Evet beyler lise yıllarımı anlatıyorum. Film senaryosu gibi olan hikayemi okumanızı tavsiye ediyorum.

1.77 boyunda yeşil gözlü esmer bir panpanızım. Orta sonda girdiğim sınav ile güzel bir puan çıkararak güzel bir Anadolu lisesine yerleştim. Yaz boyu içim içimi yemişti. Yeni okul , yeni arkadaşlar , 4 senelik yeni bir hayat benim için.

Evet o aylardır beklediğim gün , lisenin ilk günü gelip çatmıştı. Ailem ise sakin kendi halinde bir aileydi. Babam çocuk doktoru , annem ev hanımıydı. Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım. Sonra duş alıp saçlarımı taradım ve dişlerimi fırçaladım. Annemin ütülediği okul kıyafetlerimi giydim. ( Siyah pantolon ve Lacivert tişört ). Annem kapıdan uğurladı beni. Balkona çıkıp ben köşeyi dönene kadar arkamdan baktı. Benim hedefim mimar olmaktı ve bu liseyle onu başaracağımı düşünüyordum. Otobüse bindim. Okulun yerini biliyordum zaten sabah 8.45 te ise ders başlıyordu. Ben 8.20 de otobüsten indim. Yanımdan üst sınıflar geçiyordu ve ezici bakışlar atıyorlardı. Anlaşılan okulun belalı tipleriydi bunlar daha doğrusu artist. Her okulda vardır bu tiplerden huur çocukları. Neyse iner inmez bir bank bulup oturdum. Daha erkendi okula girmek için . Etrafıma bakındım çoğu kişi okula doğru gidiyordu , hasretler gideriliyordu birbirlerini sarılıyorlardı. Yan bank ta benim gibi okula yeni başlayacak bir çocuk ve ailesi yanında oturuyordu. Biraz zaman geçtikten sonra okula doğru yürümeye başladım. O ailesinin yanında oturan çocuk peşimden koşa koşa geldi ve " Sende yeni başlıyorsun galiba " dedi. " Evet " dedim. " Ben Ahmet " dedi. " Bende Yoda " dedim. Okula yürürken aynı sınıfta olduğumuzu öğrendik. Nerden bilebilirdim dostum olacak insanla böyle tanışacağımı. Okula girdik . Bahçede sıra olunmuştu. Ahmetle biz sohbete devam ediyorduk. Sıramızı bulmuştuk. ikimizde sınıfımızı beğenmiştik hepsi iyi insanlara benziyorlardı.

Müdür konuşmasını yaptı. Sınıfa doğru ilerliyordum ki 4 kız 3 erkekten oluşan o huur tayfa bana dik dik bakıyordu daha doğrusu bizim sınıfa. Sınıfa girdik ilk ders Matematik ti. Hoca kendini tanıttı falan filan baya iyi bir hocaydı. Bıdık bişeydi ama cidden efsane bir matematikçiydi. Ahmetle cam kenarına sondan 2 onceki sıraya oturduk. Teneffüs zili çaldı. Herkes sınıftan çıkıp okulu keşfetmeye Ahmet te tuvalete kadar gitmişti. Ben ilk teneffüs e çıkmadım. Oturdum sınıfta camdan dışarıya bakındım. O sırada güzel ince bir ses " Sen niye gitmedin ? " dedi. Kafamı çevirdiğimde dünyalar tatlısı bir kız duruyordu karşımda. " Canım istemedi " demekle yetindim. Elini uzattı " Ben Melis senin ismin ne ?"
Elini sıktım " Bende Yoda " dedim. Melis 168 boyunda sarışın ela gözlü ve ince bir kızdı . " Memnun oldum" dedim. " Bende " dedim. Neyse beyler ilk gün normal bir şekilde böyle atlattım. Eve gidince annemle oturup biraz sohbet edip balkonda kahve içtik. ilk günümün nasıl geçtiğini anlattım. Akşam olduğunda yemeğimizi yedik. Kitaplar verilmişti . Oturup şöyle bir göz attım kitaplara . Sonra yatağıma uzanıp düşündüm biraz hayaller kurdum. Ahmet le , Melis in numarasını almalıydım çünkü sadece ikisini tanıyordum. Güzelce bir uyku çekip sabah yeniden hazirlandim klagib otobüse binicektim ki Melis ve Ahmet ı gördüm durakta. Sohbete dalmışlardı .
B:Gençler nasılsınız yahu
M: Aa Yoda senin ne işin var
B: Ben burda oturuyorum.
A: Kardeşim soyleseydin ya bizde burda oturuyoruz aa bu arada Melis bizim sınıf arkadaşımız
B: Biliyorum
A: Nerden biliyosun ya
M : Dün tanıştık biz
A: Oooo diyip Ahmet bana sinsi bir bakış attı tam bir pekekent ti bu çocuk. * o sırada otobüs geldi. Otobüse bindik ve okulun yolunu tuttuk. 1 durak sonra Melis in arkadaşı Özge de otobüse bindi. Melis Özgeye sarılıp bizle tanıştırdı. Özge de bizim sınıftaydı ama tanışmamıştık onla. Ahmet kızı görünce dibi düştü resmen beyler.

