-
51.
+3bizim diğer arkadaşlar kapıya yöneldi. şeymayla bana döndüler siz gelmiyo musunuz dediler. şeyma hayır benim abiyle işim var doktorayda bana eşlik edecek dedi. dilaranın yanında ki diğer kız selin güldü. şeymanın da ne zamandır can abiyle bi işi var ama bakalım ne olcak dedi. kapıdan çıkarken "bu işlere de amma meraklı çıktın sen kızım" diyerek kulübeden dışarı çıktı. anasını sattığımın yerinde geldiğimden beri hiç bişey anlamayan ben bu diyalogdan da bişey anlamamıştım. aralarında şakalaşarak çıktılar dışarı. konuşma sesleri gittikçe azalıyordu ve sonunda kayboldu. ağaçlık alanın içinde sadece şiddetlenen rüzgarın ağaçlarda oluşturduğu hırçın ses, yan odadan gelen parke gıcırtıları ve yanımda bana gülümseyen dünyalar güzeli şeymayla baş başa kalmıştım. bindik bi alamete gedeyoz kıyamete parçasını söylemek istedim o an. neyse sırası değildi...
-
52.
+3bende ayağa kalktım. sanırım mert ve ferit can adında ki adama "kusura bakma abi, işimiz çıktı, normalde bugün gelmeyecektik, yeni bi arkadaş aramıza katıldı" gibisinden şeyler söylüyordu. can abi anlayışla karşıladı ayağa kalktığımı görünce tokalaştık, tanıştık:
-Selamun aleyküm kardeşim ben can hoş geldin
- aleyküm selam abi doktoray bende hoş bulduk.
sonra diğerlerine döndü ciddi bi ifadeyle:
can abi: arkadaşlar size hafta içi 3 gün buraya hastalarımın geldiğini söyledim. birazdan da bi hastam gelecek. yaşlı bi teyze, torunuyla birlikte burada olacak. işiniz ne zaman biter?
dilara: abi bizde zaten çıkacaktık saat geç oldu biraz oturduk aramıza arkadaş katıldığı için geldik buraya.
can abi: tamam kardeşim 10 dk ya gelir benim misafirlerim. ona göre ayarlayın kendinizi.
bu konuşmadan sonra can abi geldiğimden beri göremediğim ve oldukça merak ettiğim yan odaya geçti. kapısını kapattı. diğerleri çıkmak için hazırlanırken şeymaya döndüm.
-aşkım can abi kim tanıdık mı? burada mı kalıyor? neler olduğunu anlatır mısın?
gülümsedi bana,
-sen az önce bana aşkım mı dedin? güldü. tamam hepsini anlatacağım aşkım. fakat senden bi şey istiyorum.
heyecandan gaza gelip aşkım demiştim bu ona ilk aşkım deyişimdi biraz kızarsam da toparladım. çünkü ortamı çözmem gerekiyordu mazallah kestaneyi çizdirmemek lazımdı kız ayağına geldik buraya derken...
- tamam canım ne istiyorsun?
- aşkım arkadaşlar gidecek ama benim can abiyle işim var işim bitene kadar hava kararır benimle kalır mısın? birlikte çıkarız.
hemen saate baktım dıbına kodumun saatini soruyom kaç diye 2 saattir cevap veren yoktu amk. saat 20.13 olmuştu. baya gecikmişti. durumu anlayan şeyma ısrar etti. zaten bana dünyanın en tatlı varlığı olarak görünüyorken ısrar ederken ki halleri beni benden alıyordu dayanamadım pedere telefon açtım. baba bizim ödev işi çıktı akşam 10'dan önce gelemeyeceğim dedim. ne ödevi? dedi. dönem ödevi dedim. tamam oğlum, dedi. içimden bi şeyide sorma adam dedim. sonuç olarak halletmiştim. bu kulübede 1-2 saat daha kalacaktım. fakat daha az kişiyle...
- -
53.
