konuşmuyoduk anılla, içten içe korkuyoruz ya sevgilileri varsa diye. O sırada biri omzuma dokundu, bi döndüm benimki amk. Gözlerini ilk kez bu kadar yakından görüyordum ve beyler böyle güzel gözleri daha önce kimsede görmemiştim. Hani dünyanın tüm renklerini toplasanız gözlerinin rengi kadar güzelini bulamazdınız...

Siz bizi mi takip ediyosunuz dedi hafif sert bi ses tonuyla. Sanmıyorum, tesadüf işte dedim biraz etkilemeye çalışır ses tonuyla. Güldü yine, yaa dedi ve elinizi uzattı. Güzel ses tonuyla bir o kadarda güzel olan ismini söyledi; 'Ben gamze', bende questzum dedim el sıkıştık. Tam arkadaşına dönüp onunla da tanıştıracaktı ki...

Tipimiz fena değildi hatta giderimiz bile vardı ama kızlar çok güzeldi amk neden bize bakıyorlardı hala anlamış değilim. Biz sivil giderdik o yüzden liseli olduğumuz belli olmazdı. Neyse 10-13 dakika kadar gittik böyle bakışarak o sırada anılla anlaşma yaptık esmer olan benim, sarışın anılındı. Sonra kızların hareketlendiğini gören ben hemen kapıya doğru atıldım, anılda arkamdan indi. iner inmez bize baktı kızlar, hafiften gülümsedi benimki içim kıpır kıpır oldu amk gülümsemek bi insana ancak bu kadar yakışırdı.

Kızların arkadasından ilerliyorduk biraz hızlanıp yaklaştık, ben kızları liseli sanarken üniversiteli olduklarını anladım. Yakından büyük oldukları belliydi amk, olmadı bu dedim anıla. O sırada kızlar lüks sayılacak bi kafeye girdiler, durduk bizde. Ya tamam ya devam deme zamanıydı. Bu kafeye girersek hesapta bize sağlam girecekti ama kızlar için değerdi, tabi kızları tavlayabilirsek, bizden min. 4 yaş büyük kızları.

Anıla döndüm ne diyosun dedim, hiç beklemediğim bi şekilde kahveler benden dedi. Vay dıbına koyayim dedim çocuğu nasıl gaz getirdiysem artık. Girdik beyler mekana, mekan dışardan gözüktüğünden en az 2 kat daha lüks amk, yarrağa yan bastık diyorum içimden bu kızlar zengindir şimdi nasıl bakıcam buna. Ulan sanırsın tanıştık, anlaştık, sevgili olduk.

Garson karşıladı bi tane hoşgeldiniz dedi ben o sırada kızların oturduğu masayı bulmaya çalışıyordum en iç tarafta oturduklarını gördüm. Tam biz içeri tarafta oturalım diyecekken anıl biz buraya geçelim dedi garsona. Vay iflahını gibeyim senin dedim içimden, kızları görüş açımız 0 seçtiği masada...

Vay amk şansımı gibeyim PC bozuldu mobilden yazamiyorum beyler bugünlük böyle geçelim yarın yazarım iyice telafi ederiz kusura bakmayın

Tüm çabalarımız boşa gitmişti, üstüne ödediğimiz hesaplarda cabasıydı. Napalım bari bizde gidelim derken garson geldi 'az önce giden hanımlar size bir not bıraktı' dedi. Bi baktım kağıda numaralarını yazmışlar, o an garsonun ağzını öpmek istedim. Ulan garson binlik yapıp notu bize getirmeseydi hayatım böyle olmayacaktı belkide. Ertem şenerin de dediği gibi, her yerinden öpüyorum garson her yerinden.

Yüzümüz gülmeye başladı, anılla günün analizini yaptık biraz daha oturup. Sonunda 'olacak lan galiba' dedim, inşallah kardeşim dedi. Kalktık, sevcanın numarasını anıla verdikten sonra evlere dağıldık.

Edit: Kızlar hikayenin bu kısmına kadar okulumuzu sormadı, o yüzden sıkıntı yok henüz.

indik otobüsten kızların elinde güller, biz yanlarındayız. Dışarıdan bakınca sevgili olduğumuzu düşünmemek imkansızdı. Görenler muhtemelen bu çocuklar bu kızları nasıl tavlamış diyordu, açıkcası bende bilmiyordum. Ortada henüz bi tavlama durumu yoktu ama sonuçta bizimle birliktelerdi amk bu bile büyük başarı. Oturduk bi kafeye kızlar latte matte bişeyler söyledi, biz ağır takılalım dedik çay söyledik.

