-
226.
+3Hosgeldiiin diyerek acti kapiyi gene kigib gozleriyle gulerek bahar. Hosbuldum dedim zoraki bi sevimlilikle. Yakismadan tabikide. Abi hersey oluyo benden. Askim oluyo bebegim bi yere kasar oluyo. Hayatim yakigiblik playboyum karizmatik erkegim falan tamamda. Tatlim olmuyo ya. Tatli kelimesiyle yanyana durmuyo sifatim amk. Hic tatli tipi yok cunku. Zorlasamda sevimli ve tatli olmuyorum amk. Neyse iceri gectim. Masaya daha once hic kullanmadigi bi masa ortusunu sermis. Her gun kullandigi masa ortusu bu olmazdi. Cunku son derece duzgun ve kirismamis. Tazecikti. Ustunde ozenle koyulmus iki tabak ve kagiblari catallari ve bicaklar vardi. Sasirsim biraz. Bu kadar ozenli bi sofra beklemiyodum. Icerde gayet hos yemek kokulari vardi. Ev zaten cok kucuk oldugu icin kokular ve buharlardan icerisi normal sicakligindan daha sicakti. Anladim ki yemekleri uzun zamandir yapiyo. Bayadir ugrasiyo yani. Cok asiri ugrasmis bunun icin. Gecip oturdum gosterdigi yere. Herseyi bana birak simdi tamam mi falan dedi heycanla. Tamam peki ama seyapma ya bu kadar falan dedim ama hic duymadi bile. Heycanli heycanli kosturur gibi gitti mutfaga. Corbayi getirdi. Mercimek corbasi yapmis. Bayildigimi biliyosunuz. Soganli domatesli salatalikli sade bi salata vardi yaninda. Ama oyle bi salata ki birak herseyi birak salatayi ye ya. Bende oyle yaptim. Iki tabak mercimek corbasi ictim. O bi tabagi karistira karistira yerken. Ben iki tabagi ayi gibi yuttum. Hatta iki seferinde de ekmekle dibini siyirdim. Sonra karniyarik yapmis. Ona gectik. Pilav , tavada tavuk falan. Ooo hepsini yiyemem dedim. Aa nolur ye. Lutfen ya kac saattir ugrasiyorum. Hadi son bi tane hadi son sunuda ye falan diye diye hepsinden bi tabak yedirdi. Kusacaktim az daha. Okuz gibi yedim. Gectik koltuklara. Birer tane orta sekerli turk kahvesi yapti. Bende bi sigara yaktim. O icmedi. Birlikte kahve keyfi mukemmeldi. Kahveleri icene kadar yuzunu seyrettim. Oda yemek yerken bana bakip duruyodu zaten. Butun yuzunu inceledim. Ne kadar cok ayrtinti vardi. Gulmeye baslamadan once gozlerinin kenarlari kisiliyodu. Daha sonra dudaklariyla ters orantida dudaklari gulerken gozleri kisilmaya basliyodu. Simsiyah oluyodu gozleri kuculunce. Ve dudaklari incecik kaliyodu guldugu zaman. Yanaklarinda gamzesi yoktu. Ama gamze varmis gibi biseyler olurdu guldugu zaman yanaklarinda. Ona baktigimi farkettigi zaman basta gulumsedi basini one egdi utanmis gibi. Ve sonra saclarini geriye atip dizlerine koyarak kollarini one sogru egildi. Buldun mu aradigini dedi. Dalmisimsa kendime gelmisim gibi. Efendim ? Dedim. Yuzumde , bende aradigini buldun mu dedi. Nasil yani dedim. Cok belli biseyler ariyosun biseyler gormek istiyosun farketmiyomuyum saniyosun dedi. Cok belli birine benzetmeye calistigin. Benzemem icin zorladigin. Cok belli farkediyorum dedi. Oha lan dedim. Muneccim mi bu kiz. Nerden biliyo icimi. Nerden okuyo icimi. Oturusumu falan duzelttim. Gerildim bi an. Yok ya nerden cikardin falan dedim boyle. Gulumsedi gene bilge bir kisiymis gibi. Dedi ki aradigini bulurmusun bilmiyorum. Ona benziyomuyum onuda bilmiyorum. Ama ihtiyacin olani bulabilirsin dedi. Allahallah dedim. O kadar dogru o kadar duzgun ve kendinden emin konusuyodu ki anlatamam. Inanilmaz etkileyiciydi. Yanina geldim. Sigaradan bi nefes daha cekip sondurdum ve anlatmaya basladim. Bundan bi kac hafta onceydi diye basladim. Ve bahari tamamen anlattim. Bitirdigimde gozlerinde iki damla yas vardi. Onlari sildi. Ehem diye gulumsedi agladigi belli olmasin diye saklar gibi. O zaman sigara icelim dedi. Icelim dedim. Ve ilk defa birlikte sigara ictik.Tümünü Göster
-
227.
+2Evet beyler. Dikkat kesilin. Baharda bana hikayesini anlatti. Yillar once baharda bi cocuga agibmis. Cocukluk asklarindan birisi. Ilk ask sacmaligi. Aynen benimkisi gibi. Ilkokulda baslayan masumane bi sevgiymis. Ve tipki benim gibi baharda sevgilisinden ayrilmis. Mesafeler askimiza engel degil diyerek uzun mesafede bunu yurutmeye calismislar. Bahar inanilmaz derecede baglanmis bu cocuga. Cunku cocuk cok seviyomus kucukken. Ufak tefek hediyeler falan alirmis. Gizlice evlerinin bahcesine gul falan atarmis kimse gormesin diye. Hatta bi keresinde bahar sabah ilkokuldayken evden cikmak icin hazirlanmis. Giyinmis kusanmis. Cocuk baharin dogum gunu icin cevreden birsuru paapatya toplamis. Belki yuzler belki binlerce. Dusun bak daha cocukken. Ilkokuldayken. Bahar okula gitmeden once evlerinden okula kadarki yola papatya sermis. Ve en guzelinide okulun kapisinsa elinde tutuyomus. Bahar okula geldiginde demis ki cocuk sen benim baharimsin. Hic gecmeyecek baharsin. Al bu papatyayi. Ve ask bahcemizde sakla. Senin baharinla bu bahceye hic hazan vurmasin. Bahar bu ve bunun gibi hareketlerinden dolayi bu cocuga olurcesine agibmis. Ve lise donemi boyunca uzaktanda olsa benim gibi sevmeye devam etmis. Kah cocuk gitmis gelmis baharin yanina. Kah bahar gitmis gelmis. Ve lise sondayken boyle evlilim hayalleri falan yapiyolarmis cocukla. Cocuk bekar evinde kaldigi icin yaz tatiline girmeden bahari cagirmis yanina. Ev bos gel beraber takiliriz falan filan diye. Bahar tabi demis zaten dersler falan bitti ne olabilir ki. Gitmis cocugun yanina. Cocukla evde sohbet muhabbet falan derken.
-
228.
+3Cocuk boyle opmeye falan calismis bahari. Zaten normalde de yaptiklari sey oldugunsan bahar ses etmemis. Opusmusler sevismisler takiliyolarken cocuk iyice azmis. Demis hadi yapalim. Bahar demis sacmalama ne yapiyoeuz. Dhaa yasimiz kac basimiz kac evlenmedik falan. Yok demis nolcak evlenicez nasilsa. Bahar yalvarmis nolur yapma demis. Lutfen. Cocuk demis guvenmiyomusun bana inanmiyomusun evlenicegimize. Yoksa birakip gidicekmisin beni falan triolerinde korkutmus bahari. Bahar demis ya nolur konusma boyle falan diye yalvara yalvara ikna edememis. Bahari yapma yapma diye yalvarta yalvarta tecavuz etmis orda bu sipa. Ertesi gun bahar bi daha yuzune bakamamis cocugun. Cikmis gitmis evden. Aradan bi kac gun gectikten sonra cocukla konusmak icin aramis taramis. Ama cocuk bunu hic sallamamis. Ya demis lutfen yapma beni boyle ortada birakma falan demis ama. Cocuk ne mesajlarina cevap vermis nede aramalarina cikmis. Anliycaginiz bahar her genc kizin korkulu ruyasi olan bir turkiye gercegi ile basbasa kalmis. Gunlerce aglamis. Babasina annesine ne diycegini bilememis. Kime nasil anlatsin bakire olmadigini. Kime soyleyebilir. Oldururler. Insan icine nasil cikabilir. Gebertirler.
