-
1.
+8 -5Beyler daha önce de birçok hikaye anlattım ama ben bu başlıkta hepsini özetleyecegim, öncelikle bilmeniz gereken şey tam 5 yıl havas ilmi ve cinlerle ugrastim hersey okulda bir merak yüzünden hocalarla cin çağırmamizla başladı...
-
2.
0Hiç unutmam 5. Ders din kültürü, hocamız bayan, açıkçası taş ta bi kadındı, kur yapmak için dersi islemeden önce girip bakarım konuya derse hazır gelirim, neyse beyler bi sonraki konumuz peygamberler, hz. muhafazidle başladı en son hz. Süleyman a geldi, hoca dedi ki işte hz. Süleyman cinlere hukmetmis ve belli rüzgarlara hüküm sürmüştür falan girdi, hoca cin deyince direk aklıma dedem geldi, öncede anlatmış ama yarım bırakmıştım dedem koyde bi süre imamlik yapmış muska falan yazar edermiş, bi defteri varmış ne olursa olsun açıp o defterden bakarmıs hep merak ederdim o defteri, hocaya da anlattım cin deyince, bi gün dedemin evini köyden bi amca çalmış mehmet amca koş benim çocuk kayboldu diye, dedem defteri alıp alelacele evden çıkıp gitmiş, sığırlarla dağa çıkmış çocuk gutmeye hava kararıyor çocuk ortalarda yok, dedem komşunun evine gitmiş açmış ortaya defteri kagit istemiş 35 bişey yazıp kapatmış defteri koymuş cebine, o yazdigi şeyleri başka bir kağıda cebinden çıkarttığı sarı bi mürekkeple yazmış bi tas su istemiş sonra da ergenlige henüz girmemiş renkli gözlü bir çocuk, halami çağırmışlar, daha 6 yaşında ve mavi gözlü, dedem bi tas suyun içine mürekkeple yazdığı kağıdı yakıp atmış külleri yavaş yavaş karistirmis dua okumaya başlamış ezbere birsürü dua okumuş, diger kağıdı da yirtip atmış, sonra halama demiş ki bak bakayım kızım kim var suda demiş ayağa dikmis halami, halamda ersel var baba demiş, söyle kızım ersele gelsin buraya demiş, halamda sessizce söylemiş sonra dedem yollamış eve halami arkasından eve gitmiş, ertesi gün çocuğu sığırlarla beraber ahırda bulmuşlar, olayı anlattığımda hoca şaşırdı, sınıfta bi kargaşa ortamı falan kimse inanmıyor, hoca da anlatmaya çalışıyor, hoca dedi ki madem inanmiyorsunuz bu aksam çıkışı bekleyin 2 dersim daha var, sınıfta isteyen kalır dedi, beni yanına çağırıp elime bi kagit verdi bunları da al gel dedi...
-
3.
+1Hocanın kağıta yazdığı şeyler, hatırladığım kadari ile
1 a4 kagit 31 parcaya bolunmus
1 kalem
Kişi Sayısı kadar mum (yanlış hatırlamıyosam 7-8 di)
Bi tane fincan
Neyse beyler gittim öğretmenler odasına tenefuste, meryem hoca fincan istedi dedim, kantinden iste onu dediler, a4 leri de aldım, sıra mumlardaydi, sinifa a4 ü bırakıp karşı kırtasiyeye kostum hemen, hani o yuvarlak küçük mumlar var ya ha işte onlardan 7-8 tane aldım, çantaya attım, fincanı almaya gidecektim ki zil çaldı son dersti, ders ingilizceydi, ingilizce öğretmenimiz erkekti muhafazakar, dindar bi adamdı, tam çıkıyorum sınıftan omuzumdan tuttu, nereye serdar dedi, meryem hoca fincan istedi onu almaya gidiyordum dedim, nabicak hocanız cin mi çağıracaksiniz deyip gülmeye başladı, din öğretmeni olduğunu bildiği için direk aklına o gelmişti şaşırtıcı değildi, ciddi ciddi evet dedim, ciddi olduğumu görünce arkadaşları sınıfa soktu, beni kapının önüne çekti, neden böyle bişey yapıyorsunuz dedi ciddilesti, hiç hocamız inanmayan kisilere göstermek istedi falan filan zirvaladim, hoca ciddi ciddi konuştu, bu çocuk oyuncağı değil, fincanı al sonra meryem hocaya israfil hoca da gelecek dersin, çıkışta ben sınıftayim sizi yalnız bırakmaya içim el vermeyecek gibisinden bişey dedi, gidip kantinden fincanı aldım, sonra da meryem hocayı bi sınıfta ders isliyordu girdim kapıdan, fincanı gösterdim kapının önünden, güldü, hocam israfil hoca da gelecekmis dedim, bi yüzü asıldı, tamam sınıfına git gelicem ben dedi yolladı, dersin yarısı çoktan olmuştu, girdim içeri geç serdar dedi oturdum koydum sıraya kafayı çıkışı bekledim... -
4.
