levante gol gol gol

Gerçekten çıkmaz. Ortalama bir türk vatandaşı.
Peki Hayatının özeti nedir?
Ev, araba, iş, evlilik? Congratulations çocuğunuz oldu.
Her sabah kalkıp ise gidin, eve dönün yemek yiyip yatın.
5 gün bunu tekrarlayın. Haftasonu gibtir olup awm'ye gidin.
Sisteme karşı çıkan olursa anormaldir zaten, değil mi?
Kazandığınız kıçı kırık 2000-5000 tl arası ücretle, ortalama bir avrupalının hayatının yanından gecemeyin ama şükredin.
Çünkü şükür önemli.
Neden Bunu değiştirmek için çabalamak yerine, neden daha fazlasını kazanmaya çalışmak yerine şükür diyip yerinde saymak?
"Ama ben etkinliklere gidiyorum" tebrikler. Insan olduğuna dair kanıtlar sunuyorsun.
Tarım yap istersen. Hem organik olur hem karnın doyar.

Aslında kendimle muhabbet ediyorum.
Bir bütünün farklı parçaları var yine de çoğunluk böyle.
Bunlar bile zaman kaybı.
" E peki ne zaman kaybı değil huur çocuğu, atomu mu parcaliyorsun evinde?"
Hayır tabii ki. Keşke karbondioksit salmaktan başka bir işe yarasak(m).
Dünyaya faydam olsa fena olmaz da benim işim bu değil.
"Senin işin ne?"
Isim yok(bir yerde çalışıyorum, dünyaya faydalı olmak Benim isim değil)

Bu konuda anlaşamayacağız gibi duruyor. Daha fazla uzatmanın anlamı yok.
Silivri muhabbeti açılmadan, insanları kin ve düşmanlığa sevketmeden ekonomiden ya da ülkenin durumundan bahsetmek ne kadar imkânlı bilinmez.
"Ne aforizma sıçtın, ekşici misin sen lan"
-
Neye ne deger yukledigine bağlı. At taku ömrü uzatiyor dense parani taka yatıracaksın cünkü.
Yarın tüm ınsanlık kıtlığa düşecek olsa; en değerli şeyler gıda ve ilaç malzemeleri olur.
Betonlarınız, takılarınız, banknotlarınız para etmez ya.
zütünüze sokarsınız.
"Şom agizlilik yapma lan it"
Şans eseri doğduğun bir yerde hayatını daha iyi bir şekilde idame ettirmek yerine.
Irmağının akışına kurban olup diğer insanlara kin beslenmenin ne gibi bir mantığı var?
"Sen diyosun sen lan vatan haini oc."
Ülkemizi seviyoruz, buranın kültürüne göre yetiştik ama daha refah yaşamayı istemek avrupa özentiliği mi?
Buna da şükür. Şükür canım. Ölmedigimiz sürece sıtmaya razıyız.

Hani hep sorardin boşluğa baktığımda...
"Aklından neler geçiyor?" Diye
Aklımdan o kadar çok şey geçiyor ki, konu konuyu, laf lafı açıyor. Nereden başladığımı, ne kadar süre geçtiğini farkedemiyorum bile.
Fakat son zamanlarda farklı bir.sey var Işte...
Bu kadar sorun bu kadar düşünce. Benim elimde çözümü yok yani 1 payda 7 paydayi gibmis durumda.
Bu nedenle artık düşünmüyorum, umrumda değil.
Sadece vakit kaybediyorum, vakit kaybettiğimi düşünürken bile...
Resultat: nasıl umursamaz huur çocuğu oldum.
"huur çocuğu olunmaz, doğulur."
Hmm güzel espiri ama ben gülmedim.
Oovv sen delisin dostun.

Yeni bir gün. Yani bitti
Mm selam!
Bugün şununla başlayalım.
https://youtu.be/wmZmRxKSCtE
Elimde lvivski biram ve ben bu satırları yazıyorum.
Kafamdaki aydınlık içimdeki karanlıkla savaşıyor, ondandır belki bu durgunluğum.
Bazen seni anlayan biri olsun istiyorsun ya da sana destek çıkan. Ne bileyim yanında biri Işte.
Bazense yalnızlık ağır basıyor, sessizlik. Sadece sen ve düşüncelerin. Istediğini yapmaya alışmışsın ve bunu kaybetmek istemiyorsun.
Burada geçirdiğim onca zaman, dostluk. Yazdıklarım çoğunlukla troll, ciddi değil ama eski havam yok.
Sözlük bitti benim için.
Bira almaya markete iniyorum devam edeceğim, yazdıklarımı biraz toparlamam gerek. Pek ayik değilim ama çakır değilken ne kadar ayıgim o da bir muamma.