+3Şeyma kapıyı açtı. can abinin dediği gibi bi yaşlı teyze ve yanında elini tutan küçük bir çocukla (torunu) içeri girdi. teyze biraz tedirgin görünüyordu. kızım ben can evladıma bakmıştım ama, dedi. şeyma, doğru geldin teyze geç içeri, can abi yan odada sizi bekliyor, dedi. sağol kızım diyip odaya yöneldi. teyzeyle 1-2 saniye göz göze geldik. normalde teyzeydi amk selam verse bana tek hamlede elini öper başıma koyardım o derece. ama beni iplemeden odaya yöneldi. yanında ki çocuğa pekte dikkat etmemiştim. teyze odanın kapısını tıklatırken çocuk bana bakmaya başlamış önümde ki kitapları incelerken bi döndüm çocuğa iliklerime kadar tırstım resmen çocuğun beti benzi atmış, göz altları morarmış. baygın gözlerle somurtkan bi şekilde bana bakıyordu. bakışları resmen içime işledi. gülümsedim çocuğa, küçük çocuktu sonuçta. anasını sattığımın yerinde üvey evlat muamelesi görüyordum sanki iplemeden suratını çevirdi o sıra can abi kapıyı açtı teyzeye hoş geldin deyip içeri aldı. kapıyı kapattıktan sonra kilitleme sesi geldi. şeymaya döndüm hasta bunlar mı dedim. evet, dedi. çocuk hasta heralde dedim. büyük ihtimal dedi. hastaneye niye zütürmemiş ki dedim. onun işi hastanelik değil dedi. nasıl hastanelik demeden kapıdan tekrar kilitleme sesi geldi, kapı açıldı. can abi bize sesleniyordu..
-
54.
+3ardından şeyma beklemediğim bi şekilde daha ciksi ve ürpertici bi ses tonuyla anlatmaya devam etti.
-Doktoray, can abi havas ilimleriyle uğraşan birisi. yani havasçı. kendisine mahalleden, bu çevreden belli sorunları olan kişiler şifa bulmak için geliyor. özel birisi can abi. ona güvenmemizin nedeni de geçen dilaraya olan musallatı ortadan kaldırması, tekrar sağlığına kavuşturması. bu olaydan sonra hepimiz can abiyle dost gibi olduk. dertlerimizi, sırlarımızı ona açıyoruz zaman zaman. bende ortaokuldan beri bu işlere meraklıyım. bi kaç kez soru sorsam da tam anlamıyla tatmin olamadım bu konuda. diğerleri de kulak asmadı bana. istersen sende uğraşmayabilirsin, yanımda olsan yeter, dedi.
Ulan o yaşıma gelmiştim havas nedir havasçı nedir bilmiyordum. tamam, dedim belli etmeyerek. o kadar etkili konuşmuştu ki havas ne kızım diye soramadım. musallattan felan cin min işleri mi acaba lan dedim içimden kendi kendime ama bu ihtimalin gerçek olmamasını diliyordum. fakat başka da ne olabilirdi ki? anasını satayım yine tam olarak bişe anlamamıştım. şeyma yanıma tekrar otururken kapı çalındı. bu kapıda hiç susmadı bugün, dedim. aklı sıra espri yapacaktım şeyma iplemedi bile beni kapıyı açmaya yöneldi. -
55.
+3baktım ki... can abi zikirde. sessiz zikir yapıyordu. o zamanlar bilmiyordum tabi bu tarz şeyleri. can abi nakşiydi. nakşibendi tarikatına mensuptu. beyaz geniş bir örtünün altına girmişti. bağdaş kurmuş şekilde elinde ki tesbihle zikir çekiyordu. kapıyı kapattım. diğer odada bekledik. bekledik. bekledik. yaklaşık yarım saat sonra kapı açıldı can abi gözleri kızarmış bi şekilde bize doğru baktı. selam verdi, hoş geldiniz dedi. biraz havadan sudan bahsettikten sonra asıl konuyu konuşmaya başladık.
-
-
1.
0bu ne 3 cumlelık atıyosun ayıptır hadı uyuyacam hıkayenın bıtmesını beklıyorum kardesım bıraz daha uzun at partları
-
1.
-
56.
+3kapıyı tıklattık. belki uyuyodur habersiz girmeyelim dedik. içeriden ses gelmedi. biraz daha bekledikten sonra kapıyı açtık içeri girdik. görünüşe bakılırsa can abi odasındaydı. kapıyı tıklattık. yine ses yok. bekliyoruz öylece. şeyma can abi hala uyuyor galiba, dedi. Sanırım, dedim. dün çok yorgun olduğunu söylemişti. şeyma kaç saattir dinlenemedi mi hala, dedi. sakin ol biraz uyanır dedim. seslendik 1-2 baktık hala ses yok. ben kapıyı yokladım. kilitlidir diye düşünüyordum fakat kapıyı açmaya çalıştığımda kapı açılmıştı. içeri bakmak için kapı arasından kafamı uzattım..
