lgbt manifesto

ister kabul edin ister etmeyin, üzerinde yaşadığınız şu dünyada erkeklerden hoşlanan erkekler, kızlardan hoşlanan kızlar, hem kendi cinsine hem karşı cinse ilgisi olanlar, çift cinsiyetli olanlar, erkek olarak doğmuş olup kadın ruhu taşıyanlar ya da kadın bedeninde doğup erkek ruhu taşıyanlar, hatta herhangi bir cinse duygusal ve/veya cinsel ilgi duymayanlar var. hep oldular, hep olacaklar. dünya sizin bildiğiniz normlardan ve size öğretilenlerden, size mutlak doğru olarak sunulanlardan ibaret değil emin olun ki dünya böyle biyer değil daha fazlası. kadın-erkek ilişkisinin tek doğru sayıldığı heterociksist bir düzende yaşıyor olsak da, bütün filmlerde bir esas oğlan bir de esas kız varsa da, aşk filmleri, romantik komediler hep bir kızla bir erkeğin hikayesini anlatıyor olsa da, insanlar kendi seçmedikleri, kendi tercih etmedikleri "cinsel yönelim"leri ve cinsiyet kimlikleri yüzünden ayrımcılığa, dışlanmaya,dayağa, sözlü ve fiziksel şiddete, cinayetlere,yok sayılmalara, sapık-anormal-hasta diye yaftalanmaya devam ediliyor olsalar da eşcinseller, biciksüeller,aciksüeller, trans bireyler yani sizin gözünüzde "normlara uygun olmayanlar" hep oldular, olmaya devam edecekler, hatta çok yakınınızda, sizlerle aynı okullarda, aynı işyerlerinde, otobüste yanınızdaki koltukta,her türlü sosyal ortamda sizlerle birlikte -tüm yok saymalara rağmen- olmaya devam edecekler. homofobi ve transfobi başta olmak üzere her türlü ayrımcılığın yeryüzünden silinmesi dileğiyle ;)

özet: lezbiyen-gay-bicikseül-trans bireyler ne sapık ne hastadır, tedavisi olan tek hastalıksa zihinlerinize yerleş(tiril)miş homofobidir.

@3 özet geçtik ya sizin gibi okumaktan niyeyse haz etmeyen panpalar için:D

@6 sağol panpacım =)

@9 bütün derken geneli kastettim. sonuçta bahsettiğin filmler hep "eşcinsel temalı filmler" tarzında sıfatlarla anılan ve genele hitap etmeyen,az sayıda olan bir takım özel filmler. ama herhangi bir aşk filmi için "heterociksüel temalı film" falan gibi bi tanım görmedim =) bu bile normal-anormal görme olayıyla ilgili.

@10 bunu buraya yazma amacım nick altıma yazılan "sapık, dıbına kodumun muallaksi" vs gibi şeyler. nick altıma bakarsan görürsün. ayrıca bunun yeri tabi ki burası, bunun yeri heryer. incisözlük niye böyle konuların da konuşulduğu bir platform olmasın ki? kaldı ki kendini aktivist, ayrımcılığa ve popüler kültüre karşı olarak tanımlayan bir yer değil mi burası?

@16 tamam ama kastettiğim şeyi tam anlatamadım. yani tabi ki eşcinsel karakterler var birçok filmde ama konu filmlerde eşcinsel karakterlerin de olması değil. mesela "brokeback mountain" filminin yapılması değil, onun "aha olm muallak kovboyların filmi çekilmiş" şeklinde algılanması, o filmlerin bile azınlıkta ve dışlanmış olması:D

@18 dostum panpacım anlıyorum seni ama çok bişey beklediğimden değil, müthiş bir köklü değişimin kıvılcımını yaktığımı düşündüğüm falan yok ki, bir iki kişi bile "hmm aslında haklı ya" derse olumlu bi gelişmedir. ayrıca kimse okumasa bile düşündüklerimi yazmak istedim sadece, herkesin yaptığı da bu değil mi burda =)

@21 jai tue ma mere defalarca izleyebileceğim nadir filmlerden. o çocuğun çekim tekniğini, müziği filmlerinde kullanış biçimini falan da seviyorum he bi de fransızcasını tabi:D

@23 ben de aynen onu umuyorum. senin gibi düşünenlerin de olduğunu bilmek güzel. güzel düşüncelerin ve yaklaşımın için teşekkürü ve şukuyu borç biliyorum panpacım. bu arada haklısın tüm eşcinseller "cemil ipekçi ve türevleri" gibi değiller ama bu demek değil ki cemil ipekçi ve türevlerini dışlayalım onlara ölüm diyelim. onların doğası da öyle ve içlerinden o şekilde davranmak geliyosa saygı duymak lazım. farklı olandan nefret etmek kimseye olumlu anlamda birşey katmaz kanısındayım.