Bunları okunması için yazmamıştım ama farketmez.
Sütlü kahvem ile klavyemin başındayım.
Bugün buraya alalım seni :.)
https://youtu.be/wW_-gkJbVXA
Her zaman gittigim kafede insanlara selam verip içeri girdim, beni gören andrey basini eğip kahvemi yapmaya koyuldu. Sabitti, bilindik ama etkili.
₩/^^^rieu(gqцщслйііїїщja
kahvemi karıştırdıktan sonra, fincanın içindeki girdapta kayboldum. Elimdeki kaşık ile sürekli kahveyi karıştırıp karistirip girdabı izliyordum. Kahve soğuyana kadar bu devam etti.
Izninle yazimı burada keseyim, bu bir hikaye veya roman çalışması değil. Edebî bir değer taşımıyor ve ona göre yazılmiyor. Teşekkür ederim devam ediyorum.
Insanlarin ne kadar saçma şeylere güldüklerini, üzüldüklerini gördükçe deliye dönüyorum. Bir şeyi bilmiyorsan konuşma; her şey hakkında fikir sahibi olmak zorunda değilsin. Fikir yürütebilirsin evet ama yorum teknik olmaz. Tahmin?? Bu Konuya hakim biri varsa ve eğer benim gibiyse seni mutlaka göť edecektir.
Birinin söylediği saçma sapan, gerçekliği olmayan bir söz diğerini ya çok sevindiriyor ya da çok üzüyor.
Birazcık mantık yürütünce sözün saçmalık olduğunu zaten anlayabilirsin... nasıl anlamıyorsun lan nasıl.
Yalandan sevgiye, iltifatlara, dostluklara nasil kanıyorsun.
Belki de kanmak istiyorsun? Kim bilir...
Yalan da olsa bir umuda bağlı olmak sana devam etmen için bir sebep sunuyor. Ona tutun, bu çöküşünü engellemez ama geciktirir.

Böyle bir yerde bunları yazmam... neden? Sadece yazmak istediğimden.
Zaten senelerdir dostlarımla yazdığım bir başlık, maalesef hiçbiri kalmadı :. )
Samimî, biraz sohbet havasında; kısaca ben.
Hani oradan oraya, konudan konuya atlıyorum, yazıyorum iste bir şeyler.
Zaman geçtikçe çevrendeki insanları parasına, tipine göre seçmiyorsun.
Özellikle ilişkilerde böyle yapıyorum ben.
Çok güzel sevgililerim oldu 2 lafın belini kiramadigim.
Çok iyi sevgililerim oldu, zekasına âşık oldum.
Kafede otururken konuşmasına, yaşama sevincine.
Beğendiğim kadınlar oldu, 3 dakikada notunu verdim; vücudunla en fazla 1 saat geçirebilirim. Geriye kalan 12 13 saat... aman tanrım korkunç.
Hani kötü davranınca size baglanan insanlar var ya işte onlar karakteri oturmamış kişiler.
Karakteri olan biri, phen gibi xd. Size zararı dokunduğunu anladığı insani hayatından gibtir eder.
Çok insani tek hareketle sildigim oldu. Hemen celallenme koç, ufak şeyler için kimseyi kırmadım.
Peki gelelim fasulyenin faydalarına...
Karakterli insan bulmak o kadar zorlaştı ki. Çevremdeki dost sayımı ciddi derecede azalttım.
Gerçekten karşılıksız şeyler yapan, değer veren insanlar kaldı. Yenilerine yer açıldı ama Benim yenilerini tanımaya enerjim kalmadı.
Bir insanı tanıyana kafan geçen süre; eğer kişi boş biriyse kayıp oluyor. Zaman değerli.

