/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    +2
    o an anladım ki bişeyler olacaktı. Saçmalayacaktı bu kız bi zaman sonra. Ve bu güzel arkadaşlığın kankiliğin taku çıkacaktı. Yani ben normalde kızlardan arkadaş yapmam biliyosunuz beyler. Kızla erkeğin arkadaş olamayacağı kanaatindeyim. Tezimide doğrular nitelikte binlerce örnekten bir tanesi olarak bu kızı sunuyorum. Daha sonraki günlerde ben bu kızla arama birazcık mesafe koydum. ama çok değil yani öyle çok samimide olmadım yanlış anlar belki diye. Çok resmi de durmadım durduk yere tavır koyar gibi. gerek yoktu yani. Neyse abi. sonrasında biz bu kızla gene konuşuyoruz herşey iyi güzel sohbet muhabbet arkadaşça devam ediyo. Bir gün gene evine bıraktığım zamanlardan birinde şeylerden konuşuyorum böyle işte bak şu bankadaki çalışan varya sarışın tam senlik varya aklına girsen erik gibi kütür kütür zütürüsün falan diyorum. Espriyle karışık. Oda devam ediyo böyle muhabbete katılıp dalga geçiyoruz falan. Evlernin önüne gelince buna gene bi baba sarıldı. Tutturdu ille sarılalım. Ya nerden çıktı şimdi bu diyorum. Yok bi kere sarıl bana daha önce hiçbir erkekten böyle bişey istemedim diyo. Ya yapmayalım diyorum bak. ben istemiyorum sarılmak falan neden sarılıyoruz diyorum. Anlamıyo. Sevgilim var benim başka birini seviyorum bunu ona yapamam dedim. Bi durdu. Bu ikisini birbirine karıştırma bu arkadaşça bi sarılma falan dedi. Aslında bende oda biliyo bunun arkadaşça bi sarılma olmadığını. zaten bende onun için sarılmadım. Yoksa hani ayrılırken hadi görüşürüz diyip bi ülkücü selamı çakmanın hiçbir sakıncası yok. Yaparım yapmasına. Ama bu kızın istediği bu tarz bi sarılma değildi o açıdan ben sarılıpta işleri mahvetmek arkadaşlığı bi adım öteye taşımak istemedim. Bozulsun istemedim. Bide kızla asla sevgili olmak istemem biliyosunuz aynı iş yerinden yada okuldan yada sınıftan böyle sevgili yapmaya karşıyım ben. Prensip icabı yapmam yani. Ne gerek var. Kız illa sarıl diye üstüme üstüme gelmeye başladı. iş iyice inada bindi. Bu sefer bende sarılmamak için elimden geleni yapmaya başladım. Hava karanlık sokakta kimse yok kız üstüme geliyo ben kaçıyorum. Gelme bak falan yapıyorum. Bi yandan komik Bi yandan saçma bi durum var ortada. Ya sarılalım bi kez falan yapıyo sürekli. biz böyle sokakta 15 dakka boyunca tavşan kaç tazı tut oynar gibi saçma sapan haller içinde kovalaştık durduk. Sonrasında kız pes etti camlardan bakanları falan görünce. Öyle olsun falan diye başını öne eğdi vicdan yaptırmaya çalışarak çekti gitti.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 77.