0Gece olduğuna göre başlıyorum seri atıcam seri rez alın,Tümünü Göster
Zil çalar çalmaz içeri meryem hoca damladı, parmağıyla beni ve birkaç kişiyi daha gösterdi, herkes sıra halinde çıkmaya başladı sınıftan, hoca ise o konuda en çok gülen ve dalga yapanları tek tek parmaklarıyla ayırmakla meşguldü, kenara tam 6 kişi çekti, ben 2 kız ve 3 erkek daha, meryem hoca birde israfil hoca kalmıştı sınıfta, bölüm günü olduğu için, eski sistemi bilen bilir saat 4.20 den sonra okulda kimse kalmıyordu, neyse biz zaten anabinadayız daha bölümleri seçmemişiz, saat 3 civarı, bölümdekiler bölümlerinde ana bina farklı bir bina zaten, bulunduğumuz binada kimse kalmadı yani beyler özetle, meryem hoca, istediklerimi getirdinmi serdar dedi, evet hocam dedim, hoca aldı a4 leri koydu önüne, tek tek kareler kesti o a4 ten, içine de 29 harfi birde evet hayır koydu, tam 31 kağıt yapıyordu bu da, bu sadece benim hesapladığımdı, hoca diğer a4 ü de parçalamaya başladı onu da 10 kareye böldü, ve tek tek rakamları yazdı, büyük öğretmen masasını getirdik biz erkeklerle öğretmenler odasından koyduk sınıfın ortasına çektik etrafına sandalyeleri, herkes bi bayram havası içerisinde, israfil hoca ise sessizliğini bozmuyordu, neyse kağıtlar dizildi herkesin önüne bir mum koyuldu, meryem hoca herkes sol serçe veya sol işaret parmağını koysun fincana dedi, sıkış tepiş koyduk yan yana parmakları, mumlar da kolumuzun hizasından çıkacak şekilde yakıldı teker teker, meryem hoca okumaya başladı bişeyler bize de bildiğimiz duaları besmelesiz okumamızı söyledi, 3 kuluvallah bi elham yapıştır, herkes aynı duaları besmelesiz okudu hoca ise 2-3 dakika kadar sürdürdü bu ritüelini, en son, ey ruh geldiysen bize işaret ver dedi seslice, o an hepimizin mumları dalgalandı, sadece israfil hocanın mumu dalgalanmamıştı, ciddiyetini ise hiç bozmamıştı, hoca geldinmi ? diye sordu fincan elimizin altında yavaşça evet e doğru kaydı, herkes çok fazla korkmuştu yüzümüzden okunuyordu, israfil hocanın ise sakinliği herkesi fazla şaşırtıyordu, meryem hoca ise gülüyordu, herkesin merak ettiği soruları tek tek aldı, benim merak ettiğim şey ise nasıl çoğunu biliyordu, meryem hoca benim sigara içtiğimi bilmiyordu, serdar sigara içiyormu diye sordu fincan evet e doğru kaydı, aşırı şaşırmıştım, ileriye doğru herkes alıştı duruma saçma sapan sorular sorulmaya başlanınca fincanda saçma sapan hareket etmeye başladı, artık herkes taşağa almaya başladı derken israfil hoca ilk kez ağzını açtı ve arapça şeyler söylemeye başladı, ileri doğru hızlandı, ve sesinin şiddeti de yükseldi, birden kendi önündeki mumu üfleyip söndürdü, sonra herkesin mumu tek tek söndü, fincana elinin tersiyle vurmasıyla fincanın duvarda parçalara bölünmesi bir oldu, meryem hoca ise hala gülüyordu, burada neler dönüyor diye içimden geçirmedim değil, israfil hoca tek kelime etmeden sandalyeyi devirip hızlı adımlarla çıkıp gitti sınıftan, meryem hoca ise yavaşça topladı kağıtları, ulan beni şaşırtan şey hala gülüyordu kadın... -
5.
