geliyor binler .D

Ne olduğunu anlamamıştık fakat ortada büyük bir olay vardı. Bu düşüncelerle evime gittim facebooktan bizim kızları ve ahmeti ekledim. Ahmetle Facebook'tan birazcık yazıştık.
B: Kanka bu durumu çözmemiz lazım ortalıkta iyi şeyler dönmüyor.
A: Vantuzlu dediğim gibi O çipi ele geçirirsek programla aynısını yapabilirim. Bu arada ben bir flasha darkcomet rat virüsü atıyorum onu müdürün bilgisayarına geçirirsen yazışmaları öğrenebiliriz. Bu arada küçük bir kameran varmı ?
B: Evet bir tane var ne yapacaksın?
A: Belki adamların depoda yaptıklarını kamerayla görebiliriz.
B: Riskli olmaz mı ?
A: Sen gelmiyeceksen gelme ben bu işi bitiricem.
B: Tamam lan hadi ben kamerayı buluyorum 1 saat sonra XXX kafede.
A: Ok kanka

Kafeye gittiğimizde Ahmet'i gördüm ve yanına gittim. Bana flashı verdi. Bende ona kamerayı kamerayı kayıt moduna alıp Pazartesi'yi beklemeye başladık. Bu arada Ahmet ile Nur öpüşmüşler. Ben ile Leyla'da hala tık yoktu. Ela gözlümü çok seviyordum. Nihayet Pazartesi gelmişti. Ben taktan bir nedenle müdürün odasına gittim bir zarf içinde 50 tl verdim. Okula bağış için dedim. Bu zarfı açarken bende flashı taktım PC algıladı sonra tınk sesi geldiği anda çıkardım. Müdür mal mal bakıyordu. Teşekkür ederiz dedi. Sonra ahmetin yanına gittim.
A: Kanka ne yaptın?
B: Oldu kanka dediğin gibi tınk sesi gelene kadar beklettim sonra çıkardım farketmedi keriz.
A: Adamsın kamere işi bende. 5. teneffüsü bekliyelim
(Burada ahmetin ağzından anlatıyorum.)
Vantuzluyla görüşüp aşağı indim ve adamlar gelip yine kapıyı açtı içeride işlerini hallederken arkaları dönüktü. Bir PC başındalardı ve kredi kartı no'su yazıyorlardı. Kamerayı boş kolilerin üzerine koydum üstüne de bir bez örttüm. Sadece lensi gözüküyordu. Yarını bekliyecektik.
(Şimdi tekrar kendime geçtim)
B: Ahmet hallettin mi ?
A: Evet kanka.
B: Helal olsun be adamsın da kamerayı görmesinler.
A: Üstünü bezle örttüm.

Şuku ve rez atın duvara anlatmiyim devam edilecektir

Beyler teldeyim benim bir huyum var noktalama işaretlerine dikkat etmezsem yazamıyorum. 16.00 da uzun bir part gelecektir. Sonra ise 19.00'da devam edilecektir.19.00 olduğunda 5 part birden atıcam malum bizimde işimiz var . Aksiyon doruklara ulaşacak. Hepinizi seviyorum

Rez ve şukularınızı bekliyorum

B: Kanka artık ara verip okulumuza bakalım benim dersler iyi de seninkiler tak ya.
A: Gibmişim dersi ben bu olayı çözücem.
B: Kanka ben birazcık ara veriyorum bu olaya sana kolay gelsin satmış gibi olmasın.
A: Bende biraz ara vericem müdürün bilgisayarını birkaç gün sonra ayıklarız.
Diye konuştuk ve birazcık ara verdik. O gün Leyla'ya telefonumdan mesaj attım.
B: XXX Cafede saat 14.00'da buluşabilirmiyiz.
L: Tabii ki oradayım.

Amacım biraz daha yakınlaşmaktı. Ahmet'ten azıcık para aldım ve kafeye gittim. Leyla orada beni bekliyordu. Erken gelmişti. Hemen sarıldık felan. Nasılsın felan derken konu ne yapacağıza geldi. Ben sinemaya gidelim dedim. Onayladı. Yeni çıkmış bir korku flimi vardı. Ona bilet aldık. Tutturdu benimkisini ben ödeyeceğim diye. En son kabul etmek zorunda kaldım ve sinemaya girdik. Orta boy mısır aldık. Korkunca omzumu tırnaklıyordu. Film çok uzun olduğundan omzuma yattı ben flimi giblemiyordum sadece onu izliyordum. Film bitti ve dışarı çıktık. Öyle güzeldi ki o an. Başıma gelecek belaları bilseydim yaparmıydım. O güzelliği kaybedermiydim. Leyla'mı evine bıraktım. Bende oradan evime gittim. Çok mutluydum. Yarın okul çıkışında onu sevdiğimi söylemeyi planlıyordum. Yarın okul sakin bir şekilde bitti. Günlerden cumaydı. Çıkışta Leyla'mı alıp parka zütürdüm. Birer dondurma aldım. Ve ona şunları dedim.
B: Leyla, ela gözlüm seni seviyorum.
L: Vantuzlu daha kendimi hazır hissetmiyorum. Fakat hazır olduğumda muhtemelen cevabım 'evet' olacak.
Hayal kırıklığına uğrasam da fazla takmadım. Yarın müdürün PC'sine girecektik.