Eski hikayelerini okuyanlar bilir kardeşlerim kaliteli yazarım hikayelerimi okumayan arkadaşlar okuyanın önünü kapatmasın hadi.

Ahmet zengin di beyler babası fabrika müdürü , annesi ise bir holding te cio ydu. Yolda Özge yle tanışmadan başka muhabbet geçmedi. Ahmet çaktırmadan yol boyu Özge yi kesti. Otobüsten indik . Okula doğru yürürken Melis " Telelfon numaralarımızı alalım birbirmizin lazım olur " dedi. Numaralar verildi , alındı. Resmen düşündüğümü Melis hiç çekinmeden söylemişti. O gün de normal bir şekilde geçti. Okulda konuştuğumuz şey bir iki hafta daha otobüsle gidip gelelim sonra dönüşlerde yürürüz önemli bişey olmadıkça diye konuştuk. 2 nci günden ödev verilmişti dıbına koyayım. Otobüse binip eve doğru ilerledik. Özge 1 durak önce indi yine . Çok fazla konuşmuyorduk daha birbirimizle tam kaynaşamamıştık. Telelfonda bir sınıf grubu kuruldu ayrıca bizde 4 kişi grup kurduk. Kimse konuşmadı daha gruplarda ama ileride susmıycaklarini biliyordum. Direk ödevlerin başına oturup bitirdim. Sonra uzanıp biraz kitap okudum ki bizim gruba mesaj geldi. Telefonu aldığımda elime Özge " Niye kimsenin sesi çıkmıyor " yazdı. Ahmet te " Burdayız da yazan yok " yazdı. Özge de " :D " bunu koydu. Pekekentin dıbı kalkmıştı kesin. Özge 165 boylarında esmer , balık etli çok şişman değil güzel kız beyler açık kahve gözlü bir kızdı. Ahmet te 1.79 civarı bişeydi kumral kahve renkli gözleri olan bir çocuktu. Melis te " Merhaba * " yazmıştı. Bir anda oturup ne yazsam diye düşünürken " Ooo Hanımefendi hoşgelmis " yazdı huur Ahmet. Seviyordum lan çocuğu yani bişey olacağını düşünmüyordum. " Merhaba " yazdım bende. Özge " Oo Beyefendi ler teşrif etmiş" yazdi. ilahi adalet gecikmemişti kesin Ahmet çıldırıyordu evinde.

Dinleyen varsa devam edicem bu arada laf eden arkadaşlar ve diğer okumaya meraklı kardeşlerim diğer hikayemi okuyabilirler.
http://incisozluk.com.tr/...-ve-üniversite-hayatım/

Beyler ilk part a biraz yüklenin trend e girelim herkes okusun çügü atanların hala neden attığını anlamış değilim. Kahvaltıdan sonra burdayım.

Geldim beyler işim çıkmıştı uzun sürdü kusura bakmayın.