-
229.
+2Neyse demis erteleyim kimseye soylemeyim elbet bi yol bulunur falan demis. Ve calismaya baslamis. Universite sinavlarina. Universitede duzceye gelmis. Ve okulun daha ikinci haftasinda cocuk bunu feysbuktan eklemis. Konusmuslar. Bahar sormus neden birakip gittin. Cocuk demiski cok korktum. Cok yanlis bisey yaptigimizi anladim. Oyle sandim falan. Ama seni ortada birakmadim merak etme. Tekrar seninim falan diyip gelmis. Bahar cocugu tecavuzune ragmen affetmis. Dayanamamis. Cocukla gene konusmus tekrar sevgili olmuslar. Bu sure zarfinda cocukla bulusmuslar falan ama. Ne bahar nede cocuk el ele tutusurken bile korka korka tutusur olmuslar. Ikiside birbirinin durumundan memnun. Bahar tekrar ayni seyi yasamayacagina emin olmus. Demis tamam bu cocuk olmus artik. Bi kac kez baharin evinde yemek yemisler. Onada boyle sofralar kurmus. Yemekler yapmis. Izzette ikramda bulunmus. Cocukta ona hediyeler vermis. Iltifatlat siirler sozler falan. Baya yakinlasmislar. Artik nisanli gibi falan olmuslar. Ve cocuk o bir iki ay icerisinde tekrar sevismek istemis. Aynisi gibi evdeyken baharin ustune yurumus. Bahar demis sacmalama lutfen bi kez yaptim o hatayi tekrar yapmak istemiyorum. Cocuk demis genctik o zaman korktuk ikimizde. Ama artik yetiskiniz. Hem zaten evlenicez. Ha simdi ha evlendikten sonra. Bahar gene yalvarmis. Ya bak nolur evlendikten sonra yapalim. Nolur sart degil simdi falan diye ama. Cocuk ayni palavlarla bi kez daha sahip olmus bahara. Ve ertesi gun sabah pilini pirtisini toplayip defolup gitmis. Megerse cocuk bahardan ayrildiktan sonra biriki kisiyle daha beraber olmus. Cikmis mikmis ama hicbirisi bu bebeye vermemis. Cocukta gibis ariyo tabi tam bir ergen. ciks muptelasi sapik pekekentlerden. Varya oyle simdi. Kizlara tecavuz edip saga sola atan huur cocuklari. Yakip yikan hasta ruhlu picler. Ruhsuz amciklar. Aynen onlardan iste. Donup dolasip hahara gelmis. Ve bi kez daha almis istedigini. Bahar bi kez daha yasadigi bu asagilanmayi kaldiramamis. Kendini asmak istemis. Evin tavanina kurdugu iple aglaya aglaya intihar etmeyi denemis. Ama ne mutlu ki ip kopmus. Yere yapismis. Aglaya aglaya gozleri disina cikmis resmen. Allahim nolur bana yardm et diye bagirmis evin icinde. Haykirmis caresizce. Yan taraftaki komsulari gelmis bahari kaldirmislar. Teselli etmisler. Ona doktorlar pgibologlar falan onermisler. Baharin herseyini bilen bi dostu varmis. Bu kiz butun olaylardan haberdarmis. Bahara demis ki senin ilacin pgibologda falan degil. Bi tane kadin var bak.
-
230.
+2Ünü taaa nerelerden geliyo. Cocuklugundan beri bu seylerle ugrasiyo. El falindan tut tarot falina kahve falindan tut gelecek gormeye kadar hersey var kadinda demis. Bence senin ruhunu temizleyecek icini ferahlatacak kadin o. Bahar ya bi gibtir git amina koyum ya diyerek uzaklasmis ordan. Aynen benim gibi evini ve burun esyalarini satmis. Saclarini falan kestirmis. Makyajini degistirmis. Kilik kiyafetini falan degistirmis. Kendine bi cati kati bulmus. Benim karsimdaki daireyi bulup oraya yerlesmis. O arada kendini biraz toparlayinca demis ki gidiyim goruneyim su kadina. Ne cikar ki. Gitmis kadina. Kadin bunu gorur gormez ayaga kalkip aman allahim diye boyle garip garip hareketler yapmaya baslamis. Bahar demis noldu. Sende demis cok agir bir ihanetin ofkesi var. Bu ofkeyi dizginlemezsen senide yakar benide yakar. Bahar bi hasgibtir amk olmus. Kadin boyle sulara uflemis. Ustune yapraklar dokmus. Garip garip bisuru biseyler diyip dumanlar cikarmis. Bahara kursun falan dokmus. Onlari yorumlarmis. Her gun gel buraya. Uc gun sonra sana bisey soyleyecekler demis. Bahar garip olmus biraz. Cikarken inanmamis tabiki. Tekrar gitmiycekmis. Ama bazi ruyalar falan gormus gecelryin. Onlari anlatmadida. Garip ruyalarmis. Ilk defa o kadar guzel uyumus. Demis lan var heralde biseyler. Gidiyim su kariya. Kari buna ikinci gun bi tane kolye vermis. Kolye tamamen tahtadan yapilmis bi tesbih gibi. Bunu demis boynundan hic cikarmayacaksin. Demis ya koparsa yatarken falan. Yok kopmaz merak etme. Bunun demis bi buyusu var. Bu kolyenin zamani var. Bu kolye bi gun kendi kendine kopacak. Ve o zaman seninde icindeki bu kotu ruhlar bu kotu dusunceler hisler duygular boncuk boncuk dokulecek bu tesbih gibi. Cok enteresan gelmis tesbih bahara. Cikardi boynundan gosterdi. Baktim. Tamamen tahtasan yapilmis. Ilk bes tanesinden sonra bi ince iplik cikmis disari dogru. Orayada sekiz tane kucuk boncuk dizilmis. Imamesinin ipligi yesil. Diger taraflardaki ipligin rengi gorunmuyo bile. Ama cok acayip ilginc bi tespihti. Baktim soyle boynundayken. Inceledim. Icim bi tuhaf oldu. Eee dedim. Anlatmaya devam etti. Ruyalarim o gunde devam etti dedi. Sonra sabahinda tekrar kadinin dedigi gibi dusumu aldim. Yikandim. Dedigi seyler vardi onlari yaptim. Rutinler. Ve sonra tesbihim boynunda kadinin yanina gittim. Kadin daha once hic gormedigim kartlari masanin ustune cevirmis beni bekliyodu. Bunlar ne tarot kartina nede bi baska iskambil kartina benzemiyodu. Tamamen farkli sekiller vardi ustunde. Ve hepsinin degigib alemleri degigib seyleri simgeledigi cok belliydi. Kadinda urkutucu bi hal vardi. Soguk bi tavirka oturmami isaret etti. Karsisina oturdum. Kartlari hepsini cevirecegini ve cevirdikten sonra bana bi bisey soyleyeceklerini soyledi. Cok heycanlandim ve cok korktum. Kadinin terapisinin son gunuydu. birakip gitmeyide dusundum ama kac gundur geliyodum kalkip gidersem basima biseyler geleceginden korktum ve sessizce oturdum. Kadin icinden biseyler okuyarak ve tuhaf tuhaf sasirarak kartlari bir bir acmaya basladi. Her actiginda daha da sasiriyodu. Biseyleri hissettigi belliydi. Son karti actiktan sonra durdu. Biseyleri dinler gibi bekledi. Odanin icinde garip bi sessizlik ve ruzgar kapladi. Gercekten cok gergin bi ortamdi ibo falan diye anlatiyo. Bende oturdugum yerde altima dolduruyorum. Bi yandan da eee diye tak yiyorum. Amk uyuyamayacagim kesin bi gece. Daga niye anlatririyosun amk. Korkunclu hikaye gibi. Yardiriyo kiz karsimda bi saattir. Ama cok etkileyici ve heycanli gittigi icin durdurmak istemedim. Devam etti. Kadin dinledi dinledi ve daha sonra tamam diyerek butun kartlari topladi. Odanin havasi bunaldi. Bi anda icim karardi. Ruhum sıkıldı.Tümünü Göster
-
231.
