-
126.
+1Ben bütün ayarlamaları yaptım. Hasana dedim ki yolla parayı. Olum ibo inşallah dediğin gibi olur yoksa varya voyvodayı hazırla. Bizim zütlere anca kazıklı voyvoda yakışır dedi ve gönderdi parayı. Hayatımda hiç o kadar para görmedim amk. Garip bi çuval içerisine koyuylardı parayı. belli günlerde bankalardan parayı almaya geldiklerinde görürsünüz. Paralar 100 lük 200 lük 50 lik 20 lik ve 10 luk banknotlar halinde toparlanır. o şekilde paketlenir ve çuvallarla taşınır. O çuvalın bi özelliği var aslında hasan anlatmıştı ama aklımda kalmadı şuan. Neyse abi. Hasan parayı çuval çuval yollamış. Amk köyden gelmiş peynir kamyonu gibi duruyo önümde. başta bikaç dakika paralara bakıp kaldım amk. Arabayı alıp kaçsam benim , çocuklarımın , hatta 3 kuşak neslimin hayatı zevkü sefa içinde geçer amk. Acuna taşak gösteririm yani o derece. Neyseki iş karşılığında alacağım para daha fazlaydı. Daha doğrusu şirketin alacağı para. Hoş az olsada niye kaçıyım amk. iş bu. Neyse panpalar. Ben finansmanı tamamladığıma göre işlemlerime tüm hızıyla devam edebilirdim. Mallar zaten rıhtımdaydı. Oraya kadar çoktan nakletmiştim. taşeronların işleri bitmişti bile. Depolar kiralanmış gemiler hazırlanmış. Sadece malların gemiye yüklenmesi gerekli gümrük işlerinin falan yapılması kaldı. Onları yardırıyorum. Hasan arıyo. ibo yetiş. ibo yarağı yedik buraya gel. dıbına koduğum düzcelileri 3 gün bekleyemediler para çekmek için. Burdaki marketlerden bi tanesi tıpkı bizim gibi kredi kullanmak istemiş. ibo her zamanki soğuk kanlılıkla önce finansal tablolarını mali verilerini falan göndermelerini , onları inceleyip kendilerine bi kredi tutarı söyleyeceklerini onayladıkları takdirde onaya göndereceklerini falan söyleyip gönderiyim demiş. Adamlarda yok arkadaş bizim işimiz uzun hesaptaki parayı çek o zaman ver demişler. dıbına koduklarımın hesabında var 1 milyon para. bankada toplasan 500 bin bile yok. Bizim şirketten desen hadi en baba 300 bin de ben çıkarır veririm. oldu mu sana 800 bin. 200 bin lira para bulacağız. 1 saat içinde. ki adamlar işkillenmesin. Ki adamların işi görülsün. Ki adamlar şikayet etmesin. Şöyleki adamlar bi şikayet etseler hasan diyemez ki iboya verdim tüm parayı o yüzden bunların parasını çekemedik müdürüm. Hasan demişki adamlara tamam siz gidin biz paranızı ayarlayalım. Şubede o kadar para yok. Olması mümkün değil zaten. Paranız ayarlandıktan sonra gelin alın. Neyse abi. Ben başladım para aramaya. Hasan arıyo sürekli olum getir. 10 lirada olsa getir at. Cüzdanda ne kadar var ibo allaşkına gel şuraya falan demeye başladı. La olum salakmısın 1 milyon parayı cüzdanlardan mı toplayacaz amk dedim. Tanıdığım bütün bankaları aradım. Hepsiyle birer birer görüşüp günlük krediler kullandım. Kimi benim kimi şirketin kimi şirketteki başka bi personelin adına. Günlük krediler halinde 200 bin lira parayı tamamlayıp zütürüp verdim hasana. Hasanda o market sahibine. Market dediysem yerel yerlerde bu tarz marketler olur. Hani nasıl diyim halktor falan diye marketler açılmıştır. ilin her yerindedir. Yani düzcenin bimi gibi olmuştur. illaki vardır çevrenizde böyle bimin falan olmayan ama dıt dıt lı sistemle çalışan yerel marketler zincirleri. onlardan işte. Neyseki parayı toparladık. Adamları yolladık. Bizde işlemleri tamamladık. Mallar gitti. Paralar geldi. Hasanda bende paraya doyduk. verdiği krediyide faizide aşağı yukarı 3 günde falan ödedik. ulan ne günlerdi be. anlatamam size.Tümünü Göster
-
127.
+1"ogün o kadar kötü bir hayat yaşadığımı öldüğünde ambulans bile çağıramadığımı farkettiğimde anladım. ben tamamen gizliydim. tamamen yoktum hayatta. evlilik kaydımızTümünü Göster
bile yalandandı bizim. evlilik cüzdanımız keza aynı şekilde. heryerde , devletin her bir zümresinde işlerimi takır takır halledebilmek ayrıcalık gibi gelirdi
bana o zamanlar. ama öyle değildi. öldüğünde ambulans bile çağıramıyordum çünkü. öldüğünü bildiremiyordum. veya polis gelmiyordu mesela benim evime. neler olduğunu
kimseye anlatamıyordum. şimdi diyeceksin ki peki bana neden anlatıyorsun şimdi. o günden sonra hayatımın taktanlığını anlamam uzun sürmedi. kenara çekilip uzunca
bir süre onun yasını tutmaya başladım.
kendimi odalara evlere kapatıp düşündüm. görev falan umrumda değildi. bir çok şeyi sorgulamaya başladım. evin bütün duvarlarına bişeyler karaladım. kimdi adamlar ?
beni nereden biliyorlardı ? neden gelip onu öldürdüler ? neden bunu yaptılar ? düşündükçe yavaş yavaş taşları yerine oturtmaya başladım. evlenmeme ilk başta karşı
çıkan beni bu işin içine çeken o takım elbiseli adamlardı. bana bir sürü yetki vererek bu görevi üstlendirenler.
karşı çıkmalarının en büyük sebebi bu işi yapan birisinin ailesi olamayacağı konusuydu. zira aileniz varsa hiçbir göreve gözü kapalı giremeyeceğiniz bir gerçektir.
bunu engellemek için çok uğraştılar fakat başaramadılar. önüme geçemediler. 4 yıllık emeği çöpe atmak istemediklerinden razı geldiler. bunun farkındaydım. onunla
geçen 2 yıl boyunca hiçbir istekleri geri dönmedi. bütün isteklerini yerine getirdim. ekstradan en olmadık görevleri bile başarıyla tamamlayıp karımın kollarına
dönmeyi başardım.
dairede artık karımın kötü karşılanmadığını düşünüyordum. fakat öyle değilmiş. hamile olduğunun haberini benimle birlikte onlarda almışlar. aldıktan sonra planların
sakata gireceğini yerleşik hayattan sonra emeklerini çöpe atacağımı , belki işten cayacağımı , yada ailemi birinci plana koyacağımı falan düşünmüşler. çok sevdikleri
görevleri tehlikeye girmiş. o yüzden bir gece bu haince planı düzenlemişler.
bu nedenle evimi tak diye bulabilmişler. ve bütün çıkışlarımı o lanet madde ile kapatmışlar. zaten orada işkillenmiştim. eğer hepimizi öldürmek isteseler çok basit
bir plan ile o delikleri kapattıklarında zehirleyerek öldürebilirlerdi. daha önce bir çok kez kullandık bunu. kimsenin ruhu bile duymadı. uykusundan ölüme uyananları
hala hatırımdan silemedim. aynı şekilde bir plan yapabilirlerdi fakat yapmadılar.
tek istedikleri beni tamamen yapayalnız bırakmak. çünkü onlarda benim kadar iyi biliyorlar ki kaybedecek hiçbir şeyin kalmadan herşeyi yapacak kadar gözü kara
olamazsın. bu nedenle elimden herşeyi aldılar. karnındaki çocuğuma bile gözlerini kırpmadan kıydılar. bunu ilk farkettiğimde onların yanına gidip karşılarına
dikildim.
