lise sonda fahişeyle yaşadığım yasak aşk

haydiii bu ne dıbına koyim tam gidiyo derken geri döndü.her yıl ülkemize transfer olan ronaldinho gibi bu da amk gidip geliyo.

esin: keşke, keşke, seni daha önce tanısaydım, neden en kötü zamanlarımda sen girdin hayatıma, neden ?

ben: işte kader...

esin: gibiyim böyle kaderi, ama sen bana çok güzel bir şey öğrettin. demek ki bir fahişede aşık olabilirmiş... barış, ailenle seni barıştıracağım, sana yapacağım en iyi iyilik belki de bu olur... benim düzgün bir ailem olmadığı için, babam sapık, annem huur olduğu için ben bu yollardayım... senin ailene ihtiyacın var, ben beklerim seni, 10 yılda olsa 50 yılda olsa ben bekleyeceğim seni.

ben: seninle evlenmek istiyorum

esin: hayır, hayır, bunu reddetmek istiyorum, benim gibi bir huur senin karın olamaz, ben sana çocuk bile veremem... eğer benimle evlenirsen sana baba diyen bir çocukların olmayacak... sonra ben bir huuryum, elalemin ciğeri beş para etmez sokak herifleri bile beni gibti, böyle birinin karın olmasını istemezsin heralde, tamam seni çok seviyorum.ama sana bu kötülüğü yapamam, beni anlıyor musun barış, sana bu kötülüğü yapamam... başka biriyle evleneceksin sen, çok temiz biriyle evleneceksin, ona aşık olacaksın, ben ise sadece seni 5-6 saniye görebilmek için yaşayacağım, beni unutacaksın, ben ise sadece seni görmek için yaşayacağım, ilerde çocukların olacak, karın olacak, asla düzenini bozmayacağım, sadece sana uzaktan bakarak, aşk ateşimi bir nevi söndüreceğim... sen benimle mutlu olamazsın barış, ve bu beni parçalar, bitirir, ama sen mutlu olursan ben hep mutlu olurum...

@1129 edebiyat okumuyorum ki be panpa, tıp okuyorum, ve yaşadıklarımı anlatıyorum, .ayrıca dıbına koyayım, hangi dizide içest olaydan bahsediyor... hangi dizi bir fahişenin hayatını anlatıyor bana öner bakayım o diziyi izleyeyim... sen yaz da seni görelim amk, bilgisayar başında züt kıllarını sarartmaya benzemez bu yazdıklarım

bugünlük bu kadar yeter beyler, yarın işe gideceğim, kusura bakmayın ama az anlayışlı olun amk, anne baba parası yemiyorum ben, yarın saat 16.00 gibi 10-15 tane part atacağım, işteyken vakit buldukça yazacağım.

geldim, geldim... ulan anama bacıma neden sövüyorsunuz muallakler( kızkardeşim yok öylesine yazdım)

sizin gibi yozgatta'mıyım lan ben... istanbuldayım, öyle bir yağmur yağdı ki, gözümün önünde 2-3 kişi boğuldu lan. internet telefon elektrik hepsi kökünden kesildi, keyfimden mi yazmıyorum beyler allah aşkına, ben ölmediğim sürece bu hikaye bitecek..

ben: yıllardır ne arayıp ne sordular beni, barış harçlığını gönderdim, çek bankamatikten bir kere olsun annem yanıma gelip yemeği yapmadı, bir kere olsun babam yanıma gelip benimle nasılsın aslanım diye konuşmadı... harçlığını gönderdim, derslerine dikkat et bu kadardı hep... asıl özür dilemesi gerekenler onlar... ben sevdiğim insanı bulmuşum, ona da karışmalarını istemem...
esin: kahve içelim mi ?
ben: olur...

geldim, beyler valla billa keyfimden yapmıyorum bunu, çok korkuyorum amk, hep gerçek isimleri kullandım, ya biri öğrenirse, ya ibrahim, ya o kerhaneci ali öğrenirse, ya annem babam öğrenirse burada hikaye yazdığımı, ağzıma sıçarlar amk, o yüzden yazmaya çok çekiniyorum valla billa lan...

ama devam edeceğim... bugün birazcık daha yazacağım, yarın da yazacağım, ama ondan sonraki gün olmayabilirim, tıp okuyoruz olm şurada, dersler kolay değil ki.

neyse devam ediyorum, biraz daha yazar baktım dinleyen yok çeker giderim.

@17 sen yetersin panpa, 1 kişi olsa bile anlatayım bari.

niye yasak aşk lan. huur mu seni gibti. kaçak mı çalışıyor nedir?

içest bin anneyle aşk mı olur

nasıl bi malmıssın aq

yine sabahı iple çekiyordum, heyecandan uyuyamamıştım ama düşüncelere dala dala gözlerimi uykuya yummuştum. sabah ekmek arası domates peynir ile kahvaltıyı etmiştim. üstüme yeni aldığım beyaz gömleği ve kot pantolonu giyecektim. banyoya gittim ve duş aldım. en güzel parfümü sıktım ve çıktım evden.

ibo küçük cocuğa gülümseyerek:
- ulan ne yapıyorsun hasan, okulun yok mu olm senin
hasan: bugün gitmedim ibo abi...

evi görseniz, hiç fuhuş yeri sanmazsınız.. çaycı eleman bizi oturma odasına oturttu ardından ekledi

-ben patronu çağırayım siz azıcık bekleyin... hasan koş abilere çay filan getir.

