0
Yazın okulda açılan matematik kursuna gitmiştim, o zamanlar 15-16 yaşlarındayım.. Tabi her öğrenci gibi tatilimin zehir olacağını düşünerek gitmiştm kursa ta ki mustafa hocayı görene kadar.. mustafa hoca , öğrencilere her zaman ki gibi iri gözleriyle bir bakış atar ve gözüne kestirdiği çocuğu enlemesine boylamasına yumuşak göz hatlarıyla süzerdi. O gün sanki kendimi özel hissettim çünkü o bakışlar bendeydi . Mustafa hoca iri memesinin sıkıştırdığı gömleğinin cebinden bir tarak cıkardı ve saçlarını taramaya başladı ama o hala beni süzüyordu. kaslı kolları saçını tararken biraz gerilmişti.. yemin ederim ki gözlerimi alamıyordum o kollardan... Tahtaya bişeyler yazmak için dönmesi için dua ediyordum çünkü erimek üzereydim bakışlarından.. dersin sonlarına doğru arkasını döndü ve ilerlemiş yaşına rağmen olgun kalçalarının ne kadar sıkı olduğunu farkettim.. Birden bana döndü ve Mehmet gel bakalım bu soruyu sen çöz dedi.. Bütün gözler benim üzerimdeydi utancımdan kıpkırmızı olmuştum.. Damarlı kollarını uzatarak işaret parmağıyla beni çağırıyodu.. ama kalkamazdım çünkü ereksiyon olmştum.. " Şey, öğretmenim ben yapmasam?? " dedim can havliyle.. Gülümseyerek tamam abicim nasıl istersen dedi.. Ah o gülüşü.. Kasıklarım hiç ağrımadığı kadar ağrımıştı.O gün öyle bir boşalmışım ki sıra arkadaşımın beslenme çantasında klorak dökülmüş gibi bir iz kaldı. Mustafa hoca bana bakmaya devam etti sanki kokusunu almıştı irinlerimin(haya suyu). Mustafa hoca 1. dersin sonundaki tenefüste tarağını yere düşürmüştü o tarağı yerden aldığım gibi tuvalete kaçtım kapıyı kitledim . O AN tarakla birlikte kaldığımı hissettim Mustafa hocanın şehvetli saç kokusu tuvaleti sarmıştı bir an dilimi tarağın dişleri arasında dolaştırmaya başladım öyle bir yalıyordum ki tak kokuları arasında tarak dilimi liğme liğme etmiş o günden beri çay içemez hale geldim. mustafam vazgeçilmezim..