bütün öfkemi ve kinimi yüzlerine kustum. bir kaçını dayaktan pert ettim. üç dört kişi üstüme çullanarak beni beyaz bir odaya kapattılar. orada mesleğe ilk girdiğim
zaman öğrendiğim pgibolojik bazı oyunlara tabi tuttular. bembeyaz bir odada yarım saat boyunca ışıklar sönüyordu. tamamen karanlığın içinde gözleriniz karanlığa
alışmaya başlar. göz bebekleriniz küçülür. belli bir zaman sonra artık karanlığa alıştığınız için ufak tefek uzuvlarınızı yansıttıkları ışıklardan dolayı görmeye
başlarsınız. ama tamamen karanlık bir odada bunu yapamazsınız. çünkü uzuvlarınızın hiçbirisinin
yansıtacakları bir ışık dalgası yoktur. bu nedenle en fazla beyniniz ışıksızlığa alışır. belli bir süre sonra ışıklar yanıyordu ve açık kalıyordu. bu bi kaç gün
boyunca devam etti. sizin için basit bir oyun gibi görülebilir. ama inanın beyniniz patlayacak seviyeye gelir. ışıklar açıldıkça gözleriniz ağrır. beyniniz yorulur
gözbebekleriniz bir büyür , bir küçülür. artık ayırt edemeyecek kıvama gelirsiniz. doğru yanlış yada zaman kavramlarını tamamen yitirirsiniz. artık tek bir amacınız
vardır oda sadece buradan kurtulmak. ve bunun için ne yapmanız gerekiyorsa yapmaya razı gelirsiniz. beyniniz aksini düşünmeye ikna olmaz. olamaz.
bişeyler düşünemez yada bişeyler konuşamazsınız. bişeyler üretemez kaçmayı planlayamazsınız. zaten kaçacak bir yeriniz ve fırsatınızda yoktur. sizi ucu karanlık bir
tünele sokar. ve içinizdeki tek şey sadece umutsuzluktur. bu şekilde bir pgibolojik işkenceden sonra beni başka bir odaya alıp konuşmaya başladılar. artık kaybedecek
hiçbir şeyimin kalmadığını, göreve devam etmemi , aksi takdirde uğruna verdiğim bütün herşeyin boşu boşuna gideceğini falan zırvalayıp durdular. kabul etmedim. gene
yakapaça başka bir odaya kapattılar. burada ışıklar daima yanıyordu. bembeyaz bir odaydı ve ışık gözlerinizi kör edecek raddedeydi. elimden geldiği kadar gözlerimi
kapalı tutmaya yada ışığa alıştırmaya çalışsamda başarmak çok zordu.
gerçekten beyninizin sınırlarını zorlayacak şeyler bunlar. belli bir süre sonra bir su sesi gelmeye başladı. betonun üzerine belli aralıklarla damlayan bir su sesi
düşünün. günlerce o su damlası damlayıp durdu. artık her damlası beynime damlar gibi acı veriyordu. kafam zonklamaya başlamıştı. günlerdir ne yediğimi ne içtiğimi
ne kadar zamandır orda olduğumu falan unutmuş derecedeydim.
zoraki bir şekilde kabul ettim isteklerini. çıktığımda tamamen farklı bir insan olmuştum. aradan biriki sene geçti ama nasıl geçtiğini ne sen sor ne ben söyleyim.
şuanda burdayım. ve bunu sadece sana anlattım bu zamana kadar. gerçekten sırlarını saklamaya değecek insanlar olmadıkları için bunları anlatmakta bi beyis görmüyorum" dedi.
hikayesine hayran kaldığım insanlardan biriydi.
edit olarak yazıda adı geçen bütün kişi ve kurumlar hayal ürünüdür. gerçekle hiçbir bağlantısı yoktur. ( notumuzu alalım da züte gelmeyelim durduk yere.)
ikinci bir edit olarak tam buraya şunu bırakalım. bu şarkı onlar için.
https://www.youtube.com/watch?v=GzzN7vF0u7s -
-
1.
0panpa şu an dünyada öyle büyük öyle pis şeyler dönüyoki ve nerdeyse hiçbirini bilmiyoruz ufak bi kısmını bilenler bile anlıyor insanların ne kadar boş ne kadar saçma şeylerle uğraştığını zaten insanların gerçeği görmemesi için bu boş şeylerle vakit harcamasını sağlıyorlar ama Allahın azabı insanlara ulaştığında herkes ne kadar boş şeylere önem verdiğini ve kandırıldıklarını anlayacak ama iş işten geçmiş olacak
-
-
1.
0sistem bu şekilde kanka. yapılabilecek bişey yok. genelde herkesin söylediği aynı şey zaten.
-
1.
-
1.
-
128.
+1şöyleki müdürle aramızdaki bağlantı normal bi arkadaş bağlantısı tadında. Bankalar bizden yıl içerisinde belli dönemlerde mali evraklar isterler. Mali verilerin sunulduğu gelir tablosudur , bilanço kalemleridir , mizan dır falan filan bu tarz evraklar ile sayılar belirlememizi isterler. Ve çoğu bankacı bunları oturur tek tek incelermiş gibi yaparak kar/zarar durumlarına ve şirketlerin ellerindeki öz kaynaklarına (yani sermaye ve taşınmaz mallarına) bakarak kredi sağlarlar. Ama bankanın mantığı basittir beyler. Bankaya ne şekilde olursa olsun para girmeli. Ödeme olarak girmeli , vergi olarak tahsilat olarak kredi olarak nası olursa olsun. Bankada para olmalı. Başka türlü olmaz. Size kredi mantığınıda açıklıycam. Bugün ihya olacaksınız. Düşünün şu bilgileri kaç bin lira ödeyerek edinen insanlar var dıbına koyum anlatamam size. Herifler oturuyolar böyle kravatlar göbeklerinin arasına sıkışmış falan. Leş gibi ortamda havasız havasız projeksiyonda kredi mantığı dinliyolar. Bi ton para bayılıp ahanda finansçı olduk diye çıkıyolar. Ellerine bi tane sertifika alan ülkeye baş danışman oldum sanıyo. Halbuki öyle değil. Başlamadan söyleyim. Normalde bankacılar finansmancıları , ekonomicileri ve muhasebecileri sevmezler. Hoş bu üçüde bankacıları sevmez. Ama bizim bu müdürle aramızdaki şeyler çok daha ileriydi beyler. Aklınız karışmasın müdür erkek.
-
129.
+1Beyler akşama burda olucam. Yakınlarda olan varsa size bankalarla alakalı on numara bi anekdot paylaşıcam. Buralardaysanız gelin. Eski taşak kokusunu özledim. Az biraz canlu canlı taşak yapalım. Yoksa ben anlatırım gene. Hadi eyvallah.
-
130.
