1. 51.
    0
    başımı yazı yazdığım kâğıttan kaldırmadan cevap verdim: "biz hep burada değildik. i̇ki yıldır buradayız. babamın tayinleri yüzünden. seneye buradan da gideceğiz. sen takdir ediyorsun ama buradaki kızların umurunda bile değil, boş ver.
    ···
  2. 52.
    0
    kısa kısa yazayım bari okumuyo bunlar
    ···
  3. 53.
    0
    okuyorum panpa devam et.
    ···
  4. 54.
    0
    okuyan anlat panpa yazssın hadi içimden geldi anlatcam
    ···
  5. 55.
    0
    okuyan yokmu panpalar anlatayımmı
    ···
  6. 56.
    0
    okul yine yaz tatiline girdi bir gün. tüm silikliğimle geçiriyorum tatilimi her zaman ki gibi. yüzümü görebilene aşk olsun. küçücük odama tıkıldım ve müzik dinleyip, bol bol yazı yazmaya çalışıyorum. yaz tatillerinde buralı olan ve başka şehirlerde çalışanlar tatile gelir. onların kızları olur ve hepsi de güzeldir. kasabanın en popüler çocuğu olan doktorun oğluna bile bakmazlar. tatillerini yapar ve giderler. bir gün bu ailelerden biri bize misafirliğe geldi. benden üç yaş büyük bir de kızları var. sarışın, beyaz tenli, kıpkırmızı yanaklı, rüya gibi bir kız. bize geldikleri bir gün kız çok sıkılmış, sanırım. annem de "bak benim oğlum var, onunla oturup müzik dinleyebilirsin" diyerek odama getirdi. ben tüm kalaslığım ile "hoş geldin" bile demedim. kız uzunca bir sessizlikten sonra "kasetlerine bakabilir miyim?" diye atağa kalktı. "evet!" dedim ve yazımı yazmayı sürdürdüm. kız, kasetlerime baktıkça "hımmmm, hömmm, hımmmm" gibi tuhaf sesler çıkarmaya başladı. sonra muhabbete girdi: "bu grupları nereden duydun ki bu kasabada? bunları şehirde bile on arkadaşıma sorsam ikisi ya bilir ya bilmez!. kesmeşeker, mavi sakal, bulutsuzluk özlemi, kramp, pentagram ne ararsan var valla, takdir ettim!".
    ···
  7. 57.
    0
    neyse ben başlayım devamı gelir