Birbirimizi tanımaya yönelik sohbet ederken bi yandan okul hakkında soru sormamaları için dua ediyordum, bir yandan da bu kız ne gibilir diye içimden geçiriyordum. O sırada gamze birden ayağa kalktı, şuan büyük tehlikedeyim dedi. Nasıl amk kahvene ilaç atıp kafede seni mi gibicem? Abazalığım o kadar suratıma mı yansıyordu?

Şaşkınlık ve moral bozukluğuyla neden dedim. Babamın okulu hemen çaprazda dedi. Ben şansıma, kadere, feleğe, gelmişe, geçmişe sövmeye başladım içimden, sevcanda toparlandı. Gideceklerdi anlaşılan, bişeyler yapmalıyım derken sevcanda ayaklandı ve hoşçakal diyerek uzaklaştılar. Gitmişlerdi..

Beyler hikayenin doğrulana inanmayan gibtir olup gidebilir, adam önce guzel yazıyorsun demiş sonra karalamak için bişeyler yazmış. inanmıyorsan okuma kardeşim, okuyan adamlara neden müdahale ediyorsun? Serefsizligin lüzumu yok beyler, hikayeyi yazarken dün gece telefonun ekranına bira döküldü ekran mahvoldu, para toplayıp bana telefon alacağınıza hikayenin doğruluğunu sorguluyosunuz amk

iyi akşamlar dostlar şuan hastaneden yazıyorum, ev arkadaşımın migreni tuttu zirve yapmış durumda. Bugünlük yazamayacağım, lütfen halden anlayın, anlamayacak olanlarda gibtirsin gitsin arkadaşım hastanedeyken ben hikaye yazamam

Dostlar bu gecelikte bu kadar, şuana kadar hikayemi okuyan tüm panpalarima teşekkür ediyorum, onlar merak etmesin hikaye yarıda kalmaz. Kufreden, yazma diyen, hikayeyi karalamaya çalışan binler sizinde dıbınıza koyayım begenmiyorsanız hâlâ niye okuyosunuz amk gibtirin gidin

Kahvaltıdan sonra duş aldım, sonra altıma siyah kotumu üzerine lacivert gömleğimi giydim saçlarıda biraz yaptım. Beyler kendime aynada bakarken ilk kez kendimi yakışıklı hissettim, özgüvenim artmıştı üniversiteli kızla buluşacaktım amk boru mu. Ha özgüven demişken beyler, hani çoğu zaman sevgiliniz ya da konuştuğunuz bi kız olunca diğer kızlar etrafınıza toplanır ya, bana sorarsanız onun sebebide tamamen özgüven. Bizler bi kızla konuşursak ya da sevgilimiz olursa özgüvenimizde artıyor, kızlar da özgüveni yüksek erkeklerden hoşlanıyor genellikle. Benim bu duruma yorumum böyle. Neyse hikayeye devam edelim.

Peder hazırlandığımı görünce özel bi durum olduğunu anladı, öyle normalde çıkarken fazla özenen biri değilimdir. Çıkardı bi miktar para verdi. Çıktım evden bi baktım buluşma saatine daha 1 saat var napsam diye düşünüyodum, iki sokak ilerde ablam oturur onun yanına gidip yeğenimi göreyim dedim. Gittim ablama naber nasılsın falan birden yeğenim geldi sonra, üzerime atladı kerata. Biraz onunla gülüp eğlendik ben gideyim artık dedim ablam cebime 100 lira tıkıştırdı. Allah yağdırıyodu adeta parayı.

20 dakika kala buluşacağımız kafeye gittim, beklemeye başladım. Buluşma vakti geldi, ben etrafa bakıyorum gelen giden yok. Yarım saat geçti hala yok, telefona bakıyorum mesaj falanda atmamış. 1 saat geçti yok, bende kalktım sinirle çıktım kafeden. Ekmişti anlaşılan beni, mesajlarda konuşmaya çok istekliydi aslında..

Sabah okula gittim, herkeste klagib pazartesi sendromunu gözlemliyordum ama ben gayet neşeliydim. Ayrıca okuldaki hiçbir kızda ilgimi çekmez oldu, çocukca geliyordu hepsinin davranışları falan. Tabi gelir beyler, gamzeden sonra bizim okuldakiler attan inip eşeğe binmek hesabı.

Her neyse okulda bir tak yok, çıktık okuldan eve geldim duşumu aldım, haftasonu özendiğimden daha fazla özendim kendime. Ben hazırdım, saate baktım daha 2 saat vardı dıbına koyayım. Bekle bekle vakit geçmiyordu, en iyisi gidip buluşacağımız mekanda bekliyeyim dedim çıktım evden.