+1ertesi gün tekrar gittim. Tekrar , ve tekrar. Günlerce gittim günlerce hep 1 tane ekmek alıp ne kadar diye sordum. 1 lira dedi. verdim kolay gelsin dedim saolun iyi akşamlar dedi. çıktım. Hep aynı muhabbet. Oda pes etmiyo yeter lan falan diye. Bende pes etmiyorum. Sürekli gidiyoruz. iş iddiaya bindi. Sidik yarıştırıyoruz birlikte ama. Ben her türlü gibecem. Çünkü reisi biliyosunuz. binlikte biz katilin tezgahından geçtik amk. onlar kim köpekki bizi yıldırıyolar. bi gün gene gittim hiç bişey olmamış gibi. Telaşlıydı biraz. iş mi yetişmedi yoksa sipariş mi vardı neydi bilmiyorum ama. Fırın dediğimde şey la ekmek fırını gelmesin amk pide mide atılan. Böyle satış yeri gibi bi yer. Fırınlarda pişiriyolar ekmeği. Dükkana getiriyolar. Bu raflara diziyo sepetlere falan koyuyo. Satıyo. O şekilde yani. Tek kişi var dükkanda zaten 3 adımlık bi dükkan küçük yani. tam köşede ufak bi esnaf yeri. neyse abi girdim gene dükkandan merhaba kolay gelsin dedim. Görünce saaaolun dedi telaşla. Sonra hemen atladı. 1 tane ekmek. hemen veriyorum. Sormadan söyleyim .1 lira. Şöyle buyrun. Afiyet olsun dedi elime tutturdu ekmeği. Geçti tezgahına gene. gülümsedim. Hatta dayanamadım güldüm. Zııııııığağağağağa diyerekte gülmek istedim ama. Aklıma hemen o an başka bi binlik geldi. neden gülüyosunuz diye sordu. Amacıma ulaşmanın mutluluğu gülmeyeyim mi dedim. Ne amacı dedi. Günlerdir bunu boşuna yaptığımı düşünmediniz heralde dedim. Evet ama fırın yani burası. Ne gibi bi amacı olabilir ki insanın dedi. Biraz kendini geri çekerek. Sarkıntılık ettiğimi falan sandı heralde. Bazı binlerinde aklından aynı şey geçmiş olabilir tabiki. Geçmesin yok öyle bişey. Çirkinlik derecesi sundum yukarda amk onu hatırlayın. Dedim amacım sadece hatırlanmaktı. Ve gerçekten bunu başarmış olmaktan dolayı mutlu oldum dedim. Öyle diyince şaşırdı. Hatırlanmak mı ? dedi. Evet dedim hatırlanmak. Şimdi sizin belli bi aileniz var. Belli bi çevreniz , arkadaşlarınız , dostlarınız , yakınlarınız akrabalarınız, sizi sevenler , sizin sevdikleriniz. Kısacası bi aileniz var. Siz kaybolup gittiğinizde sizi özleyecek , arayacak soracak , öldüğünüzde birileri yokluğunuzu farkedip nerde o diye soracak ve yaptıklarınızı hatırlayacak bir aileniz tanıdıklarınız var. Oysa ben öyle değilim. Benim bir ailem yok. Tanıdıklarım , sevdiklerim ve aklınıza gelecek başka kimse yok. O yüzden ben öldüğümde beni hatırlayacak , yoklumu farkedip o nerde diye soracak kimse yok. Amacım bu yüzden hatırlanmak. Artık öldüğümde bileceğim ki bi ekmek fırınında her gün 1 ekmek alıp fiyatını soran birisi vardı nerde o diye soracak birileri var. Hatırlayacak birileri var. Teşekkürler şimdiden. Kolay gelsin tekrar. Diyerek 1 lirayı bıraktım tezgaha. Ve derin nefesler alarak uzaklaştım ordan. Amk eve geldiğimde , ayardan çok la fontaine masallarına benzediğini farkettim. Ama güzel işti amk. Yani yazılacak olsam kıza ki asla o tiplerle işim olmaz. Bu taktikle düşmeyecek kız bilmiyorum. Eğer ki normal hayatınızı renklendirmek istiyosanız , ona buna sarkıntılık etmek bunun çözümü yada eğlencesi değil. Birilerine taş atmak bahane değil. Birilerini hor görmek , birileriyle gezip peşinden koşmak aşk değil. Sevgililik yada gibiş şart değil. illaki renklendirmek istiyosanız elbette bi yol vardır. Elbette bi yol bulursunz. Benim size kendi adıma en önemli tavsiyem , 1 numaralı kuralınız olsun ve başınıza gelen herşeyde bu mottoyu asla unutmayın. Oda şudur , hangi pozisyonda nerede olursanız olun mutlu olmayı bilin. Mutlu olmanın bi yolunu bulun ve olun. Nerede nasıl ne vaziyette olursanız olun. illaki mutlu olmanın , keyifli huzurlu olmanın bi yolu vardır. Bulun ve olun abi. Kaçırmayın. En basit tabiriyle kız düşürmek içinde güzel bi taktiktir buda. isteyen varsa uygulayıp başına gelenleri paylaşabilir. Gerçekten keyifle dinlerim. hadi bakalım görüşürüz panpalar kendinize iyi davranın. Gelirim gene buralardayım. takipte kalın. yazın buralara.Tümünü Göster
-
131.
+1neyse abi karıyla orda ufak çaplı bi muhabbet başlattım. merhaba merhaba diye başlayarak. konuşmamı beğendiğini falan söyledi. kocanız mı falan diye sordum. hayır sevgilim ama evlenicez yakında falan dedi. aksanlı konuşuyodu türkçeyi. yabancı bi karıydı. şimdi tam hatırlamıyorum nişanlısıda olabilir. ama öyle bişeydi işte. neyse biraz muhabbet ettikten sonra neyse ben yanına döneyim aramaya başlamıştır falan dedi. bende dedim dön tabi güzelliğine işkence etmeye devam et dedim. böyle anlamadım der gibi bi ifade aldı suratını. daha müsait bi yerde konuşalım dedim. bi başka boşluk için yolladım kızı. daha sonra ortalık gene aynı karmaşayla yoğunlaşıpta hatun boş kaldığı bi zamanda boş bi koridorda yanına yanaştım. telefonunu falan istedim. başlarda baya bi nazlandı. olmaz görürse bilirse öğrenirse yakar senide benide falan triplerine girdi. dedim yavrum salakmısın. kendine yazık ediyosun. bırak hayat yaşayınca güzel falan gibisinden aklını karıştırdım. ve numarasını aldım. çok geçmedi amk 2 hafta falan önceydi işte. gecenin bi yarısı araştık. herif bi yere mi gitmişti. yoksa bu karımı onu uyutmuştu neydi. çıkıyorum evden dedi. haa pardon lan arkadaşlarımla buluşucam diyip çıktı bu evden. sonra beraber meydanda buluştuk. tabikide kendi evime getirmedim. sonrasında oluşabilecek sonuçlar için tamamen silik olmalıydı kanıtlar. ev çok bende. zütürdüm hatunu. eve geldik. orda artık adam akıllı konuşma fırsatı bulduk. direk sevişmek değildi niyetim. öncesinde biraz sohbet içecek falan derken. muhabbet ettik. hiç tahmin edemeyeceğiniz bişey oldu. amk hatun bildiğin latin çıktı lan. ulan tipinde zaten bi değişiklik vardı. konuşmasından da belliydi de latin bi hatun çıkacağını asla tahmin edemezdim. karıyla yiyişmeye başladık. sevişmeye başladık. gibiş aşamasına geldik. az buçuk türkçesi tamamen gitti. zaten çoğunlukla ingilizce konuşuyoduk kızlada. bi çığlıklar atıyo görmeniz lazım. tatlı tatlı aksanıyla cmon hard , harderrr harderrr falan diyo. hızlanıyorum amk hala harder diyo. yükleniyorum iyice i said harderrrr diye coşkuya getiriyo. cmon give me that pain falan diyo. hard manyağı karı. alevlendiriyo beni. ömrümde yaptığım en güzel cikslerden birisiydi beyler. böylelikle bir iş addıbının kolundan sevgilisini almak şöyle dursun latin bir hatuna çakarak yıldızların arasına bir yıldız daha koymuş oldum. ulan hatırladıkça tuhaf oldum. biriki latin ferresi izleyimde hatıralarım depreşsin. hadi görüşürük.Tümünü Göster
-
-
1.
+1Qumqicim capsleri özelden atar mısın
-
1.
-
132.