    +1
    bende sigaramı yakıp doğruca evimin yolunu tuttum. Sonraki günlerde bunu bikaç kere daha yaşayınca ve ısrarcı davranmasının üzerine iyice sıkıldım bu işten ve. Rahatsızlık duyduğumu söyledim. Kadınlar sizi kafalarına taktıklarında kişiliklerinden ödün verirler. Eğer takıntı haline getirmiş bi kızla karşı kaşıyaysanız sizi kurtaracak tek şey beyinden silmeye yarayacak bi silgi bi mala bi antioksidan falan. Beynine girip kendinizi bulup silmeniz lazım ki anca o zaman sizi bırakır o kız. Öbür türlü siz reddeddikçe o kamçılanır. Siz gelmedikçe siz gibtir ettikçe o arzulanır şehvetlenir ve daha da büyür içindeki şeyler. bende sıkıldım bu saçmalıktan. Kaç yaşında adamım amk salak salak sokak ortasında gel sarılalım diye kovalamak nedir. neyse buna dedim bi kaç kez bak yapma böyle şeyler rahatsız oluyorum falan diye. tamam dedi ama pekte işe yaramadı doğrsu. Sonrasında çok fazla öyle ısrarcı olmadı ama sarılma mevzusu hiç bitmedi içinde. Bu defa işin boyutu değişti ve en son iş kadınlık kullanma aşamasına geldi. Lan evde oturuyorum. Bu böyle cins cins mesajlar atmaya başladı. böyle ciks içerikli mesajlar. napıyosun sevişmek nasıl bişey bu aralar çok sevişesim var azdım galiba abazalığım tuttu falan gibisinden mesajlar atıp duruyo. ulan arkadaş saçma sapan işler beni buluyo kafamı bırakmıyo gibecem böyle işin ızdırabını falan diyerek sildim mesajları. Bi gece evde oturuyorum. Benim hatunla muhabbet ediyoruz falan. Hatun mevzusunu anlatırım daha sonra. konuşyoruz öyle bi mesaj geldi. Açtım bi baktım bu. Sevişelim mi bi gün diye mesaj atmış. Ciddi misin sen ya falan dedim. Evet noldu dedi. Saçmalama dedim ya böyle salak bi mesajı neden atıyosn bana dedim. Burdan mevzu büyüdü. Bi saçmalıklar bi saçmalıklar bi kadınlık kullanma çabaları bi beni azdırmaya çalışmalar. Bana böyle ciks içerikli tahrik edici mesajlar falan atmaya çalışıyo güya. ben diyorum ki hayır saçmalama ne sevişmesi ben yapmam seninle öyle bişey falan diyorum. Sevgilim var ayrıca falan yapıyorum. Noldu korktun mu diyip gülüyo. şöyle aptal tavırlara uyuz olurm. Böyle mesajı atarlar sonuna da gülücük ifadesi koyup seni sinir ettiğini , laf soktuğunu , kırbaçladığını , kürekle kafama vurup kıçımı kızarttığını falan düşünürler ya. Amk sinirimden saçımı başımı yolasım geliyo. Amk kızları saçmalamaktan kurtulamadılar bi türlü. Böyle böyle gibtiler arkadaşlığın güzelliğin zütünü. Ya dedim bak aynı işyerinde çalışıyoruz. seviglim var. Ekmeğimdeyim. Doğru düzgün çalışıp adam lmaya insan olmaya insan gibi çalışmaya çalışıyorum. Neden böyle yapıyosun neden rahat durmuyosun ne istiyosun benden dışardasenle sevişecek binlerce erkek var git onlarla seviş diyorum. Tenim seni stiyo falan muhabbetine sarıyo. Ya gibtir git dedim en sonunda. Senin yüzünden rahat huzur kalmadı falan diye buna bi sövmüşüm beyler. Akıllara zarar. En sonunda ağzımı bozdum. En sonunda gibtim attım herşeyi ve nihayet haketttiği cevabı verdim. Ağzının payını alıp beni tamamen kaybettiğini anlaması bir gece sürdü. o gece bişey demedi tamam hakkım helal olsun bi dah akonuşmayız olur biter falan dedi kurtuldum sanıyorum. Abi ertesi gün bu bi başladı yavrum sövmeye. Allahım allahım. Bir beddular ediyo görmen lazım. Sanarsın evlerine ateşler saldım. Sanarsın yuvalarını yıktım. Sanarsın kandırana kadar makarna verip işim bittikten sonra aç susuz bıraktım. amk yerinde bunlara güven olmaz yani. Şuan beddua üstüne beddua edip işten çıksam mı acaba diye düşünemme sebep oluyo dıbına kodumun karısı. Ben zamanında güzel insan olup adam insan gibi işime bakıp güzel bi arkadaşlık olsun samimiyet olsun derken b yolda ilerlemeye çalışırken bu gibiğin bu tavırları yüzünden şuan bak gene sinir oldum. Yazı da bi taka benzemedi amk kafayı yedim durduk yere.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 78.