O zamanlar için büyük şeylerdi böyle yapmak. Akşam bir iki ders muhabbeti döndürdükten sonra uyudum. Sabah uyandım yine klagib rutin ı yaptıktan sonra çantamı hazırladım. Artık dersler başlamıştı. Yine erkenden durağa gittim . Melis ordaydı. Yanına gittim ve oturdum.
M : Uykulu sun bakıyorum
B : Yok ya sana öyle gelmiştir
Derken Ahmet geldi. Direk " Oo gençler " diye girdi muhabbete. Onla da biraz sohbet ettikten sonra Ahmet kulağıma eğildi ve " Yoda ben Özge den hoşlanmaya başladım " galiba dedi. Daha okullar açılalı 3 gün olmuştu dıbına koyayım bu ne hız. " Ne söyledin ya bana da soyle " diye ısrar etmeye başladı Melis bi anda. Ahmet tabiki söylemedi . Melis Ahmete küsmüştü daha yeni arkadas oldukları için Ahmet ise söylemek zorunda kalmıştı. Otobüs geldi bindik falan Özge de bindi. Özge otobüs dolu olduğu için Özge ayakta kalmıştı. Yanındaki dayı 2 durak sonra indi. Özge yanıma oturdu. Ama normalden yakın oturdu beyler. Ahmet le Melis 2 sıra önde oturup sohbet ediyorlardı.

Beyler net burda çok az çekiyor ben bi yere not olarak yazıyim internet çekince hepsini birden atayım.

Özge normalden yakın oturdu bana beyler kızlar daha kış tam gelmediği için etek giyiyorlardı. Bacağını falan bana yasladı. " Ee nasılsın Yoda " dedi. " iyiyim saol sen ? " dedim. " Bende iyiyim " dedi. Ahmetle Melis e baktı " iyi anlaşıyorlar galiba " dedi. " Belki " dedim. Biliyordum aralarında bişey olmazdı o yüzden Özge nin dediğini çok iplemedim. " Ee daha daha nasılsın " diye sordu. " Aynı işte " dedim. Yol boyu sustu ondan sonra. Okula girdik . Dersler falan geçti beyler biz 8 ders görüyorduk. 5 ders sonunda öğle arası oluyordu. 2. Dersin teneffüsünde karnım acıkmış olacak ki kantin e gittim. Sıraya girdim beklemeye başladım. Şu okulun tipleri var ya hani başta söylediğim . Oturup dik dik bana bakıyorlardı. Ben iplemeden sırada bekliyordum ki aralarından biri kalkıp yanıma geldi.
X : Bilader kaçıl şöyle de yemeğimi aliyim
diye iktirdi beni . Yere kapaklandım beyler pantolonumun dizi yırtılmıştı , üstüm başım toz olmuştu. Bir anda bunun tayfa kahkaha atmaya başladı. O hırsla kalktım çocuğa bir tane geçirdim yani kendimen beklemezdim bunu çocuk direk yere kapaklandı.

Çocuk yerde hareketsiz yatıyordu beyler galiba çenesine sert vurmuştum. Direk sınıfa doğru koşmaya başladım . O tayfanın kızları çocuğun başında geri kalan erkekler peşimden koşturuyordu. Sınıfa attım kendimi. Bizim sınıfta 3 tane baba yiğit çocuk vardı. Ali , Melih ve Samet direk kapıya doğru ilerlediler. Bu koşanlar bunları görünce bir duraksadı . Tehditler savura savura geri döndüler. O sırada sınıf etrafıma toplandı. Herkes noldu falan derken ben dizimdeki yaranın açıklığına bakıyordum. Bir dahaki teneffüs anlatırım diye savuşturdum herkesi. Ders edebiyat ti . Şirin tatlı bir hocamız vardı bayan onun dersiydi. Dersin yarısına geldiğimizde sınıfın kapısı çalındı. Nöbetçi öğrenci " Yoda burda mı ? " diye sordu . "Burdayım " dedim. "Müdür Yardımcısı çağırıyor " dedi. Kalktım sıramdan nöbetçi öğrenci yanına gittim. Çocuk " Oğlum naptın sen cocugun dişini çıkarmışsın " dedi. " Sırada iktirdi beni yere düştüm üstümden anlarsın zaten " dedim. Müdür yardımcısının yanına gittim . Odanın kapısı çaldım ve içeri girdim. " Hoşgeldin buyur otur " dedi müdür yardımcısı. Sert bir görünüşü vardı ve öyleydi ama özünde saygılı ve iti bir insandır kendisi. Çocuk karşımda çenesine buz tutup oturuyordu. Sert ve sinirli bakıyordu ama umrumda değildi.

