1. 1926.
    0
    yılbaşına kadar bir part bile olsa yazacak mı acaba ?
    ···
  2. 1927.
    0
    e yeter amk yaz yeter yeter amk annesini gibtiğim yeter sevgi koyyim oç
    ···
  3. 1928.
    0
    yaz artık dıbına koyduğum
    ···
  4. 1929.
    0
    ne zaman yazıcaksın amk esın sana donuncemı?
    ···
  5. 1930.
    0
    reserved
    ···
  6. 1931.
    0
    reserved
    ···
  7. 1932.
    0
    nerdesin nerdeeee
    ···
  8. 1933.
    0
    tülay nerdesin, seni çok özledim aşkım bitanem :(
    ···
  9. 1934.
    +1
    ya kardeş söylemeden edemeyecem bu ne ya kendimi gibesim geldi şerefsizim bu dünya huur çocuğu kaynıyor bu ülkeden bin kere daha tiksindim o esinin babasının zütünü gibeyim huur çocuğunun gibini kesip yedirmek lazım anasını gibtiğim hele o internet kafeci yusuf varya off ya şu bebek düşürme yerinde çok kötü oldum amk ya hani dizisini çeksen şunun şerefsizim millet ağlamaktan izleyemez.
    ···
  10. 1935.
    0
    reserved
    ···
  11. 1936.
    0
    panpa hadi yaz lan kaç gün oldu gibecem ha
    ···
  12. 1937.
    0
    yazmayacaksan da bir açıklama yap la :(
    ···
  13. 1938.
    +1
    pekekent bunu buldu öldürdü kesin amk
    ···
  14. 1939.
    0
    BU AMINA KODUMUNUN YAZACAĞI YOK BUNU DA BEN BULDUM.

    Bir Hayat Kadınının Hikayesi
    Gözünü yeni açmıştı Alev. Aslında gerçek adı alev değildi. Doğrusunu söylemek gerekirse o da unutmuştu ismini. Yıllar önce yitirmişti çocukluğunu, hayallerini, hayatını… Henüz on beş yaşındayken yaşam gerçek yüzünü göstermişti ona. Kaçırılmıştı. Pek de kaçırılmış denemezdi aslında. ilk aşkıydı onu kaçırıp apayrı, kirli bir dünyaya sürükleyen. Tek istediği o adamla olmaktı. Ona hala adam diyebildiği için utandı. Henüz on beşindeki bir kızı kandırıp kötü yola iten birine nasıl adam denebilirdi?
    Bir Haziran gecesinde aşık olmuştu ona. Oysa ki o gün yapacağı tek şey arkadaşlarıyla biraz eğlenmekti, planlarında aşık olmak yoktu. Arkadaşlarından biri yanında getirmişti Kaan’ı. Gece uzundu. Biraz bira içmişlerdi. Zaten Alev hemen kafayı bulmuştu. Yıkılmış bir ailenin ilk aylarıydı. Yeni bir hayat, yeni arkadaşlar edinmişti. Babasını kaybetmenin zorluğuyla başa çıkabilmek içindi bunlar. Annesi yeni bir adam bulup evlenmişti. Alev’i umursamıyordu, o da babasının özlemini sigarayla, içkiyle ve arkadaşlarıyla bastırmaya çalışıyordu.
    Kaan’la Alev derin bir sohbete dalmışlardı. Alev anlatıyor, Kaan dinliyordu. Alev yutkundu, gözlerinden akan damlaları geciktirmek için uğraşıyor, gözleri yanıyordu. Sustu. Pes etti. Gözyaşlarını serbest bıraktı ve hıçkıra hıçkıra ağladı. istanbul’un göz kamaştırıcı ışıklarına baktı, gözyaşları her şeyi bulanık gösteriyordu. Bir banktaydılar, Kaan ona yaklaştı ve elini kambur duran sırtına zütürdü. Tüm bu kederin ağırlığı sırtına bir kambur yerleştirmişti. Kaan kendine doğru çekti Alev’i, dudaklarına korkak, masum ve titrek bir öpücük kondurdu. Alev o an anlamıştı ona aşık olmak üzere olduğunu. ilişkileri o gece başlamıştı.