0Neyse beyler biz kalan kişilerle masayı topladık kağıtları falan yırtıp çöpe attık, meryem hoca sınıftan çıkana kadar güldü, tam kapının önünde bize döndü, arkadaşlarınıza yarın anlatırsınız, dedi koridorda kahkaha atarak aşağı indi gözden kayboldu neyse beyler mahalleden arkadaşım vardı yanımda ve olay sırasında, emreyi de aldım bize zütürdüm o gece bizde kalacaktı, arattım annesini anneme, hoşbeş muhabbet derken neyse ikna edildi, akşam yemeklerimizi yedik beyler biz, sonra benim pc yi açtık, bi tane de korku filmi koyduk açtık izlemeye başladık, tam konumuzla ilgili amk, tipik türk korkusu işte, cinler falan bahsediliyor o gece de biz baya bi korku kastık, yer yatağını açtık beyler, fakiriz tabi o zamanlar, gerçi hala fakiriz de neyse, ben knight çarını pazara bıraktım yattım uyudum dıbına koyim, pc nin ışığı tam üzerimize vuruyor yerde, hem gece lambası niyetine hem gece uyanıp pazara bakıyordum acaba satıldı mı diye, neyse geceleyin 3 suları uyanırım pazara bakmak için ben genelde, uyandım yine beyler açtım gözlerimi, emre yanımda yok, pazara baktım yattım uyudum, ertesi sabah kalktım gittim işemeye, tuvalete girdim işedim, arkamı döndüm tam ellerimi yıkıyıcam, bi baktım emre, ananı avradını gibeyim dedim noluyo, aynanın karşısına geçmiş kendine bakıyor amk, neyse beyler aldım bunu aynanın karşısından zütürüp yatırdım, kendinde olmadığı belli uyurgezerdir belki dedim, yattı bu bin neyse yarım saat içinde kahvaltıyı hazırladım gittim bi baktım emre yine yok, ananı gibeyim dedim şafak sezer misali, gittim aynanın karşısında dikiliyor yine uyandırmayı denedim olmadı, yine yatırdım bu bini ben çayı koydum yine geçtim içeri pazara bakıyorum, emre uyandı, bi esnedi ağğğaaahhmına koyim gece bi kabus gördüm sorma amk dedi, anlat la ne gördün dedim, kanka sizin evde bu yatakta yatıyom dedi bi adam beni kaldırıyo elim ayağım zincirle bağlı zütürüp aynanın karşısında dakikalarca işkence ediyor dedi, sonra sen geliyon beni yatağa yatırıyon yine aynı adam alıp zütürüyor sen yine gelip yatırıyon amk çok garipti deyince içimden okuyabildiğim tüm duaları okuyup bunun ayaklara baktım dıbına koyim, sonra derin bi nefes verdim...
-
6.
+2partlar hazır beyler ilgi gelirse devam edicem
-
7.