+4Kadin elimi tuttu. Gozlerimin icine dik dik bakmaya basladi. Titredim. Noluyo lan oldum bi an. Dedi ki bekle dedi. Birisi seni bulacak. Sana birisi gelecek. O senin butun medcezirlerini durduracak. Oyle buyuk bi dalga kiran gibi gelecek ki hayatina sen ilk goruste onun o oldugunu anlayacaksin. Yaralarini saracaksin. Ona yardim edeceksin. Ve biraz sonra anlayacaksin ki kaderleriniz beraber yazilmis. Bunlari dedikten sonra ellerimi birakti. Geriye cekildi ve kalkip gitmemi isaret etti eliyle dedi. Allahalla cok ilgincmis dedim. Ne zaman oldu bu dedim. Sen buraya tasinmadan hemen once dedi. Hagibtir lan dedim. Oha nasil yani dedim. Valla bilmiyorum dedi. Sen buraya tasinmadan bi gun once bunlar oldu. Ertesi gun sen tasindin. Ve sonra senin o sarkini duydum. Cok etkilendim. Aslinda uyuyacaktim. Geceleri normalde bu saatlere kadar asla kalamam. Mutlkaa uykum gelir. Gece onbiri bulduktan sonra benim gozlerim direk kapanir. Zorlasamda asla uyanik kalamam. O gunde saat on kirkbes gibi falan uykulu bi vaziyette girdim yataga. Saga dondum sola dondum. Uyuyamadim bi turlu. Uykuluyum. Ama uyuyamiyorum. Gozlerim kapandi kapanacak. Zor acik tutuyorum. Ama uyuyamiyorum bi turlu. Sonra sesini duydum. Sanki yanimda bana soyluyodun sarkiyi. O kadar duygulandim ki anlatamam. Cikip yanina geldim. Seni dinlemek icin. Seninle tanismak icin. Belkide kadinin soyledigi o buyuk dalga kiran sendin. Belkide tesbih gibi dokulecek sendin falan dedi boyle umutlu umutlu. Ulan kalbim hizli hizli atmaya basladi. Ne diyecegimi bilemedim. Valla ne desem bilemiyorum acayip etkilendim suan soktayim dedim. Inan bende bilmiyorum dedi. Kaderlerimiz birlikte mi yazilmis yoksa benimkisi sadece sacma bi fala inanmak mi bilemiyorum ama cok etkilendigim biseyin sonucunda sen olduguna inan o kadar eminim ki anlatamam dedi. Uzerimde buyuk bi misyon varmis gibi hissettim. Yerimde duramadim. Ayaga kalktim. Noldu dedi. Dedim ben iceri geciyim artik yarin konusalim bu gece gercekten bu kadar sey cok fazla dedim. Bunalttim mi seni ozur dilerim dedi uzulerek. Yo yo uzulme dedim tuttum elinden. Seninle alakali bisey degil gercekten ruhum bunaldi dedim. Bence ikimizde dinlenmeliyiz cok yorgun bi gece oldu dedim. Cok uzuldu. Yikildi resmen. Boyle bi gidis beklemiyodu benden. Inanilmaz ozenmisti bekledigi kisi benmisim diye. Sabahtan beri hazirliklar yapmisti. Gunlerdir kimbilir ne dualar etmisti. Kapiya kadar geldik. Uzgun bi tavirla kolyesini cikardi tsortunden disari. Elinde tuttu. Belkide gercekten sacma biseydi bu kadina inanmak dedi. Dedim ya deme oyle allah askina. Bende tuttum tesbihi. Dedim mutlaka vardir bunun bi buyusu. Ve mutlaka bozulacaktir bu tesbih bi gun. Ben inaniyorum dedim. Hatta bak istersen yarin birlikte gidelim kadinin yanina bi soralim beni gorsun belkide cidden benimdir dedim. Sacma sakan bi aforizma sictim orda ama. Cok uzulmustu kiz ne yapiyim. Umutla bakti yuzume. Gercekten mi dedi. Gercekten tabi nerde bu kadinin yeri dedim. Ya iste sey varya falan diye anlatti. Teeeeyyy itin oldugu yerde hic bilmedigim bi mekan. Dedim ki Allah Allah kimmis bu kadin. Daha once hic gormedim duymadim. Neydi adi ? Dedim. Adini kimse bilmiyo. Ama nami cok yerde duyulmus. Belki sende biliyosundur. Wie diyolar dedi. O oyle diyince elimizde tuttugumuz tesbih bi anda paramparca oldu baharin boynunda. Butun boncuklari sanki icinde bomba patlamis gibi yerlere sacildi.Tümünü Göster
-
-
1.
0oha ananın amı oha oha oha oha ananı gibim tahmin etmiştim de görünce yine insan bi şaşırıyo dıbına koyimmmmm
-
2.
0aminigibiyim
-
1.
-
232.
0olm bune lan bu gercekse vay amq hayata bak agzim acik okumuosam serefsizim
-
-
1.
+1Kanka gercek. Zaten oyle inanilmaz abarti doga ustu seyler falan yok biliyosunuz beni. Lan son part cok yordu beni ya. Dun gece etkisinden uyuyamadim serefsizim.
-
1.
-
233.
0Hassssssssssgibtir amk heyecanlandim anlamadigim şey kolyeyi sen mi kırdin kendi mi kırıldı
-
-
1.
0Kendisi kirildi kanka.
-
1.
-
234.
+1ikimizde ellerimiz havada öylece kalakaldık. Ne olduğunu dahi anlamamıştık. Zaten wie dedikten sonra benim içim dışım bir olmuştu. kendime gelememiştim. tren çarpmışa dönmüştüm. Ne olduğunun farkında bile değildim. Baharda öyle. Tesbihin parçalanıp büyünün bozulduğunu anlayınca kaderlerin bir araya geldiğini anlayıp boynuma atladı bahar ağlayarak. sarılamadım bile. hala şokun etkisindeydim. Ağzımı açıp konuşmak istiyodum ama konuşamıyodum. uzuuuun zaman sonra wie'yi bir kez daha yaşıyodum. bir kez daha duyuyodum. hiç beklemiyodum böyle bişey olacağını. inanın hiç beklemiyodum. sonuçta beklenebilir bişey değil. kimin aklına gelebilir anasını satıyım. uzunca sarıldıktan sonra bahar geriye çekildi. biliyodum dedi. içimde sana doğru koşup giden şeylerin , bütün bu raslantısal olayların falan tamamen bi raslantıdan ibaret olmadığını biliyodum dedi. ben hala salak salak yüzüne bakıyorum. kolumdan tutup hafifçe silkeledi beni bahar. iyimisin ? dedi. yüzüne baktım. yerdeki tesbih tanelerine baktım. eğilip bir tanesini elime aldım. hiçbir özelliği olmayan tahtadan bi tesbihti. tamda biraz önce hiçbirşey yapmamışken biz kendi kendine tuzla buz olur gibi paramparça oldu ellerimizde. iyi değilim ben bahar dedim. iyi değilim kusura bakma. gitmek istiyorum. lütfen dedim. arkamı dönüp gittim kendi evime. bahar hala arkamdan ama ? ama ibo falan diyip duruyodu. ama o benim kadar yıkılmamıştı eminim. içindeki sevinç ona yeterdi. bütün kederleri biraz önce o tesbihle birlikte tane tane , boncuk boncuk dökülmüştü yere. ama ben. ben onun kadar neşeli değildim ne yazık ki. benimde kalbim ve kalbimle birlikte bütün hüzünlerim aynı o tesbih gibi boncuk boncuk döküldü yerlere. ne yapacağımı bilemiyodum. üzerimden bi tır geçmiş kadar yorgundum. kolum kanadım kırıldı. ağlayım belki rahatlayım diye geçiriyodum içimden. ama ağlayamıyodum bile. gözlerim bomboş etrafa bakıyorum duvarlara bakıyorum. ellerime, elimde getirdiğim o tesbih tanesine. sonra öfkeyle fırlattım o tesbih tanesini duvara. sekti gitti bi yerlere. hıncımı alamadım. etraftaki şeyleri birer birer fırlatmaya başladım duvarlara. rastgele. evi berbat ettim öfkeyle. bağırarak. çağırarak. birazcık sakinleşince oturdum yatağa. sinirden ağlamaya başladım. bi sigara yaktım. çabucak bitti. peşine bi sigara daha tutuşturdum aynı sigaranın ateşiyle. gözüm masaya ilişti. benim şiir masasına. kendime gelen masaya. içimde wie nin ateşi tekrar yanmaya başlamıştı. lisedeyken wie dedikleri zaman içimde bi ateş yanardı. göğsümün tam ortasında bişeyler tutuşurdu. yakı diye bişey vardır bileniniz varmı bilmiyorum. böyle yapışkanlı bi kağıt gibidir. kış aylarında falan bazı romatizmal hastalıklar için falan kullanılırdı küçükken biz. yapıştırırsınız bi yere. orayı inanılmaz derecede ısıtır. yanar orası. o yüzden yakı denir. çıkardığınızda kıpkırmızı olur yakı vurulmuş yer. aynen öyle olurdu göğsüm. wie dedikleri zaman bana. göğsümde kalbimde bi yakı alevi yanardı aniden. yanar dururdu. gördüğüm zaman ki hali sormayın bile. sesler soluklar aniden kesilir. başımdan aşağıya doğru hücrelerim çekilir. ellerimi falan hissedemez olurum. mahoş bir hal gelir üstüme. düşünemem biriki saniye .göremem. duyamam. etkisi öyle büyüktü bende. aynı yangını tekrar göğsümde hissetmek aşağılayıcıydı. öfke vericiydi. bütün bir kız alemine haddini bildirdikten sonra , herkesten intikamımı aldıktan sonra ve herkesten bir bir acısını çıkarıp kendimi bulduğuma inandıktan sonra tekrar wie nin hiçbirşey yapmadan sadece ismi ile göğsümde ateş yakabilmesi , öfkeyle dolduruyodu beni. inanılmaz sinirlendiriyodu. gittim masama. ve yazdım.bi şiir yazdım. sizi bu şiirle başbaşa bırakıyorum.Tümünü Göster
-
235.
