-
2076.
-1yorgun bir şekilde eve gittim. babam aramış yine, o kadar yorgundum ki, direk uykuya daldım. 2 günde sanki bütün hayatım allak bullak oldu amk. keşke 31 çekmeye devam etseydim. 6 ay sonra ygs sınavım var ve ben ne yapıyorum ? ah ulan aşk değil mi işte ? beyler çok güzeldi lan, , öyle bir gözleri vardı ki, yemyeşilll. yüzünden anlıyordum ne kadar acılar çektiğini.
sadece ihtiyaç karşılamak için bir kaç lokma bir şeyler yedim, moralim sıfırdı sıfır... o lokmalar bile boğazımda dizildi zaten. arayacaktı beni ama ne zaman arayacaktı ? işte onu çok merak ediyordum. dayanamadım ben onu aradım ama açmıyordu kafayı yiyecektim, elli kere aradım yine açmadı... nereye gitti bu kız yine dedim kendi kendime. -
2077.
-1eve geldim. bir güzel de dayak yedik dıbına koyayım. duşa girdim, her tarafımı iyice yıkadım, yüzüme bir kaç yara bandı filan aldım. midem hafif ağrıyordu. burnum sızlıyordu fena halde dayak yemiştim. ah esin ah...
geceye kadar bekledim yine arayan yoktu. nereye gitti bu kız, kerhane patronu ali'de görmedim dedi. nereye gidebilir ki ... babasının yanına gitmez heralde o tecavüz olayından sonra... annesi desem, kendinden duyduğumda akıl hastanesindeymiş. orada ne işi var. küçük kardeşi desem, o da 12 yaşında olması lazım şu an... nereye gitti bu kız ?
saatlerce düşünmekten bir hal oldum ama hiçbir şey bilmiyordum. keşke kolundan tutsaydım, bindirmeseydim o taksiye. -
2078.
-1ben: bu mu yani bütün sebep ? benim hayatımı düşündüğün için mi yaptın bunları ? sağol valla, ulan acaba arayacak mısın diye her gün telefonla yattım, her defasında telefona baktım, dersteyken belki ararsın diye derse telefonla girdim, sınavlara bile telefonla girdim, yasak olduğunu bile bile, her alarm çaldığında acaba sen misin diye bakardım... telefondan gelen ufacık bir ses bile belki sensindir diye benim için önemliydi. madem 7 ay boyunca aramayacaktın, ne diye haber vermiyorsun ? kusura bakma, sen devam et o fahişeliğine, ben hedeflerimi belirledim...
esin: bitti mi ?
ben: evet anlatacaklarım bu kadar.
esin: o zaman beni dinle. şuraya oturalım istersen...
ben: (gittik bir banka oturduk)
esin: sigara içer misin ?
ben: hayır ! -
2079.
-1@1 bin insan sevdiğine fahişe der mi lan ? Hem o hayat kadınları hayatımıza girenlerden daha delikanlı ve ruhu temiz amk bakire diye evlilik düşünüyoruz ama beyni huur hatunların
-
2080.
-1at yalanı gibeyim inananı
-
2081.
-1annene küfür etticeksin illa amk. sana ayrılan evde ne arıyor lan orda üstelik habersiz amk. bunlar babadan oğula nesil heralde
-
2082.
-1@488 biter biter, bitmeyen bir şey mi var şu hayatta ?
hastaneden çıktım. çıkmadan önce kilomu tarttım... tam 8 kilo vermiştim amk... 73 kilo olan ben 65 kiloya düşmüştü... kilo vermek isteyen panpalarım, stres insanı kilosunu gibip atıyor... ama saçlara dikkat edin, benim saçlarımın seyrek olmasının sebebi hep o yıllardaki stres... neyse gürleşiyor artık bakalım...
hastaneden çıktım... eve gittim, bir şeyler yedim... annem ne yapıyordu acaba ? ya babam öğrendiyse, amaaaan artık hiçbir şey umrumda değildi.
zil çaldı, korka korka kapıya gittim. kapıdaki esin'di...
esin: girebilir miyim ?
ben: hoşgeldin...
esin : nasıl oldun ? iyisin değil mi ?
ben: iyiyim...
esin: nerden başlayayım.
ben: annem seni nasıl gördü...
esin: anlatayım. -
2083.
-1esin: kapıdan sesler geldi, biri içeri giriyordu, büyük ihtimal sensin diye pek meraklanmamıştım... hatta üzerimi değiştiriyordum hızlıca, odanın kapısını bir bayan açtı bana sinirli sinirli bakarak
- kimsin sen huur, oğlumun evinde ne işin var
diye bağırmaya başladım... ben ne kadar bir şeyler anlatmaya çalışsam da bağırmaya devam ediyordu...