+1neyse abi ben asıl olayıma döneyim. Hasanın bi kaç önemli işi vardı. Önemli dediğim işlerin önemide hayat memat meselesi tarzında. Bayadır bunla konuştuğumuzda anlattığı bazı özel meseleleri. Şimdi bunları anlatmıyorum burda özel çünkü görür mörür sonra adama ayıp olur. Neyse onları çözmek için gidecekti bu. Ama yıllık iznini bile kullansa yetiştiremezdi o kadar sürede. Gene bi ali cengiz oyunu gerekiyodu anlayacağınız. Böyle ali cengizlerde kim aranır ? Tabiki ibo. Çağırdı beni bu. Aman bi izzet bi ikram. ibocuğum diyo kapılarda karşılıyo. Kahveler söyleniyo. Bankanın içinde sigaralar falan uzatılıyo. Lan dedim noluyo olum. Hayırdır dıbına koyum. Yav ne olum her zamanki hallerim falan diyo bide gavat. La gibtir dedim sen illaki benden bişey isteyecen olum yoksa yavşamazsın bu kadar dökül bakim dedim. La dedi ibo. Meseleleri biliyosun. Benim gitmem lazım hacı. iyi dedim gibtir git benden ne istiyon. Burda olmadığım belli olmamalı dedi. Senin illaki benim yerimi doldurman lazım. Ben 14 günde mümkün değil halledemem. Yıllık izin desen yetmez. Ki yıllık izinide buna harcamak istemiyorum amk dedi. oda haklı gerçi 1 yıl çalışıyon 14 gün izin veriyolar. 2 hafta la. 2 hafta amk. 360 günde 2 hafta. ne gibime yarar ki o 2 hafta. dedi kanka çok acayip bişey ama bunu yapman lazım. bunu benim için yapman lazım. dedim yaparım olum nolacak lan. senin için hapse bile girerim amk ne diyosun sen. napacaz söyle dedi. bak dedi kanka burda arzu hanım var. benim baş danışmanım gibi bişeydir. Banka içerisinde benim yapacağım işlemleri onun aracılığı ile yaparım. Sadece onay kısmı bana kalır. Gerisine kadar her işlemi o halleder. Ben onay veririm. ön kontrol gibi bişeydir. Merak etme çok fazla bankacı işlerine girmiyceksin. Sadece burda oturup arzunun onayına gönderdiği şeyleri onaylamaya çalışacaksın. O kadar. Dua ette o arada taşaklı bişey gelmesin de voyvodaya gitmiyek dedi. Ya olum şimdi ben seni sokacam voyvodaya tamam git hallederim ben dedim gönderdim bunu. arzu kıvırcık saçlı , genelde kırmızı tercih eden , kahverengiye çalan saçlarıyla böyle dalga dalga bir bankacı. Çok fazla bi fiziği yok. Ama kırmızı giydiği zaman aşırı derece afet olduğu da bi gerçek. Bankadaki işveli çalışan o. Bankada 3-4 tip çalışan vardır. Birincisi özürlü eleman. Bi tane özürlü gişeci her yerde vardır. Ya eli ya ayağı ya kolu bacağı bi yeri yoktur ama en yoğun yere koyarlar o adamı. Kıvranırsın önünde. Bi tane sülalem rahat ablası. Kraldan çok kralcıdır. Yapacağı tek işlem bankada oturup akşama kadar züt büyütmek aslında. Ama o maliye bakanlığına çalışır gibi davranır ve gelene köpek çeker gidene köpek çeker. Birisinin gelip ağzını gibmesini bekler. Bir devasa ablası. Bu abla genelde ya müşteri temsilcisidir. Yada üst katlarda görev yapar. Oturduğu koltuk artık yayılmıştır yani. züt şeklini almıştır. Her gün sabah aynı şekile getirir koltuğu oturur. akşama kadar falanda kalkmaz. Babacandır işini görür işin düşerse. Ama hayvan gibidir. zütünün üstüne iki tane züt daha çıkmıştır falan. Bi kaç tane sürekli telefonla görüşen beyaz gömlekli abiler vardır. Onların ne iş yaptığını hiç bilemem ama arayıp şu bankadan arıyorum diye rahatsız eden binler kesin bunlar amk. Bide ciksi bayanı vardır. Herkes onu gibmek ister. Gelen müşteriler bile bu bankada neler dönüyodur amk bu karıyla diye hayaller falan kurar. işte o kadındı arzu. Hasan hiçbi kategoriye girmiyo amk. Oda hiç masasında ve odasında bulamayacağınız bin müdür. sürekli dolaşır sürekli bi yerlerdedir sanki dünya yönetiyo gavat. altı üstü bi küçük banka amk.Tümünü Göster
-
133.
+1Garsonluk gunlerimde yavas yavas isi kavramaya ve kendime yer edinmeye baslamistim. Aslinda varya kopek gibi calistiriyolar beyler adami. Ulan bebeler oraya sabah onbirde geliyo. Ustune aksam onbire kadar duruyolar. araliksiz calisiyolar. Tabi bende calisiyorum ama benimki isin fantezisi. Herifler orda daimi calisan amk benim gibi degil. O yuzden hallerine aciyodum amk. Neyse yavas yavas isleri kapmaya basladim. Bana cok zevkli geliyodu amk. Millet nedense gurur murur yapiyo bu isleri vay e%endim milletin yedigi tabagi kaldiriyorum vay onlar yiyo ben onlerine servis aciyorum. Amk gotu gibtir git sende al sende ye yani ne buyutuyosun bu kadar. ben sahsen elime yirmi tane tabak alip yukariya servis acarken , tek basima onbes masaya birden bakarken gayet keyif aliyodum amk. O degilde iceriye donup iki cayim vaf diye bagirmanin artisligini hic bi yerde bulamadim amk. Oyle bi raatlik yok. TAbi piclik kanimiza isledigi icin artik donerin basina gecip doner kesmeye calistigimda oldu. Hele boyle millet o taze kesilmis donere bakip salyalari akarken ben tezgahin icinden agzima birer ikiser atabiliyodum ya. Iste o rahatlik bana yetiyodu amk :D
-
134.
+1bende sigaramı yakıp doğruca evimin yolunu tuttum. Sonraki günlerde bunu bikaç kere daha yaşayınca ve ısrarcı davranmasının üzerine iyice sıkıldım bu işten ve. Rahatsızlık duyduğumu söyledim. Kadınlar sizi kafalarına taktıklarında kişiliklerinden ödün verirler. Eğer takıntı haline getirmiş bi kızla karşı kaşıyaysanız sizi kurtaracak tek şey beyinden silmeye yarayacak bi silgi bi mala bi antioksidan falan. Beynine girip kendinizi bulup silmeniz lazım ki anca o zaman sizi bırakır o kız. Öbür türlü siz reddeddikçe o kamçılanır. Siz gelmedikçe siz gibtir ettikçe o arzulanır şehvetlenir ve daha da büyür içindeki şeyler. bende sıkıldım bu saçmalıktan. Kaç yaşında adamım amk salak salak sokak ortasında gel sarılalım diye kovalamak nedir. neyse buna dedim bi kaç kez bak yapma böyle şeyler rahatsız oluyorum falan diye. tamam dedi ama pekte işe yaramadı doğrsu. Sonrasında çok fazla öyle ısrarcı olmadı ama sarılma mevzusu hiç bitmedi içinde. Bu defa işin boyutu değişti ve en son iş kadınlık kullanma aşamasına geldi. Lan evde oturuyorum. Bu böyle cins cins mesajlar atmaya başladı. böyle ciks içerikli mesajlar. napıyosun sevişmek nasıl bişey bu aralar çok sevişesim var azdım galiba abazalığım tuttu falan gibisinden mesajlar atıp duruyo. ulan arkadaş saçma sapan işler beni buluyo kafamı bırakmıyo gibecem böyle işin ızdırabını falan diyerek sildim mesajları. Bi gece evde oturuyorum. Benim hatunla muhabbet ediyoruz falan. Hatun mevzusunu anlatırım daha sonra. konuşyoruz öyle bi mesaj geldi. Açtım bi baktım bu. Sevişelim mi bi gün diye mesaj atmış. Ciddi misin sen ya falan dedim. Evet noldu dedi. Saçmalama dedim ya böyle salak bi mesajı neden atıyosn bana dedim. Burdan mevzu büyüdü. Bi saçmalıklar bi saçmalıklar bi kadınlık kullanma çabaları bi beni azdırmaya çalışmalar. Bana böyle ciks içerikli tahrik edici mesajlar falan atmaya çalışıyo güya. ben diyorum ki hayır saçmalama ne sevişmesi ben yapmam seninle öyle bişey falan diyorum. Sevgilim var ayrıca falan yapıyorum. Noldu korktun mu diyip gülüyo. şöyle aptal tavırlara uyuz olurm. Böyle mesajı atarlar sonuna da gülücük ifadesi koyup seni sinir ettiğini , laf soktuğunu , kırbaçladığını , kürekle kafama vurup kıçımı kızarttığını falan düşünürler ya. Amk sinirimden saçımı başımı yolasım geliyo. Amk kızları saçmalamaktan kurtulamadılar bi türlü. Böyle böyle gibtiler arkadaşlığın güzelliğin zütünü. Ya dedim bak aynı işyerinde çalışıyoruz. seviglim var. Ekmeğimdeyim. Doğru düzgün çalışıp adam lmaya insan olmaya insan gibi çalışmaya çalışıyorum. Neden böyle yapıyosun neden rahat durmuyosun ne istiyosun benden dışardasenle sevişecek binlerce erkek var git onlarla seviş diyorum. Tenim seni stiyo falan muhabbetine sarıyo. Ya gibtir git dedim en sonunda. Senin yüzünden rahat huzur kalmadı falan diye buna bi sövmüşüm beyler. Akıllara zarar. En sonunda ağzımı bozdum. En sonunda gibtim attım herşeyi ve nihayet haketttiği cevabı verdim. Ağzının payını alıp beni tamamen kaybettiğini anlaması bir gece sürdü. o gece bişey demedi tamam hakkım helal olsun bi dah akonuşmayız olur biter falan dedi kurtuldum sanıyorum. Abi ertesi gün bu bi başladı yavrum sövmeye. Allahım allahım. Bir beddular ediyo görmen lazım. Sanarsın evlerine ateşler saldım. Sanarsın yuvalarını yıktım. Sanarsın kandırana kadar makarna verip işim bittikten sonra aç susuz bıraktım. amk yerinde bunlara güven olmaz yani. Şuan beddua üstüne beddua edip işten çıksam mı acaba diye düşünemme sebep oluyo dıbına kodumun karısı. Ben zamanında güzel insan olup adam insan gibi işime bakıp güzel bi arkadaşlık olsun samimiyet olsun derken b yolda ilerlemeye çalışırken bu gibiğin bu tavırları yüzünden şuan bak gene sinir oldum. Yazı da bi taka benzemedi amk kafayı yedim durduk yere.Tümünü Göster
-
135.