    +2
    yapmayın olum. kızlardan arkadaş olmaz. Bunu unutmayın. Bi kızla bi erkek arkadaş olamazlar. Eğer ki oldular , arkadaş kalamazlar. Mutlaka bi bit yeniği çıkar. mutlaka. Unutmayın bunu asla. defalarca kez başıma geldi. Halada gelmeye devam ediyo. Anlıycağınız dertliyim amk.
    ···
  4. 79.
    0
    Vay amk. Lan 150 günde bir geliyon ayıp ediyon daha fazla uğra
    ···
  5. 80.
    0
    Hocam devam et bırakma yazmayı
    ···
  6. 81.
    +2
    Evet sevgili dostlarım. Yazmaya değer şeyler çıktıkça sizlerle paylaşıyorum. Merak etmeyin siz buralardayım ben devamlı. Sizleri takipteyim. Yorumlarınızı görmekteyim okumaktayım. Yorumları gönderin amk ben onları çok dikkate alıyorum. Sizlere bikaç adımda nasıl günlük hayatı renklendirebileceğinizi son zamanlarda yaşadığım bir olayla örnek olması da açısından anlatıcam. Umarım faydası da olur eğlenirsinizde hepsi birden işte. Hadi bakalım başlıyoruz.
    ···
  7. 82.
    +2
    Değerli panpalarım. Canlarım. günlerden bir gün gene işten yorgun argın çıktığım bi gündü. Tam tarihi hatırlamıyorum ama. Çok fazla geçmiş tarih değil. Eve gidicem ama kafam nası bulanık anlatamam. iş çıkışı bi sigara yakmışım gene her zamanki gibi. Montu omzuma atmışım falan. Seyrek seyrek yürüyorum sokakta. Eve doğru yollanıyorum ufaktan. Yol üzerinde bi fırın gördüm. içerde de güzel bi hatun duruyo kasada. Dedim şurdan bi ekmek alıyım. Hatunla falan işim yoktu aslında. Hatun için girmedim. Evde kendime bi yumurta pişirecektim. Bide güzel film falan bişey açarım evde biraz keyif yaparım amk diyodum. Düşün ki keyif anlayışım tek başına film açıp yumurta yiyerek izlemek. hala fazlasına gidemedim amk bundan aşırıya kaçamadım. Bazen kendimi şımartayım diyip 3 tane yumurta kırıyorum. Hatta bazen para bende değil mi amk diyerek yanına peynir falan da doğradığım oluyo. Düşün. Hem yumurta hem peynir yiyorum. Gerçi yemek konusunda ben pek fazla arayan bi adam değilim. Kıyafet olsun iş olsun ortam olsun onları daha ön planda tutarım genelde. Yemek her gün yumurta yiyomuşum aman böyle de hayat olur muymuş falan pek bana göre değil onlar takılmam oralara. Neyse abi girdim içeri merhaba kolay gelsin dedim. Saolun buyrun dedi kız eline poşet eldiven geçirirken. Dedim bi tane ekmek alabilir miyim ben. tabi dedi geçti kasanın ordan dolanıp ekmeklerin yanına. Bi tane seçti. Poşetledi uzattı. Bende dalgınım ekmeklere bakıyorum bi yandan. Gayri ihtiyari bi şekilde ne kadar diye sordum. Oda durdu 1 lira dedi. Sonra da ekledi ayy ekmeğin fiyatını bilmiyomusunuuuuğğğz diyerek. amk gibermisin sabaha mı bırakırsın der gibi bi surat ifadesi aldı suratımı. Ulan sanane dıbına koyum nerden geliyo bu samimiyet bu lauballik bu ipnelik. Sanane. Kaç liraysa ver. Ben mecburmuyum senle muhabbet etmeye tırrek. Hadi onu boşver. Sana ben atom çekirdeğinde kaç tane nöron pötron tötron takron var diye sormadım ki amk. ne kadar diye fiyat sormuşum. Sanki böyle abartı çok abes bişey sormuşum gibi bi şaşırmalar bi şeyler. Farzet ki bilmiyorum sanane yani. sinir oldum orda bi. Hiçbişey yapmadım. Suratına bakıp tok bi ses tonuyla biliyorum dedim. 1 lira bıraktım kasaya çıktım direk. Eve gidene kadarda kendi kendime aynen burdaki gibi sanane diye diye söylenerek gittim.
