Bundan bi 5 sene önce o zaman lise 2 deyim tabi, bizim sınıfta sıralar, solda 7 tane , ortada 5 , sağda 7 tane. Tabi bende sağ tarafın 5. sırasındayım. Neyse o gün de yanlış hatırlamıyorsam salı günüydü heralde son derse girecektik o derste kimya idi. Kimyacımızıda size şöyle tarif edeyim. Neredeyse 50 - 55 yaş aralığında boyu 1.66 civarı cılız birşey, elindede yılların eskitemediği bir poşet ve o poşetin içindede bir 'slikon hortumu'. Evet slikon hortumu. Ne yapıyosa artık amk. Bu hocanında sesi pek çıkmaz ama sözünü bitirmeden biri birşey yaptımı poşetteki slikonunu çıkartıp adeta bir levye gibi kullanabiliyor ve bunu kullanışı, karşısındaki mahluku etkisiz hale getirebiliyor. Neyse bir yandan sıkıcı geçecek yatsammı yatmasammı diye düşünürken bi anda arkadaşım dürtükledi, dıbırına soktugum niye aklına uydumsam, hala sövüyorum huur a. Neyse bu beni dürtükledi kalktım 'ne var lan vırro' dedim, buda bana sırıtırak 'olum gel iddia ya girekmi la senle' dedi, bende ibrahim tatlıses bakışı ile buna dönerek 'ne iddiası lan pekekent' dedim. Tabi hala o sırıtışı suratında, 'kimyacı tahtayı silin dediğinde ilk sen silemezsin' dedi huur. Bende artık nasıl gaza geldiysem 'silerim lan kereste nolacak sanki, ee ne ısmarlıyacan' dedim, buda 'döner + kola + pes' tabi o zamanlar 10 numara birşey bu üçlü kombo. Neyse kimyacı içeri gelmeden kendimi hazırlamıştım. Uçacaktım evet. Tahtaya uçacaktım ve silecektim en son yazılanları. Neyse sıramı felanda ayarladım, nasıl çıkarım, silgiyi kaparlarsa nasıl alırım felan filan vs. öyle düşünüyorum. Neyse aksiyon dolu sahne başlıyor.
Kimyacımı içeri girdi ve arkadaşımda bana bakıyor bende gözlerimi kırparak 'evet yapacağım sen ısmarlayacıgın dürümün parasını nerden bulacan diye düşün bakalım huur' bakışı atıyorum. Neyse bu poşetini öğretmen masasının üstüne bıraktı ama emaneti poşette degildi. Bu beni biraz olsa mutlu etmişti, çünkü
onsuz hiçbirşey yapamaz ve biraz azarlar susar diyordum fakat öyle olmadı. Neyse bu 'Günaydın gençler, biriniz tahtay... ' demeden uçan adam sabri gibi 3 arşın yükseğe zıplayarak tahtaya koştum. Hay koşmaz olaydım. Bu zatı muhterem ben elime silgiyi aldığımda ayağıma bir tekme attı ama öyle böyle değil sol dizim yere çakıldı. Sanki tekme atmak için gelmiş dünyaya ırz düşmanı. Sonra gözlerimin içine bakarak belindeki emaneti (slikon hortum) u çıkardı ve bana onunla bir girişiyor akıllara zarar. Sanki çocugunun böbreklerini alıp satmışım huur çocugunun. Neyse bu bana vuruyor ben direniyorum bu vuruyor ben direniyorum neyse fırsat bulup kaçtım dıbırına koyim. Sınıfta kaçıyorum bildigin kovalıyor huur çocuğu. Ulan izzeti ikrdıbına zina ettiğim tahtayı silecektik sen bizim gençliğimizi sildin 2 dkda amk. Sonradan yerine otur daha karışmıyacam dedi pişkin pişkin bende zırlıyorum amk ama öyle böyle zırlamıyorum. Sanki erkekliğimi almışlar gibi zırlıyorum, kim olsa benim gibi olur amk her tarafımı morarttı itoğlu it. Neyse bu arkadaşımda merzifon eşşeği gibi bana bakarak gülüyor amk iyice uyuz oldum. Bu sefer düşünüyorum amk nasıl intikam alırım diye umarsızca düşünüyorum...