- bu kıyafetler ne ha, bu çocuğun annesiyim ben, 15 yıllık öğretmenim, senin oğlumun evinde ne işin varr, hayat kadınısın demi sen, aşağılık pislik diye bağırıyordu... ben de dayanamadım çıkıp gittim. ama saçımdan tutmuştu beni, yüzüme tokat atıyordu, onu geri ittim, koşar adımlarla çıktım evden,bir taksiye binip gittim.
ben: bu kadar mı ?
esin: evet bu kadar... senden bir ricam var...
ben: söyle
esin: annenle barışıyorsun tamam mı ?
ben: yok hayır o benimle barışmaz, dua et de babama söylemesin...
esin: keşke beni hiç tanımasaydım, nerden girdim senin hayatına ? neden düzgün, temiz bir kız değil de ben girdim hayatına ?
ben: gidecek misin ?
esin: gitmemi istiyor musun ?
ben: hayır !
esin: anlatacaklarım bitmedi... -
2084.
-1öncelikle şunu vermek isterim. o koskoca gibik yıldan bazı dersler çıkarmıştım. onu şu başlığa yazdım. belki liseli binler bir şeyler öğrenir.
(bkz: size ünili panpanızdan tavsiye) -
2085.
-1reserved iyisin kada iyisin
-
2086.
-1beyler işteyim saat 18.00 gibi geleceğim ama saat 20.00 yazacağım. çünkü word'a kopyala yapıştır yapacağım. hikaye ile ilgili her soruyu cevaplayacağım, kafanızda çelişkiler var biliyorum ama hikayeyi okudukça çözeceksiniz.
-
2087.
-1seri yazmadığını görrm bacın gibem
-
2088.
-1esin: kahven var mı ?
ben: var, dur yapayım...
esin: ben yaparım sen otur...
(kahveyi yaptı, içmeye başladık)
ben: anlatır mısın ?
esin: ama lütfen nasıl anlattığıma karışma barış, bazı şeyler kısa kısa anlatılmıyor, eğer öyle anlatırsam, kafanda bir sürü soru kalabilir... devam ediyorum. madem çok istedin, istanbula nasıl gittiğimi anlatmayayım o zaman...
otobüsten indim... istanbuldaydım... antalyanın sanki 5 katıydı.. çok kalabalıktı.. kardeşimin elini sımsıkı tuttum. teyzemler beyoğlunda oturuyordu... inşallah oradan taşınmamışlardır diye dua ediyordum. artık istanbuldaydım... kurtulmuştum o antalya denilen lanet şehirden, hayatım bu şehirde kararmaya başladı... bu şehirde kararmaya devam ediyorum..ama aslında seviyorum bu şehri
ben: neden ?
esin: çünkü bu şehir olmasaydı seninle tanışamazdım...
ben: teşekkür ederim ( ah ulan ah, aşık olmasam evime mi alırım seni, işte beyler aşk bambaşka bir şey, gözünüz hiçbir şey görmüyor)
esin: istanbuldaydık artık, istanbuldan o kadar korkmuyordum, antalyada yaşayacağım en kötü şeyleri yaşamıştım ben... beyoğlu otobüsüne bindim.. beyoğlunda indik kardeşimle... teyzemi aradım...
-alo teyze ben esin, ablanın kızı esin dedim.
-esin ?? ha şu küçük ufaklık, 6 yıl oldu seni görmeyeli, nasılsın teyzecim dedi...
küçük ufaklık... işte o küçük ufaklık şimdi kendini 70 yaşında gibi hissediyor...
- teyze ben istanbuldayım, seni ziyaret etmeye geldim dedim...
-alla alla, nasıl geldin buraya, kim gönderdi, kimle geldin dedi meraklı bir şekilde.
-teyze hava çok soğuk, neredesin sen dedim...
telefonda konuşarak, birbirimize yol tarif ederek bulduk birbirimizi... keşke daha önce teyzemin evine gelseydim dedim kendi kendime. -
2089.
-1esin: kardeşimle teyzemin evine geldik. o kadar güzel bir evi vardı ki,kuzenlerim odada ders çalışıyordu... biliyor musun barış ? burcu isminde kuzenim var... hemen hemen benimle yaşıt.. ama bir ona baktım, bir de kendime baktım, kader diyebildim sadece. teyzem:
- burcu'nun kıyafetlerinden vereyim sana, hem ne senin bu halin ? sanki tüm istanbul ile kavga etmişsin dedi sinirli bir şekilde...
-uzun yoldan geldim teyze, kusura bakma dedim...
ardından burcu geldi odaya
-merhaba burcu nasılsın dedim gülümseyerek onaa... ardından sinirli bir şekilde annesine şunu söyledi:
-anneee kıyafetlerimi kimseye veremezsin.
o an boğazım düğümlendi, hiçbir şey diyemedim... yutkundum sadece...
teyzem zar zor ikna etti, eski püskü bir kaç kıyafet verdi bana... istanbul çok daha soğuktu... -
2090.