    ···
  8. 83.
    +2
    ulan eve geldim. Kıytırık kız içime dert oldu. söyleniyorum söyleniyorum. Amaaan boşver falan diyorum beş dakka sonra gene fitil oluyorum. Orda çünkü bi laf sokmuş gibi triplere girdi daşşağını geçti kendi çapında. Ben yorgundum bişey diyemedim ya içimde kaldı amk. Dayanamadım. illa bişey yapmalıyım havalarına girdim. Dedim bunu benimde bi gıcık etmem lazım. illaki bişey bulmam lazım. Lanet olasına kıza haddini bildirmem lazım. Öyle aklınıza bişey gelmesin ha afeti derya bi kız falanda değil. Potansiyel bi kız işte. Hatta benim standartlarıma göre çirkin bile sayılabilir. Şöyle söyleyim derecesini , şu derece çirkin diyecek olsak , göz kapağı üstüne beyaz far, onunda üzerine fıstık yeşili sim atılmış çirkinliği diyebiliriz. Burunda yağlı tabi. ıyy. Harbi çirkinmiş lan karı. neyse. yani sadece ayarımızı verecektik biz. Başka bi niyetimiz yoktu bunun altını çizmek mahiyetinde söyledim. Ertesi gün işte bütün gün aklımdaydı bu. Ne yapmalıydım. Ne yapıpta bende onu züt etmeliydim. Ne yapıp o günü kurtarmalı o günün altında kalmamalıydım. Düşündüm düşündüm. Aklıma çok bi binlik gelmedi. En sonunda tam işten çıkarken dedim gene ordan ekmek alıyım falan derken. Planı kurdum. ordan geçerken her gün ordan bi tane ekmek alacaktım. Ve hergün ne kadar diye soracaktım. Ve 1 lira bırakıp çıkacaktım. On numara bi plandı bu benim için. Başlangıç için yeterliydi. Daha sonra ben olaylara göre şekillendirirdim nasıl olsa. neyse abi. girdim gene içeriye. Hoşgeldiniiiiiz dedi gene yayvan bi ağız ile. Hoşgördük dedim. 1 tane ekmek alabilir miyim diye ekledim. Tabi dedi gitti gene aynı şekilde aldı. Tezgaha koydu. Bi saniye es verip sordum. Ne kadar ? diye . önce söyleyecekti gayri ihtiyari bi şekilde. Sonra dünkü olayı hatırlayıp gülümsedi mh diyerek. sonra 1 lira dedi gülerken. verdim oraya büyük bi ciddiyetle 1 liramı. Kolay gelsin diyerek ayrıldım. Ama nası mutluyum. Bişey diyecekti ama sırf o çalışan ben müşteri olduğum için diyemedi. O tezgahın arkasında olduğunun ve benim ön tarafta olduğumun altını bir kez çizmiş oldum. Ve daha sonraki günlerde yerimizi bileceğimizi günden güne daha çok ona yerini hatırlatacağımı düşünerek eve öyle bi gittim ki anlatamam size.
    ···
  9. 84.