Hikaye giblenmese bile devam edecektir.

edit: hikaye bitmiştir beyler. sıkılmamanız için daha fazla uzatmadım son partta herşeyi anlattım.

Beni hortumla döven hocam travesti aslı abilanın ilişkisinin ardından 5 gün rapor aldığını öğrendim. O hafta gelmeyecekmiş ama içimdeki intikam hırsı hala bitmemişti. Çünkü beni gibmeye kalkmıştı ama kendi zütünden oldu. Yaptıklarıma dönecek olursak son bir intikam daha alıyım okula tekrar dönemesin diyordum bunun için aldığı raporun bir kopyasını çoğaltıp okul sabahında Istiklal Marşı okunurken öldürücü darbeyi vuracaktım. Hazırlıklara (raporun 2 kopyası olur biri okulda diğeri hocadadır)önce okuldakini çalmayı planlasam da bir de müdür yardımcısıyla aramı bozmak istemediğim için hocamın evine girmeye karar verdim. Bunun için evini tespit etmek amacıyla geçmiş olsuna gitme bahanesiyle evini öğrenecektik ve ben bu arada evin anahtarını kopyalacaktım. Bilakis evine gitmek için adres istediğimizde hocayla arası iyi olan müdür yardımcısına çocuklar gitmeseniz daha iyi olur falan filan dese de zorraki bir şekilde adresini aldık. iddiaya girdiğim lavukla beraber gittik. Eve girdik ama ağzımız açık kalmıştı. Çünkü yerler ıslak duvarlardan hortumlar sarkıyor ve bu hortumlardan şıp şıp birşeyler damlıyordu. Hoca sordu çocuklar ne oldu dedi? Geçmiş olsuna geldik dedim. Ve hocaya olanlar için üzgün olduğumu ama yaptıklarından dolayı darıldığımı söyleyip özür diledik barışmış gibi yaptım. Hocam tuvalet nerde deyip çıktım ama koridorun vaziyetini açıkçası sormaya yemedi sustum. Tuvaletten çıkarken etrafa bakındım hoca yoktu ve kapıdaki anahtarı alıp hemen kalıbını çıkardım. Biraz şıngırtı çıkmıştı ama gelen giden yoktu. Oturma odasına doğru yöneldiğimde hocam yannanı yemenin etkisiyle penguen gibi yürüyordu. Hocam hasta ziyareti kısa olur deyip çıktık. Artık işin en önemli kısmı tamamlanmıştı. Haftasonu cumartesi gecesi saat 3 gibi eve girdim. Ardından aldığım eterle bu muallaknin yatak odasına girdim. Birde ne göreyim hortumu giberken uyuya kalmış, daldaşak yatıyor. zütündeki karadelik de hala duruyordu. O ara bir kapı sesi geldi. Eteri hemen döküp bunu bayılttım ama hala adım sesleri yükseliyordu. Gardolapa girip bekledim. içeriye uzun saçlı giziği yerinde bir kadın girdi. Yatağa yöneldi. Hemen zıplayıp eteri bunada bastım. Bir baktım aslı abila tüü allahbelanızı deyip fotoğraflarını çektim. Ardından yaptırdığım 2 anahtardan birini evdekiyle değiştirdim ve çıktım. Fotoğrafları ise sonraki hafta okul genelinde spor salonunda sunu yapılacaktı orada herkesin gözü önünde yayınlanmasıyla intikamımı almış olacaktım. Sunuya 15 dakika dosyalara sızıp slayta o fotoğrafı koymayı planladım ve o ara beni döven lavukla aramız iyi olduğu için onun yanında dolaşıyordum. Son gün yine bu ipneyle dolaşırken sunudan konu açıldı gelecekmisin filan sen ekersin okulu az fırlama değilsin muhabeti döndü. Bende he hö deyip geçiştirdim. Bu arada pcnin yerini de öğrenmem gerektiğini hatırlayarak hocam şuanda sunum için herşey hazır mı dedim. Evet dedi. Bir 10 dakika daha dolaşıp dedsi ekip salona nöbetçi öğrenci kimliği var okulda onlardan birini takıp girdim. Pcnin başı boşaldığı anda pcnin yanına gidip hemen sunuyu açıp fotoğrafı içeri aktaracaktım bunun için 2 dk zamana ihtiyacım vardı. Hemen kattaki yangın zımbırtısına bastım hepsi kapısı açılmış kümes hayvanıymış gibi dışarı kaçıştı pcnin başında bekleyip pcyi zütürmelerine engel olacaktım. Ve pcyi toplayıp zütürecekmiş gibi yapıp soyunma odasında fotoğrafı sunuya yerleştirdim. Ardından bende dışarı çıkacakken kimliğini aldığım öğrenciye hem kimliği hem de laptopu verdim çıktım. Sunu zamanı yüzümü hatırlama ihtimallerine karşı orda bulunmayacaktım ama içerden zengin bir bin arkadaş sağolsun o ara bağlantıyı kurdu ve keyifle izledim son part uzun oldu ama kusra bakmayın panpalar.

