-
1.
+181 -15Evden yine arkadaşlarla buluşmak için dışarı atmıştım kendimi. Cebimde 20 lira vardı o zamanın parasıyla günü kurtaracak tiptendi. Dolmuş beklemek için yol kenarında duruyorken bi sesle irkilmiştim. "Çaat". Ardından acı bi çığlık sesi kaplamıştı caddeyi. Koşarak olayın olduğu yere gittim. Gördüklerim karşısında napacağımı bilemez haldeydim.Çocukluk aşkım olan Hande yerde kan gölüne dönmüş birikintinin içinde yatıyordu. Ortalıkta sesler çoğalıyordu."Ambulans arayın. Yok mu arayan birisi. Vah vah yazık olmuş gencecik kızdı.". Telefonu çıkarıp ben de aramıştım ama daha büyük bi sıkıntı vardı konuşamıyordum. Sesim çıkmıyordu. içimde bağrışlar kopuyordu ama dışarıya tek bi ses bile çıkaramıyordum..
Nükleer alarm sesiyle bi anda kendimi yatakta buldum tekrardan. O an ne olduğuna anlam veremedim tabi ilk başta. Sonra derin bi oh çektim ve yataktan kendimi attım. Ders saatime daha bir buçuk saatten fazla vardı. Bugün önemli bi gündü öyle olması gerekiyordu galiba insanın sevgilisinin doğum günü olunca önemli günden sayılırdı. Benimse o an tek derdim paraydı. Babamların odasına gittiğimde hala yatıyorlardı. Acaba nasıl kaldırıp isterim bi ton küfür yemeden diye plan yaparken en son zaten her türlü küfürü duyacağımı düşünüp "BABAAAAA"diye bağırmaya başladım. Ne var lan gibik bakışıyla kafasını kaldırarak bana baktı.Tam hatırlamıyorum da okulla ilgili şeyleri bahane ederek istemiştim şaşırtıcı bi şekilde direk vermişti. Sanırım rüyasında kendini hayalindeki çiftlikte gördü yine normal hayattaki durumunu anlık da olsa unutturdu o şeyle verdi. Hazırlanıp çıktım evden. Parayı bulmanın verdiği bi rahatlama vardı içimde. işte dolmuşa binip vardık okula. Salıydı günlerden ve öyle toplanma gibi birşeyimiz olmadığından direk binadan içeri attım kendimi. Lise 4 olduğumuz için okulda ağırlığımız da vardı. Verilen selamları aldıktan sonra sınıfta buldum kendimi. Bugün okul nasıl geçecek diye düşünürken içeriye Candan hocanın "günaydın çocuklar" sesiyle girmesiyle kendime geldim. Candan hoca çok iyi bi hocaydı. Matematiğe aşk eden biriydi. ilk başta fiziğiyle sonra insanlığıyla yapmıştı bunu. 37 yaşında kocasını kaybetmiş birinin aksine çok sevecen hayata sarılmış birisiydi.Öyle böyle derken bi ders bitti diğeri başladı o da bitti en son son derste buldum kendimi işte. Çıkardım telefonu "Aşkım saat 4te yanındayım" yazdım yolladım. O gün bilerek çok yazmamıştım işte klagib hani unutmuş gibi yapma çabaları sanki bilmiyordu onunla ilgili planlar için bilerek yapmadığımı. Ha aşkımdan bahsedeyim biraz. Yeşil gözleriyle tanışmıştım ilk. Siyah saçlarının kokusuyla bağladı beni. Boyu 1.75 falandı. Aramızda 5 cm vardı işte sadece.O biraz inekti sanırım fen lisesindeydi. Bense orta halli bi öğretmen lisesinde. Neyse son derste gırgır şamata yaparken zilin çalmasıyla fırladım yerimden. Daha önceden ayarladığım arkadaşlarını aradım bizim arkadaşları aradım en son da bizim klagib mekanımızı aradım herşey hazırdı işte kısa kesmek gerekirse. Atladım dolmuşa okullarına doğru gidiyordum.
-
2.
+58Biriniz de normal kalın amk
-
-
1.
+1Aynen amq
-
2.