+1neyse abi biz bunla baya konuşmaya başladık. bi gün işte işimiz gücümüz bitti. bayada geç oldu gecenin bi saati. herkes dağılıyo yavaş yavaş. Dedim napıcan şimdi eve mi gidiceksin. bilmiyorum hiç gidesim yok dedi. iyi dedim gel yürüyelim biraz takılalım. sonra ben bırakırım seni falan dedim. Tamam hadi dedi çıktık ofisten. Gidiyoruz çarşıya doğru. Baktım bi çorbacı var. Girdik içeriye. Bu böyle menü falan istiyo. Ne yesem acaba nası menü olmaz falan diye triplere giriyo. Ben nası gülüyom. Çorbacı lan gecenin bi yarısı ya mercimek ya ezogelin ya kelle paça olur yani. Neyin menüsünü istiyosun. Baktım bu dudakları falan büzüp lolita havalarına girmiş. Dedim usta sen bize iki tane kelle paça getir. Üstüne birazcık sirkeyle sarımsak damlat. Yanına da bolca ekmek getir şöyle tazesinden. Sonrasına çayda istiycem bak bayat çayı dayama bize. dayı tanıdık olduğu için öyle arada takılırım ben ona. Başka yerde gidip çorbacıya atar yapmayın yani. Kepçeyi sokarlar zütünüze. Bu başta paça mı yiycez ıyy falan dedi. Dedim kraliyetten misin yavrum hayırdır ? yiycen tabi. ulan stillerden stil beğenip markalardan marka beğenmeyen adamlar , oturmuşuz. Yani şöyle diyim yanlış anlamayın. Kızın üstündeki ziynetler kolyeler küpeler falan şey değil gündelik kullanım için olanlar. Düğün için falan özenilmiş şeyler olmamasına rağmen. Basit takılar olmasına rağmen değerlerini bi toplasan o çorbayı yapan 10 ustanın 1 aylık maaşı çıkar. Biz oturmuş gecenin bi vakti çorba içiyoruz. O açıdan biraz tezatlık bi durum diye anlatıyorum. Yani bana la ibo giberim sende gidip karıyla çorba içtiğini mi anlatıyon demeyin diye. böyle attan inip eşşeğe binmiş tavırlarla özümüze dönderiyorum kızı. partilerde hoplatıp zıplatıp barlarda kesip hava da satabilirdim. Ama ben çorbacıyı seçip özümüze , sarımsağa paçaya dönmek istedim amk. Ne lan öyle hoppidi zoppidi yarak kürek.
-
136.
+1Arada kapi onune cikip sipari beklerken biruuaaaan doner var pide var biyruaaaan diye cektigim zilgitlari gibsen unutamam. M tassagina calia da da bi zevki cikiyo isin. Kapida oye takilirken yan taraftaki esnaf calisanlarina karsi dukkanlardaki hatunlara falanda goz gezdirir oldum. Zaten zamanla onlarda bu dukkanda biseylerin dondugunu birilerinin oldugnu farkedecek oldularki dukkana bir kiz akini hucum etmeye basladi. Arada dukkan kadinlar hamamina donuyodu. Hele cuma gunleri. Butun erkekler cumaya gittiginden. Bizim cumaya gitme gibi bi imkanimiz olmadigindan dukkanda full kiz cakili oluyodu. Bi gun en ust katta duruyorum. Ust kata bakan kizin annesi mi ne hastalanmis. Sef beni yukari verdi. Ciktim abi ust kata. Bi yandan sigarami iciyorum. O ust kat kafe gibi oldugu icin orda tv var. Radyo caliyo surekli. Bende powerturk falan takiliyorum boyle anten ne verdiyse artik. Ulan boyle ogleden sonra artik uc dort gibi dukkana boyle kizlar elip gidiyo. Benim oraya iki tane kiz geldi. Birinin elinde de kucuk akvaryum gibi bisey var. Merak ettim bu ne amk diye soyle dikkatlice baktim. Kizlarda baya heycanli boyle civil civil bisey. Ama olgunlar yani belli. Kucuk yasta degiller. Ama civelekler. Dur dedim simdi tam benim kalemler geldi. Yuru ibo. Gosteri bslasin.
-
137.
+1o sıralarda dediğim gibi daha çok toy zamanlarım. yapıyorum ediyorum böyle şaşırıyorum lan nası başardım vay amk banada bu iş gelirmiydi falan fistan diye. en nihayetinde önemli bi konumdayım ama tam olarak kendimin farkında değilim. ve hala taşakları nasıl kullanacağımın bilincinde değilim. benim için iş ve playboyluk çok farklı aşamalarda. patronun kızı leyla. bahsedeyim hemen. bu huur , 1.72 boylarında hafiften esmer , lens denilebilecek kadar parlak ve mavi gözlere sahip , ortalama bi türk kızı. kız mıdır tabi orası tartışılır. patronun parası ve havasıyla konuşmayı ve patrondan aldığı gücü kullanmayı çok iyi bilen bi kız. ben o kadar caka satamıyorum mesela patron gücüyle. hal böyle olunca aramızda ufak çaplı rekabetler ve sürtüşmeler meydana geldi. ben başladığımda bu kız ortalarda yoktu. o açıdan ben patronla istediğim gibi taşak muhabbetlerine kadar sarabiliyodum. güzel güzel muhabbetlerimizi ediyoduk. ben patrona para , o bana prestij kazandırıyodu. ortamlara beraber giriyoduk. ikili bi takım halinde yardırıyoduk. yaşlı adamlarla takılmayıda sevmeye başlamıştım. hem daha oturaklı hemde daha kopmalık muhabbetleri oluyo. kafa olanları yani öyle böyle değil tam kafa. neyse abi bikaç ay sonra bizim patronda bi telaşlanmalar bi şeyler başladı. lan noluyo hayırdır patron falan demeye kalmadan kızı geldi yurtdışından. artık orda ne tak yiyodu bilmiyorum ama. havalar binbeşyüz geldi. üstünde bi tşört. belinde kareli mavi bi gömlek. altında da kahverengi bi pantolon. tabi paçalar katlanmış. öküz gibi bi ayakkabı. gözlerde gözlükler. şirketten içeriye bi daldı. bi yürüdü şöyle salına salına ama. o biçim. geldi böyle patronla oturuyoruz. gözlükleri çıkardı yavaşça. babasına sarıldı. kim lan bu dıbına kodumun çocuğu der gibi böyle bakıp duruyo yavaş yavaş hareketlerle bana. geçti karşıma oturdu. ama gözler bende kıl kıl bakıyo. ulan daha hiçbişey yapmadım. bu ne hava. bu ne caka. patron böyle ne yaptın nasıl geçti yolculuk falan diyo ama. bu gibtiğimin ne işi var burda der gibi anlatıyo böyle. neyse durdu durdu duramadı. patrona söyleyeceklerimi söyledim. bi kaç işle alakalı mevzuyu anlatırken pat diye araya girdi bu. pardon dedi. sustuk ikimizde döndük. sonra konuşursunuz bunları çıkarmısınız dedi. ulan bakakaldım karıya. gibtiğime uyuz oldum. efendim ? der gibi bakış attım. patronda öksürüp tıksırdı biraz. kolumdan tuttu gibtir et hacı hadi sen çık boşver der gibi. bende topladım evrakları çıktım ofisten. kim ulan bu dıbına koduğum diye sövüyorum kendi kendime. ilk dakkadan bi adama neden takarsın ki. ilk dakkadan beni karşına neden alırsın. bunun bi nedeni yok yani. bazı insanlara sebepsiz gıcık olursun ya. aynen öyle.Tümünü Göster
-
138.