Bu konuşmaların akşamında arkadaşımla buluştum. Huur dalga geçiyor bide nasıl dayak yedin falan diyor bende sinirleniyorum ama kendimi avutmak için yaptıgım hareketi anlatıyorum. Neyse bu konuşmalardan sonra gittik bi dürümcüye, yemegimi felan yedim daha sonra pes felan derken o günüde bitirdik. Kısaca anlatıp bitirecem beyler uzatmıycam daha. Bu kimyacının 2-3 hafta sesi çıkmadı ve bigün yine dersindeyim oturuyorum öyle düşüncelere dalmışım bi an. Bu huur yanıma gelip bagırarak 'oglum kalksana sen niye dersimi dinlemiyorsun yine dayakmı istiyor canın' dedi ve sınıfta kahkahalar duymaya başladım. O andan sonra kan beynime sıçradı ve buna sağ elimle kulagının dibine yumruğu bir yerleştirdim ama öyle böyle degil tüm sinirimi o yumrukta toplamış gibi vurdum. Bu huur yere düştü ve bende direk eve koştum ve telefondan babamı aradım durum böyleyken böyle diye babamda hiç ummadığım bi şekilde 'Aferin oğlum, bu sefer sana hak veriyorum' dedi ve adamda anladı gururumu nasıl yerle bir ettiğini o yüzden ses etmedi heralde. Neyse bu huur kimyacı beni polise şikayet etmiş yumruk atmışım diye ve babam eve gelmeden ekip arabası kapıya yanaştı. içinden 2 tane memur indi bize dogru geliyolar bende anladım tabi beni almaya geliyolar hiç istifimi bozmadan gittim yanlarına. (Cesaret hapı yutmuş gibiydim) Bunlar beni karakola zütürdü ve ifademi almaya başladılar. Böyle böyle yapmışsın dogrumu felan evet dedim. Daha sonra niye yaptıgımı sordu bende başladım en baştan anlatmaya amk. Bu sefer polisler benim ifade tutanagını yırttı ve direk şikayet dilekçesi yazmamı istediler. Bende yazdım. Daha sonra kimyacıyı almak için ekip yolladılar ve alıp getirdiler. Tabi onu içeri aldıklarında beni dışarı cıkarttılar. Daha sonra içerden bagırma sesleri geldiğini duydum. Polisler hocaya bağırıyor çocuga öyle vurulurmu felan. diye o an seviniyordum ama tarifsiz şekilde seviniyordum. Hemen bitiriyorum. Bu hocayı mahkemeye sevk ettiler direk ve mahkeme buna darptan dolayı 5600 tl para cezasıydı yanlış hatırlamıyosam bide 5 yıl içinde hiçbir şekilde hakkında şikayet olmaması gerektiğini belirtmişler. Daha sonra bu hocayı okulda ne kadar görsem yüzünü benden alıyordu. Gözgöze gelemiyordu benle ve daha kimseyede sesini çıkaramadı.

Sıkılmayasınız diye uzatmadım yoksa 5 yada 6 part daha çıkaracaktım. Hakkınızı helal edin ara ara yazdığım için.