lisedeki hocamla yaşadığımız dakikalar

öbür başlığı beğenmedim buradan devam ediyorum. coğrafya hocam adı tülay. okuyacaklar varsa yazsın ona göre devam edicem
not:gibene kadar neler çektim

evet beyler başlıyım okuyan olursa devam ederim. lisede tülay diye bir coğrafya hocamız vardı. 35 yaşında bekar bu hani solcu klagib öğretmen tipi olur ya onlardan birisiydi. fakat cok cana yakın ve biraz da kaynaşık bir kadındı. aramız çok iyiydi lisedeyken. ara ara facede fotoğraf atıyo saçlarına mavi balyaj attırıp falan. 3 ay önce yine bir fotoğraf atmıştı. 35 yıldır aynı minik başlığı adında. çok nadir olarak naber nasılsınız diye muhabbet geçiyodu tabi aramızda. her neyse. ben bu fotoğrafı görünce biraz fırsat olsun belki ekmek çıkar ayağına faceden yazdım:

ben: hocam 25 olacaktı sanırım *
tülay: iltifat ediyosun orthroncum çok teşekkür ederim *
ben: siz öyle zannedebilirsiniz hocam fakat gerçek düşüncem *
tülay: çok teşekkür ederim canım * * nasılsın bakalım nasıl gidiyor üni.?
ben: iyi hocam bildiğiniz gibi sürünüyoruz devam aynı şekilde. siz nasılsınız?
tülay: ben de iyiyim teşekkür ederim. okula falan uğramıyorsun sanırım artık uğradığında beni de görmeden gitme.
ben: ilk sizin yanınıza geleceğim hocam.
tülay:tamam bakalım unutmam bunu, iyi akşamlar kendine iyi bak.
ben: sağolun hocam size de iyi akşamlar.

umduğum gibi gitmemiştim bir kaç gülücük hariç fakat yılmak yoktu uzun süredirde düşünüyordum okuduğum liseye arkadaşlarla gitmeye mazeretimde oldu. tabi en başta kafadan kurmacalar olarak değerlendiriyodum koca hoca amk zamanında dersimize gitmiş etmiş nasıl yola getirecektim.

edit: sadece benim yazdıklarım

(bkz: http://inci.sozlukspot.co...ımız-dakikalar/@orthron)

dinleyecek varsa anlatıcam yoksa devam ettirmiyorum dinleyecekler kendini belli etsin

günler günleri takip ediyodu. okulların açılmasına nereden baksan vardı bir ay. o zamana kadar çalışıyodum da yazın zaten biraz para biriktireyim dedim. gidince hayvan gibi para yiyoruz zaten bir yere gidince. liseden arkadaşlarımla da anlaştık. geriye tek kalan okulların açılması. ilk hafta olarak düşündük çoğu üni de ilk hafta ders olmaz sıkıntı da yaşamayız dedik.(sigara içip devam ediyorum gelenler varsa yazsın)

evet beyler günler geçti. okulların açılışının 3. günü. cepte para da var 2 günlüğüne kiraladım 2009 fiesta tdci çıktım yola. bir de cd yaptım kendime. dinleyip yeri geliyo gaza geliyorum yeri geliyo duruluyorum 4. saatte sonunda gidebilmiştim bursaya. samimi olup görüştüğüm liseden 3 arkadaşım vardı. hakanla okan kalmıştı oğuzhan biraz mal olduğundan o gitmiş üniversitesinin olduğu şehre. erken çıkmıştım yola saat 12 gibi bursadaydım. bizim çocukları aldım. anladılar zaten amk ilk görüşte araba kiraladığımı nerde bizde o arabayı bu yaşta alacak para. önce birşeyler yedik falan öğle arası dalgası bitsin diye 1 gibi okuldaydık.