Rez ve şukularınızı ekgib etmeyin 19.00 da 5 part gelicek gece de yazmayı planlıyorum.

Beyler şuan cenazdeyim bir bakiyim dedim 19.00 da 5 parti akşam 20-22 seri gece 2.30 a kadar sakin ilerleyecez eyw panpalarım entrylere şuku atın seviyorum sizi binler

Devam ediyoruz gençler sizi mi kırıcam

Yarın müdürün PC'sine girecektik. Evime gittim. Annemi ve babamı öptüm. Hakkınızı helal edin dedim. Ne oldu dediler. Yokbirşey dedim olayı ablama anlattım. Annemlere söylemeyeceğine söz vermişti fakat olaya sıcak bakmıyordu. Ablama uymayan aklımı gibiyim. 20 dakika sonra Ahmet'lerin evine gittim. Annesi börek kek felan donattı masayı. Bende silip süpürdüm. Sonra odaya geçtik. Şuan müdürün PC'si açıktı. Lock computer deyip müdürün fare ve klavyesini devre dışı bıraktık. Müdüre sadece masaüstünü gösterdik. MSN'e girdik. Bir kaç mesajlaşma dışında bir şey yoktu. ilkine baktık dandik bir mesajlaşmaydı. ikincideki konuşmaları aktarıyorum.
(M)üdür (Ad)am
M: Tartakladığımız paraları hesabına yolladım. Bir kaç saate seni ararım. Her gün bu saatlerde arayıp durumu öğreneceğim tamam mı? Bedava para kazanıyoruz. Ama illa bi takluk çıkar.
Ad: Peki müdürüm nasıl isterseniz. Verdiğiniz paraları Irak üzerinden hedefe yollayacağız.

Evet beyler yorumlarınızı bekliyorum. iyi kötü ne varsa yazın diğer partı da yazıyorum.

Trende girmişiz beyler saolun
Bu neydi şimdi? Müdür nerden para alıp onları ney için kullanıyordu. Başım dönmeye başladı. Çok fazla heyecanlanmıştık. Eve doğru giderken yolda o iki adamı gördüm. Biri sakalını kesmiş armuta benziyordu bin herif. Kimdi bunlar onlar hakkında araştırma yapmalıydım. Aklıma hemen göğüslerindeki yaka kartı gelmişti. isimlerini oradan öğrenebilirdim. Fakat Pazarımı Leyla'ma ayıracaktım. Eve varmıştım. Ablam ne olduğunu soruyordu. Bende olanları anlattım. (Ab)lam
Ab: Vantuzlu başına birşey gelirse annemle babam maafolur. Yapma ablacım uğraşma şöyle işlerle. Ablam üniversite 4'e geçmişti. Uzun boyluydu ve kahverengi gözleri vardı. O akşam paranoyak olmuştum. Sanki her tarafımda bir şeyler çevrildiğini hissediyordum. Annem ve Babamı tanıtıp partı bitiricem.
Babam: Namazını kılan inşaatta çalışıp bize bakmaya çalışan iyi anlayışlı bir aile babasıydı.
Annem: Namuslu bir kadındı ve namazlarını da kılıyordu. Başı kapalıydı. Dantel örüp satarak bizi okutmaya çalışıyordu.

1 part daha girip 19.00 da devam edicem şukularınızı ekgib tutmayın

Sabah kalktım ve Leyla'mı aradım. Telefonda bana seni seviyorum vantuzlu dedi. XXX kafeye gel dedim.
B: Leyla çok teşekkür ederim hayallerimi yıkmadığın için dedim. -bu arada kızlara bu olayları anlatmadık-
L: Sadece seni seviyorum.
B: Bizim eve gidelimmi annemle tanışmış olursun?
L: Peki gidelim o zaman hadi.
Yavaşça evin yolunu tuttuk. Annem bizi güle oynaya karşıladı Leyla'yı gördüğünüde onun da gözü tutmuştu zaten. Kurabiyelerinden getirdi Leyla çok beğenmişti. Biz odamıza geçtik. Leyla'ya o meşhur soruyu sordum.
B: Leyla bakire misin?
L: Vantuzlu kusura bakma ama
B: Ne yani -hayatım yıkılmıştı o an-
L: Şaka vantuzum benim bakireyim tabii ki ama kendini tut azıcık daha yeni sevgili olduk.
içim rahatlamştı Leyla'yla biraz sohbet edip onu evine yolladım. Eve vardığında annem seni de bekliyor yazdı. Dedim şimdi yedik zenciden.