+3Alemlerin üstünde ruhum.
Neyi nasıl anlatsam boş kalacak belli ki.
Ne kemanlar eskisi kadar hazlı.
Ne de ben eskisi kadar aşık.
Ne leyla eskisi gibi leyla şimdilerde.
Nede ben mecnun olarak kalmaya hevesliyim.
Kimin gönlüne selam verilebilir ki ?
Kimin gönlü vereceğim selamı alabilir ki ?
Bu yolda daha kaç kadeh kırılabilir ?
Kaç yarına daha el sallanabilir ?
Yada bugün , kaç yarına el sallanabilecek kadar uzundur ?
Bugün yeterince kısa mıdır ?
Yoksa derdimize derman gelecek diye sabrımızı muhafaza mı etmeliyiz ?
Kimin ağzı büzülecek sustukça biz ?
Veyahut hangi gece şahlanacak gözlerimden aktığı vakit yaş ?
Kim için gece gece beni kaldıran bu telaş ?
Kimin için bunca yas , keder gam ve tasa.
Bu hiçlik ve durgunluğun ismi nedir ?
Hangi gece bana ruhunu teslim et diyecek ansızın ?
Yada hangi sabah bana ruhumun acizliğini hatırlatacak ?
Yorgunluk ve bitkinlik bugün.
Kimin neyin yorgunluğu bilinmeksizin.
Bu yolun başı , bu yolun sonu , ortası ve ta kendisi.
Ne yolu olduğu bilinmeden yürünen.
Saçmalıklar daniskası.
Herzaman olduğu gibi.
Hiçlik harikası.
Nedir şuan yaptığım ?
Kelimelerle uğraşıp mühendisler gibi bina mı dizmek cümlelerle ?
Yoksa bomboş satırlara ruh üflemek mi şiirle ?
Bende ne duygu ne de eşsiz bir kelam var.
Bende olsa olsa eskimiş bir leylanın tadı kaçmış hüznü var.
Ama ne ben mecnunum , ne de o leyla.
Bizim mezarlarımız dahi ayrı ayrı kazılacak.
Ve okunacak dualar ne ona ne bana yazılacak.
Sevaplarımızı dahi paylaşamayacak hallere geleceğiz.
Ne aynı gökyüzünü , nede aynı müzikleri paylaşacağız artık.
Bu eskimiş bir leylanın tadı kaçmış hüznü.
Bense sonu gelmiş bir aşkın durulmuş mecnunu.
Ruhumu hangi şeytanla azad etsem günahlarına kefaret için ?
Sen başka ben başka artık.
Gezilen yerlerden isimler silinir artık.
Yollardan toz olur , uçar tüm anılar.
Geçmiş toz olur üflenir gider.
Beraber gezilen o cami yolları , okul önleri , sokaklar , parklar kafeler.
Dudaklarından silinir ismimde günler geçince.
Ne bir ses , nede haber , gelmez , gelemez artık benden.
Ellerinden çıkarır artık tüm sabunlar ellerimin izlerini.
Ellerin izleriyle iz olursun artık
Bense geçmişe dair en büyük izlenimin. -
236.
+2Bu şiire son noktayı koyduğumda minarelerden sabah ezanı okunuyodu. sabah ezanını ne zaman duysam içim ürperir korkarım. acayip bi havası var. makamından ötürü. bide gecenin kör karanlığında okunduğundan dolayı. oturup ezanın bitmesini bekledim. içimde binbir türlü duygunun karmaşıklığı ile. sonrasında bir kahve içtiğimi hatırlıyorum uyumadan evvel. sabaha gözlerimi açtığımda saat kaçtı bilmiyorum. kapı çalınıyodu bangır bangır. gittim açtım uykulu gözlerle. telaşla bakıyodu bana doğru bahar. ibo ? ibo çok korkuttun beni iyimisin dedi böyle elimi kolumu yoklayarak. kendime bişeyler yaptığımdan şüphelenmiş olsa gerek ki kollarıma falan bakıyodu. tuttum omuzlarından. gözlerine bakıp iyiyim ben merak etme dedim. üstüme düşülmesinden hoşlanmadığımı biliyosunuz. peki o zaman dedi. çok korkuttun beni kaç saattir ses soluk yok dedi. etme merak o zaman diyesim geldi içimden. diyemedim. boşver beni dedim. arkamı dönüp mutfağa doğru gittim. kahve yapıp kafamı açmak istiyodum biran önce. ben çekilince ortalığı gördü bahar. bu ne hal ibo noldu burda dedi. ne olmuş dedim. ortalığın hali ne böyle kavga mı çıktı savaş mı çıktı dün gece burda dedi. önemli bişey değil boşver dedim. camların kırıntıların falan üstüne basmamaya çalışarak girdi içeri kapıyı kapattı. kahvemi yapana kadar ses çıkarmadı. yanımda mutfakta tezgaha dayanıp ellerini kavuşturarak öylece izledi beni. bende kahvemi yapana kadar bakmadım ona hiç. ilgilenmedim bile. zaten bakmakta ilgilenmekte istemiyodum. yüzüne baktığım zaman wie yi göreceğimi adım gibi biliyodum çünkü. kahveyi yapıp bi yudum aldıktan sonra pencereye doğru yöneldim. kağıdı gördüm. şiiri elime aldım. bi kez daha okuyup bıraktım tekrar masaya. pencereden dışarıyı seyrederken tekrar geldi bahar yanıma. usulca kedi gibi yanaştı arkadan. kollarımdan omuzlarıma doğru okşadı. omuzlarımdan tutup ibo dedi yalvarır gibi. kafamı çevirdim. göz göze geldik. çaresiz bi şekilde bakıyodu gözleri. içleri titreyerek. benden bi çare istiyodu. beni istiyodu. benim onun kurtarıcısı olduğuma inanılmaz derecede bağlanmış o kadar inanmıştı. nolur bana yardım et dedi. biliyorum zorunda değilsin. senden bunu isteyemem elbette ama lütfen yardım et dedi. merak etme dedim yanağından tutarak. ben elimi yanağına koyunca elimi tuttu oda yanağında. ve yüzünü sürdü avcumun içine. kadir inanır gibi hissettim kendimi. hadi git hazırlanda çıkalım birazdan dedim. nereye gitcez dedi. bakarız dedim. peki dedi döndü koşarak gitti evine. bende tekrar pencereme dönüp manzaramın keyfini çıkardım. o burdaydı. düzcedeydi. mekanımdaydı. wie. yarım kalmış bir intikam türküsüydü. koskoca bir ağıttı içimde. hala kanayan bi yara olduğu aşikardı. baharın kurtuluşu bendeydi elbette. ama benim için güneş wie nin gözyaşları ile doğacaktı. bu büyük bir kehanetti içimde. ve wie nin gözyaşlarını doldurmadan avuçlarıma , sönmeyecek bir ateş taşıyodum içimde. o an büyük bir yemin ettim. tıpkı wie den ayrıldığımda tüm kızlar için ettiğim gibi. wie den intikamımı alacaktım. bütün bu saçmalığın , hayatımın içine sıçışının , benide böyle bi playboya çevirişinin hayatımı gibişinin o bütün kancıklıkların hesabını bir bir verecekti.Tümünü Göster
-
237.