0Kahvaltıya oturduk emreyle beraber, yemeğimizi yerken emreye anlattım işte, kanka böyle böyle sende uyurgezerlik var mı dedim ? yok kanka ne alaka amk dedi, tedirgin oldum, eminmisin olm bu sabah seni aynanın karşısından ben aldım dedim, başta bi korktu, sonra güldü, taşak geçme olm, rüyaydı o dedi, neyse beyler emreyi inandıramadım, kalk dedim okula gidiyoz amk saat olmuş 8 geç kalıcaz dedim, alelacele çıktık 5 dk yürüme mesafesindeydi, yolda meryem hocayla karşılaştık, ee dedi çocuklar inandınızmı, önceki gece olan şeyler o hocanın suçu olduğunu düşündüğüm için tersledim, size ne ? dedim, tersleyince güldü, adımlarını hızlandırıp önden yürüdü gitti huur, okula girdik ilk 2 ders ingilizce, derse girdik hocayı bekliyoruz, sınıf başkanı bendim, prosedür gereği ilk 10 dk hoca gelmesse müdür yardımcısına önce sorup sonra nöbetçi öğretmene eğer öğretmen yoksa yoklama aldırmam gerekiyordu, aldım emreyi de gittim müdür yardımcısına, israfil hoca raporlu değil, telefonları açmıyor çocuklar, meryem hocanız nöbetçi gidin yoklamanızı aldırın 3-4. dersiniz selami hocaya, hocanız burada herkes 3-4. derse girecek dedi verdi defteri yolladı bizi, meryem hocaya aldırdık yoklamayı, benim aklımda müdür yrd. dan israfil hocanın evinin adresini alıp evine gitmek vardı çıkışta, ilk işim de o olacaktı, neyse dersler geçti gitti, aldım emreyi yanıma gittim müdür yrd. nın odasına, israfil hoca ile olan yakınlığımızı ve evine gitmemiz gerektiğini söyledim, okulda derslerimin yüksek olması ve vukaatsız bir öğrenci olmam işe yaradı, hoca adresi sorun çıkarmadan verdi, aldık adresi gittik, şehir ismi söylemeyeceğim ama çevre ilçelerden birisinde, ücra bi köşede oturuyormuş, ailesiyle beraber değil tek gelmiş, evde varsa yoksa israfil hoca olacaktı yani. Gittik çaldık kapıyı, gelen eden yok, camlarda perdeler çekilmiş içerisi de gözükmüyordu, ama televizyon sesi geliyordu içeriden, camı tıklattım, açan olmadı, en sonunda kapıyı yumruklamaya başladım, ben serdar hocam nolur açın kapıyı yardım lazım dedim, kapının sürgüsü çekildi, kapıyı bi kadın açtı, simsiyah saçları vardı, yüzü belli olmuyordu kafası öne eğik, gözleri gözükmüyordu o an kim olduğunu bile sormadım içeri geç dercesine elini içeri doğru uzattı, girdik israfil hoca içeride sedir gibi birşeyde camın önünde uzanıyordu, yanına gittim çöktüm yere, tam ağzımı açacaktım, biliyorum oğlum dedi sustu, bişey diyemedim, sessizliği emre bozdu, hocam bu başımıza gelen nedir nolur açıklama yapın bi dedi, hocanın kafa olmasından gelen rahatlıkla açtık muhabbetimizi, hoca anlatıcam dedi, gözlerini kapatıp derin bi nefes aldı...Tümünü Göster
-
8.
0Hoca anlatmaya başladı, dün sizin yanınızda olmamın sebebi, meryem hocanız bildiğiniz gibi din öğretmeni, onunla çok yakın yerlerde okuduk, okul öncesinden de muhabbetimiz vardı, onu en son üniversite yıllarımda gördüm, ortak arkadaş vasıtası ile tanıştık muhabbetimiz geçti, benim bu işlere merak sardığımı gördüğünde, tanıştıran kişiden bile samimi oldu benimle, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi meryemle, bi gün meryem bana okuldan bulduğu bir kitabı getirdi, yaprakları sararmış içinde garip arapça/ibranice artık bilemiyorum, harfler semboller garip işaretler olan bir kitap getirdi, merak ettim, ne bu dedim, konuştuğumuz herşeyin anahtarı israfil dedi, anlamıştım ne olduğunu, bu apaçık bi büyü kitabıydı, benimkisi sadece bi gençlik hevesiydi ama meryemin gözü dönmüştü, hiç farkettinizmi bilemiyorum ama meryem hocanızın garip bir çekiciliği var, açıkçası çok ta güzel bir bayan olmasa bile gerçekten bir çekiciliği var, bu tıpkı masallarda anlatılan medusa gibi, çok güzel ama bu çekiciliğinin kaynağı doğal değil... dedi, anladığım kadarıyla bunu da büyü sayesinde yapmıştı, insanlara kendisini sevimli gösteriyor bi şekilde çekiyordu, anlatmaya devam etti, o kitabın içinden bulduğumuz bilgileri güzelce kağıda geçirir sonrasında da uygulamaya koyardık, dün öğretmeninizin çağırdığı şey çok güçlü bir ifritti, onu oraya bilerek çağırdı, meryem o yıllarda kendi başına çok büyük bir bela aldı, genelde ritüelleri beraber yapar beraber kovar beraber sıyrılırdık, bir gün gücünün yetmeyeceği kadar büyük bir varlıkla uğraşmış, musallat olmuş, işi rast gitmez etmezdi, sonra kitaptan bir büyü bulduğunu ve bununla kurtulabileceğini söyledi, ben anlamıştım bu işlerde herşeyin bir karşılığı vardı, uyardım, dinlemedi, kendisinden hoşlanan bir çocuğa, değiştirme büyüsü ile kendisine musallat olan varlığı çocuğa musallat etti, kendisinden 1 yaş küçüktü çocuk 19 yaşında yeni üniversite yetmesi bir çocuğa musallat etti, çocuğa ne mi oldu ? şuan ruh ve sinir hastalıklarında yatıyor, ağır vakalar bölümünde, olmayan varlıkları gördüğünü onların onunla konuştuğunu idda ediyormuş, ve dün öğretmeninizin çağırdığını yine ben yolladım, orada amacı size inandırmak değil, gelen şeyi birinize musallat etmekti, yüzü asıktı ben çıkarken, umarım öyle kalmıştır o yüzü, eğer gülümsüyorsa, aranızdan biri başına çok büyük bir bela aldı dedi...Tümünü Göster
-
9.