Mekana geldiğimde saate baktım daha 1 saat vardı, oturdum bi çay söyleyip konuşabileceğimiz konuları planlamaya başladım. Bi ara düşünürken dalmışım ben, önüme birisi geçti. Bi baktım gamze, o da erken gelmiş önceki buluşmayı telafi amaçlı. Düşünceli kız işte.

Oturduk çay söyledik ikişer tane sonra bi ikişer daha sonra bi ikişer daha derken 3 saat konuşmuşuz. Nasıl geçti onca zaman fark etmedim bile. Zaman o yokken geçmiyor, o varken yetmiyor gibiydi ve beyler bu aşkın en büyük sinyaliydi. Beni aşan bi kıza aşık mı olacaktım? Nerde imkansıza yakın var gidip onu buluyor, ona aşık oluyoruz zaten anasını satayım.

Anılla sarışın kızın konuştuğunu gördük. Normalde okulda sınıf dışındaki kızlarla konuşmaya çekinen anıl, benden atılgan davranmıştı. 'Bizden hızlı çıktılar' dedim, 'daha yeni tanıştık ne ara biz olduk' dedi gamze. Şaşırdım amk beklemiyordum orda özne olarak kullanmıştım başka bi amaç yoktu, kız çok küçük ayrıntılara dikkat ediyordu anlaşılan. işimiz zordu.

Tam cevap verecektim ki şaka yapıyorum dedi, çok komik amk ilk konuşmada ne şakası. Neyse daha sonra anıl ve yanındaki sarışın kızda geldi tanıştık onunla da, ismi sevcanmış isme bak aq.

'işiniz yoksa bi yerlere gidelim mi' dedim, gamze hemen yapıştırdı cevabı 'bilemiyorum, hiç tanımadığım insanlarla konuşmam pek' naz yapıyordu, belliydi. Beyler ama öyle ergen veya kezolar gibi değildi tatlı bi nazdı. 'Az önce tanıştık ya' dedim güldüler ve biraz daha naza çekip kabul ettiler..

O gece konuşmadık, bütün gece neden yalan söylediğini düşündüm. iki ihtimal vardı beyler. Ya benimle ciddi birşeyler düşünüyordu, bi erkekle kafede oturduğunu söylerse aramıza mesafe gireceğini düşünmüştü, yada beni giblemiyordu o yüzden gerçekte ne yaptığını söyleme ihtiyacı duymamıştı bile. ikinci seçenek daha gerçekçi gelmişti bana, her ne kadar öyle olmamasını istesemde.

Kafamda sorularla uyuya kalmışım, ertesi sabah o moral bozukluğuyla gitmedim okula. Bide gibtiğimin liselilerin çekemezdim, kendimi ciddi ciddi üniversiteli sanmaya başlıyordum beyler. Sabah gamze günaydın yazdı ama cevaplamadım, sonra o da mesaj atmadı. 2 gün hiç konuşmadık, iki günün sonunda metroda karşılaştık yanıma geldi. Neden mesaj atmıyosun diye sordu, sen yalan söyle sonra niye mesaj atmıyosun diye triplere gir, giberler kızım.

Neden yalan söyledin, dedim gayet yalın bi şekilde. Anlamadım dedi, anlamayacak bişey yok bana neden yalan söyledin diye tekrarladım. Mal mal suratıma bakmaya devam etti, sevcanla olduğunu söylediğin gün değilmişsin dedim. Kafasını yere eğdi. Gamze sarhoşken yanınıza geldiğimde sana inandığımı söylemiştim ya, sen o inancı sarstın dedim ve indim metrodan. Arkamdan questzum diye seslensede giblemedim, yalan söylenmesine gelemiyordum beyler, ne olursa olsun..

Geceye bi şarkı bırakalım beyler, sözlük tarafından pek sevilmesede güzel sesi var muallaknin https://www.youtube.com/watch?v=qJVA5uJ5-V0

Sevdiğinize sarılmak dünyanın en güzel eylemidir beyler, bunun bilincinde olduğumdan tadını çıkarırcasına sarıldım. 'Yürüyelim mi biraz' dedim ama saat geç olduğu için kabul etmedi bizimkiler bekliyor dedi. Evine yakın bi yerdeydik zaten son 1 kez sarılıp ayrıldık.

Ben kadir abiyle anılın yanına gidip olanları anlattım, sevincime ortak oldular, en az benim kadar neşelendiler. Hatta kadir abi mutluluğuma mutluluk katacak bi cümle söyledi; oğlum bu kız yaş farkına rağmen seni kabul ediyorsa aşık olmuş sana dedi. Gerçekten olabilir miydi? Aşık olduğum kız da bana aşık olmuş olabilir miydi?