+1Neyse abi kız onu böyle bi durumdan aldı. Okuluna tekrar gelmesini sağladı. Tekrar okula hayata dönderdi onu. Ali kıza öyle bi bağlandı ki anlatamam. Varı yoğu o kız olmuştu. Gözü ondan başkasını görmezdi zatende. Yani kız için yaşıyodu resmen. Mutluydu ama. Severdik bunları. Bizim ekibin aşıklarıydı onlar. Leyla ile mecnunuydular yani. Aralarında garip bi ilişki garip bi çekim vardı. Ikiside biliyodu ikisininde gözünün kimseyi görmeyeceğini ama. Arada böyle kız takılırdı kaslı çocuklara falan bakıp. Ali dellenirdi. Kız sonra sarılıp öper gönlünü alırdı. Arada ali gıcıklaşır güzel kızlara bakıp kıskandırırdı falan. Severdik bunların böyle çocuksu hallerini. Masumdular en azından. Çok saf çok temiz bi ilişkileri vardı yani. Gerçekten onlardan ilham aldığım özendiğim bi ilişkileri vardı benim açımdan. Yani 1000 tane kadınla yatmak mı yoksa şöyle bi tane kadın mı deseler o kadını seçerim. Cidden 1000 kadınla yatmanın bütün kızları tavlamanın hiçbir enterasan ve güzel yanı yok. Şu güzelliğin yanında yatmak sevişmek falan hikaye kalır. Neyse abi. Ali annesinin öldüğü dönemde okuldaki bazı derslerden kaldığı için onun okulu uzadı. Kız mezun oldu okuldan ve çalışmaya başladı. Ali derslere asılıyodu. Okul çıkışlarında kızı gidip işten alıyodu falan. Vize final zamanı geldiğinde sadece aksatıyodu. Onda da başını dersten kaldırmadığından gidip alamıyodu. 1 haftalık taş çatlasa 2 haftalık bi süre. Zaten hafta içinde günde bi kere mutlaka görüşüyolardı. Hiç yoktan telefonla mutlaka konuşmaları lazımdı. Öyle garip huyları vardı. Bi mesajda mutlaka aşkım yazılmalı. Isimle hitap edilmemeli. Kesinlikle daha güzel ve yanyana bi fotoğraf olmadan telefonun ekran fotoğrafı değiştirilmemeli. Böyle değişik güzel huyları kuralları vardı bunların. Öylesine destansıydı ilişkileri. Neyse abi gel zaman git zaman aliyle kızın sevgileri artık ciddiye binmeye başladı. Bişeylerin adını koymak istediler. Haliyle ali okulu bitirdi. Kız 1 senedir falan çalışıyo. Artık aile kurmak istiyolar. Sonuçta kızın ailesi falan bilmiyo henüz. Ali istemye falan gidecek artık o mevzular konuşulmaya başladı. Bizde aramızda makarasını yapıyoduk bunun. Ali senide kaybediyoz nihayet eriyon lan muradına. Amk bi kızı 15 senedir evliliğe ikna edemedin lan ne adamsın amk falan diyoruz böyle. Neyse abi. Olayın koptuğu nokta şurda beyler. Dinleyin.Tümünü Göster
-
139.
+1genelde suriyelilerle ben iletişim kurduğum için masayı bana bıraktılar. çünkü koca dükkanda ingilizcesi olan tek kişi bendim. arap diyip geçmeyin hepsinde felaket ingilizce var. ben arapça onlar türkçe bilmiyolar ama ikimizde felaket ingilizce konuşuyoruz. benimki tam felaket sayılmaz. iletişim kuracak kadar en azından gibecek kadar ingilizce biliyorum yanide. kızları falan baya bi biliyolar. neyse gittim masalarına hoşgeldiniz dedim. adisyonu elime alıp kızları kesmeye başladım. kızla göz göze geldik. kestiğim sarışın bana bakıyodu. siparişide o verecekti. masada siparişi veren hep bir sözcü olur ya. kız belli biraz yırtık bi kızdı. yani girişimci mi dersin aktif mi dersin artık ne dersen de. erkekleri daha ezik kızların yanında. öyle söyleyim. kız yarı arapça yarı türkçe bişeyler anlatmaya çalışıyodu çırpınıyodu. kendi aralarında da arapça bişeylere karar vermeye çalışıyodu. anladığım kadarıyla kız bişey söyleyecekti ama erkekler yok ondan söyleme şundan söyle falan diye sürekli araya girirp duruyodu. kıza doğru biraz yakınlaşıp do you speak english dedim. yes!? dedi şaşırarak. sonra geriye doğru çekildi. ovv. do you speak english ? dedi bana umutla. oha sendemi ingilizce biliyosun der gibi. e tabiki dedim. ben öyle diyince ohhh diye bi rahatladı. nihayet ingilizce bilen birisine rastladım dedi ingilizce. kızla biz konuşmaya başlayınca böyle sevgilisi olduğunu düşündüğüm o yanındaki sıpa biraz bozuldu bu işe. yüzünü falan astı. somurtarak oturmaya başladı. kız menüyü eline aldı. hazır bulmuşken herşeyi sorayım dedi. what's mean pide döner ? dedi. pide dönerin ne manaya geldiğini anlattım. dürüm döneri sordu. pideleri sordu falan. anlattım tek tek. işte şöyle zayıf bayanlar genelde bunu tercih eder. güzel bayanlara bunu tavsiye ediyorum. suriyeliler genelde bunu severler. cem yılmazın garson esprileri gibi bana bırakıyomusun falan diye biriki şaka da yaptım güldü falan. sıpa iyice bozuldu buna. arapça falan söylenip duruyodu. kız daha fazla muhabbet etmedi. kenara çekildi. siparişleri söyledi. gittim getirdim. afiyet olsun dedim. kızı rahatça kesebileceğim bi köşeye geçip gizliden gizliye iş yapıyomuşum gibi bi yandan ortalıkta geziniyorum. bi yandan da çaktırmadan kızı kesiyorum. nihayet beklediğim an gelmişti. altın vuruş yapacaktım. ben 5 puanlık bir kız olsada olur diye beklerken en az 8 puanlık bir kız gelmişti. üstüne üstlük birde suriyeliydi. araptı amk. arap kızlarından bir fantezi yapmayı zaten uzun zamandır düşünüyodum. mükemmel bi fırsattı benim için bu. ama yanındaki hödüklerden kurtulmadan kıza yanaşmam mümkün değildi. okulda falanda okumuyo ki gibtiğimin kızları. nerde oturduklarını falanda bilemiyosun bunların. gerçi bilsemde bi hamle yapmak çok tehlikeli. sonuçta suriyeliler amk. babası mabası duyarsa türkler gibi davranmaz. türk babası olsa gene kestirirsin az buçuk ne yapacağını. adam asar mı keser mi öldürür mü onuda bilemiyosun. çok tehlikeli.Tümünü Göster
-
140.