    Henüz iki ay olmuştu ve artık öpüşmek Kaan’a yetmiyordu, hep daha ilerisini istiyordu. Alev ısrarlara dayanamadı. O gün Kaanlara gitti. Kaan reşitti ve tek yaşıyordu. Eve girdiğinde burnuna gelen koku esrar, sigara ve alkol karışımıydı. Ev küçük ve incintı. Birkaç bira içtiler, ilk esrarını da almıştı. 15 dakika sonra sızıp kalmış olmalıydı ki gerisini hatırlamıyordu. Kaan içkisinin içine ilaç atmıştı. Aynı eski Türk filmlerindeki gibiydi her şey. Uyandığında Kaan’ın evinde değildi, loş bir ışık vardı, her yer sigara dumanıydı. Odanın içinde kaç kişi vardı, bu adamlar kimlerdi? Bilmiyordu. Tek bildiği kasıklarında dayanılmaz bir acı olduğuydu. Kaç kişinin tecavüzüne uğramıştı? Ya da bu bir tecavüz müydü? Kendi isteyerek gitmişti Kaan’ın evine, gerçi orası Kaan’ın evi miydi onu da bilmiyordu. ilacın ya da esrarın etkisi olsa gerek, hiçbir şey umurunda değildi o an.
    Kaan’a gitmesinin üstünden haftalar geçmişti ve Alev daha eve hiç gitmemişti. Annesi onu arıyor muydu? Muhtemelen aklına bile gelmemişti. Haftalardır kaç kişiyle para karşılığı yatmıştı? O da umurunda değildi. Bundan kaçış yoktu, artık bu heriflerin elindeydi ve ne derlerse yapmak zorunda kalıyordu.
    Şimdi mi? Şimdi bir otel odasında bunları düşünerek açıyordu gözünü. Çarşaflar buruşmuş ve kirli, yanındaki göbekli ve kıllı, saçları seyrelmiş adamı tanımıyordu. Tek bildiği ona 500$ verdiği. Gece gördüğü rüyaların etkisinden adamın horlaması sayesinde çıkmıştı. Ayı gibi horluyordu be. Alev kendinden iğrendi. Bunu yapmak zorunda mıydı? Evet. Her gün karısını aldatmak için bir hayat kadını tutan çirkin, kokmuş herifleri çekmek zorundaydı. Bıkmıştı, tükenmişti. Ayrıca satıcısı hala Kaan’dı. Alev ise ona hala deli gibi aşıktı. Kalbindeki sancı bu heriflerle yatmaktan bile kötüydü. Her gün onun gözlerine bakıyordu, kokusunu soluyordu ve sesini duyuyordu. Bu bitmez tükenmez bir acıydı. Gözünden iki damla yaş düştü. Ojesi çıkmış uzun ve manikürlü tırnaklı elinin tersiyle yüzünü sildi. Lavaboya doğru sessiz adımlar attı, göbekli adamın uyanmasını istemedi, ağız kokusunu çekemezdi. Banyoya gitti, aynaya baktığında makyajı akmış bir hayat kadınına bakıyordu. Makyajını silmedi, yüzünü yıkamadı. Üstünü giydi, kapı kolunu çevirdi ve otel odasından çıkarak koridordan geçti. intihar etmek düşüncesi geçti aklından. Artık bu düşünce bile onu ürkütmüyordu. Kararlıydı intihar edecekti.

    iskeleye doğru yürüdü. Eline bir koca bir taş aldı. Denize baktı ve iç geçirdi. Artık hiçbir şeyin önemi yoktu, sonsuzluk onu bekliyordu. Taşı göğüslerine bastırarak sımsıkı tuttu, bir adım attı ve suya düştü. Nefesini tutmamıştı bile ihtiyacı yoktu. Denizin derinliklerine bıraktı kendini. Ve suyun altında nefes almak istediğinde artık sadece bir cesetti.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 1940.
    0
    Çok acı Be benim yazdığım :(
    ···
  16. 1941.
    0
    reserved
    ···
  17. 1942.
    0
    http://www.insanhaber.com...i-tercih-etmez-h9669.html Bu da var entry giremiyom uzun
    ···
  18. 1943.
    0
    ya şu sokmarates bini yazsa amk
    ···
  19. 1944.
    0
    Yaz artık dıbına gömdüğüm ya huur çocuğu
    ···
  20. 1945.
    0
    reserved
    ···