Daha sonra evlere dağıldık, evdekilerle neredeyse hiç sohbet etmiyordum artık. Bizimkiler birşeyler olduğunu anlayıp konuşmak için yanıma geldiler, ne olduysa anlat falan, geçiştirdim yine ygs telaşı başladı dedim. Biraz çekingen biriydim beyler, aileme herşeyimi anlatamıyordum. O gece gamzenin bana olan hislerinin ne kadar yoğun olabileceğini düşünürken uyuyakaldım. Ertesi sabah çalan telefonumun sesiyle uyandım, gamze arıyordu, saate baktım sabahın 6sıydı. Önemli bişey olmalıydı bu saatte aradığına göre..

Baktım bunun konuşmaya başlayacağı yok, neden gelmedin dedim. Demez olaydım amk günlerdir bu soruyu bekliyormuş gibi nefes almadan uzun uzun cümleler kuruyodu. Ben tabi bi tak anlamıyorum başım çatlayacak zaten, en sonunda sustu, tamam dedim. Tavır yaptığımı sanmış olacak ki özür dilerim deyip yanağıma ufak bi öpücük kondurdu.

Benim güzel olan kafam birden yerine geldi sanki, iyi hissettim lan. Affedildin dedim, yine o muhteşem gülümsemesi belirdi suratında. O an 7-8 saniye bakıştık beyler, sonra benim gözler kaydı ayakta durmakta da biraz zorlanıyodum. Sarhoş musun sen dedi, sanırım dedim. Neden içtin diye sordu, senin yüzünden beni ektin o kafede yannan gibi 1 saat seni bekledim demek istedim ama diyemedim. Bugün için yaptığım planlar tutmadı, canım biraz ona sıkıldı dedim. Birden yüz ifadesi ciddileşti.

questzum insanlar sarhoşken daha dürüst olurlar çünkü ne hissediyorlarsa çekinmeden söylerler dedi, beni seviyor musun sorusuna gidecekti bu konuşma daha çok erkendi aq. Devam etmesi için bişey demedim, sen bugün gelmeme sebebime inanıyo musun dedi. inanıyorum dedim, yüzü güldü. istemsizce güzel bişey yapmıştım sanırım. 'inanç benim için çok önemli' dedi tam böyle sarılacak gibi oluyordu ki iflahını gibtiğim anıl geldi.

Biz çıkalım artık dedi sevcan, gamze o güzel gözleriyle bana bakıyordu. Görüşürüz o halde dedim, görüşelim dedi gülümserken. Kızlar yurda girince uzaklaştık bizde oradan. Günüm kötü geçse de sonu güzel bitiyordu, yatacak yer bulabilirsek güzel bitecekti.

Kızlar çok kurnaz varlıklardır beyler, çok iyi yalan uydurabilirler. Geçmişte bundan dolayı ağzım çok yandı o yüzden biraz daha bilinçliydim. Anıl inanmış mıydı acaba sevcanın söylediklerine? Kız ne kadar iyi bahaneler üretsede, açığı vardı.

'Kapatsaydın suratına' dedi anıl, sevcan tekrar düşündü, yine bi cevap buldu eğer suratına kapatsaydım bu işin peşini bırakmayacaktı, olay büyüyecekti kötü olacaktı dedi. Şimdi daha mı iyi oldu sanki amk. Hem bi kıza istemediği birşeyi kolay kolay yaptıramazsınız beyler, konuşmak zorunda kaldım falan hikaye yani. Tabi anıl bunun ne kadar farkındaydı bilmiyorum..

iyi kandırdı kız anılı diye içimden geçiriyordum, güzel sebepler üretmişti. Yere bakmaya başladı anıl, sustu bi süre. Sevcan 'bana inan' deyip duruyordu, kafasını kaldırdı sonra hoşçakal dedi. Sevcan kalakalmıştı, ne o ne de ben beklemiyorduk bunu. Anıl yanıma geldi, gözlerinden yaşlar akarken gidelim hadi dedi. Adam aşkını kalbine gömmüştü resmen, sevcanın yaptığını gururuna yedirememişti..

Bu ağır düşünceler karşısında ruhum bunalmıştı adeta, ne yapacağımı bilemez durumdaydım. Gözlerim uzaklara dalmıştı ki birden her yer karardı, birisi elleriyle gözlerimi kapatmıştı. Başta nolduğu anlayamadım sonra o narin ellerini hissedince gamze olduğunu fark ettim, merve sen misin ya dedim gamzeyi sinirlendirmeyi planlayarak, gamzede sinirlendi hemen. ne mervesi? merve kim? nerden tanıyorsun? zaten bu merveler bitmez... Nefes al bi gamze dedim, suratını ekşitti. Zar zor onu kızdırmak için yaptığıma ikna ettim sonra. Kızlara ara sıra böyle küçük sinirler yükleyin beyler sonrasında 1-2 romantik cümle söyleyin, çok hoşlarına gider.