-1esin: 2 gün teyzemgilde kalabildim... eniştem yediğim her lokmayı sayıyordu, hepsi kardeşimle benim gözlerimin içine bakıyorlarlardı... teyzem bir sürü soru sordu iki günde
-okula gidiyor musun
-neden geldin
-baban ne yapıyor
-annenin durumu nasıl
-ne zaman gideceksin
-tırnakların neden böyle
vs vs...
kadın 2 günde beynimi gibmişti... 2. günün sonunda olan oldu... burcu yüzünden o kapıdan da kovulmuştum...
ben: ne yaptı ki burcu sana ?
esin: bekle anlatıyorum... bir sigara daha verir misin ?
ben: çok fazla içmiyor musun ?
esin: olsun ver sen.
ben: ( sigarayı uzattım)
esin: yakar mısın ?
ben: yakmayı bilmiyorum ki,
esin: ahahhahaah, ocağı nasıl yakıyorsan, bunu da öyle yakıyorsun...
ben: (yaktım sigarayı)
esin: devam ediyorum, teyzemle olan maceramda pek uzun sürmedi... burcu'nun parfümü kaybolmuştu... burcu benim çaldığımı düşünüyordu... bana bağırıyordu
-sen çaldın değil mi, geri ver parfümü çabukkk ver dedi
-ne parfümü ben bir şey almadım dedim ama dinlemiyordu...
-hırsız seni, hırsız, pis hırsız seni, ver parfümümü, nerede çabuk ver parfümümü
pis hırsız diye bağırıyordu... dayanamamıştım
-ben hırsız değilim tamam mı, senin tak kokulu parfümünü de çalmadım demiştim sinirle...
-sen kimsin be, şu haline bak, iğrenç şey, daha üzerine giyecek kıyafetin yok benim parfüme laf atıyorsun, asıl taklu sensin diye bağırıyordu
artık sabrım taşmıştı teyzem odaya girdi
- ne oluyor burada dedi,
burcu :
-anne parfümü çaldı dedi,
-doğru mu esin dedi teyzem,
-çalmadım teyze ben parfüm görmedim yemin ederim teyze, ben almadım diyordum ağlayarak...
-esin artık gitme zamanınız geldi teyzecim, sizin yüzünüzden evimde huzur kalmadı, anan var baban var, misafirlik bir yere kadar dedi
-teyze lütfen dedim yalvarır gözlerle...
-yarın sabah sizi görmeyeceğim bu evde dedi...
-teyze bari kardeşim kalsın, çok hasta çok, o yapamaz dışarda dedim ağlayarak..
-beni ilgilendirmez, baban baksın diyordu...
artık ne tak yiyecektim ben diye düşündüm ? istanbulun hiçbir yerinide bilmiyordum... bir parfüm kadar değerim yoktu şu hayatta biliyor musun barış ? bir parfüm kadar değerim yoktu... çok mu önemliydi bir parfüm be, allahın cezası parfüm, bir insanın duygularından daha mı önemliydi ? -
2091.
-1esin: sabah uyandım, kardeşimi de alıp dışarı çıktık. tekrar sokaklar bizi bekliyordu... allahtan hava o gün normaldi... sana bir şey soracağım barış ?
ben: evet ?
esin: sen teyzemin yerinde olsan, bize evini açar mıydın ?
ben: kardeşin hasta, sen perişansın, açmak istemesem bile vicdanım buna izin vermezdi..bir odada size ayırırdım ne olacak ki...
esin: işte onlar da vicdan yoktu, çünkü insan değillerdi... devam ediyorum anlatmaya...
midem bulanıyordu, çok midem bulanıyordu, kusuyordum sürekli, istiklal caddesinde yürürken o kadar insanın içinde kusuyordum, adetim de gecikmişti o hafta, kardeşim telaşlanmıştı, abla iyi misin diye... iyiyim diyebildim sadece... neden kusuyordum ben durduk yere, kafayı yiyecektim o gün... -
2092.
-1esin: devlet hastanesine gittim, ilk önce kardeşimi bakıttım... durumu çok çok kötüymüş... doktora durumumu anlattım... kardeşime hastanede kalacak bir oda ayarladı..
sıra bana gelmişti. neden kusuyordum, neden adetim gecikti o hafta, ..doktora gittim,
duyduğum şey beni bayıltı
-tam 1.5 aylık hamilesin, bu yaşta neden yaptın kızım ?
çığlık attım, bayılmıştım... -
2093.
-1lan gibtir git yalanına sokayım :D
-
2094.
-1lan gibtir git yazıcagın yazıyı da bekleyemem, esini getir bi de ben gibeyim.
-
2095.
-1bi mantık hatası keşfettim beyler, bi başlığında üniversiteye 17 yaşında girdiğini yani 1 sene erken girdiğini yazmış çapa'ya. Ama burada sınava hazırlanırken 18 olduğundan bahsediyor. inanmadığımdan değil de, panpa bu konuya açıklık getirirsen iyi olur.
-
banane olm
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
bazi insanlar sadece dunyanin
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
buraya uğrayınca
-
bozdun mu ulan kızı
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
niye yaşıyoruz harbi
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
dua lipa travlara benziyor
-
abi karı milleti sevilmez zaten
-
keske turkiye gelseydin
-
allah dünya hayatına müdahele etmiyor
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
benim bi akrabam var kıçında don yok
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
güzel yazmış herif
-
başladıysa geç yazmalar
-
travesti ile el ele gezen incici
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
kemiği ince toz haline getirip suyla hamur
-
incici cuck aile ziyareti
-
isin tabiatinda var r
-
huur evlatlari tam liste amg
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1