+2işte istediğim kısım geldi. Amk bu hikayeyi niye fazla okuyan yok anlamıyorum gidip reklam yapsam mi
-
-
1.
+1:D vay amk. Kanka valla ne diyim bilmiyorum. Belki filmini yaparlar lan. Oturur hep beraber izleriz. Yerimede tak gibi birini oynatirlar kesin. Nolacak dusuk butceyle kivanc gelip oynayacak degil ya benim hikayeye en fazla gelse gelse aydemir akbas falan. O tarz yani.
-
1.
-
238.
0Ne zaman yazarsın bekliyorum amk başka okuyan yok mu kimse entry girmiyor
-
-
1.
0okuyan var bro. tayfamız her daim mevcut.ama gizliler. çoğu ya özelden yazıyo. yada hiç yazmadan pusuda bekliyolar. birazdan başlarım.
-
1.
-
239.
0Ee senin yazma isteğin kırılıyor mu amk ben bile bakınca kimse yazmamis diye moral bozukluğu yaşıyorum amk
-
-
1.
+1oluyo haliyle tabi. birileri yazdığı yorum attığı zaman daha da bi şevk geliyo insana. ama sorun değil tabi. panpalarımın kardeşlerimin her zaman yanımda olduğunu biliyorum. anlatıyorum dinleyene napıyım :D
-
-
1.
+1burdayız amk rahat olsana
-
1.
-
1.
-
240.
+2Wie'ye olan tarifi imkansız öfkemin ve intikam yeminimin ardından baharla işleri yoluna koymaya ve mükemmelbir plan hazırlamaya başlamam gerekiyodu. ilerleyen günlerde baharla konuştum. onu dışarıda parklara, kafelere , sinemada filmlere falan zütürdüm. sevgili olarak ne yapılması gerekiyosa herşeyi yaptım. ve en sonunda da karşıma alıp konuştum. dedim bahar. ben senin görüp görebileceğin belkide en tehlikeli erkeklerden birisiyim. inan bana sen ve senin gibi hemcinslerini çok yakından defalarca kez tatbik edip birebir tanıdım. ve hakkınızda belkide sizden çok bilgi sahibi oldum. bunun yanı sıra bizim yani erkeklerin hakkında da bi dolu bilgiye sahibim. bunların içerisinde sana vereceğim tek akıl şu olabilir. tüm kadınlar ilişkilerinde birinci sırada güveni tutarlar. doğruda yaparlar. ama hayatına kim girerse girsin , hangi erkeğe ne kadar aşıkolursan ol ve ne kadar yakınlaşırsan yakınlaş. asla kendinden öteye geçirme onu. içinde her daim bi mesafen olsun. tamamen güvenme sakın kimseye. sadece kendine güven. hayatının merkezine de kendinden başka kimseyi koyma. aksi takdirde bir gün bir yanlış yaptıklarında merkezin şaşar. kaybolursun. dengen bozulur. toparlayamazsın. kimin ne zaman ne şekilde nerden ne yapacağını asla kestiremezsin. bu nedenle her zaman herkesten kuşku duy demiyorum sana ama kimseye tamamiyle güvenme. ve mesafe denen olguyu her zaman aranızda tut. her iki tarafta kaybetme korkusu taşıdığı müddetçe o ilişkiden zarar gelmez dedim. hayran hayran dinledi. seni daha önce neden tanımadım ki dedi. beni daha önce tanısaydın zaten bundan sonraki hayatın inan bu kadar güzel olmazdı dedim. ama benden sonraki hayatın gerçektençok güzel olacak diye devam ettim. hayatına yeni yeni insanlar girecek. yeni yeni hayatlar göreceksin. çok çeşitli tecrübeler yaşayacaksın. ve hepsi seni bir yaş daha olgunlaştıracak. ilişkiler geçer gider. fakat geride bıraktıkları tecrübeler her zaman baki kalır. her ilişki arkasında bişey bırakır. kimi öfke bırakır , kimi sabır bırakır , kimi hüzün bırakır. hepsi mutlaka ama mutlaka bişey bırakır. boşu boşuna yaşanmış bi ilişki bile olsa mutlaka bişey alırsın ondan. ve bittiği zaman farkedersin ne bıraktığını. ve bunlar senin karakterini , ileriki günlerdeki duruşunu belirler. o nedenle hiçbir ilişkiye yok gözüyle boş gözüyle bakmana gerek yok. üzülmene de gerek yok. her daim bi ilişki biter. ve herdaim bi ilişki başlar. unutma , her aşk bi başkasına zemin hazırlar biterken ve her aşk bi başkasını imkansız kılar başlarken dedim. ne demek bu anlayamadım dedi. dedim ki her ilişki bittiği zaman insanlar der ki bundan sonra ilişkim daha farklı olacak. bundan sonra kimseye böyle güvenmiycem. hemen birisinibulup ondan intikamımı alıcam. bu nedenle her aşk bi başkasına zemin hazırlar biterken. ve ikinci kısımda birisini bulduğu vakit der ki insan tamamdır bu çocuk yada bu kızbenim hayatımın kadını yada erkeği. bundan sonrası olmayacak. son benim için. bundan ötesi olamaz. başka birisi mi ? asla. falan. o yüzden işte her aşk bi başkasını imkansız kılar başlarken. çok etkilendi. valla gerçekten fuzuli gibisin dedi. gülümsedim. ikimizi farklı kılan hiçbişey yok. seni benden beni senden üstün kılanhiçbişey yok. hepimiz aynıyız dedim. bu sadecefarkındalık. sende farkına varacaksın dedim. ve hayatına çeki düzen vermesi için mathilda'yı eğiten leon gibi verdim taktikleri ona. verdim odunu verdim odunu. kendine getirdim nihayet. gerçekten benden sonraki hayatında çok daha mutlu birisi oldu bahar. onun devam eden hayatını da anlatmak isterdim ama. gerek yok şimdi baharın hayatına. şimdi sıra wie'nin intikamında.Tümünü Göster
-
241.