-
-
1.
0hadi devam et sovmek ıstemıyorum
-
1.
-
57.
+2can: çocuklar sizi öğleden sonra bekliyordum, şeyma dün bana öyle demişti.
ben: he aynen can abi benim haberim yokt...
can: arkadaşlar konuşacağınız mesele acil bi durum mu?
şeyma: evet abi. acil ve kısa süre içinde halledilmesi gereken bir durum.
can abi meraklanmıştı. sakalını sıvazladı. yakından bakınca farkettim. gözlerine sürdüğü sürme akmıştı. yanağına doğru hafif ince bi siyah çizgi oluşturmuştu. sanırım zikir çekerken ağlamıştı.
can: nedir arkadaşlar durum?
bu sorudan sonra şeyma tane tane tek tek her şeyi anlattı. can abi değişen yüz ifadeleriyle birlikte şeymanın sözünü kesmeden sonuna kadar dinledi. imrendim doğrusu. o kadar bi sempatim yoktu can hocaya. hatta çekiniyordum diyebilirim. fakat soğukkanlı tavrı, ağırbaşlı olması hoşuma gitmişti. -
58.
+2Hızlı panpa iyi gidiyor
-
59.
+2ben demistim
-
60.
+2Beyler can abi adamı öldürdü galiba
-
61.
+2şeymayla karşılıklı oturduk. anlat, dedim. "lütfen her şeyi bana özet geç." tamam, dedi ve anlatmaya başladı. şimdi anlattıklarını özet geçiyorum ben beyler:
can abiyle geçen senenin temmuz ayında tanışmışlar. bunlar yani bu tayfa (ferit, mert, selin, dilara, ali, serkan) çocukluktan beri birbirlerini tanıyorlardı zaten. bunların aileleri de birbirleriyle tanışıkmış az çok ve ortaokulda perf. ödevleri, yazılılar vs. şeyleri samimi bi arkadaş grubu oldukları için birlikte yapmalarını sağlayacak bi yer oluşturmayı düşünmüşler. kalabalık olduklarından birbirlerinin evlerine gelip gitmeleri sıkıntı oluyormuş. mert ve selinin ailelerinin durumları da iyi olduğu için ortak bi yere kulübe gibi bi yer inşa etmeyi düşünüp çocuklar burada otursun, ödev mödev yapacaklarsa burada toplansınlar demişler. başta tek odalı olan kulübe geçen sene tanıştıklarında başka kimsesinin olmadığını söyleyen can abinin gelmesiyle 2 odalı olmuş. bizimkiler ailelerine 1 küçük oda daha açmalarını istemişler. bu odayı da can abi için tahsis etmişler. "peki ne iş yapar, kimdir necidir bu can abi, nasıl güvenebildiniz bu herife birden," diye sordum şeymaya. tabi bu arada durumun ciddiyetini kavrayamadığımdan içimden "olum buraya da on numara kız atılır ha. şeymayla koparız biz burda" diye geçiriyordum. -
62.
+2Ön cepheden küçük ama sağlam ahşaptan bir kulübe gibi görülen binanın bir odası daha varmış meğer, bak sen diyordum içimden. Bulunduğumuz oda daha çok öğrenci yaşantısını anımsatıyordu. Değişik bir koku vardı içeride ama etraf incintı derli toplu değildi. Etrafı süzerken, sessizlik oldu. Dilara içeriden geldi. Elinde 3 kitap vardı. ilkini açtı 7 tane resim vardı küçük boyutlarda. diğerini sağına koydu. diğerini de arkasında ki sehpanın üzerine koydu. sonra dilara konuşmaya başladı:
-Doktoray biz çocukluktan bu yana dostuz, ayrımız gayrımız olmadı aramıza da dışardan kimse almadık eğer bize katılmak istiyorsan sana güvenmemiz gerek. güvenmemiz içinde bu yapacağın şeyi kan kardeşliği gibi düşün ufak bi sıyrık açıp kanını damlatacaksın bu tasın içine
Şaşırmış dilara kitlenip kalmışken, mert sordu:
-Kan tutuyor mu seni?
-Hayır
-Tamam o zaman.