ben ilk olarak tabi bizim tülay hocaya gidicem. yazın kurulmuşuz bir dünya. kime nasip olmuş amk lisedeki hocasını gibmek. girdik okula beden hocasıdır müzik hocasıdır din hocasıdır en sevdiğimiz ve bizi en seven hocalarımızdı. başka ne olcak amk fasa fiso dersler. ayşe hocaya(bedenci) tülay hocayı sorduğumda bugun dersi yok dedi. tabi benim kafada 1 ay kurduklarım patladı içimde. ama ne yapıp edip görüşecektim. yarın yine gelirim diye geçirdim içimden. geometri hocamızın yanına gittik. dayı derdik ona ankaralı adamın dibi bir adamdı. kafa da zehir gibiydi pekekentte çözmediği soru olmazdı. gittik

dayı: yeğenlerim nabıyonuz yaşlanmışınız la gelin tost ısmarlıyım size
ben:yok dayı sağolasın yeni yedik daha bi gelelim uğrayalım dedik sizleri görelim diye.
dayı: iyi yapmışınız yeğenlerim ne yapıyonuz ne ediyonuz
diye sordu işte bizde iyidir dayı öyle böyle kıldı yündü muhabbetler ama benim kafa başka yerde. müdürü de görüp çıktık okuldan. bizimkiler dedi takılalım kardeşim mudanyaya gidelimde. iyi dedim gittik orda otur onu yap bunu yap(buraları geçiyorum uzatmadan) akşam etmiştik günü. okan dedi kardeşim bizimkiler 2 günlüğüne yok gel gidelim bize alalım bişeyler piizimizi de yapalım. tabi ikimiz de zıpladık hakanla yarak gibi tamam kardeşim diye eve geçerken aldık 2 tane jack lik yanına da çikolatasıdır falandır filandır. geçtik eve benim aklıma geldi dedim şu tülaya bi yazayım amk

ben: hocam bugun okula geldim ama malesef sizi göremedim.
tülay: ciddi misin orthroncum neden haber vermedin gelmeden bugun dersim yoktu benim.
ben:hocam sürpriz olsun dedim ama olmadı :/
tülay:yarın burda mısın?
ben:evet hocam yarın da burdayım.
tülay: tamam istersen yarın öğretmenin birşeyler ısmarlasın sana okuldan sonra.
ben:(malafat dikilire durur) tamam hocam nasıl haberleşeceğiz?
tülay: numaranı ver bakıyım
ben: 05xx xxxxxxx
tülay: tamam ben okuldan çıkınca seni arayacağım görüşürüz orthroncum yarın kısa bir sözlü yapıyım seni bakalım unutmuş musun öğretmeninin öğrettiği şeyleri (gülücük)
ben:peki hocam çok umutlu değilim ama yine de deneyelim (gülücük)

işte şimdi içilirdi güzelce. kafada 100 tane tilki herşey iyi güzel karı sürekli öğretmenin öğretmenin diye vurguluyor. acaba imkansız bir amın mı peşindeydim yoksa bu işin üstesinden gelebilecek miydim ben bile merak ediyodum ama çıkmıştık bir yola inceden

yavaş yazıyo diyen güzel kardeşlerim türkiye maçı vardı bi ona bak bi buraya yaz o kadar kolay değil

o gece öyle piizle geçti. kalktığımda saat 12 ydi. okan ve hakan henüz uyanmamıştı.ben kalktım bir sigara yaktım onu içtim tuvalete girdim çişimi yaptım elimi yüzümü yıkadım derken o sese hakan uyanmış. direk okanıda dürtüp uyandırmış kahvaltı hazırlasana kanka diye. okan da öyle kahvaltı yemek işlerini fena sever hiç itiraz etmez kalktı hemen sucuklu yumurta yaptı yanına domates peynir zeytin allah ne verdiyse koydu dolaptan. evde ekmek yoktu halan yine gibseler gitmem bakışını attı. okan da çocuk o kadar kahvaltı hazırladı ona da sen git demek ayıp olur mecbur ben gittim. aldım ekmek geldim. bir güzel yaptık kahvaltımızı. ne yapalım diye düşnürken ben dedim kanka bugun bizim lisenin çıkışından sonra ben tülay hocayla buluşucam bişeyler ısmarlıcakmış muhabbet falan. bizimkiler dedi tabi klagib bizde gelelim kardeşim diye. şimdi karıya yürümeye çalıştığımı sölesem eşşek gibi gülecekler. ne desem diye düşünürken hakanın telefon çaldı peder beyi çağırdı fena da tırsar pederinden adma çok mülayim duruyo ama dışı seni içi beni demişler. bu fırladı ok gibi gitti. ben okana söledim kardeşim böle böle diye. okan gülerken bir ara kendini kaybetti amk şaka dimi kanka diye falan baktı hafif ciddi tavır takındım kendini topladı tamam kardeşim duşa gir dişlerini falan fırçala amk diye bir de yön verdi bana. girdim duşumu aldım dişlerimi fırçaladım(fırçamı böle 1 2 günlükte gitsem bir yere yanımdan ayırmam) saçlara fön çektim. okandan saç spreyini istedim saçlarıda spreyledim herşey tamamdı. şimdi okanın güzel bir ceketi vardı ona askıntı olmak kalmıştı(spor ceket öyle keko ceketi değil).