Beyler şuku atarmısınız kendimi garip hissediyorum yahu amaç prim değil bir şuku olsun yeter *

Lan kardeşim işim var son partı yazıp akşam namazından sonra gelicem şuku atın beyler

Evet kardeşlerim hikayeyi sabote edenlere basın cuğüyü beni dinleyenler yeter özelden sorularınızı alabilirim elimden gelene kadar devam ediyorum

Akşam erkenden yatıp yatakta bütün olanları düşündüm. Bu olayı açığa çıkarıp gibecektim o kel müdürü. Pazartesi sabahı sanki darbe olmuş gibiydi beynimde. içim içimi kemiriyordu. Bugün kamerayı alıcaktık. Ahmetle ilk teneffüs yine onları takip edip kamerayı alacaktık. Kapıya kadar geldik fakat ahmet bini ses çıkardı. Kamerayı ve bezi alıp tabanları yağladık. Altımıza sıçmıştık. Bodrumda kamera olmadığı için şanslıydık. -öyle miydik?- Mutlulukla sınıfa geri dönüp kamerayı çantama attım. Okul çıkışı annemden izin alıp Ahmet'lere gittim. Bu sefer heyecandan yemek yiyemedik, direk odaya geçip kamerayı açtık. Aklımı gibeyim sadece bir gün kaydetmiş kameranın hafıza kartı doluymuş. Onları hızla izledik. Adamlar odaya girdiklerinde. Parayı bir kasaya koyuyorlardı. Kasanın şifresini biliyorduk. Müdürden anahtarı alıp merakımızı giderebilirdik.

Gençler şunları söylemem gerekiyor:
1- Hikaye yarım kalmayacak
2- Sabote edenleri takmıyıcam
3- 8 yıl öncesini nasıl hatırlayabilirim bazı yerlerde (örn. dark comet rat dedim- fakat dark comet rat 2014te çıktı- bunun gibi o zamanlar dark comet rata benzeyen programlar vardı. Evet beyler Akşam namazından sonra devam. Şukularınızı ekgib etmeyin iyi akşamlar.

Beyler akşam namazından sonra göre gelicem hadi yazmayın bekletmryi sevmem akşam namazı-22.00 00.00-2.30 gece de yazıcam hadi akşama kadar bir daha giremem

20 kala başlıyorum

Selamın Aleyküm başlıyoruz ilk entry 7 dakikaya geliyor

Bunun için bir plan yaptık. 2 adamın arkasından direk bizde geldik ve kapıdan içerideki sesleri duyduk.
Adam: Müdürüm paralar kasada.
M: Tamam kaybolun hemen
-bir çekmece sesi-
Sandığımıza göre anahtar bir çekmecedeydi. Adamlar çıktı bizi gördüler ama fazla takmadılar. Nur içeri girip müdürü koridora çağırdı. Bu keriz de kandı zaten. Biz odaya girip tüm çekmecelere bakıp anahtarı bulduk. Sonra 1 kamera kayıtlarını durdurduk müdürün PC'sinden. Kayıtları sildik sonra tekrar kayıta başlattık kimse bizi görmemişti. Anahtarı almanın mutluluğuyla sınıfa doğru gidiyorduk. Nur müdürle tartışıyordu.
M: Beni bu kadar gereksiz bir şey için niye çağırdın? Deli misin sen kızım.
- sonra tabi Ahmet çıldırdı-
A: Hocam kız sizi çağırmış işte yerinizden 2 dakika yürüyünce bir şey mi oluyor? (bağırarak)
M: Sen kimsin oğlum bir daha kimseyle böyle konuşma hadi sınıfına git.
Ahmet deliye dönmüştü. Tabii ki bende sinirlenmiştim. Bu keli gibecektik.

Cumartesi günü açık olan matematik ders tekrarları vardı. 2 ders saati süren bu tekrarlarda halledecektik işi. 2 dersin arasındaki teneffüste odaya gidip anahtarları denedik. Kapı açıldı. PC açık duruyordu. PC'nin masaüstü not defterleriyle doluydu her günün paraları. Kasa şifresini yazdık kasa açıldı. Şuan içeride para yoktu. Merak ediyorduk, sadece işçiler giriyordu fakat kasada hiç para yoktu. Kasa şifresini kapattık. Arkamızdan gelen sesle irkildik. Bizim kel arkamızdaydı.
M: Beni kandırabilecek kadar aptal olduğumu mu sanıyorsunuz?
Meğer kasaya her girişte müdürün PC'ye bildirim gidiyormuş.
M: Bunu bir başkasından duyarsam sizi öldürürüm.
Korkudan birşey diyemiyorduk. Kulağımızdan çekerek bizi yukarı yolladı.