ilk önce çocuğa olayı anlat dedi. Çocuk başladı anlatmaya " Sıranın orda sıradayım laf attı bana bende laf söyledim o da bana vurdu vs. " a uydurdu bişeyler. Sonra ben olayın aslını anlattım. Çocuk anlatırken çok teklemişti ve yalan olduğu çok belli oluyordu. Bende dizimdeki yarayı ve üstüm başımı gösterdim. " Tamam sen gidebilirsin " dedi bana. Galiba disiplinlik olmuştu çocuk. Ama acısı çıkacaktı hissediyordum. Dersler falan bitti . Öğle arası zaten 4 lu olarak okulda yiyorduk yemeğimizi. 1 ay boyunca normal seyretti günler. Tabi o sırada bu çocuklar baya baya dik dik baktılar bana. Melis falan normaldi , Ahmet ise Özge ile konuşuyordu. 1 ay ı geride bırakmıştık. Geri dönüşlerde yürüyecektik artık zaten okulla evin arası yürüyünce 30 dakika falan sürüyordu. Neyse sabah bindik otobüse yine bu sefer bomboştu otobüs nerdeyse. Ben oturdum direk. Melis te yanıma gelicekti ki Özge gelip hemen oturdu. Melis in biraz yüzü düştü Ahmet ise bana dik dik bakıyordu. Melis le onlar yine ileriye oturdular.

Beyler uzun part atmak istiyorum ve biraz ayrıntı ya girmek istiyorum ama evde değilim yazamıyorum şu an kusura bakmayın ama devam edicem.

Özge yine yanıma oturdu beyler . Biraz sokuldu bana yine . Zaten havalarda soğumaya başlamıştı . " Dün hiç uyuyamadım ya " dedi. " Biraz omzunda uyuyabilir miyim ? " dedi. Aklıma artık o kötü düşünce olan benden hoşlanıyor düşüncesi geliyordu. Eğer böyle birşey varsa Ahmet e ne derdim ben. Neyse dedim belkide öyle değildir sadece uykusu gelmiştir. Hem Ahmet te iyi çocuk böyle bişey düşünmezdi. Yattı omzuma ve koluma girdi. Uyudu beyler orda tatlı kızdı ama ona karşı bişey yoktu içimde hem Ahmet le çok yakışıyorlardı. Okula vardık. Özge uyandı toparlandı hemen. " Kusura bakma biraz hayvan gibi uyurum " dedi ve güldü. " Önemli değil " dedim. Ahmet in öyle görmemesi benim içimi rahatlatmisti açıkçası. ilk 4 ders beden eğitimiydi. Tabiki erkekler klagib top oynayacaklardı. Ama Melis son zamanlarda yanıma pek gelmiyordu beyler açıkçası onu düşünür sahiplenir olmuştum. 2. Derste kafa topuna çıktım beyler o sırada arkadaşın kafası burnuma geldi ve kanamaya başladı burnum sınıfa doğru koştum beyler direk. Sınıfın kapısı ni açtım ve keşke o kapıyı açmaz olaydım.

Karşımda oturan iki kişi ve sınıfta yalnız başlarına. Melis ve bana sıra da bulaşan çocuk beyler. içim acıdı resmen burnumu falan unuttum öylece dona kaldım. Beni fark etmemiş olacaklarki çocuğun ağzından " Benim sevgilim olur musun ? " cümlesi çıktı. Meğersem ben bu kızı seviyormuşum beyler içim cız etti kalbime sanki bir fil mi desem boğa mı aygır mi desem öyle bişey oturdu resmen dünya dondu beyler. O sırada Melis in kafası bana doğru döndü " Yoda ? " diye seslendi. Arkama bakmadan tuvalete koştum beyler. Burnumdan dolayı ağzım yüzüm kan içinde kalmıştı. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Melis kesin kapıda bekliyordu beyler beni. Kafamı uzatıp dışarı baktım telefonla annesiyle konuşuyordu. Okulun en köşe yerine gittim ve ağlamaya başladım beyler burnum yine kanıyordu ama gözümdeki yaştan önümü dahi göremiyordum. Ahmet geldi yanıma bi anda. Daha önce bu koseye 1 kere gelmiştik onla cips kola yapmak için ( malum yasak ). " Üzülme kanka " dedi. " Ne yüzünden " dedim. " işte Melis olayı " dedi. " Biliyor muydun ? " dedim. Sesini çıkaramadı. Bu da koymuştu beyler baya bana " Özür dilerim " dedi " senin bilmiyordum böyle olduğunu ona karşı söyleseydin ya" dedi. Haklıydı da beyler. Ben Melis ı arkadaş olarak görüyordum ama hep bir sahiplenme ve onu düşünmem söz konusuydu. Bana seslendigindeki o kalbim hızla çarpma anı falan ama ben arkadasiz diye düşünürken bir anda böyle olduğunu anladım. 2 ders durmadan ağladım beyler. Sonra tüm günü bitirdik. Gün boyu Melis in yüzüne bakmadım . Çıkışta işte Özge Ahmet Ben yürüyorduk ki önümüzde Melis ve Huur belirdi. Melis ben görünce çocuktan uzaklaştı. Ben ise karşı kaldırıma geçince bizimkilerde benle karşı kaldırıma geçtiler.