7 tane resimi çıkardı. tasın içine üst üste dizdi. 7 tane bebek resmiydi. Başlarda normal geldi bu durum küçükken de yapmıştım bazılarımızda yapmışızdır kanlarımızı birleştirirz elimizde veya kolumuzda kan kardeşi oluruz. ama resim tas mas çıkınca ortaya baba biz nereye geldik oldum bi an. bu resimler nedir diye sordum:
- Hepimizin bebeklik resimleri. Buraya kanını akıt.
Dilaraya baktım. ordan ismini bilmediğim bi çocuk bıçak verdi elime.
- Sen kes ya da ben yapayım. Küçük bir sıyırık yeterli.
Normalde çekinirim böyle şeylerden arkamı bi döndüm şeyma bakıyor. kızın yanında küçük düşmekte istemiyorum. Sen kes dedim. Ve 3-4 damla aktı tasa. resimlere bulandı kan. Şimdi ne olacak dedim. Herkes bana bakıyordu. O an saat aklıma gelmişti. saat kaç geç kalmayayım diye sordum... -
-
1.
+8Çok amerikan filmi izlemiş huur çocukları cemiyete bak
-
1.
-
63.
+2abi biz iyi bişey mi yaptık ben anlamadım biraz, dedim. can abide bize işini, havas ilmini vs. anlattı. şeyma sorularını sordu. bana da öğret gibisinden pas atıyordu can abiye. fakat can abi ciddi bi şekilde olumsuz yanıt veriyordu.
- arkadaşlar bu ilim zordur, meşakkatlidir. siz daha gençsiniz. hele kadınlar için daha zordur, dedi şeymaya bakarak. siz Allaha sığının yeter, dedi. son olarak şeyma çocuk iyileşti mi tamamen diye, sordu. can abide Allahın izniyle evet, dedi.
can abi: arkadaşlar izin verirseniz odama çekilip yatmak istiyorum artık. biraz yorgun haldeyim. sizde gecikmeyin saat geç oldu.
şeyma: tamam abi merak etme, hayırlı geceler.
o ara saat aklıma geldi. sesli bi hassktir çektim. saate baktım saat yarıma çeyrek vardı (23:45)
can abi odasına gittikten sonra, şeymaya döndüm:
- şeyma hemen çıkmamız lazım geç kaldık
- tamam doktoray, hadi çıkalım.
Ne kadar sen git eve ben dönerim diye ısrar ettiyse de evine bıraktım. kapının önünde görüşürüz dedim, görüşürüz dedi sarıldık ve yanağıma bi öpücük kondurdu. afalladım öylece kaldım orada, eve girene kadar bekledim. şeyma eve girdi ve usain bolt deparıyla eve koştum. geç kalmıştım. havanın kararmış olmasının da etkisiyle yanlış sokaklara girmem, yolumu şaşırmamla birlikte 30-35 dk ya eve vardım. ebeveynler tabi ki kapıda bekliyordu hesap için... -
64.
+2bundan sonra can abi değişik şeyler söyledi arapça. dualar felan etti, sureler okudu. bildiğiniz cin çıkarma olayına tanık olmuş hatta ortak olmuştuk. burada fazla ayrıntıya girmek istemiyorum çünkü asıl konu sapıyor. çocuğun sinirlenmesi, küfürler etmesi, gözlerinin dönmesi, deli gibi kendini sıkması, kızarması vb. olaylardan sonra ayini sonlandırdık. çocuğa ayin sırasında 2-3 kerede hafif tokatlar atmıştı can. ayin sonunda çocuk bayıldı. teyze çocuğu kucağından indirirken ağlamaklı bir şekilde "Allah senden razı olsun evladım, Allah ne muradın varsa versin" gibisinden bonus sevap pointleri etkili nine duasıyla can abinin hanesine yazdırmaya başlamıştı. velhasıl kelam misafirler çocuğun ayılmasından sonra gitti. can abi tek başına bizim ellememize izin vermeyerek odayı toparladıktan sonra diğer odaya geçtik. üçümüz kalmıştık. ben olayın şokunu atlatmaya çalışırken şeymanın ağzında ki baklalar birikiyor soracağı onlarca sorunun zihninden geçtiği belli oluyordu
-
65.
+1Devaaammm
-
66.
+1Hadi hizli lan
-
67.
+1rizörvıd panpa devam :D
-
68.
+1buralar eskiden hep dutluktu
-
69.
-1rezerved
-
70.
-1Rezervasyon
başlık yok! burası bom boş!