    +1
    ertesi gün tekrar gittim. Tekrar , ve tekrar. Günlerce gittim günlerce hep 1 tane ekmek alıp ne kadar diye sordum. 1 lira dedi. verdim kolay gelsin dedim saolun iyi akşamlar dedi. çıktım. Hep aynı muhabbet. Oda pes etmiyo yeter lan falan diye. Bende pes etmiyorum. Sürekli gidiyoruz. iş iddiaya bindi. Sidik yarıştırıyoruz birlikte ama. Ben her türlü gibecem. Çünkü reisi biliyosunuz. binlikte biz katilin tezgahından geçtik amk. onlar kim köpekki bizi yıldırıyolar. bi gün gene gittim hiç bişey olmamış gibi. Telaşlıydı biraz. iş mi yetişmedi yoksa sipariş mi vardı neydi bilmiyorum ama. Fırın dediğimde şey la ekmek fırını gelmesin amk pide mide atılan. Böyle satış yeri gibi bi yer. Fırınlarda pişiriyolar ekmeği. Dükkana getiriyolar. Bu raflara diziyo sepetlere falan koyuyo. Satıyo. O şekilde yani. Tek kişi var dükkanda zaten 3 adımlık bi dükkan küçük yani. tam köşede ufak bi esnaf yeri. neyse abi girdim gene dükkandan merhaba kolay gelsin dedim. Görünce saaaolun dedi telaşla. Sonra hemen atladı. 1 tane ekmek. hemen veriyorum. Sormadan söyleyim .1 lira. Şöyle buyrun. Afiyet olsun dedi elime tutturdu ekmeği. Geçti tezgahına gene. gülümsedim. Hatta dayanamadım güldüm. Zııııııığağağağağa diyerekte gülmek istedim ama. Aklıma hemen o an başka bi binlik geldi. neden gülüyosunuz diye sordu. Amacıma ulaşmanın mutluluğu gülmeyeyim mi dedim. Ne amacı dedi. Günlerdir bunu boşuna yaptığımı düşünmediniz heralde dedim. Evet ama fırın yani burası. Ne gibi bi amacı olabilir ki insanın dedi. Biraz kendini geri çekerek. Sarkıntılık ettiğimi falan sandı heralde. Bazı binlerinde aklından aynı şey geçmiş olabilir tabiki. Geçmesin yok öyle bişey. Çirkinlik derecesi sundum yukarda amk onu hatırlayın. Dedim amacım sadece hatırlanmaktı. Ve gerçekten bunu başarmış olmaktan dolayı mutlu oldum dedim. Öyle diyince şaşırdı. Hatırlanmak mı ? dedi. Evet dedim hatırlanmak. Şimdi sizin belli bi aileniz var. Belli bi çevreniz , arkadaşlarınız , dostlarınız , yakınlarınız akrabalarınız, sizi sevenler , sizin sevdikleriniz. Kısacası bi aileniz var. Siz kaybolup gittiğinizde sizi özleyecek , arayacak soracak , öldüğünüzde birileri yokluğunuzu farkedip nerde o diye soracak ve yaptıklarınızı hatırlayacak bir aileniz tanıdıklarınız var. Oysa ben öyle değilim. Benim bir ailem yok. Tanıdıklarım , sevdiklerim ve aklınıza gelecek başka kimse yok. O yüzden ben öldüğümde beni hatırlayacak , yoklumu farkedip o nerde diye soracak kimse yok. Amacım bu yüzden hatırlanmak. Artık öldüğümde bileceğim ki bi ekmek fırınında her gün 1 ekmek alıp fiyatını soran birisi vardı nerde o diye soracak birileri var. Hatırlayacak birileri var. Teşekkürler şimdiden. Kolay gelsin tekrar. Diyerek 1 lirayı bıraktım tezgaha. Ve derin nefesler alarak uzaklaştım ordan. Amk eve geldiğimde , ayardan çok la fontaine masallarına benzediğini farkettim. Ama güzel işti amk. Yani yazılacak olsam kıza ki asla o tiplerle işim olmaz. Bu taktikle düşmeyecek kız bilmiyorum. Eğer ki normal hayatınızı renklendirmek istiyosanız , ona buna sarkıntılık etmek bunun çözümü yada eğlencesi değil. Birilerine taş atmak bahane değil. Birilerini hor görmek , birileriyle gezip peşinden koşmak aşk değil. Sevgililik yada gibiş şart değil. illaki renklendirmek istiyosanız elbette bi yol vardır. Elbette bi yol bulursunz. Benim size kendi adıma en önemli tavsiyem , 1 numaralı kuralınız olsun ve başınıza gelen herşeyde bu mottoyu asla unutmayın. Oda şudur , hangi pozisyonda nerede olursanız olun mutlu olmayı bilin. Mutlu olmanın bi yolunu bulun ve olun. Nerede nasıl ne vaziyette olursanız olun. illaki mutlu olmanın , keyifli huzurlu olmanın bi yolu vardır. Bulun ve olun abi. Kaçırmayın. En basit tabiriyle kız düşürmek içinde güzel bi taktiktir buda. isteyen varsa uygulayıp başına gelenleri paylaşabilir. Gerçekten keyifle dinlerim. hadi bakalım görüşürüz panpalar kendinize iyi davranın. Gelirim gene buralardayım. takipte kalın. yazın buralara.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 85.