+1wie ile hesabımız aşırı derecede yarım kalmıştı. onun hayatını söndürecektim. daha önceki hiçbir kızda beni bu kadar öfkeli görmediniz. gözü kara da değildim. herkes hakettiği kadarını aldı çünkü. bu kızın hayatıyla oynayacaktım. ve bunu ustalıkla yapabilecek beceriye sahiptim. wie nin hayatta sahip olduğu ve tek kıymet verdiği şey ünüydü. ünü sayesinde zaten buralara kadar gelmişti. ve o çok güvendiği ün , pamuk ipliğine bağlıydı. farkında bile değildi. ilk iş sahip olduğu en değerli varlığını elinden almak oldu. pazarlamadaki ekibimi biliyosunuz. onların hepsini bir bir örgütledim. zaten çoğu can ciğer arkadaşım gibi olmuştu artık. çok kıymetli bi ekiptir. öyle ki önüne koysam yüz bin dolarlık projeyi bi haftada üç katına çıkarırlar. her türlü işe girilir o ekiple. bu ekibe gerektiği kadar brifing verdim. wie nin adresini falan öğrettim hep. dedim herkes hafta içinde bir gününü ayıracak ve gidecek. o gün size benden izin. hepiniz hangi güngideceğinizi kararlaştırın ve bildirin. ona göre izinleriniz ayarlansın. gidin. fallarınıza bir bir baktırın. ve bütün falların yanlış çıktığını söyleyin. hiç bi şekilde memnun olmayın.ve çıkarkende paranızı geri almak istediğinizi söyleyin. tamam mı dedim. tamam dediler. herkes oraya gidecek. ve wie nin aslında koskoca bi sahtekar olduğunu, ününün uydurma olduğunu , tamamen kendi adamları tarafından şişirilmiş bi ün olduğunu falan söyleyecekti. öylede oldu. adamlarım bir bir wie nin karşısına geçip bilgiç bilgiç konuşmalarını dinlediler. ve hepsi rezillik çıkarıp birer birer mekanı terkettiler. wie'nin kendine güveni sarsılmış olmalıydı. mekan sahibinin onu bilerek isteyerek ve peşinden koşarak çağırdığı belliydi. tepkilerin bu şekilde olmasından rahatsızolması an meselesiydi. çevredeki kafeleri , restoranları wie nin çalışabileceği her türlü ortamı tek tek dolaştım. ve hepsiyle böyle sohbet muhabbet tarzında konuşurken ya bu aralar burda bi şarlatan türemiş haberiniz varmı kafelerde falan fal bakıyorum ayağına vuruyomuş kazzığı gördünüz mü hiç falan dedim. yoo hiç rastlaşmadık dediler. ama ben gerekeni vermiştim. inneyi vurdum. ününü çok duydum. yalancı sahtekarın tekiymiş falan diye doldurdum herkesi birer birer. zaten tepkiler hafta içerisinde çoğalınca mekan sahibi wie yi mekanda durdurmadı daha fazla. çıkardı kovalayarak. wie boşta kalınca sana mı kaldım edalarıyla burnu havalarda tahmin ettiğim ve planladığım üzere çevredeki mekanları gezmeye başladı. ve mekan sahipleri benden aldıkları gazda dolayı wie'yi mekanlarında barındırmak istemediler. iş bulamayınca wie ortada kaldı ve alışmış olduğu lüks hayatından vazgeçmek zorunda kaldı. bunu aslında sefilleşsin sokaklarda it gibi titresin falan diye yapmadım. bunu mecbur kalması için yaptım. fight club'ta bi söz vardı herkes bilir mutlaka. herşeyini kaybetmeden , herşeyi yapabilecek kadar özgür olamazsın diye. herşeyini kaybettirip bana mecbur kalmasını , herşeyi yapabilecek kıvama gelmesini istedim. ki geldi. bizim ismailin mekanı biliyosunuz. daha önceden bahsetmiştim. biriki defa olayım geçmişti orda. sık sık anlatırım. sık sıkta giderim. hikayeyi takip edenler bilir. ismaille konuştum. dedim böyle böyle bi kız var ortada. onla benim bi işim var. ona burda böyle bi köşe ver. bırak getirisini falan kendi maaşını çıkartır o. maliyetini çıkarır kalanda sana kar kalır. ama benim için bunu yapmanı istiyorum senden yaparmısın iso dedim. olum ne diyon la sen dükkan senin amk al istediğin yere yapıştır kızı burda gibme yeter dedi. amk ne gibmesi dur dedim. ibo gidip kızla konuştu. wie ile hiçbir münasebetim olmadı henüz. sadece uzaktan uzaktan kendi mekanıma , onu avlayacağım araziye çektim onu. büyük yeleli aslanlar gibi sinsice planımı yaptım. ve kendi mekanımda kendi alanımda bitirecektim hayatını onun. wie ismailin mekanda çalışmaya başladı. bende bıyık bırakmaya başlamıştım. daha wie'nin lafını duyup o tesbih parçalandığı dakkadan itibaren o bıyıkları bırakmaya başlamıştım. ki kendine geliyodu yavaş yavaş. plan dahilinde harika bi şekli olacaktı. karadayı gibi geziyodum zaten ortalıkta. iş yerindekiler falan malkoçoğlu2 diye lakap takıyolardı bana. hoşumada gitmiyo değildi tabi. bu sene tekrar bırakmayı düşünüyorum. neyse o başka konu. bıyık şarttı. çünkü benim gelipte onu orda öpüşürken yakaladığım huur çocuğuda bıyıklıydı.Tümünü Göster
-
242.
+1wie'yi çok iyi tanıyodum. gelecek bütün müşterilerine sağılacak inek gözüyle bakardı. hepsinin damarını bulur aç kalmış vampirler gibi bütün kanını emerdi. ve ona aşık olan gerizekalılarıda (tıpkı benim gibi ) damızlık gibi kullanmaktan geri çekilmezdi. bu karakterde bi kız için bu kadar kötü bi durumdayken tutunacak bi dal gerekiyodu. şuan yana döne gelen bütün müşterilerine aynı gözle bakıyo olmalıydı. hepsine ateş gibi sarılıyodu. hepsini tavlamak kendinden hoşlanmasını sağlamak , biraz daha sağabilmek , referans olarak kullanabilmek için herşeyi yapıyodu kahpe. biliyodum. ama onun dıbına koyacak o dal bendim. ve onu budaklı budaklı dallayacaktım. bıyıklar yeterince olgunlaştıktan sonra wie ile karşılaşma vakti gelmişti. beni tanımasının imkanı yoktu. lisedeki halimin aynısıyla gitsemde tanımazdı zaten. lisedeyken bile her hafta gitmeme rağmen her hafta yeniden tanışıyomuşuz gibi haaa iki kardeşmiydiniz siz falan yapıyodu. neyse. o bölümler çok geride kaldı artık. ulan yazarken bile sinirleniyorum işe bak. takımlarımı çekip akşam üzeri loş vakitlerde wie'nin karşısına gitmek üzere evden çıktım. ismailin mekana geldim. ismail çıkıyodu zaten o saatlerde. çocuklara iyice tembihledim dedim içeriye kimseyi almayın. direk pat diye girdim wie'nin odasına. içerde aynada kendine bakıyodu. liseden beri çok az değişmişti. hala abartılı düz bi saç, abartılı ve garip bi yüz makyajı , dudakları öne çıkarak ve iki kat sürülmüş gibi kıpkırmızı bir ruj , ve yayvan konuşmalarıyla zerre değişmemiş wie. hoşgeldin otursana diycekti tam. direk oturdum. çocuklardan bi çay istedim. elimle işaret ettim sende içermisin der gibi. ilgisini çekmiştim. çok basit bi kızdı aslında. üstünlük taslayan tavırlarının altında aslında yönetilmeyi bekleyen aciz bir kız yatıyodu. o sıralar onu farkedememiş olduğumdan kullanıldım. hani gaylerde de vardır bu. adam gaydir mesela. belli etmemek için aşırı maço davranır. ama aslında içinde ayyy yaaa kıyamammmm diyen bi heriftir amk. aynen onun gibi. sert görünüyodu dışarıya. bütün erkekleri kilodumda sallarım bende böyle bi çıtırım falan tarzında sert hardcore imajları veriyodu. ama taşşağı masaya koyup seninki mi benimkimi dediğim zaman aynen böyle , eğilip öpmekten başka bişey yapamıyodu. çayımı yudumlarken bi sigara içtim karşısında. ismin ne dedim. wie diyolar bana. seninki ne dedi. öğrenirsin dedim. ününü duydum. bakabiliyomusun dedim. elbette neyi merak ediyosun dedi. neyi görebiliyosun dedim. kaşınıkaldırdı vaaaaay der gibi. geriye doğru yaslandı. neyi merak ediyosan dedi. ne görüyosan anlat bakalım dedim. şöyle inceledi beni bi. baktı baktı baktı. bişeyler söyledi kendi kendine. kaşları gözleriyle mal mal hareketler yaptı. gülecektim kendimizor tuttum. beyin özürlüsü gibi geliyodu hareketleri. ben buna nasıl baktım dıbına koyum diyodum içimden. sonra elimi istedi. verdim. ellerimi tuttu. gözlerime baktı. el ele tutuşmamızdan etkilenmemi istiyodu. hiç gibime bile sallamayıp sigaradan çekip yüzüne üfledim. kafasını eğip işine baktı. dedi ki baya varlıklı birine benziyosun. görünene göre çok acayip işlerpeşindesin. bi ihaleye girmeye hazırlanıyosun. ama arkanda güçlü bi kadının yok maalesef. içindeki ekgiblikte bundan kaynaklı. hep içinde kalan ekgibliği dolduracak güçlü bi kadına ihtiyacın var dedi. o kadın seni şuan olduğundan daha başarılı bi geleceğe zütürecek dedi. dıbına koduğumun kahpesi. al beni yamacına demesen şaşardım zaten. tipimden ve tavırlarımdan paramın olduğunu anlaması zor değildi zaten. paranın kokusunu yüzbin metre öteden alırdı bu. baya etkileyici dedim. ama kadınlar ve güçlü kelimesini yanyana düşünemiyorum çok fazla komik dedim. neden dedi. ünü dağları aşmış bilge ve geleceği gördüğünü iddia eden bi kadının bile karşımda titrediğini gördükten sonra hangi kadının güçlü olduğuna inandıracaksın ki beni dedim. öyle diyince bi züt oldu tabi. bence bu kadar emin olma kendinden dedi. dışarda görüşmek istermisin dedim. tabi ama konuşmam lazım patronla dedi. konuşma kimseyle ben seni alırım istediğim zaman dedim. parasını verip çıktım ordan.Tümünü Göster
-
243.