0Çaat diye silah sesi mi olur amk gerisini okumadım
-
1.
-
3.
+4Karıya gitsek mahmut abi çıkar aq ne değişmesi
-
-
1.
0bizde de harun abi çıktı zaten :D
-
2.
0Silik yemiş la adam
-
1.
-
4.
-36Tutarsa zütümü çügüleyin
edit : şansımı gibeyim -
5.
0kesin öyledir
-
6.
+1Okuyamıyorum amk çok uzun
-
7.
0Kör oldum bin
-
-
1.
02. part daha uzun be kardeşim daha ilkinde böyle olduysan :(
-
1.
-
8.
+63 -1Dolmuştayken aklıma takılan birşey vardı. Son zamanlarda aramızda bi soğukluk vardı.Ben de öyle triplere girip çok üstelemiyordum ama tamamen görmezden de gelemiyordum. Acaba neden böyle oldu diye düşünmeye başladım. Sonuçta 7 ayımı geçirdiğim bi insan herşeyden öte. Geçen gün arkadaşlarla bizim ev boşken kurduğumuz rakı sofrasında bu konuyu gündeme getirdiğimde en güvendiğim adam "kardeşim çok kaptırma biliyorsun daha önceden de uzun süreli ilişkiden çıktın herşey olabilir yeni birileri çıkar karşısına sana olan ilgisi azalır zamanla veya da birisi çıkmadan aranıza biraz mesafe koymanın gerektirdiği zamanlar olacak" demişti. Benim aklıma takılan sürekli acaba yeni birisi mi var düşüncesiydi. O zamanlar hepimiz öyle düşünmüyor muyduk her ne kadar sevsek ne kadar hoşlansak da ara ara hepimizde elimizden gider mi düşüncesi olmadı mı?.Tabi olayların çok farklı olduğunu ben ilerleyen zamanlarda öğrenecektim. Böyle düşünceler arasında kaybolmuşken az daha durağı da kaçırıyorduk iyi mi.Ha adını söylemedim ben daha Ceren. Duraktan kendimi zorla aşağıya atmayı başardım her ne kadar dolmuşçunun aklın nerdeydi lan yannan bakışlarına maruz kalsak da.içimde garip bi duygu vardı. Mutlu olmam gerekirken olamıyordum. Sanırım küçüklükten beri böyleyim birşeylerin ters gideceğini hep hissediyorum. Veyahutta saçma kuruntuları olan birisiyim. Kendimi biranda okul kapısında buldum. Sevdiceğim beni görünce o saçma kuruntularımı unuturacak gülüşünü attı ve "Sonunda gelebildin ağaç oldum resmen ya" diyerekten yapmacık bi sitemde bulundu. Biliyordum onun yeni geldiğini ama işte laf vuracak ya hanımefendi. Aldım bunu gidiyoruz fazla sulandırmaya gerek yok işte klagib öpüşme fasıllarını geçelim. işte bu mekana giderken bi ton klagib şeyleri sordu "Okulun nasıldı? Özlemedin mi beni hiç ya şu hareketlere bak. Nereye gidiyoruz yine bizim mekana mı?" işte kısa ve basit şeylerle geçiştirdim. Sözde unutmuşum havası vereceğiz ya.Mekandan içeri girerken herşey planladığım gibi duruyordu. Bizim cocuklar daha gelmemiş ortalık sakin falan. Neyse aldım bunu dışarıya oturduk. Kız şaşırdı tabi süpriz falan bekliyordu muhtemelen. Biraz yüzü düştü dayanamadım "Ya aşkım biliyorum bugün doğum günün iyi ki doğdun vs." diyerekten öptüm bunu.Her ne kadar biraz beklediği gibi olmasa da yüzü düşmemişti be hala içten gülümsemesiyle karşımda oturuyordu. Hediye