Özge Ahmet e
Ö: Noldu buna ya sesi çıkmıyor
A: Sonra anlatırım ben sana
Ö: Aksam mesajla anlat
Dedi. Direk evlere gittik beyler. Eve girdiğim gibi duş aldım. Odama gidip kapıyı kapattım. Annem ise pek üstüme düşmüyordu ilk sene diye. Meyve falan getirdi sonra da rahatsız etmedi zaten beni. Telefon titredi Melis mesaj atmıştı " Konuşabilir miyiz ? " diye. Cevap vermedim . Özge de mesaj atmıştı " Noldu sana bugün yüzün düşüktü ? " dedi. " Yok bişey ya düşünüyordum " dedim. O gece boyu Özge ile sohbet ettik. Melis ten bir iki mesaj daha geldi ve iplemedim tabiki. 1 ay daha Melis in yüzüne bakmadım ama bu çocukla hala konuşuyordu okulda geziyordu bunla ama fırsat kollayıp benle de konuşmak istiyordu. Ahmet le Özge de gayet iyilerdi araları benimle de öyle. 3 ayı geride bıraktık derken yazılılar oldu beyler geçti. Ara tatil geçti falan . ( Beyler asıl olayları 2.nci dönemden sonraa ve geriye kalan 3 yılda ) . ilk dönemi inekleri takdirle kapattım beyler . ikinci dönem başladı. Yine sabah Ahmetle Melis sohbet ediyorlardı. Geldiğimde ıkiside sustu bi anda. Melis in yüzü düşüktü biraz ama belli etmemeye çalışıyordu. " Merhaba Yoda " dedi. iplemedim hiç. " Nasılsın Ahmet " dedim. " iyi kanka sen " dedi kafamı sallamakla yetindim. Bugün ise turnuva maçları başlıyordu sınıflar arası kuralar çekilmişti ve gidip hangi gruba düştüğümüzü merak ediyordum. Baya sağlam bir kadromuz vardı sınıfça. Ben forvetim beyler . Özge bindi otobüse falan okula gittik. Okulun ilk maçı bizimdi ve biraz zor bir gruba düşmüştük ama üstesinden gelebilirdik. Özge " Maca çıkmadan önce şans opucukleriniz benden" dedi. Ahmet in dibi düştü yine tabiki . Bu öğleden sonra ilk ders maçımız vardı ve tüm okul izliyordu yani 1 dersligine tatil oluyordu okul resmen. Müdür bu konuda böyle bir uygulama getirmişti ve herkes bundan çok memnundu.

Beyler ilgi yok gibi şu saatlerde patlar çügü alıyor neden bilmiyorum yarın devam edicem iyi geceler...

Geldim beyler başlıyorum birazdan sizden ricam ilk part a yüklenin.

Öğle arası olmuştu. Sahaya gidip bizimkiler le antreman yapmaya başladık. Defansta Ali , Melih , Samet . Önlerinde Enes ve Ferhat ve onun önünde ben vardım. ilk maçımız 10.ncu sınıflarlaydı ve 3-2 kazandık beyler. Baya çekişmeli bir maçtı ve sadece 1 gol atabilmiştim. Çıktıktan sonra Özge yanıma geldi ve " Şans öpücüğünüzu unuttum ama galibiyet aldığınız için olsun bu " dedi ve öptü yanağımdan. Ahmet görmüştü bunu ve Özge duraksadı . Gitti Ahmeti de öptü ama yüzünde bir isteksizlik vardı sanki. Melis e dikkat etmiştim ve uzaktan izliyordu bizi . Fark etmiş olacak ki gördüğümü hızlı adımlarla kantine ilerdi.