okan ikiletmeden verdi. jilet gibi giyinmiştim. çok yakışıklı bir insan değilim ama kendime böyle bir şekil verdiğimde gayet çekici yakışıklı bir insan olabildiğim zamanlar da var. bir iki saat evde takıldıktan sonra tülay aradı.

tülay:merhaba orthron nasılsın?
ben:iyiyim hocam sağolun sizi sormalı?
tülay:ben de iyiym çıktım şimdi okuldan 45 dakika sonra x yerinde buluşalım.
ben: tamam hocam görüşrüüz kendinize iyi bakın.
tülay: sağol canım görüşürüz.

dedikten sonra keyfim yerine gelmişti bir 10 15 dakika daha evde oyalandıktan sonra araba ile 10 12 dakikalık mesafedeki x yerine gitmiştim.

burda mısınız beyler devam edeyim mi.?

tülay benden önce ordaydı. beni gördüğünde bir tebessümle karşıladı. ben ne yapacağımı şaşırıp odun hödük varihi davranışımla elimi uzatırken(sadece tokalaşma amaçlı) o yanak yanağa selamlaşmayı tercih etti.

tülay:merhaba canımmmm(biraz uzatarak). sonunda görüşebildik.(biraz süzerek) yakışıklı olmuş bakıyorum benim öğrencim(yine bir gülümseme)
ben:(dıbına soktum şu öğrenciyi sokma araya) merhabalar hocam. nihayet. siz de yıllar geçtikçe gençleşiyorsunuz varsa bir sırrı bana da söyleyin(hödükvarihi gülümsemem oldum olası bir güzel gülemedim amk)
tülay: hadi gecelim y kafesine biraz muhabbet edelim konuşalım özlemişim cidden.(y kafesi görüştüğümüz yere 20 metre ya var ya yok acayip yakın)
ben: tabi hocam önden buyrun.

oturduk. ben damla sakızlı türk kahvesi istedim tülay ise americano istedi. (nasıl içiyor onu dıbına koyayım)

sigara yaktı bana da uzattı. direk zıpladım aldım. yaktık sigaralarımızı kahveler gelmeden. konuşuyoruz işte havadan sudan nasılsın ne kadar zaman geçti falandır filandır.
ben: sözlünüz nasıl olucak hocam başlayalım isterseniz
tülay: şaka yaptım canım olur mu öyle şey(gülümseme)(bilmiyodum dıbına soktuğum diye bağırasım geldi)

olaya bir şekilde yaklaşmalıydım ama nasıl derken aklıma bir fikir geldi ya batacaktık ya birşeyler olacaktı.

ben:hocam yanlış anlamazsanız siz hala evlenmediniz mi?
tülay:ah be orthroncum aklıma uyan birini bulamadım diyelim. ne diyeceğimi bilemedim bir sessizlik oldu. sıçmış mıydım yoksa olaya girmeye çalışırken?

sessizliği bozan yine tülaydı.

tülay:senin yok mu sevgilin falan genç adamsın?
ben: yok hocam en son 7 ay öncesinde vardı anlaşamadık ayrıldık.
tülay:(hmm dermişçesine)yakışıklı çocuksun bulursun. ama benim gibi geciktirme yaş ilerledikten sonra herşey daha zor oluyor.(gülümseme)
ben:olsun hocam bekar hayatıda güzel hesap verecek kimse yok kafa rahat.
tülay: öyle ama sen benim tavsiyemi dinle bak benden sana öğretmeninden son tavsiye olsun(yine öğretmen öğrenci ayağı deliricem)
ben:(zor da olsa tebessümle) siz öyle diyosanız hocam..