+1Alinin iş yeriyle kızın iş yeri ayrı yerlerde. Ali tabiki bazen gidemiyo kızın çıkışına işe başladığından beri. Genellikle evde telefonla falan görüşüyolar o sıralar. Kıza bi kaç tane serseri musallat olmuş. Bowling salonunda aliyle bowling oynarken görmüş beğenmiş bebeler kızı. Iş yerine girip çıkarkende rastlaşınca bi tanesi cesaret bulup gidip yanına konuşmuş kızla. Demiş işte çok güzelsin. Tanışalım tanışmak konuşmak istiyorum falan demiş. Kız demişki git işine kardeşim ben evliyim falan yapmış. Bebe demiş olsun önemli değil bişey olmaz tanışmak istiyorum sadece falan demiş. Kız biliyo alinin ne deli olduğunu. Duygusal falandır ali ama kıskançlığa tahammül edemez. Hele varı yoğu bi sevgilisi var. Ona dil uzatacak şu hareketi yapacak yan gözle bakacak birisini yeminle darma duman eder amk. Ne konuşuyon sen. Yav git falan deyip göndermiş çocukları kız iş yerine girmiş. Aliyede hiçbişey anlatmamış. Gel zaman git zaman bebeler kızdan böyle ters görünce naza çekiyo gibisinden ısrarcı olmuşlar. Işi binliğe vurmuşlar. Iş tanışmaktan sarkntılık etmeye dönünce kız artık dayanamamış demişki ali böyle böyle. Buranın serserilerinden bana rahat huzur yok. Bunlardan kurtulmam lazım falan diye yakınmış aliye. Ali bu dururmu kafayı yemiş tabi. Kızı işe kendisi zütürüp getirmeye başlamış. Dükkanın önünde nöbet tutmuş. Çıkışlara gizlice gelmiş. Kız gezerken gizlice arkasından takip edip bebelerin gelmesini falan beklemiş. Ama yok. Bebeler yok ortada. Bulamamış. Daha sonra araştırmış bunları. Civar esnaflara falan sormuş. Kendi tanıdıklarına bizim elimizin kolumuzun ulaştığı yerlere. Sorduk soruşturduk bebeleri bulduk sonunda. Dedikki birader böyle böyle bi mevzu varmış. Ali zaten durmadı. Ana avrat dümdüz gitti. Işi namus davasına dönderdi bi anda. Olay o raddeye gelince bebelerde efelendi. Dediler ki gelin lan topunuzu tüfeğinizi alıp. Bu kızın iş yerinin önü zaten boşluk bi alan. Orda buluşalım açılalım bakalım kim kimin namusunu napıyo falan. Iş kan davası raddesine geldi. Zaten o noktadan sonra ne bebeler için dönüş yolu var. Nede ali için. Ali için yoksa bizim içinde yok zaten. Toplaştık gittik. Biz öyle kavgaya adam toplayıp gitmeyi seven tipler değiliz beyler. Karşımıza ordu da geleceğini bilsek en baba 3-5 kişi gideriz yani. Kavga öyle 10 kişiyle 15 kişiyle edilmez. Kavga dediğin erkek gibi , mertçe yiğitçe edilir. Gittik. Karşımıza geldiler 10 kişimi 15 kişimi ne. Bebeler dizilmişler karşıya. Böyle kovboy filmlerindeki gibi boş alanda karşı karşıya dizildik. Bakıyoruz böyle. Ben kafadan kestiriyorum. Şu iri kıyımı şöyle yaparız. Iki tanesi tıknaz zaten onları şöyle deviririz sonra şuraya geçeriz şuna dikkat ederim falandiye kafadan hesap yapıyorum. Düşünüyorum ki şimdi biraz birbirlerine söverler ederler. Sonra kavga faslına geçtikten sonra böyle plana uyar yardırırım falan diye kuruyorum kafmada. Ben bunları düşünmeye kalmadı. Ali nerden bulduysa bi demir boruyu eline geçirmiş bebelerin üstüne koşmaya başlamış.Tümünü Göster
-
141.
+1Ulan karşıda var 15 tane hayvan gibi adam. Zaten herşey 1 yada 2 dakika içinde cereyan etti. Ali mızrak gibi fırlayıp bebelerin üstüne o demirle atladı. Hepsinin arasına öyle atlayınca hışımla bebelerde neye uğradıklarını şaşırdı. Zaten demiri öyle bi salladı ki 3-5 tanesi kafadan gitti. Ağız burun dağıldı köşeye sıvıştılar. O tıknaz olanlar zaten ürkek ürkek bakıyolar. Ali kalktı hepsine hızlı hızlı girişiyo böyle ama nasıl. Kendini kaybetmiş resmen. Linç etti bebeleri tek başına orda. Anlatamam. Her tarafı kan revan içinde. Bebeler yerde mort olmuş durumda. O ilk vurduklarının dişleri falan söküldü baya. Biriki tanesinin burun kemiğiyle yüzünde baya kırıklar oldu. Diğer çocuklar zaten öyle çelimsiz tiplerdi. Biz bi fiske bile vuramadan ali ateşin ortasına dalıp ateşi yaktı resmen. Kendi ateşiyle kavurdu ortalığı. Karşı taraftaki bebeler kancıklık ettiler aliye. Mahkemeye gittiler. Şikayetçi oldular. Polis falan çağırdı bunu. Ortalık karıştı zaten. Bende baya bi uğraştım bu olay mahkemeye sevk edilmesin. Aramızda halledelim bebelerin zararı neyse dişleri mişleri karşılayalım hastane masraflarını kapansın gitsin mevzu delikanlı adamlar kavga etmişler sonuçta falan dediysekte. Bebelerin aileleri dinlemediler. Aliyi mahkemeye verdiler. Hakim çocukların darp raporlarına falan baktı. Alininde savunması vardı ama. Kadersizlik talihsizlik başka bişey beyler. Aliye 6 ay falan bi hapis verdi. Avukat içeri girdikten 1-2 ay sonra dilekçe falan bişeyler yaparız iyi halden onu belki 1-2 ay daha düşürürüz. En olmadı 3-4 ay yatar çıkarsın falan diye teselli veriyo hala. Dedim çocuğun hayatı kaydı lan. Hapis ne demek amk. Evlilik arefesinde bu çocuk. Kızla yıllar sonra kendine gelmiş. Bi hayat kurma mücadelesi içinde girmiş. Üç beş serseri yüzünden hapse girmek ne demek. 3 ay 5 ay falan yatması sıkıntı değil. Ciğeri beş para etmez adamlara haddini bildirdi diye içeri girince nasıl rahat dursun ali. Nasıl iyi hal olsun amk adamda. Ne yaptıysak olmadı. Adamlar şikayetlerinde ısrarcı olup aliyi içeri tıktırmak için ellerinden geleni yaptılar. Tıktırdılarda. Içeri girdikten sonra kız hergün gidip geldi çocuğun ziyaretine. Ali istemiyodu onu o halde görmesini ama. Kız gelmezse içerde kafayı yiyeceğinide biliyodu. Kızın aileside aliyi biliyodu. Aliyle olan ilişkisinden haberi vardı ama. Son olaylar onlarında kafasını karıştırdı. Aliye yapılan en büyük kahpelikte bu oldu işte.Tümünü Göster
-
142.