Sıkıldım, duruldum. Arada eski entry\\\'lerimi okuyorum, eski neşem yok sanki...
Yazar tükenmişliği espirisi bile yaptım kendime.
Içimdeki troll ölmedi; buraya olan saygım öldü.
Gereksiz insanlar o kadar çok arttı ki, ortalama bir insana sevinir oldum.
"ya orosbu evladi bak kendini bi tak saniosun ayar oluom sana"
Eh.
Boş tiplersiniz oğlum, değil misiniz? Müzik zevkinize, alışkanlıklarıniza laf etmiyorum, ne kadar saçma da olsa saygı duyuyorum.
Amk yazmıyorsunuz, resmen sıçıyorsunuz sözlüğe.
Ya neyse şu liselileri yazmam bile zaman kaybı şuraya.
Pas geçiyorum. Galiba hayat rutine bağlamaya başladı.
Neden? Sistem. Kim kurdu? Senelerdir süregelen öğretiler. O ne amk? Insanların sonraki nesillere bıraktığı bilgi birikimi diyelim.
Biraz daha basit? Ananın babanın sana öğrettiği şey.
Din? Hayır, oku evladım. Yuvanı kur.
"Çok bos yapıyorsun düzgün bisiler yaz knk"
-
Hücre neydi hücre emekti, bilginin devamı demekti.
Bilgi birikimini geleceğe aktarmak için bölünmeyi seçti.
Ne kadar çok hücre o kadar çok Bilgi demekti. Farklı bilgileri tutmak için farklı hücreler oluştu.
Aynı sistem insan hayatinda da var. Meslekler diyelim.
Neyse. Peki günümüz çağında bilgilerimizi depolayabilirken, bilginin kaybolmayacagi ortada iken...
Ya hücre(ben) bölünmeyi değil de sonsuzluğu seçerse?
Yes ciks no kid.
"Yaa aşkım ilerde çocuğumuz olursa adını ne koyaliiiim"
-muzaffer.
"Ya ama çen benden çocuk içtemiyomusun?"
- seni şuan... fbi open the door!
fakat üremek genlerimizde kodlanmış bir şey. Yaşamı devam ettirme isteği. Kendimizi ürememeye adapte edebilir miyiz?
Gelişmiş ülkelerde doğum oranları neden bu kadar düşük??
BINGO! refah arttıkça hücrenin yasama şansı artıyor, yaşama şansı artan hücre üremeye ihtiyaç duymuyor.
"Peki ya bu kanıya nereden vardın?"
savaş, kıtlık durumundaki doğum. oranlari ortada, artışta. suriyeliler keyiften gibismiyor galiba. Onları buna iten belki de genleridir. Belki de ciksi seviyorlar ya da kondom pahalıdır kim bilir!

Selam.
Bazen çabanın boşa gittiğini hissedersin. Ne yaparsan yap bir şeyleri değiştirmediğini.
Yanlış zamanda yanlış yerde olan doğru insan.
Elinden ne gelir ki? Ne yapabilirsin. Belki koca bi hiç.
Galiba bu da zaman kaybı.
Bu yaptığın zaman kaybı değil mi?
Ehh. Zor soru ama ben böyle düşünmüyorum.
Kafamdaki soruların içinde kaybolmuş durumdayım.
Olayların içine girdiğimde dışarıdan bağımsız, sarhoş gibiyim. Fakat bu takriben 3 4 saniye sürüyor.
Sonra; hi ne diyoduk ya da ardı arkası kesilmeyen hi? Efendim?'ler birbirini kovalıyor.
Anlık gelen hevesler yerini köy zütüne yaa'ya bırakıyor.
Senelerce alkol kullanmaya karşıydım, hâlâ daha karşıyım.
Fakat zevk için değil resmen beynimi uyuşturmak için alkol aldığım oluyor. Sarhoşluk anındaki mutluluk, umursamazlık; size dertli insanların neden bu kadar içtiğini anlatıyor.
Güzel geçen 3 4 saat ardından uyku. Günün 10 saatinden böylece kurtulmuş oluyorsun. 10 güzel saat.
Aç be muslummuuuu, ahmet kayayiiii. Değil tabii ki.
Usül usul kendince belki biraz kaslarını çatarak düşünmeye devam et.
Yüzündeki anlamsız gülümseme, içindeki huzur...
Ayda 2? Tamam belki 3.
Onun dışında ağzına sürme. Zararlı'' hadi ya bay bilmiş neler de bilirmiş"
Nerede kalmıştım? Boşa geçen günler, sonuç vermeyen çabalar.
Burada karşıma 2 yol çıkıyor.
Ya koyvermek ve çabalamamak
Veya
kötü bir durum ortaya çıkabileceği için iyi şeylerin olma ihtimalinden vazgeçmek mi gerek?
Işte yine araf. Bilmiyorum. Acaba sürüncemede mi bırakmalıyım... Bilmiyorum.

Sanki bir iptal zincirinin içine sıkışmış durumdayım.
Emir x yapılsın.
Emir x iptal.
Emir x iptal emir iptal.
Emir x iptal emir iptal emri iptal.
Yani biraz açalım; bir şeyi yapmak konusunda saniyeler içerisinde o kadar hizli karar değiştirebiliyorum ki, ne istediğimi unutuyorum.
Ve olay tekrar "Ne farkeder yaa'ya " bağlıyor.
Farketmez kart. fri ile kart. domaşnemu arasında fark yok *
Biri elma dilim biri düz.
gibtigimseyi sadece bir patates işte.
Bu basit bi örnek . Insanlar ile de böyle, yazsam mi yazmasam mi capsi gibi düşünme. Yaz içinde kalmasın.
Yaptigim bir şey için 1 pişmanlık duyuyorsam, yapmadigim için 5 duyuyorum.
Keşke o kıza selam verseydim, keşke okula gitseydim, keske üniversiteyi bitirseydim. Keşke kardeşim ölmeden önce son çağrısına cevap verseydim sevgilim 2 dakika belki beklerdi... dememek için yap. Keşke deme.
Hani biraz spontane; hadi onu Yapalım, atla gidiyoruz, hadi sunu yiyelim. Kabul et planlı bir şey olmuyor ama plansız eğlenceler veya aktiviteler hepsinden daha keyifliydi.
Böylece seçim devre dişi kalmış oluyor