+1bi kaç gün geçtikten sonra planımın ikinci kısmına geçme vakti gelmişti. ismailin zaten wie ile ilgili bi planı olmadığından istediğim gibi çıkarabilirdim dükkandan. verdiği para da bişey değildi zaten. baktığı fallardan yada onun için gelen müşterilerin içtiği çaydan kahveden kitliyodu ismail millete. ordan çıkarıyodu onun parayı. bişey kaybetmedik yani hiçbirimiz. olan sadece wie'ye oluyodu. kendi kendine yeni bir başlangıç yaptığını sanıyodu garibim. wie yi o hafta bi kaç kez dışarı çıkardım. dışarda biyerlere zütürdüm. benimle buluşacağı zamanlar o garip gurip kahin elbiselerinden arınıp insan kıyafetlerine bürünüyodu. garip bide makyaj anlayışı vardı. japonların temiz makyaj dedikleri olay varya doğal makyaj mı diyolar neyse artık adı. onun gibibişey yapardı dışarda benle buluştuğu zamanlarda. ama diğer zamanlarda çalışırken falan tam bir oz büyücüsü. gandalfın çırağı gibi dolanırdı. neyse. dışarda buna yanımda gezdirdiğim köpek gibi davranıyodum sürekli. birlikteydik. beraberdik. istediğim herşeyi yapabilme gibi bi özgürlük hissediyodum üstümde. ben istediğimi diyebiliyodum. istediğim gibi kızıp istediğim gibi trip atabiliyodum. ama o asla. ne dersem yapıyodu. ve nasıl dersem öyle davranıyodu. bişey söylemeden önce yediyüz kere düşünüyodu. bazen küçücük şeylere bile sinirlenip hayvan gibibağırıyodum buna. hakettiği muamele buydu çünkü. bu şekilde ezilmeyi ve it gibi eşşek gibi muamele görmeyi hakediyodu. şuan için sağabileceği tek inek ben olduğum için hiçbişeye ses çıkarmıyodu. bi yandan da etkilendiğini gizlemek için salak salak tavırlara giriyodu. hala o güçlü imajı korurcasına böyle bi triplerde falan Allahım Allahım.ay zütüm dedirtmekten başka hiçbi işe yaramayan saçmalıklar. tıpkı bana davrandığı gibi davranıyodum ona. belki on kat yirmi kat daha fazla. dahasıda vardı. sonraki günlerde birazcık ipleri saldım buna doğru. ilişkiye tutunmasını istiyodum. şuan için ilişkimiz sadece çıkar çatışmasından ibaretti. onun çıkarları benimle bağdaşıyodu. bana muhtaçtı. o yüzden o iş yerinde barındığını da biliyodu. ben olmasam ne işi nede itibarı kalacaktı. onunda farkındaydı. gözüne soka soka farkettirmiştim zaten. itin zütüne soka soka bi hal etmiştim onu. ilişkide biraz kendine yer bulması , çokhafif söz hakkı sahibiolması ufak tefek bişeylerde kendine çıkarması gerekiyodu biraz duygusallık için. duygusallık gerekiyodu çünkü. öylede oldu. işteyken biriki istisna sağladım ona. istediği zaman çıkıp girebilme gibi bi hürriyeti vardı orda. takunu çıkarmadan tabi. diğer elemanlar sadece acil hastanelik falan bi işleri olduğu zamanlarda çıkabiliyodu dışarılara. ama wie istediği vakitte istediği işini halletmek için çıkıp gelebiliyodu tekrar. bu onun için bişeydi. ve ona bide yüzük aldım. gayet kaliteli abartılı taşlı falan bi yüzük. tuzluydu biraz ama gerekliydi. zaten daha sonra bu yüzüğünde sırası gelecekti. biraz kendi yerini falan bildi ilişkide ve artık ilişki sadece çıkar çatışmasından ibaret değildi. benimleyken hoş vakit geçiriyodu. tüm isteklerini domine edebilecek kadar sert ve haşin bir erkekti. ve ele elaleme karşı onu en iyi şekilde temsil edebilecek bi adamdım. o yüzden bundan iyisini mi bulucam triplerine girmişti çoktan. kızlarda böyle bi durum vardır. sevgililerinin genelde kendilerine kötü davranan ,it gibi azarlayıp kıskanan böyle koruyup kollayıcı bi imaj veren babacan erkeklerden olmasını isterler. bu erkeklere genelde hemen bağlanır uzun süreli ilişkileri bu erkeklerle düşünürler. bacağı yaralandığı zaman ay canımm yaaa kıyamam gel öpiim de geçsin yazan erkek en fazla bi kaç ay dayanır bu tür kızlara. diğer kızlarada. takunu çıkarmayın romantizmin. romantik olacaz diye iyice ılık olmayın amk. ama bacağı yaralandığı zaman yav üüüüüf çocuk gibi her gün bi yerini kırıyosun. varmı bişeyin ? diyen bi erkek her zaman daha caziptir onlara göre. ne tam olarak ilgisiz alakasız , nede aşırı ilgi ve alakaya boğmuş şekilde. tam kararında. bu belirsizlik inanılmaz çekici geliyo heralde. sayko lan bu kadınlar. valla sayko. benim böyle bi sevgilim olsa hiç acımaz basarım tekmeyi amk. ne sevdiği belli ne sevmediği. ne kaldığı belli nede gittiği. aynen böyle olacak kızlara karşı. bunu iyi korumak muhafaza etmek çok önemli.Tümünü Göster
-
244.