+1Ali dışardayken , işlerinin başındayken yada okulda başarılı bi öğrenciyken aman ali canım ali diye severler el üstünde tutarlardı çocuğu. Haksız yere hapse düşünce bi anda soğudular. Serseri oldu ali onlar için. Kavgacı bi şerefsiz oldu. Aylarca kızın aklına girdiler. Aylarca kızı ondan soğutmak için herşeyi yaptılar. Kız ağlaya ağlaya helak oldu. Beni arayıp bana ağlıyodu. Ali napıyo ibo nolur haber al onu çok sevdiğim ifalan söyle diyodu. Ali içerde olum bu kız niye gelmiyo başka birisi falan mı var ibo allah aşkına söyle lan diye zırıl zırıl ağlıyodu. Amk öyle arada kalmak da o kadar kötü bişey anlatamam. Neyse abi gel zaman git zaman ali dangalağı içerde duramamış. Kızlada zaten arası böyle bozulunca , içerde olaylar çıkarmış. Biriki kere gardiyanlarla takışmış. Ordaki mahkumlarla falan zaten dövüşüyodu süreklide. Içerde zaten normal olan şeyler. Bunun cezası 3 ken 5 oldu. 5 ken 8 oldu derken uzadı da uzadı. Belliydi zaten böyle olacağıda , haksız yere oldu be. Gencecik yiğitçe bi adamı resmen çürüttüler içerde. dıbına koydular herifin amk. Güzelim aşk hikayesinin dıbına koydu gibtiğimin şerefsizleri. Hapisteki süre uzadıkça kızında kulağına dedikodular gelmeye başladı. Alinin içerde yaptıklarını bire bin katarak anlattılar. Kızında yaptığı en büyük ahmaklık onlara inanmak oldu. Yıllarca kapısında çok çilesini çekti alinin ama her insanın belli bi noktası vardır beyler. Kimse imkansız olmadığı gibi kimsede vazgeçilmez değildir. Kızda sonuçta başarılıydı ve kariyeri için baya bi basamak yükselmişti. Ali bikaç ay öncesine kadar onun kariyerinde ve hayatında hayatına huzur katan kariyerinde ona destek olan tam bir aile babasıyken birden , arkasında bir yük , sırtında bir kambur oldu. Adı bile onun adıyla birlikte anılınca rahatsız olur oldu. dıbına koyduğumun kızı kırk yıllık aşkı haysiyetsiz herifler kendisine onurlu desin başarılı desin diye sattı. Aliye sırtını döndü. Ve umudunu kesti. Ali zaten bunu hissetmiş olacakki içerde derin bir acıya büründü. Zaten annesi öldüğünde de kendisni eve kapatıp hapsetmişti. Şimdiki de aynen öyleydi. Aylar geçtikçe kız dahada başarılı olup müdür oldu. Genel müdür oldu. Ünvanlardan ünvanlar beğenir hale geldi. Ailesininde uygun gördüğü biriyle evlenecek karaktersizliğe getirdi onuda iş dünyası. Para hırsı ve dedikodular. Kızın aklına girdiler. Kızda aklına soktu. Hayatında yapabileceği en büyük kahpeliği yaptı. Çok huur gördüm ama. Bunun gibisini gerçekten ömrü hayatımda görmedim. Göremem.Tümünü Göster
-
143.
+1Rez panpa
-
144.
+1biriki gün 15 günlük teneke peyniri gibi kokan dayılara pide servisi yaptıktan sonra kendimi orta kata atıp balkona geçtim. balkon kısmı daha benim kalemim kızların gelip sigara içtikleri bir mekandı. o nedenle burda bişeyler yapabilirdim. adisyonu züt cebime kalemide diğer züt cebime yerleştirip geçtim balkona. balkondaki servis masasına dayanıp masalara doğru dönüp beklemeye başladım. müşteriler birer ikişer gelip yiyip içip gidiyolardı. sabrediyodum. elbet bi tane en az 5 puanlık gelecekti. ve o kısacık süre zarfında onu etkilemeyi başarabilecektim. etkilemeyi bırak anasını bile gibecektim. o kızın sözlerinden sonra gerçekten çok büyük hırs yapmıştım. amk kızlarıda hep fındık tarlalarından çıkıp gelip çarşıda para harcamaya çıkmış aileleriyle gezen büyük burunlu çilli milli kızlar. gibtiğimin yerine araplar falanda geliyo deli ediyolardı beni. lan geliyolar kızlar mızlar. taytları çekmişler zütlerine. hayvan gibi göz makyajları falan oturuyolar. birer tane döner söyleyip elleriyle falan öküz gibi yiyolar. tayt dediysem ciksi anlamayın sakın. 100 kilo kızın tayt giymesinin hiçbir ciksapeli yok. sonrada gibtir olup gidiyolar. bunlara böyle söve söve bi hal oluyodum. herneyse böyle beş puanlık 4 puanlık bir kız falanda olur diye sürekli düşürürken ben çıtayı akşam üzeri akşam servisinden sonra 4 kişilik bir grup geldi. iki kız iki erkek. erkekler mal ama kızlar taş. bi tanesi sarışın diğeri esmer kızların. on numara beş yıldız giyinmişler kızlar. erkeklergömlekle falan regular fit takılıyolar amk ezikleri. öküz gibi konuşmalarından arap oldukları belli. ama düzcedeki arapların helede bizim dükkana gelen arapların ikiye ayrıldığını söylemem gerekir. bir grup araplar suriyeden falan kaçıp gelip gerçekten hayatını idame ettirmeye çalışan fakir kısım. bunların çok modayla şunla bunla işi olmaz. kapalılar zaten çoğu. gelir hepsi bi kişi 3 tane falan pide gömer. sonrada edeplice kalkıp giderler. diğer kısımlar ise suriyede paşa çocukları mıydılar neydiler artık bi gelirler tıpkı bunlar gibi. sanarsın kraliçenin özel misafirleri. havalar binbeşyüz. saçlar maşlar maşalanmış düzleştirilmiş makyajlar yapılmış dar kotlar topuklular. bu tarz benimden fırlayan gelmiş. o derece yani.
-
145.
+1neyse panpalar gittim işimin başına. kendi işlerimle meşgul olmaya başladım. ikinci gün bu takımları çekmiş. sabah benle beraber kahve alıyodu makineden. geçtim odama hiç selam sabah vermeden. bakarmısın buraya dedi. efendim dedim. iş yerindeki pozisyonun neresi dedi. odamı gösterdim. şurası dedim. ayrıntılarını babanıza sorarsınız yalnızken , bizatihi kendisi anlatır dedim. müsaadenizle işim var diyerek geçtim kendi odama. heey diye bağırdı arkamdan sert sert. açıkçası çokta gibimdeydi diyerek geçtim odama. beş on dakka geçmedi. kapıyı açtı girdi içeri. bu ne terbiyesizlik amk. benim odam lan orası. hadi içerde baksırla oturuyosam. hepsini geçtim sen kimsin amk benim odama öyle paldır küldür giriyosun. girdi neyse. ters ters bakıyorum böyle. geçti karşıma oturdu koltuğa. ne sanıyosun kendini dedi. allahallaaaa dedim içimden. ya sabır ya sabır diyo beynim. bi yandan küfrediyorum. ulan sabah sabah belamıdır nedir. isminiz nedir dedim. leyla dedi. ibo bende dedim. memnun oldum diyemiycem çünkü çokta memnun olmadım açıkçası dedi. iğrenç bi şekilde gülümseyerek bende dedi. odama bu şekilde giremeyeceğinizi öğreneceksiniz. şimdilik size herhangi bişey demiyorum. beni tanımadığınızdan ötürü. ama bi daha tekrarlamamanız sizin açınızdan iyi olur dedim. bak seeeen dedi. ne yapacağını sanıyosun anlatırmısın biraz merak ettim dedi. başını masaya yaslayarak. kahvemden içtim bi yudum. şöyle söyleyim dedim. üst düzey yöneticilikte kafa yani şu gördüğünüz beyin çok önemli bi yer tutar. bazı işlerde beden , bazı işlerde el, bazı işlerde dil , benim işimde ise en çok burası çalışır. ve ben şimdi dışardan gelmiş , şımarık , afedersiniz pislik , ne yaptığını bilmeyen , ve daha bir sürü sıfata layık gördüğüm bir şahsa küfretmek ve daha bir sürü şey ile meşgul edersem bu beyni , işlere odaklanamam. böylece yanlış kararlar verebilirim. verdiğim yanlış kararlar şirketi kötüye ve zarara sokar. hal böyle olunca belki ben şu masamı, bu odamı ve bu işimi kaybedebilirim. ama siz , kredi kartlarınızı , babişkonuzun paracıklarını , prestijini ve belkide alıştığınız bu şımarık düzeni kaybedersiniz. ben şahsen bu kadar alışmışken kaybetmenizi hiç istemem. zira babişko parası yemekten başka bişey becerebileceğinizden şüpheliyim dedim.