Aynaya bakiyorum da herhangi bir liseye girsem şuan derste sırıtmam galiba.
Bir jilet ile 10 yaş genclesiyorum müthiş.
Abi liseyi en baştan okumak isterdim...
"Neler değişirdi"
1 2 ufak şey dışında aynı şeyleri yapardım. Seni bugüne getiren, kazandıkların kadar kaybettiklerin de.
Çok üzdüğüm biri vardı, o anımı düzeltmek isterdim.
Gençlik hatası aslında. Insanların ne kadar kolay kirilabilecegini bilmiyorsun.
Bi ilişkimde de ufak şeyleri değiştirirdim.
Üni sınavına yine çalışmazdım.
Güzel olurdu bee...
Peki buradan neyi kapman gerek?
Ileride de böyle dememek için, keşke şunu yapsaydım vs vs vs vs dememen için bugünü düzgün yaşa.
Çünkü dünün yarını bugün. Bugün ise yarının dünü.
Fatih terim ne diyor; i dont want to see the back. I want to see the front.
Evet işte ondan.
Sadece anı yaşa. O yüzden biz değil ben

Günaydın.
Abi son zamanlarda deli gibi alkol arıyorum.
Kendimi zor tutuyorum resmen, eve alkol almadım sırf gece patlatmamak için. Dolapta durduğu sürece ben onu gomecegim çünkü.
Haaah.
Kafam guzelken kitap falan mi yazmayı denesem acaba.
On numara fikirler geliyor aklima ama bir yere yazana kadar ayılıyorum...
Kıyıda köşede yapmak için yazdığım o kadar çok not var ki...
O an için çok anlamlı olan x kısaltmasını y zaman sonra x şeklinde anlamlandıramıyorum. Z oluyor mesela, x'i çağrıştırmıyor ve anlamı kaybolan şey, değersiz bir kâğıt parçasına dönüşüyor.
Bunlar hep leb olayından.
Burada ne demek istemiştim acaba sorunsalı beni farklı düşünce dünyalarına daldırıyor. Kendi zamanımı bin ediyorum resmen.
Yazık, çok yazık.
Herhangi bir kazanım elde atmıyorumdur bu sorgulamalardan. Tabii ki bu benim düşüncem, olmayadabilir.
Nasıl yazılıyor lan bu? Olmaya da bilir olmaya dabilir bu saçma. Neyse geçiyorum. Anladın işte sen.
Hadi bunları neden yazıyorum'a gelelim.
Burada yazdıklarım; olur olmaz zamanlarda aklıma gelen düşüncelerin zekatı. Belki ilerde toplarım diye kaybolmaması için duruyore.

Levante... Saçma sapan bir külliyat taku yazmıştım buraya. Kendi aramızda sohbet edelim, kimse başlığı bulmasın diye.
Cevap vermek, ekşi veya artı vermek yoktu.
@'ler ile konuşuluyordu eski sözlük gibi.
Dostlarımın çoğunun buradan izi geçmiştir.
Arada ilk sayfalara bakıyorum.

@haind yaptın yine yapacağını. Eski günleri yâd etmemek gerek artık. Giden insanlar, hepsi güzel birer anı olarak kalmalı fakat artık onları düşünmemeliyiz.
Bilgiye, muhabbete aç; duygulara tokum artık.
Düşündükçe insani duygulardan uzaklaşmamak imkansız seni deli.
Levante... bu sene küme düşmedik, seneye güzel bir orta saha transferi ile ilk 12 hedefleyebiliriz

Eskilere tebessüm bile etmiyorum artık.
Birer birer hafızamdan tozlu raflara kalkıyor kişiler.
Yeni şeyler için yer açmak gerek.

Adam oturmuş yazmış

@haindom
Seneler once1 başlık afişe olmasın diye bir külliyat yazdım
(bkz: http://www.incisozluk.com.tr/e/167365009/)
Sakallarını kes daha çok kaşınır :")

11 senelik sözlük yaşantımı bu entry ile sonlandırıyorum.
Olurda ulaşmak isterseniz ulaşamazsınız, ulaşmanızın hicbir yolu yok.

Ulaşmayın zaten, ulaşmanızı gerektirecek bir durum da olmayiversin.
https://youtu.be/IBvB-8YCrr0
"E hadi çok uzattın gibtir git :-)"
Gitti.

lan bedevi nere gittin:/

canım haxball çekti..