'Neden geldin' dedim, soruyu biraz yanlış sorduğumu fark ettim ama o sorma amacımı anladı, 'seni özledimmm' dedi sonundaki m harfini uzatarak. Ne tatlı söylüyordu lan, özledim kelimesini ilk kez bu kadar güzel bi ağızdan duyuyordum. O sırada anıla ayıp mı oluyor diye düşündüm amk, gamze gelince 'kardeşim işim var zaten benim' deyip gitmişti. Kardeşim anlayışlı çocuktu birşey demezdi ama ben kötü hissettim bi an.

Sen beni özlememiş gibisin dedi suratını ekşiterek. Buda laf mıydı aq? 'Öyle bi durum mümkün değil ki' dedim, 'ha uğraştın yani' dedi. Kızlar siz iltifat ettiğinizde bile o cümleden trip atacak durum bululabilen varlıklardır beyler. Vay amk tespite bak diyordum ki gülümsedi birden, 3-4 saat öncesinde görsemde çok özlediğimi fark ettim..

'questzum ben' dedim, sinirlendim. 1 dakika geçmemişti ki 'biliyorum salak' dedi. Tatlılık amacıyla yazdığını bilsemde kendimi gerçekten salak gibi hissetmiştim. Yinede hoşuma gitmişti ama beni bir yandan da düşündürdü, daha bugün tanıştığım kız benim ruh halimi nasıl bu kadar etkileyebiliyordu?

Gece boyu konuşmaya devam ettik, bi ara konu okullara geldi geçiştirdim hemen. Liseli olduğumuzu şuan öğrenirlerse yüzümüze bakmazlardı. Kızın babası okul müdürüymüş, annesi doktor anlayacağınız beni hem fiziki, hem maddi yönden aşıyor bu kız ama pes etmek yok. Ertesi gün için buluşma sözü aldım ve uyuduk. Sabah uyandığımda 'günaydın * ' yazan bi mesaj göndermişti, kız benden 2 saat önce uyanmıştı. Acaba buluşmaya değer verdiği için mi erken kalkmıştı? Yoksa ben kendi kendime gelin güvey mi oluyordum? Haftasonu olduğu için buluşma saati konusunda rahattım, hiç unutmam o sabah oynadığım idda tutmuştu amk ilk tutturduğum iddaydı. Kızın bana şans getirdiğini düşünüyodum, tabi buluşunca olacaklardan bi haber...

https://www.youtube.com/watch?v=ourYsDMesHY bu şarkıyla devam edelim dostlar, hafif efkarlandım çok sevdiğim bi şarkıdır.

Ertesi sabah dersteyken birden telefonumdan bildirim sesi geldi seslide unutmuşum, bizimkiler sağolsun öksürürerek absorbe ettiler telefonun sesini. Ben gamze yeni numara aldım, yeni telefon yeni numara yeni insan... yazmıştı. Burdaki yeni insan ben oluyordum, ders sırasında telefonun ekranına bakıp gülümsedim bi süre daha sonra insanların dikkatini çektiğini fark edince normale döndüm. 2 dakika yüzümüz gülemiyordu aq lanet yerinde.

Bugün napıyorsun dedim, sevcanla işimiz var dedi ne işi olduklarını soracak kadar samimiyeti ilerletmemiştik. Sen napıcaksın dedi, evde olurum dedim peki dedi. Okuldan sonra çıktık anılla eve gidiyorduk annem aradı büyük kuzenimi hastaneye kaldırmışlar, benide çağırdı. Otobüse atladım şehrin merkezınde bi hastane var ordaymış gidiyordum telefon çaldı, anıl arıyodu. Durumu biliyor acil olmasa aramaz heralde dedim, açtım. Kardeşim şuan bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama gamze bi kafede bi erkekle baş başa oturuyor dedi.

Ulan zaten moralim bozuktu, bide bu çıktı başımıza. Zaten iyi olaylar da, kötü olaylar da üst üste geliyor beyler. Kafam iyice bozuldu amk, hastaneye gitmesem olmazdı ama. Neyse akşama doğru kuzeni acilden çıkardılar, hayati tehlikeyi atlatmıştı, eve geçtik. Gamzeye mesaj attım hemen, naptın bugün diye. Sevcanla takıldık dedi, ne diyeceğimi bilemedim..