0Sonra hoca emreye dik dik bakmaya başladı, evet emre, herşeyi biliyorum dedi, kapıda bıraktığın şey her neyse belanı benden uzak tut dedi, dün yanında değildi, o şeyi sana meryem hoca bulaştırdı ve işin içinden nasıl çıkacaksın bilmiyorum ama o belayı benden uzak tut dedi, emre bi garipleşti, bakışları değişti, hocaya dik dik baktı, amk tam o anda bir küfür etmeye başladı bağırarak, hoca gayet sakin olduğu yerden yükses sesle arapça birşey bağırdı, emre sustu kafasını öne eğdi, hoca kalktı tuttu bunu kolundan dışarı iteledi, çık git buradan birdaha ne seni nede belanı bu çocuğun yanında görmiyicem dedi, emre döndü arkasını gitti, anlam veremedim, neler oluyor dercesine etrafıma bakınıyordum, ki kapıda hocayla beraber yine o kadını gördüm, hoca bana baktı, geç otur sen oğlum dedi, gitti diğer odaya 4-5 dk bekledim, girdi içeri, orta yere bi kitap açtı, içinden bişeyler yazdı temiz bir kağıda sonra oturdu o kağıttakileri tek tek okuyup defalarca bana üfledi, sonra kitabı yeniden açtı, yine temiz bir kağıt, cebinden simsiyah bi mürekkep çıkarttı, bi tane de ipince bir fırça, kağıttan uzunlamasına bir şerit kesti, kitaptan direk kağıda bişeyler geçirdi, sonra pencerenin önüne koydu, 5 dk sessiz bir oturuşun ardından hoca aldı eline yazdığı kağıdı güneşe doğru tuttu, kurumuş dedi, üçgen şekilde katlamaya başladı kağıdı, sonra da sedirin altından kare şeklinde kesilmiş deri parçaları çıkarttı, yaklaşık 6 cm lik 2 parça üçgen deri kesti, katladığı kağıdı bi derinin üstüne koydu, diğer parçayı da onun üzerine, yine sedirin altından alelacele iğne iplik çıkartıp sıkı sıkı dikti içerisine, herşeyi kaldırıp, boynundaki muskadan zinciri çıkarttı, bana yazdığı muskadan geçirip bişey dememe izin vermeden boynuma astı, içime saldı muskayı, oğlum, bunu banyo yaparken bile sakın ola çıkartma emreyle de sık görüşme gerekirse selam bile verme dedi, birsürü uyarı daha yaptı, sonra, seninle işim bitti bikaç güne okula dönerim, sen git evine istersen, istersen otur beraber akşam yemeği yiyelim dedi, karnım da açtı amk, akşam yemeğine kalsam iyi olur aslında dedim, olur olur dedi kalktı mutfağa koştu, bende salona geçtim televizyon izlemeye başladım, bi anda mayıştım amk uyuyakalmışım, rüyamda bi kulübe gördüm, içinde de 1 tane aslan bi tane de köpek vardı, kapıyı açtım, köpek uyuyordu, birden beni görünce uyandı hırlamaya başladı, aslan da köpeğin boynuna atlayıp köpeği kanlar içinde paramparça etti, birden irkilerek uyandım, televizyon kapanmıştı, kapının önünde o kadın bekliyordu, hoca mutfaktan bağırdı, serdar gel hadi yemek hazır dedi, bi kaç parça et kızartmış yanına makarna koymuş birer bardak ta erik şerbeti koymuştu, yemeğimizi yedik, dikkatimi çeken o kadın sofraya oturmamıştı, belki karısıdır dedim muhafazakar bi adam zaten ondan oturmamıştır diye geçirdim içimden, neyse oturduk çay demledi hoş beş muhabbet derken, hocam yolcu yolunda gerek ben gideyim artık annemler merak eder dedim, hoca dışarı baktı, bu gece biyere gidemessin burada uyu dedi, olmaz hocam merak ederler desem de ikna edemedim, evi arayıp izin aldı, bu gece serdar bizde kalacak ders çalıştırıcam, çalışkan öğrencime özel deyip kafaladı bizimkileri, saat 11 e kadar falan muhabbet ettik, anlattığı şeyler diğer insanlar için kan dondurucu olabilirdi ama, ne demişler, soğuk ama girdikçe alışıyosun...Tümünü Göster
-
10.