alamadığımı düşünmüş olacak ki "Sen zaten benim için en güzel hediyesin"lafını etmişti.O ara bizimkilerden mesaj geldi"biz arka kapıdan girdik herşey hazır ".Sonra döndüm Cerenime "Haydi kalk üşüdüm ben içeriye geçelim". Mekanda da içeri kısımın arka kısmı vardı böyle özel günler için planlanmış belli bi grubun olacağı şekilde. ilk normal içeride bi yere oturacaktı "Aşkım gel planlama yapamadık ama içerde başbaşa birşeyler içelim zaten mekan tanıdık durumu anlatırız sıkıntı çıkarmaz" dedikten sonra biraz şüpheyle "Nasıl istersen canım" dedi. Aldım bunu içeriye girdik işte bunlar mumları yakmışlar şu yanan fırfırlı şeylerden falan yapmışlar bu bi şaşırdı önce sonra bi sarıldı bana hala dün gibi aklımda bak üstünden 4 yıl geçmesine rağmen. Buna bi pasta yaptırmıştım işte klagib üstüne not düşmesek olmazdı "GEÇEN 7 AYIMIN EN GÜZEL VARLIĞI,AŞKIMIZIN BERABER NiCE MUTLU YILLARA OLMASI DiLEĞiYLE iYi Ki DOĞDUN DÜNYA GÜZELi" gibi tam hatırlayamasam da bunun gibi klagib bişeyler yazmıştım o zaman ki duygularımızla güzel olduğunu düşünmüştüm ama şimdi çok sıradan geliyor insana. Neyse pastalar yendi şarkılar söylenildi falan derken planladığım gibi diğer arkadaşların gitme zamanları geldi. Başbaşa kalmıştık. Çok severdi damla sakızlı türk kahvesini söyledim ikimize de. Bi süre karşılıklı bakıştık sadece gülerek anlaşıyorduk. Sonra muhabbetler başladı işte teşekkür etme fasılları benimse onun güzelliğinin yanında ne olmuş gibi rica etmelerim. Bi süre sonra sustu ve omzuma yaslandı öyle.ilk başta yorgunluktan sanmıştım. Sonra hafiften ağladığını farkettim gözleri dolmuştu."Ne oldu bitanem mutluluk gözyaşları mı yoksa bunlar" diyerekten ortamı kurtarmak istemiştim.O biranda ciddi bi tavırla "Aşkım sana söylemem gereken birşey var" Aha dediim şimdi taku yedik kesin birşeyler var. Geçen ki rakı sofrasında söylenenler geldi aklıma bianda. "Dinliyorum". Konuşamadı bi an yutkundu. "Biliyorsun son zamanlarda biraz soğudum sana karşı bilerek yapıyordum belki beni bırakırsın diye.2 hafta önce hastaneye gitmiştim hatırlıyorsun demi? Hah o gün iyi olduğumu sadece klagib bi vaka falan demiştim ya. Aslında o gün doktor başka hastaneye gidip genel test yaptırmamızı söylemişti. Ertesi gün direk gittik hastaneye 3 4 gün sürdü sürmedi bu test aşamaları. Kemik kanseri teşhisi koydular bana. Young bilmem ne kanseriymiş binde 2 ihtimali varmış. Bu mutlu günümüzde bunu söylemek istemiyordum hatta saklamayı düşünüyordum bi süre ama yapamadım işte bi anda söyleyiverdim". Bi süre bakakaldım o konuştukça dolan gözyaşlarımı silmeye çalıştım yutkunamıyordum bile bırak konuşmayı.Tümünü Göster
-
9.
0Rezerve
-
10.
0Rezerve
-
11.
0Devam panpa
-
12.
0Rezerve
-
13.
0Rezervasyon
-
14.
0Rezervasyon
-
15.
0Fransa aksanı ile rezervasyon tutar
-
16.
