+ ben senden hoşlanıyorum.
– ne!?
+ senden hoşlanıyorum.
– ne zamandan beri?
+ bilmiyorum.
– nasıl yani?
+ çok uzun zamandır.
Bir süre ikimizde konuşmadık. Diyecek bir şeyler aradım ama bulamadım. Sonra o ayağa kalktı. “gidelim mi “ dedi. “cevap vermeyecek misin?” dedim. “düşünmek için biraz zaman ver “ dedi. Kalktım. Yürümeye başladık. Her zaman geçtiğimiz sokaklardı ama ben kaybolmuş gibi hissediyordum. Sanki o ana sıkışmışız gibi yol bitmek bilmedi bir türlü. Sonunda evlerinin önüne geldik. Hava kararmıştı sokak lambaları yanıyordu. O an filmlerdeki gibiydi işte. karşımda durdu gözlerimin içine baktı. Elimden tuttu. Kalbim o an durabilirdi, nefes almayı unutabilirdim, konuşmayı unutabilirdim. Hiçbiri olmadı; sustum ve o konuştu.

“bak sen benim en iyi arkadaşımsın yani hep öyle oldun ve…”
dedi orda kestim sözünü; “eğer ben seni arkadaş olarak görüyorum öyle kalalım sohbetine başlayacak hiçbir şey söyleme” dedim. işte o an kalbim kafamın içinde atmaya başladı diyebilirim. Bana sarıldı. Tepki veremedim ilk başta ama sonra “bu ne demek oluyor” dedim. “ bu şimdiye kadar neden söylemedin demek oluyor “ dedi. Sonra bıraktı, sabah görüşürüz deyip gitti. Orada dikildim, anlam veremdim. Belki çok şaşırmam gereken bir şey değildi hatta başkası olsa anlardı belki hislerin karşılıklı olduğunu. Ama ben ihtimali hep düşük görüyordum, karamsar bakıyordum. Evim yakındı ama uzun sürdü gidişim. Eğer gerçekten aşık olmuşsanız size de olmuştur. Mal mal gülümsemek, hayallere dalmak falan. Mutlu olduğum zamanlar olmuştu ama bu başkaydı.

Kapının önünde bekliyordu. indik beraber sahile. Sahilde kumdan eser yoktu. Ege sahilleri genelde taşlıktır, plajlar hariç. Site lokantasında yemek yedik. Zaten saat 4e geliyordu, sahilde oturduk, güldük, konuştuk. iki aşığın ne yaptığı önemli değildir, yan yana olmaları, birbirlerine dokunabilmeleri, seslerini duyabilmeleri yeterlidir. Öyleydik bizde, aşkın boş vermişliğinde sahildeki banka oturup denizi izliyorduk güneş ardımızda batarken. “bana şiir oku” dedi. “ şiir mi? Düşünmem lazım.” Dedim. “ ya odunluk yapma işte oku, bir kerecik istedim kıracak mısın beni?” dedi. Bunu söylerken yüzüme bakmasına bile gerek yoktu ki. Cevaben bildiğim tek şiirin son bölümünü okudum;
“Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım”