Ve sonra ali sokmaratesi iceri alip bir güzel giber

öncelikle size yemin ederim zerre yalan atmıyorum ben, bunu bilerek okuyun, inanmayan olursa, pm'den bana ulaşsın, özel olarak buluşalım, anlatayım o kabus yılları.

kerhane patronu ali: selam kızlar nasılsınız.

hepsi her bir ağızdan:
- iyiyiz abi nasıl olsun valla..

bunlar kız mıydı ? hepsinin yüzünde masumluk akıyordu, hepsi kaderin onlara oynadığı oyuna yenik düşmüşlerdi, yaşı 18- 30 arası değişiyordu... hepsine göz gezdirdim. hepsinin bir hikayesi olmalıydı... hepsinin gözlerinin içine bakınca içim parçalandı.

lan madem kızları savunacan niye keraneye gidiyon amk malı ?

esin önümden gidiyordu, evde 5 tane oda vardı... denize bakan odaya geçmiştik... odaya girdik. esin bana baktı, ciddi bir şekilde:
- ben soyunuyorum sen de soyunmaya başla.

ben tabi heyecanlıyım amk:

-dur hayır soyunma !

esin: ne oluyor ya, dalga mı geçiyorsun ? hadi bir an önce bitsin, hem sen kurtul hem ben...

ben: yok hayır, yapamam.

esin: yaparsın yapar, ben de öyle diyordum, bak, huur oldum, huuru... daha 19 yaşındayım, yaşıtlarım üniversitelerde okurken ben 50 yaşındaki adamların, koynuna giriyorum. şimdi yat yatağa, üstüme rahat bir şeyler giyip geliyorum.

geldim devam ediyorum.

evet dayanamamıştım. düşüne düşüne kafayı yiyordum. akşamdan aradım esin'i
ben: alo esin, barış ben.
esin: barış ? o kim ya ?
ben: ben hani bugün yanına gelip seninle sohbet eden lise öğrencisi barış...
esin: ha sen miydin çocuk ? sonra ara konuşamam, şu an meşgulum... hadi kapatıyorum

arkasından bir erkek sesi geliyordu: hadi güzelim dayanamıyorum diye...

o sesi duyunca, anladım yine o pis işi yaptığını, sinirden telefonu yere fırlattım. balkona çıktım, ağladım, saatlerce ağladım. elalemin nefesi kokan aç köpekleri, aşık olduğum, etkilendiğim kızla birlikte ciks yapıyordu, nasıl kahrolmayayım lan ben ?

dışarı çıktım, 6 ay sonra sınavım vardı, ve ben ne yapıyordum ? amaçsızca yürüyordum.

eve geldim ve duş aldıktan sonra uykuya daldım, yarın cumartesi olduğu için okul da yoktu...

sabah ilk işim esin'i aramaktı.

esin: 15 yaşındaydım, yaşıtlarıma göre daha olgun duruyordum... ergenlik döneminin baskıları bir taraftan, babamın içkicinin teki olması bir taraftan, kardeşimin hasta olması bir taraftan, annemin babamı aldatması bir taraftan, her şey üstüme geliyordu...

annem babamı aldatmıştı, babam da onu öldüresiye kadar dövmüştü, bacaklarına çivili zopalar vurmuştu, bedeninde sigara söndürmüştü. bunu benim gözümün önünde yapıyordu. ama bir taraftan ona hak veriyordum. babamın en yakın arkadaşı ile, babamla ikisinin yatağında yapmıştı bu iğrençliği, bu yüzden annemden nefret ediyorum. iyiki de onu dövdü diyordum. şu an annem bir tane akıl hastanesinde... hiçbir zaman da ziyaretine gitmedim...

evin tek kızı ben kalmıştım artık. erkek kardeşim hastaydı, babam zaten sürekli içiyordu, her gece içiyordu... tüm parasını içkiye yatırıyordu, evde yiyecek bir şey kalmamıştı. okuldaki arkadaşlarımdan utana sıkıla borç para alıyordum, en azından kardeşim bir şeyler yesin, vücudu canlansın diye, dilencilik bile yapmayı düşünmüştüm... eve her geldiğinde leş gibi içki kokuyordu babam, sürekli kusuyordu, bağırıyordu, çağırıyordu, evin her tarafına kusuyordu, her şeyi maf ediyordu, her gün kusardı ben nefesimi tuta tuta temizlerdim. açlıktan nefesim kokuyordu... okuldaki arkadaşlarım benden tiksiniyordu... ayaklarıma giyecek bir ayakkabım bile yoktu... terlik ile okula gittim barış, terlik ile... okul müdürü okula böyle girmememi söylemişti. öyle bir okuldaydım ki, kimse kimse yardım etmiyordu, sadece acıyorlardı...

eve her geldiğimde babam her zamankinden daha kötü oluyordu. küçük kardeşimin öksürük nöbetleri başlıyordu... yaşıtlarım arkadaşlarıyla sinemalara giderken, ben evde alkol kusmuğu temizliyordum. okumak istemiyordum artık, okuyamıyordum zaten, cebimde beş kuruş yoktu, hiçbir öğretmenim de yardım etmiyordu.