+68Sevdiğiniz insanlar kötü durumdayken sizin güçlü olmanız duygularınız değil mantığınızla hareket etmeniz istenir ya hani hep. O an öyle olmam gerekiyordu. Kendimi toparlamaya çalıştıktan sonra “Ceren bu kötü şeye yakalanırken yanındaydım kurtulana kadar da yanında olacağım” deyip elini sıkmaya çalıştım. Ama o karşılık vermedi konuşmaya başladı “Haftaya gidiyorum burdan bizimkiler istanbul’da tanıdık profesörün fikriyle onun tanıdığı bi arkadaşında tedavi olmam gerektiğini söylediler. Korkuyorum Emre. Hastalığımda saçlarımı kaybetmekten, acı çekmekten değil ailemi, arkadaşlarımı, seni arkamda harap olmuş biçimde bırakmaktan korkuyorum. Ailem hep yanımda olacak biliyorum ama seni nasıl unutacağım bilmiyorum unutmakta istemiyorum ama bu durumlarda aklımın birşeyde kalmaması gerekiyor dediler. Ama sen varken hayat güzeldi bana.Sen yokken bi yanım ekgib kalacak be Emre.”dedikten sonra ağlamaya başladı tekrardan bu sefer daha kuvvetli bi şekilde.”Neden unutalım ki birbirmizi neden aklın ben de kalsın ki ben seni neden bırakayım be canım gerçekci olayım evet belki seninle beraber gelemeyeceğim ama bu demek olmuyor ki hiç gelmeyeceğim. Senin kendini iyi hissettiğin zamanlarda gelirim. Kendime has hareketlerimle yine seni güldürüp moralini toplayıp geri dönerim ve sonra ilk fırsatta tekrar gelirim.”bunun gibi bi ton konuşma geçti aramızda o gün. Kalkarken sarılmıştı yine. Ayrılırken bu sefer içimden bi parça koparmıştı. Kolay mı be sevdiğiiz kız gözünüzün önünde kansere yakalanacak ve sizin elinizden sadece ziyaret etmek gelecek. Evine kadar bırakmıştım onu. Saçma sapan konuşup kafasını dağıtmıştım güldürmeyi başarmıştım yine de içinde olduğu duruma rağmen.Onu bıraktıktan sonra ben de eve geçtim.Ne ara geçtim ben de bilmiyorum kafam yerinde değildi sanki. Daha önceki içkilerde bile bunu yaşamamıştım. Garip bi duygu insan düşünerek anlayamıyor yaşaması gerekiyor bazı şeyleri derler ya sanırım bu da onlardan birisi. Yatağa atmıştım kendimi. Gözlerimi tavana dikmiştim. Hayatın ne kadar adil olduğunu sorgulamaya başlamıştım. Normalde pgibolojisi çoğu insandan güçlü biriyim. Öyle derlerdi çoğu şeyde ağlamamayı başarıp olumlu umutlu bi şekilde konuşabiliyordum. Ama bu sefer sadece susuyordum. Hani herkesin kendi içinde konuştuğu birisi vardır ya istemeden de olsa.O gün onunla sadece susuyorduk düşünemiyordum geleceği. Hani belki aşk değildi aramızdaki ama 7 aylık bi alışkanlığımız vardı birbirimize. Millet anlam veremezdi bile ilişkimize tartışmalarımız iki elin parmağını geçmeyecek sayıdaydı.O günü atlattıktan sonra sabah zorla okula gittim yine. Evdekilerin hesap sorma şeyini kaldırmayıp belki içimdeki o suskunluğa bi çare bulurum diye. Kime ne anlatacaktım ki anlatsam napacaklardı onlarda üzülecekti. Onların yanında da suskunları oynadım. Sorup durdular hayırdır bugun pek bi sesin çıkmıyor dün bişe mi oldu falan diye. Hani her sınıfta olan bir geveze vardır millete sataşıp durur. Gene boş bulundu “Hayırdır yenge mi terketti seni” diye. Belki de yapmamam gerekiyordu ama o anki kafayla kalkıp buna bi kafa attım. Sonrasında arkadaşlar tutup çekti kolumdan. içlerinden Necati tuttu beni zütürdü dışarıya. Birşeyler diyip duruyordu ama ben umursamıyordum en son kalk lan al eşyalarını kaçalım diyerekten zütürdü beni bi kafeye.Tümünü Göster
-
17.
+51Okuyan arkadaşlar kendilerini şukuyla belli etse fena olmazdı. Uzun soluklu olacak ondan olaylar bu kadar yavaş ilerliyor *
-
18.
0Rezerve
-
19.
0Okurum sonra
-
20.
0Bir yer