leyla ablayla yaşadığım sikiş hikayem gelin

kamber bizim qamber de souza mı la yoksa?

______________________________________________________________________

leyla ablanın memleketi üzerinde de türlü dedikodular çıkarılmıştı. izini kaybettiren bir kaçak olduğu için nereli olduğunu belli etmiyordu. ince zevklerine, konuşmasının düzgünlüğüne bakılırsa istanbullu'ydu. saçlarını tek belik yapıp bıraktığını görenler erzurumlu ya da karslı olduğunu söylüyordu. kamber ağabeye acılı kebaplar, çiğ köfteler, rakılı sofralar hazırladığını bilenler kesin adanalı'dır o diyordu. söylediği yanık, içli türkülere bakılırsa eğinli'ydi. çeşmeden su getirirken şalvar giyip pullu yazma bağladığına göre neden karadenizli olmasındı?..

up up elim gibimde gibişi bekliyom hadi

dıbına kodumun kadının nereli oldugunu napalım amk dedikodu kazanıymış bu lavuk da anlatsana noldu

hadi panpa elimiz gibimizde kaldı

seri amk seri

oğlum bu kamber bizim qamberdesouza bini değil mi yoksa?

ucunda duruyo bin seri ol yoksa brazzers gircem

_________________________________________________________________

bu kadar söylentinin hangisi doğruydu? hepsi mi, yoksa hiçbiri mi? çok merak etmeme karşın bu soruların da yanıtını da bulamamıştım. son derece açık yürekli, dobra dobra gözüken bu kadın, bir şeyleri saklıyor muydu benden de? açıklıkla gizliliği dengelemiştik sanki. doğrusu tuhaf bir ilişkiydi aramızdaki. çözüldükçe gizleri artan, yaklaşıldıkça uzaklaşılan, tanındıkça bilinmezliği çoğalan farklı bir kadındı o. bu gidişle leyla ablayı hiçbir zaman tam olarak tanıyamayacak, bilemeyecektim.

up up

panpa madem copy paste yapıyorsun biraz daha hızlı yazarmısın. yarıda falna bırakma ızdırabını giberim.

________________________________________________________________________

uzun kışlar bitip mevsim ilkyaza devrilmişti. leylekler, türlü göçmen kuşlar dönüp geliyordu. biliyorduk, onların ardından da kamber ağabey gelecekti. kuşlar kırların, kamber ağabey de leyla ablanın gerçek baharını, yazını getirecekti.

günler yaklaştıkça leyla abla neşeli, kıpır kıpır bir kadın olmaya başladı. evin bir kış boyu yağan karlarından yıkılan yerleri onarttı. avlu duvarlarını, akasya ağaçlarının gövdelerini kireçlerle boyattı. pencere camlarının dışına sardunyalar, menekşeler, küpeçiçekleri koydu.

baharın yazla öpüştüğü günlerdi. kamber ağabey elinde yeşil bir valizle çıkıp geldi. leyla ablanın şarkılarının havası değişiverdi birden. artık ayrılıklar üzerine değil, kavuşmalar, mutluluklar üzerineydi şarkıları.

hızlı amk hızlı

_____

beyler bi yere kadar copy-pasteydi şimdi normal devam ediyorum

huur evlatları uplasanızaaaaaaaaaaaaaaaa

http://t3.gstatic.com/ima...4caljizfb_rmpui3t&t=1

panpa bunu sen yazıyosan harbi edebi bir dilin var ama gibiş anlatıyon burada gerek yok edebiyata hızlı anlat

@78 haklı

dıbını eşeklere gibtirdiğim sen de dedikoduları anlatma bize konudan bahset

_________________________________________________________________

köylüler tarafında tanko diye suçlanan leyla abla daha bir tankolaştı. giysilerinin en açığını, en şeffadını giymeye başladı. kimseyi umursamıyordu artık. saçını bir gün topluyor, bir gün döküp dağıtıyor, bir başka gün at kuyruğu bağlıyordu. kamber ağabeyi koluna takıyor, köyü bir uçtan bir uca geçerek gezmelere gidiyordu. hani kamber ağabey de yakışıyordu leyla ablaya. ama nedendir bilmiyorum, leyla ablayı gizli gizli kıskanıyordum ondan. sanki elimden alınmış gibi giderek kanıma dokunuyordu.

Piramidinizin dıbınakoyim illuminatinin binleri