+1bu gecelik tek ve son up
-
11.
+1Dinleyen yokki aq
-
12.
0Hort
O gece rahat uyudum sabah uyandigimda ortalarda kimseler yoktu, gözlerimi actım, günes olması gerektiğinden daha karanlikti, üstümde gecelikler var pijama falan, ayagimda hele corap bile yok, kısa zaman geçti, emre aradı, hicbirsey olmamis gibi sakin sakin konuştu, garibime gitse de, neyse dedim gectim, okula çağırdı, artik cok gecti okul icin ben gidene kadar oglen molasi olacakti, yinede gittim, okulun onunde beni bekliyordu emre, selamlastik falan eskisi gibiydi hersey hicbir sorun yoktu, emre ayni emre ben ayni ben, kanka dedi karnim acikti gel dedi gidelim birseyler yiyelim, tamam dedim döner alalim, yok olmaz diye sert çıkıştı, tamam dedim yürü bari corba icelim, demez olaydım, gittik corbaci ismet ustaya, tavuksuyu ver dedim bana abi bi sepette ekmek aldik tam oturucaz cisim geldi, yemek yemeden gidip bi tuvalete giriyim dedim döndüğümde emre yoktu, mesaj atmis misafirimiz var onu almaya gidiyorum sen yemegi ye sonra ücgen parka gel yazmis(semtte bi park) emrenin boyle huylari vardi alismistim ondan sorun etmedim herşeyin normal oldugunu düşünüyordum -
13.
0Hava epey bi sogumuştu, parka gittigimde emreyi aradim, parkin ortasinda cesmenin yanindaki bankta oturuyoruz dedi, gittim yanlarina, uzaktan secememistim ama yanindaki meryem hocaydı, ulan ne cürret diye gecirdim icimden, gittim yanlarina, yuzune bile bakmadan konuştuk, üç beş muhabbet öglenden sonra eve döndüm, emreyi de orda oylece birakip gitmistim, icim rahat olmasada, gibimde de degildi, gorusmek istemiyordum binle bide yaninda meryem, cildiracaktim, neyse eve döndüm, pc yi actim 1 2 saat knight atayim diye pc yi aciyordum ki, tak elektrikler gitti, elektriginde eski evleri bilirsiniz panolar disarida olurdu, çıktım şartellere bakmaya, binada da ışık yanmayinca vazgectim, oturdum yataga ne yarak yiyecegimi dusunmeye basladim, israfil hocayı aramak gecti icimden ama aramadim, keske de arayaymisim. Hava kararmaya yakın annemle babam geldiler eve, mum yakıp oturduk karanlıkta, kabus gibiydi, gozumun onunde siluetleri degisip duruyordu, dayanamadim, yattım uyudum bisey demeden. Gece annemin cıglıgına uyandım, ama nasil ciglik, gozlerimi bi actim heryer evliya turbesi gibi, aydınlık ama ısık degil ates, evin yarısını duman basmış, ciktim odamdan, kosa kosa girdim odalarina, aldim annemle babamı cıktım evden, gecelikler ustumuzde, komşuların verdiği battaniyelere sarildik oturuyoruz iceride, ev yandı, zaten yanacak bisey kalmamisti ki itfaiye yetisti sagolsun, kabustan beterdi hersey
-
14.
0Rağbet yoksa kapatıyorum konuyu