Sevdiğimin ricası gittim konuştum sadece. Tamam birader kusura bakma falan dedi. Sorunu hallettik konuşarak. Gel gör ki üç gün geçmeden tekrar başladı. Bu sefer söz hakkı bırakmadan gittim çocuğun yanına. Kaslı falan değilim ama iriyimdir. “derdin ne birader” dedim. Baktı bana güldü “ bi gibtir git başımdan” dedi. Çabuk sinirlenen bir insanımdır. Aşırı reaksiyon gösteririm. Birkaç kez pgiboloğa gitmiştim hatta stres bozukluğu teşhisi konuldu biraz anti depresan kullanmıştım. Bu durumda o sinir açığa çıktı. Yakasından tutup yere indirdim suratına yumruk indirmeye başladım. 3. yumruğumda biri omzumdan çekti, kenara fırlattı. iki tane çakıp attı beni kafeden. Abisi olduğunu sonradan öğrendim. Adamın mekanında kardeşine daldım, tam benzetemeden bıraktı beni. Eğer stres bozukluğu olan bir tanıdığınız varsa sorabilirsiniz sinir krizine girerse gözü bir şeyi görmez. Benimde görmedi o an ve daha sonra olanlarda. 3 kez tek yakaladım çocuğu. Birinde kaçtı, birinde adam gibi konuşmak istedim, suratıma tükürdü kaçtı. Abisinin kafesine gittim. Adam beni görünce “yine mi sen lan” diye üstüme yürüdü. Bi dur dinle deyip olayı anlattım. Kardeşinin sevgilime yavşamasını, benim gelip konuşmamı, üç gün sonra kardeşinin devam etmesini, ilk kavgadan sonra yine karşılaştığımı ilkinde kaçıp ikincisinde yüzüme tükürdüğünü anlattım adama. “ gibtirip gidip napıyorsanız yapın ona da bunu söyle” dedi. Çocuğu üçüncü kez yakaladığımda abisinin dediklerini söyledim. Kavgaya başlamadan tamam bir daha aramam mesaj falan atmam dedi. Bıraktım. Bu olaylardan sonra aramız bozuldu biraz. 4-5 gün soğuk davrandı bana. Şiirler, çikolatalar, sürprizler, çok az işe yarıyordu. Ne yaptım ettim ama düzelttim aramızı. Özür diledim her şeyi yaptım. Biliyordum kızgın değildi aslında sadece süründürmek istiyordu. Bir ara kağıda “ sen olmazsan hiçbir şey eskisi gibi olmaz, yalnızlık bile” yazdım. Bulabileceği bir yere koydum. Beni affettiğini habersiz bir anımda yanağımdan öpünce anladım.

FiNAL ( SONUÇ)
Defin işlemleri polisler orasını anlatmayacağım pek canım sıkılıyor zaten neyse.
Tam o sırada 5 gündür girmediğim eve girerken arka tarafta bir topuklu ayakabı izine rastladım bu bir işaret olabilirmiydi oturup birkaç saat düşündüm tam o sırada meral abla kapımı çaldı . üzülmemem gerektiğini.. Falan filan klagib şeylerden söyledi. Birsey farkettim , içeriye ayakabıyla girmişti hemde topuklu !
O sırada beynimden vurulmuşa döndüm ve bunu boğazından tuttum dur ne yapıyorsun demeye bırakmadan öldürecektim senmi yaptın söyle söylemezsen öldürürüm
Diyordum. Biraz debelendi ama sonunda pes etti özür dilerim dedi dahada dövdüm bunu. Gücüm tükeniyordu yetmeyecekti sevgilime neler yaptığını intikam yeminimi hatırladım bayılmak üzereydi o sırada üstündekileri çıkardım ölmekmi yaşamak mı dedim yaşamak dedi . iyi bende öyle düşünmüştüm dedim. Ve önden ve arkadan aralar vererek yaklaşık 4 saat bayıltana ve 3 kere ayıltana kadar aralıksıza yakın gibtim ve o gün ona itiraf ettiği bir video hazırlattım. Bu kanıdımdı ve her gün evime gelecekti sonraki günler gelmeye devam etti hergün yüzünde gözünde morluklar vücudunda morluklar yapmadan da yollamıyordum. Taksit taksit ödüyordu...
insan içine cıkamıyordu artık zor yürüyebiliyordu ama gelmek zorundaydı kanıt bendeydi..
Bir gün öğlen vakti yine eve geldi o gün iyi uyumuştum bol bol ceviz ve tatlı yemiştim ve ölmek üzereyim dersini ya o modda olan merale bir başlayıp pir başlamıştım gece 01:40 ta ancak salmıştım ufak aralarla beraber 7 posta atmıştım ve uyumuştum uyandığımda gece evimin 120 metre ilerisinde bir kaza olduğunu gece birine araba çarptığını duymuştum. Olay yerine koşarken herkes yiğenine dayanamadı ruhsal problemleride vardı beliydi diyordu o an meralin o gece öldüğünü anladım..
" umarım rahat uyuyorsundur özgem sevgilim "
Bu hikayeden sonra bir tura çıktım profilimden" mesleğim bakire avcılığı anlatıyorum"isimli hikayeden bakabilirsiniz. Gibis hikayelerim baya açık ve ayrıntılı böylesi yok 5-6 seridir.