falan filan bir gib olmadan havadan sudan konuşmayla kapattık olayı. kalkarken hesabı tülay ödeyecekti ki ben hemen müdahale ederek

ben:hocam size hesap ödetmem ben öderim.
tülay:öyle şey mi olur sen öğrencisin hem(gibik yazın çalıştık biriktirdik amın için ne tatava yapıyon bir gibte olmadı diye düşünüyorum)
ben:(saçma odunsu maço tavırla gülümseyip şakaya vurarak) erkek adam yanındaki bayana hesap ödetmez
tülay: büyümüşte öğretmenine hesapta ödetmezmiş(gülümseyerek)(kafama sıksan daha iyi öğretmen öğretmen ya bu sevda beni bitirecek yada seni gibecem)

diye düşündüm ve kafeden çıktık. hocam ben bırakıyım isterseniz sizi(yaralı bir güvercinin son kanat çırpınışlar misali)

yok canım sağol ben de arabayla geldim diyerek yine öperek selamlaştık ve ayrıldık. gitmeden tekrar görüşelim arayı senelerce açmayalım diyerek gitti. işim bittiğinde okana onu alacağımı sölemiştim telefondan aradım okan da makarayla karışık ne oldu lan erken boşalma mı var demesin mi

ben:hiç dalga geçme kardeşim havamda değilim geliyorum giy üstünü başını
okan:tamam kanka bunun makarası olur yanlış hiç bozulma hocaya kaymak ne amk(hunharca gülerek)neyse kapat hadi görüşürüz.

yaptığım cd den bir bülent ersoy açtım

http://www.youtube.com/watch?v=2q4AG-0PEK0

açtım ön camları yaktım bir sigara da okanların evin önüne gittim ve arabayı park edip içinde otururken okanı aradım aşağıya gel diye.

hakanı aradık işi bitmemişti hala kanka 1 saate gelirim siz takılın dedi. karnımda acıkmıştı. gittik pideciye oturduk yanındada ayran kekonzi edalarla pide yiyip karnımızı tıka basa doyurduk. okan bini hala dalga geçiyodu muallak. hiçte ilerleyememişliğin verdiği hayal kırıklığıyla ben salak mıyım düşüncelerine kapıldım tabi. her neyse gittik kafeye oturduk nargile margile söyledik . hakan aradı nerdesiniz diye dedik a kafesindeyiz gel o da geldi. öyle takıldık falan derken hakan dedi kardeşim bu akşam bizde kal. okanın anne baba hala dönmemişti. hakanın tersine babasıyla kanka gibiler enseye şaplak züte parmak misaliler okan ve babası. gittiler mi de çocuğu hiç aramazlar öldü mü kaldı mı geliyoz gelemicez falan filan misali. hakana dedim kardeşim sizin evde peder bey falan var hiç rahatsız etmiyim okan da çıkıştı hakana bidaki geldinde size gelir amk bizim ev boş gelsin çocuk rahatca kalsın diye. adam gibi adamdırlar. her yerde de sölerim. takılmaca falan okanda bir gece daha kaldıktan sonra sabah 7 de yola çıktım bu sefer dönüşüm 4 buçuk saat sürdü bursadan. aklımda 1000 tane tilki gibişiyolar bi biz tülaya kayamadık. nerden çıktı bu tülaya kayma sevdası amk. başka bi kıza uğraişsak üniden 2 yıllıklara sarsak 2 3 haftaya çok rahat kayardık. parayla gibişenleri bile var(onlara da kimin girip çıktığı belli değil) neydi bu derdim amk manyadım mı diye düşünmeye de başlamıştım

ses verin bakam burda mısınız?

gittim arabayı rent a cara teslim ettim falan yine bizim fakiraneye geldik. okullara kalmış 2 3 gün açılmasına zaten dertliyim ev arkaşım murata dedim kanka bi 70 lik alda içelim. murat dedi kanka alalım da rakıyada meze lazım para sıkıntım var biraz da daha bu aykini yollamadılar(normalde para konusu 2 senelik ev arkadaşım hiç yapmamıştır ama çok bunalmış çocuk peder beyi yollayamamış) kardeşim hepsi benden amk para da lazımsa sölesene bana kardeş değil miyiz murat böle şeyin aramızda lafı mı olur 100 kağıt murata verdim 100 de rakı meze falan alsın diye bizde de yazdan biriktirdimiz paradan kalan 200 300 bişey kaldı(evdekilerin verdiğine dokunmadım ama daha). verdim ama çocuğa verirken ecel terleri döktürdü. hiç böyle olmamıştı ama neyse içtikçe konuşuruz hesabı yaptım. rakıyı mezeleri aldık falan dedim gel kardeşim akşama kadar dışarı çıkalım takılalım biraz ama çocuk zaten param yok diyo para da verdik bide dışarıda ben ödüycem desem kafaları yer hafif ters ters bakınca tamam oturalım kardeşim dedim. film milm bişiler takıldık akşama kadar naptın ne ettin bursada sohbet muhabbet. o arada tülaya mesaj attım nasılsınız hocam diye fakat cevap yok iyice kafa attı akşam 9 10 falan dedim kardeşim başlayalım inceden.