    doksanlı yılların ortaları, orta halli bir i̇ç anadolu kasabasında yaşıyorum o sıralar. ergen bir bünyeyim ve o yılların modası olan kocaman james bond çantalarla okula gidip geliyorum. vücut yeni yeni yerli yerine oturma çabasında olduğu için çekicilikten zerre nasiplenememişim. sivilcelerim suratımda adeta bağımsızlıklarını ilan etmişler. sınıfın sessiz ve sakin çocuğuyum. yalnız gezmeyi, teneffüslerde ise tek başıma bir köşeye çömelip tost yemeyi tercih ediyorum. yani bir gün ölsem kimse okula gelmediğimi anlayamayacak uzunca bir süre. öldüğüm en az üç ay sonra anlaşılacak. kendimi bulduğum birkaç aktivite müzik dinlemek, kaset arşivi yapmak, yazı yazmak ve futbol oynamak. arkadaşlarımın aklına geldiğim tek zaman futbol oynanacak zamanlar. çünkü babam gümrükte çalıştığı için rengârenk ve bir sürü topu olan tek çocuğum o sıralar. kafam da yaşıtlarımdan biraz büyükçe olduğu için lâkabım "koca kafa". yalnız, sağ olsunlar bunu sadece erkek erkeğe muhabbetler esnasında dile getiriyor arkadaşlarım. kız tayfasının bu lâkaptan haberi yok. i̇yi de futbol oynuyorum. maç başına üç golden aşağı atmıyorum. sonra da eve gelip annemin yaptığı tarhana çorbasından içiyorum. günlerim böyle geçip gidiyor. hayatımda ne aşk, ne bir karşı cins, ne başka bir şey var. zaten okulun en güzel kızlarını da kasabanın doktorunun oğlu ve eczacısının oğlu kapıyor. küçücük kasabada boşuna çaba harcamanın alemi yok
    ···
  8. 58.
    0
    adam anı yaşıyo beyler
    ···
  9. 59.
    0
    rezerved gibiş var mı?
    ···
  10. 60.
    0
    Bakıcam buraya pampa mümkünse kısa kısa yazma biriktir yaz uzunca paylaş okuyan zaten okuyacak..
    ···
  11. 61.
    0
    yaz panpa seni dinliyoruz
    ···
  12. 62.
    0
    upupupupupupup
    ···
  13. 63.
    0
    hadi bin okuyoruz. hızlı yaz biraz
    ···
  14. 64.
    0
    bu günlük bu kadar beyler kalanı yarın
    ···
  15. 65.
    0
    bu sözler beni etkiledi. aramızda bir şey olmasa bile o günden sonra kızla en azından oturup muhabbet etmeye, konuşmaya, hoş geldin demeye başladım. kasabalının tek eğlencesi olan ve ırmak kenarına kurulu olan çay bahçesine gidip gelmeye bile başladık. kızın yanında notre dame'ın kamburu gibi kaldığımın farkındaydım. günler böyle geçip gitti. tüm tatil boyunca iyi bir arkadaşlık yaşadık ve tatil sonu geldi. kendileri artık i̇stanbul'a dönecekti ve son gece bize gelmişti. o gece tuhaf bir şeyler olacağını sezmiştim fakat bu kadar aklıma bile gelmezdi. kız muhabbet esnasında aniden dudaklarıma doğru atılmış ve beni öpmeye başlamıştı. bu ilk deneyimimdi. dudaklarımı balık gibi ileri uzatmaktan başka bir şey yapamamıştım ve kız bu halimi sevimli bulup gülmekten neredeyse beni öpemeyecek duruma gelmişti. uzunca bir süre öpüştük. aklım başımdan gitmişti ve ilk tecrübe olmasının sebebiyle olsa gerek bırakmak istemedim. kız, artık yeter dercesine geri çekildi ve konuşmaya başladı
    ···
  16. 66.
    0
    benim hiç senin gibi dolu dolu bir arkadaşım olmadı. i̇stanbul'daki erkek arkadaşlarımın içinde bile senden daha kültürlüsü yok. buranın yerlilerine sen iç dünyanı göstermemişsin, sadece su yüzünde ki tarafını görmelerine izin vermişsin ve onlar da seni onlarla tanımış yalnızca. ama ben senin iç dünyanı gördüm, oraya girdim ve sana hayran kaldım
    ···
  17. 67.
    0
    yaşanıp bittiğinde anı olur pekekent.
    ···
  18. 68.
    0
    - ne istiyorsun benden?

    - senden hoşlandım.

    - neyimden hoşlandın be! ergenliğinin en silik döneminde kendi kendine takılan bir çocuk. üstelik bu berbat dönem de babasının tayini nedeniyle kimsenin adını bile bilmediği küçücük bir kasabaya denk gelmiş. lakabı koca kafa, arkadaşları tarafından tek bilinen özelliği bir sürü futbol topu olması ve en az üç gol atabilmesi. bence bana hiç müdahale etmemelisin ve ben bu dönemi bildiğim gibi atlatmalıyım. ben memnunum bundan! lütfen!
    ···
  19. 69.
    0
    eskiden yaşanan olaylara anı denir oysa ki sen dün yaşadıklarını yazıyorsun
    ···
  20. 70.
    0
    evet beyler anlatıyımmı dinleyen anlat panpa yazssınn
    ···