0işten 10 buçuk 11 gibi falan çıkıyolardı. bir gün iş çıkışına gittim. wie yi aldım. çok sevindi beni orda görünce. hoşgeldinbeklemiyodum dedi. geçiyodum senide alıyım dedim dedim. iyi demişsin dedi. sohbet ede ede durağa kadar geldik. o yavaşladı. benhız kesmeden devam ettim. baktı gidiyorum. geldi yanıma. nereye gidiyoruz dedi. bi sigara yaktım. bana gidiyoruz. bende kalıyosun bugün dedim. niye diye sormak istedi ama soramadı. sigara uzattım. istemedi. yavaşça sokuldu yanıma doğru. korkmuş ürkek bi hali vardı. sanki tecavüz edicem amk neyine korkuyosun. ama korkmasını istiyodum. it gibi titremesini istiyodum. wie daha önceleri çok sevişmiş olabilirdi. ama istemeden birisnin ona sahip olması aşağılayıcı bi hamle olacaktı. bu bütün kadınlar için böyledir. sırf mecburiyetten yada zorla girilen bi ilişki kimle olursa olsun aşağılayıcıdır. hele ki mecburiyetten yapma bile diyemeden yapmak inanılmaz derecede zordur onlar için. içlerinde o kadar büyük bi yara bırakır ki anlayamazsınız. anlamak için wie ye sorun. size 3 gün anlatsın o gün hissettiklerini. eve geldiğimizde hiç yer falan göstermedim. gayet soğuk bi edayla geçtikiçeriye. montumu çıkarıp attım yatağa doğru. mutfağa geçip kahvemi yapmaya koyuldum. korkak korkak utanarak geçti yatağa oturdu. bacaklarını kapatıp ellerini bacaklarınn arasına kıstırıp öylece beklemeye koyuldu. içindeki korkunun artması için hiçbişey söylemedim. konuşmadımbile. kahvemi aldıktan sonra yanına pencerenin oraya geçtim. pencereyi açıp temiz havaya karşı kahvemi yudumlamaya başladım. sandalyeye oturup keyifli keyifli içmeye başladım. anlat nası geçti günün dedim. baktı bana dalmıştı belli ki anlamadı. günün diyorum nasıl geçti anlatsana dedim. haa. iyiydi fena değildi dedi. döndüm önüme tekrar bişey demeden. yorum yapmadım. kapı çaldı. inşallah bahar gelmiştir diye dua ettim içimden. gittim açtım kapıyı. harbiden bahardı. iyi geceler dedi. iyi geceler canım naberdedim. wie ye hiç bu şekilde konuşmamıştım. canım kelimesini geç ağzımdan wie naber falan diye ismini bile duymadı daha bugüne kadar. wie için bu konuşma gayet samimi bi konuşmaydı. ve ben daha da samimi konuşarak baharla muhabbete daldım. hiç giblemedim wie yi. göstere göstere devam ettim baharla konuşmaya. kapı önünde bi on dakka falan muhabbet ettikten sonra tamam görüşürüz canım benim diyerek kapattım kapıyı ve tekrar yanına geldim. kahve bitmişti. yanına oturdum. kimdi o kız dedi. baktım yüzüne. boşver tanımazsın dedim. ve elimi yanağına koydum. tüylerinin diken diken olduğunu hissediyodum. içinden yapma nolur diye yalvardığını duyabiliyodum. yanağını sevmeye başladım baş parmağımla. yavaşça yanaşmaya başladım dudaklarına doğru. kolumdan tuttu. dudaklarına yapıştım. öpüşmeye başladık. ımh ımh diye inliyodu öptükçe ben dudaklarını. zevk aldığından değil. söyleyemedikleri olduğundan inliyodu. farkediyodum. ve üstüne doğru geldikçe yatağa yattı tamamen. artık o altta ben üstündeydim. biraz seviştikten sonra öpüşürken tek elimle pantolonunu açtım. aşağı doğru indirdim biraz. yardım edip sıyırdı oda iyice. ve bende çıkarıp başladım performansı sergilemeye. daha önce hiç bu kadar hızlı bi giriş yaptım mı hatırlamıyorum. ama wie için son derece acı vermiş olmalı. öküz gibi inledi çünkü. bi yarım saat falan aynı pozisyonda ayı gibi barzo gibi daldım kıza. işim bittiğinde de yanına devrildim deriiince iç çekerek. iyi geceler dedim sadece. arkamı dönüp olduğu gibi yattım. durdusadece. memelerine doğru çekti yorganı. yutkunarak iyi geceler dedi. sırtüstü öylece yatıyodu. dıbına beton dökesi gelmiştir mutlaka. o derece aşağılayıcı bi ciksti wie için bu. ben bile kendimden tiksindim bi müddet. ama hakettiği tamda buydu. hatta fazlasıydı. daha da fazlası. planladığım gibi. devam edicem daha sonra. iyi geceler cümleten .Tümünü Göster
-
245.
0Wie ile bu aşağılayıcı ciksin ardından sabah hiçbişey olmamış gibi konuşmadan kalktım. üstümü başımı giydim. ben yanından kalkınca oda uyandı. yorganı göğüslerine kadar çekip hafifçe doğruldu ve beni izlemeye koyuldu. günaydın dedi ne bu acele der gibi. günaydın dedim mutfağa giderken yüzüne bile bakmadan. kahvemi yaptım gene her zamanki gibi. sigaramla beraber bi yandan içip bi yandan hazırlanıyodum. gömleğimi falan değiştirdim. koyu lacivert olan gömleğimi seçtim. altına siyah keten pantolon. kahverengiye benzer koyu bi kemerle kombinledim. metal olan saati takıp gömleğin üstüne siyah bide yelek attım. bu kombine bayıldığımı biliyosunuz. inanılmaz derecede ağır bi karizma katıyo insana. kolye falanda görünüyo zaten felaket seviyorum. neyse abi wie de kalktı. yatağın üstüne oturup bana doğru bakıyodu elleri çenesinde. bende kahveyle sigaramı bitirmeyi bekliyodum çıkmak için. dedim mutfağın yerini biliyosun. kahvaltı falan yapcaksan yada kahve için falan. biliyorum dedi. önüme döndüm tekrar. gayet soğuk ve kendi içinde kendi kendini yiyen bi ilişkimiz vardı. ikimizde mecburiyetten bu ilişkiyi yürütüyoduk çok açıktı. ama planım dahilinde bu ilişkinin yürümesi lazımdı. çıkmadan evvel wie nin yanağına kadar eğildim. avuç içlerim kadardı zaten yanakları. elimi yanağına koydum. kafasını kaldırıp dudaklarına bi öpücük kondurdum. çenesinden "sen ne tatlı şeysin" der gibi tutarsın ya. aynen o şekil tutup hadi görüşürüz dedim. hafif bi gülümseme ile. yüzüne bi renk , hareketlerine bi ışıltı geldi birden. heycanlandığı açıktı. benden samimi hareketler beklemiyodu. zaten ancak bu şekilde kırk yılda bir yapıyodum. o yüzden inanılmaz kıymetliydi onun için. rastgele böyle lafın gelişi "yook canım" desem bile o canım kelimesini üstüne alınır mutlu olurdu. neyseki planıma az kalmıştı. wie ile bu ciks günlüklerini o hafta içerisinde bi kaç kez daha tekrarladım. haftasonuna doğru planın son aşamasına geçmek üzereydim. haftasonu dedim ki biriki haftaya haber ver annenlere falan tanışalım. artık bunun bi adını koyalım. haftaya büyük bi ihalem var. onu geçirmem lazım. ondan sonraki haftaya mutlaka haber vermiş ol. o hafta birlikte toplanıp gelsinler. burda bi nişan falan yapalım adı konulsun dedim. ben böyle diyince wie sevinçten boynuma atladı. inanmıyorum sana ciddimisin sen falan diyerek. tabiki dedim. nerdeyse 1 ay olacak birlikte olalı. adı konulsun artık. ciddi bişey istiyorum ben dedim. havalara uçtu. tamam hemen haber veriyorum dedi. zaten fırsatını bekliyodu. yağlı bir koca adayı bulmuştu kendisine. onu ölene kadar alıştığından çok daha lüks bi şekilde yaşatabilirdim. onu ve ailesini. hemde kendi kendine arasa bulamayacağı kadar klas bir erkekti şuan anneni ara diyen. hemen arama dedim. 2 hafta sonrasını bekle. ondan sonra ararsın. şimdi söyle istersen annene. annen bilsin. konuşun görüşün danışın birlikte. 2 hafta sonra gelirler. ailecek bi tanışma olur. sonrada yüzükleri takar temsilen bi isteme töreni yaparız. falan diye baharla yaptığımız gibi herşeyi anlatmıştım. amacım hayatımda yaşadığım her türlü şeyi onada yaşatmaktı. ve yaşatacaktımda. sonuçta ben baharı onun yüzünden tanıdım. baharla onun yüzünden tanıştım. bütün o kızlarla onun yüzünden çıktım. bütün o kızların kazığınıda , o edayıda , o lanet olası burcuyuda , o binbir türlü triple taklarını da hep bu malın yüzünden çektim. başıma her ne geldiyse bana göre sorumlusu wie'ydi.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!