işte okul başladı dediğim gibi sınıflara yerleştik. Biz Aleynayla yan yana hocaya uzak sıralarda arkalara doğru olması lazım oturduk. Selin'se hiçbir şey demeden gidip hocanın önüne oturdu. Yani sınıfın inekleri bile oraya oturmak istemezdi. işte bir iki ders geçti. Tarih dersine geçtik. Bizim tarihçimiz değişmemişti. En öne gitsem mi gitmesem mi tereddüt yaşadım. Aleyna'ya tarihçinin öne gel muhabbetini anlattım Selini bilmediği için olur dedi. Bende gittim Selin'in yanına geçtim. Konuşmaya çalıştım derste falan cevap vermedi. Ya kızım konuşsana falan diye dürttüm onu kolundan BANA DOKUNMA diye bağırıp beni ittirerek sıradan çıkıp kapıyı çarparak sınıftan gitti. Hoca bile noluyo lan modunda kalmıştı. Hocaya ailevi problemleri olduğunu söyledim o da anlayışla karşıladı çıkıp konuşabilir miyim hocam dedim tamam git pembegiymeyenmuallakadam dedi. Peşinden çıktım işte baya aramadan sonra bahçede ağlarken buldum. Selin bir şey mi oldu diye sordum. Kız nefretle yüzüme bakıp Ya daha ne olacak bilmene rağmen Aleynayla gözümün önünde sarıldın, öpüştün nefret ediyorum senden diye bağırıp bana tokat attı ardından da ağlayarak benden uzaklaşmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Aslı'yı bilerek yollamış meğersem Selin. Bende Aslı bana özel olarak bilgi edindi söylüyor zannediyordum. Ağzım açık kaldım ne yapsam bilemedim. Bi yandan diyorum ki Seline yaptığım çok ayıp oldu öbür yandan ise Aleynayla çok mutluyum. Böyle bir gibik ikilemde kalarak sınıfa geri döndüm. Selin geri dönmüştü sınıfa. Tarihçi beni görünce ne oldu oğlum yüzün kızarmış dedi. Tokatın izi duruyordu herhalde. Selini bulmak için çok koştumda hocam ondandır dedim. Fazla üstünde durmadı. Gittim Selin'in yanına oturdum. Konuşmak için uğraştım ama nafile . Cevap vermiyordu. Teneffüs olunca direk yanımdan kalkıp sınıftan çıktı. Mal gibi kalmıştım amk. Aleyna hemen yanıma geldi böyle sorgular gibi sorular sormaya başladı. Sinirliydim tersledim sen ne ima ediyorsun dedim. Kız bana dokunma diyerek sınıfı terk etti pembegiymeyenmuallakadam sence ne düşünüyor olabilirim dedi. Ya Aleyna sen bana güvenmiyor musun dedim. Kıza ne yaptın dedi. Ya bir şey yapmadım dedim ama beni dinlemedi. Bir süre ara verelim deyip o da sınıftan çıktı. Ulan şimdi düşünüyorum da cidden sınıfların karma olması ırzımı gibmişti harbiden.

En arkada oturuyorum işte herkes işte ayakta önlerde yok sıraların üstüne falan çıkıyorlar tahtaya falan bir şeyler çiziyorlar. Bizim Alp maymun maymun hareketler yapıyor kızlarda sırf yakışıklı diye bunun ağzının içine düşüyor. Adaletini gibeyim dünya dedim içimden. Aslında gitsem milletle daha samimi olurdum ama içimden cidden gelmedi. Spastik alple aynı ortamda olasım gelmiyordu. Geçen senede kavga falan etmiştik aramız o kadar iyi değildir de bu gevşek kavga ettikten sonra bile direk gelip hoooaaa pembegiymeyenmuallakadam nabıooooooon kankeeeyta tarzında konuşur sizle tam bir spastik huur çocuğu. işte neyse ilk ayları fazla anlatmayacağım bir gib olduğu yok zaten. Milletle tanıştık vs. Sınıf tabikide hemen gruplaştı. Bir inekler grubu oluştu direk böyle ders notu alınacak tipler, ödev mödev olursa yardım istenecek tipler belli olmuştu. Sınıfın diğer kızlarıda ikiye ayrıldı işte sınıfın en güzel kızının bir grubu oldu adı da Ezgidir kendisinin at gibidir maşallah bir yudum su anlayacağınız. Aslı ile Ece'de bütün erkekler buna yürüyünce falan gıcık kaptılar buna uzak durmaya laf atmaya onunla takılanlarla konuşmamaya başladılar çoğu sınıfta olur zaten böyle gibik şeyler. En arkada tek oturduğum için her şeyi gözlemleyebiliyordum rahatça. Kendi halimde takılıyordum. Alp spastiği direk çevre yapmıştı yüzüme bakmıyordu şimdilerde. ilk dönem böyle geçti işte fazla anlatılacak bir şey yok dönem sonuna yaklaştık notlarıma vb. baktım geçiyordum eh bana yeter dedim. Aslı ve Ece ile konuşuyordum kızlardan. işim düşerse inek grubuna uğruyordum. Erkeklerle takılıyordum genellikle. Alp diğer sınıflardan çevre yapmış hatta 3 sevgili değiştirmişti. Bu huur çocuğuyla çıkanın beynini gibeyim diyordum içimden. işte yan şubeden Arkın ve birkaç arkadaşıyla takılıyordum arada teneffüslerde. Kimseyle aram bozuk olmadı normal bir ilk dönemdi. Ortamların aranan tipi değildim belki ama ben konuştuğumda herkesin susup dinleyecek kadar saygınlığını da kazanmıştım. ilk dönemin sonlarında işte sınıf öğretmenimizde olan Matematik hocası dedi ki kendi istediğiniz yerlerde oturttuk sizi notlarınız dökülüyor bu nedir falan. Yer değişimi yapıyoruz dedi. Herkes aaaa tarzında tepki veriyor. Ulan adam haklıydı yani. 15 alan var sınıfta. Ulan özürlü hoca herkese +50 vermek için zaten 10 soruluk sınavın 3'ünü çok kolay yapıyor. 2'sinide azıcık dinlesen bile çözersin. işte yer değişimi yapıldı. Boyum uzun diye en arkada kaldım ama sol köşeden sağ köşeye geçirdi ve yanıma inek tayfasından bir kız attı. Bu kızın adı da Selin. Aslında bizim bununla tek iletişimimiz ödevleri falan sormam yok performansta yardım etsene vs yardım istememdi. Kızda şöyle anlatayım, aslında inek tayfasının en normale yakın kızıydı. Saçlarını arkada at kuyruğu falan yapıyordu. Gözlüklüydü, hafif uzun inceydi. Kahverengi saçlı sarıya kaçan garip bir kahverengi renginde gözleri vardı (evet göz renklerinden bir gib anlamıyorum ama gördüğüm böyle bir şey). Kız fazla konuşmuyordu sessizdi. Öyle huur falanda değildi. Konuşunca muhabbetide fena değildi. Başta inek geldi yanıma tekken ne güzeldi diyordum ki kız gelince daha iyi oldu diye düşünmeye başlamıştım. işte böyle böyle ilk dönem bitti.