O gün öyle bitecekken akşam ailemin muğlada bulunan halamı ziyarete gideceklerini ve de bir tatil yapacaklarını öğrendim 1 hafta orada kalacaklardı. Gece yola çıkacaklardı bende özgeme mesaj attım sabah uyanır uyanmaz bana gelmesini anahtarı ayakabılığın altına koyduğumu falan.. Sabah uyandığımda yüzümde birşeyler vardı harika kokuyordu bu özgemin saçlarıydı. Yavaşça açtım gözlerimi. Bir kolunun üzerinde doğrulmuş saçını yüzümde gezdiriyor. Üzerimde benim gömleğim. “ günaydın uykucuuu” deyip öptü dudaklarımdan. Günaydın demek yerine “ ben sana çok aşığım lan” dedim. “bende sana lan” dedi. Güldük. Her an gülsün istiyordum zaten. Güldürmek için fırsat kolluyordum. Giyindik beraber aslında ilk o giyindi, giyinirken izledim. Cinsellik anlamında değildi bile aşıktım masum bir aşıktım sadece , ne kadar muhteşem bir şey olduğunu izledim. “ sevgili sapığım sıra sende “ dedi. Ben giyinirken o izledi. Rahatsız edici bir durummuş o zaman anladım. Beraber çıktık. Eşyaları sonra toplayacaktım, kahvaltı yapmaya gittik. Kahvaltı tost ve meyve suyundan ibaretti ama benim için en zengin sofraydı. Kahvaltıdan sonra okula gittik Muhteşem bir gündü.

Çalıntı

Kızın koltukaltı iğrenç gri

Lütfen tutmasın saçma sapan

Çalıntı

ÇALINTI OKUMAYIN PiÇÇÇÇÇÇÇÇ

huur cocugu aysel gürelin bu kadar kız kankası yok. Her hikayende kiz kankan oluyo bin

Böyle güzel hikayeyi çalacan da kimse farketmeyecek sanıyon dimi oç

Sen neden her hikayende kız kankanı gibiyorsun olum?

Kardes bu daha önce de olan bir hikaye değil mi ya ? Alıntı ise belirt

Kaptanefsanee olur da gibiş olmaz mı dıbınakoyim. Rez alayım şuradan

Kes trend

ÇALINTI huur ÇOCUĞU

CALINTI

Öyle bi huur evladısınki senin sevgilini giben biriyle aynı işte çalışa biliyosun onun annesini gözünün önünde gibecen yaşı fark etmez babasının gibini kolaracan herşeyin bi bedeli var diyecen o kadar huur evladısınki sevgiline tecavüz eden adamla aynı işte çalışıyosun senin kadar huur birini görmedim ulan okurken ben ağladım aq bide diyor finalde bana yakışır BUMU SANA YAKIŞIR O KADINI KESiCEKTiN HER GÜN Bi YERiNi GiBMEKLE OLMUYO O iŞLER ULAN EEYY HUUR EVLADI O ADAMLA AYNI iŞTE NASIL ÇALIŞIYON SEN LAN SENiN KAÇ YILLIK AŞKINI GiBMiŞ CANLI YAYINDA ULAN HUUR NASIL BiRiSiN LAN SEN ONU ÖLDÜRMEMEN HATA.

way muallak meral amk pnp bende sinir hastasyıyım ve şuan okurken yeminle sinirlendim kendi yerime koydum sonuna kadar haklısın neler yaşadığını alayabiliyyorum başın sağolsun Allah sabır versin