12 falan oldu saat yavaş yavaş tadını çıkara çıkara içiyoruz tülay mesaj attı iyiyim canım sen nasılsın diye bende iyiym teşekkür ederim gezmeye buralara gelirseniz beklerim dedim(ilk kez hocam kelimesini kullanmadım cesarete dedim belki burdan iş çıkar kahpe seviyor gezmeyi).

arkadan da hafiften müzeyyen senar tıngırdıyo

http://www.youtube.com/watch?v=K70aVNjU4zU

tülay:(mesaj)çok iyi olurdu orthroncum ama ne ara gelebileceğim ki?
ben:bir hafta sonu olabilir cuma gününden gelebilirsiniz isterseniz bir akşam da misafirim olursunuz(bir am uğruna ne yiğitler batıyor)
tülay:tamam bakalım canım işimin olmadığı bir hafta sonu yakın bir zamanda sözüm olsun iyi akşamlar
ben:iyi akşamlar

tabi bu konuşmadan sonra iyice umutsuzluğa bağladım. murata sordum senin durumlar nedir kardeşim diye peder beyi çok eskiden kumar oynarmış bırakmış yine başlamış dünya para yemiş zütlerini toplamaya çalışıyomuş. dedim ona kardeşim sıkıntı yapma düzelir yardımcı olurum ben sana kardeşlik bugunler için(allah a şükür ailemin durumu yerinde iyi de para veriyor peder bey aylık allah a bin şükür) çocuk bir duygulanır hal aldı daldı gitti çok sağol be kardeşim sen de olmasan ne yapacaktık amk diyerek dalgınlığının içinden çıktı. sohbet muhabbet o günde öyle bitti.

derken günler günleri kovaladı 2 hafta sonra telefonumda bir mesaj gülerden çarşamba

tülay:orthroncum nasılsın?
ben:iyiyim hocam siz nasılsınız bildiğiniz gibi devam
tülay:ben de iyiyim canım bu cuma günü akşam 10 gibi oradayım müsaitsin dimi?
ben:tabiki hocam her zaman müsaitim ben çok sevindim cuma günü görüşürüz.(uzatamıyorum da konuşmaları ki amk karşımda 35 yaşında kadın)
tülay:görüşürüz canım kendine iyi bak (gülücük)

@64 kardeşim ne hatası amk okullaarın açılışının 3. günü gittim bursaya çarşamba günü cuma günü geldim üniversiteme hesapla bakalım öbür hafta derslerin başlamasına kaç gün kalıyor bunu da mı biz öğretelim boşuna hata aramayın gerçek hikaye

beyler iyi okuyun saçma sapan şeyler yakalamaya çalışıp hata mata demeyin

derken cuma günü tülay otobüsle geldiğini söyledi.(gibik arabanla gelsene amk) yannanı yedik yine araba kiralıcaz bayılıcaz para dünya kadar diye düşündüm. gittim bu seferde bir 2011 clio kiraladım beyaz renk. inci gibi araba amk. arada nerdesiniz hocam diye arıyorum onu. muratıda bir gecelik attım evden kafam rahat. 9 35 gibi aradım yarım saate inerim dedi 10 dakika sigara içip diş fırçaladım parfüm marfüm sıkındım çıktım evden. gittiğimde otobüsü hala gelmemişti. 12 13 dakika sonra otobüsten indi yine yanak yanağa selamlaşma şeklinde. naber nasılsın falan filan şeklindeki diyaloglardan sonra gezdik mezdik takıldık ettik saat 12 buçuk gibi evdeydik.(çabuk olun diye ayrıntıları anlatmadım isteyen olursa yazayım editleyipte)