    0
    Rezerve
    ···
  11. 86.
    +1
    Beyler akşama burda olucam. Yakınlarda olan varsa size bankalarla alakalı on numara bi anekdot paylaşıcam. Buralardaysanız gelin. Eski taşak kokusunu özledim. Az biraz canlu canlı taşak yapalım. Yoksa ben anlatırım gene. Hadi eyvallah.
    ···
  12. 87.
    +3
    Evet benim canım güzel kankalarım. Sizlere şöyle bi anekdot paylaşmak istedim. Şimdi , şirket olarak sürekli bankalarla iletişimde olduğumuz için tepeden tırnağa bütün bi banka hiyerarşisi ile işimiz oluyo. Gişe memurundan , kapıdaki güvenliğe , müşteri temsilcisinden , en üst kattaki sevda hanımlara kadar , hepsiyle mutlaka işimiz ve samimiyetimiz var belli bi oranda. Banka çalışanları dediğimiz zamanda aklınıza öyle kelli felli gavat bankacılar gelmesin. Onlarda sizin bizim gibi akşam eve gelince nohut yiyen adamlar beyler. Banka müdürü ayda beşbin dolar falan almıyo yani. o yalanlara çok inandım bende. o şekilde değil. Ayrıca senin benim gibi çalışan onlarda. Banka özel bi kurum. Hiçbirisi banka için bi prosedürü yada banka çıkarları için bi adamı falan harcamazlar. Ona tutturmazlar yani. Senin kasapta çalışmanla aynı şeydir onun bankada çalışması. Hepsinin üstünde bi el vardır onları kontrol eden. Ve herkesin eline karşı sorumlulukları vardır. Alt üst ilişkisi yani klagib. Neyse bu çalışanlardan çoğuyla haddinden fazla samimiyetim var benim. Ki bi tane banka var ki oranın müdürüyle çok sağlam bi bağlantı içerisindeyim. Anlatamam size. Adını vermiyorum kesinlikle. Yaptığımız işler acayip çünkü.
    ···
  13. 88.
    +1
    şöyleki müdürle aramızdaki bağlantı normal bi arkadaş bağlantısı tadında. Bankalar bizden yıl içerisinde belli dönemlerde mali evraklar isterler. Mali verilerin sunulduğu gelir tablosudur , bilanço kalemleridir , mizan dır falan filan bu tarz evraklar ile sayılar belirlememizi isterler. Ve çoğu bankacı bunları oturur tek tek incelermiş gibi yaparak kar/zarar durumlarına ve şirketlerin ellerindeki öz kaynaklarına (yani sermaye ve taşınmaz mallarına) bakarak kredi sağlarlar. Ama bankanın mantığı basittir beyler. Bankaya ne şekilde olursa olsun para girmeli. Ödeme olarak girmeli , vergi olarak tahsilat olarak kredi olarak nası olursa olsun. Bankada para olmalı. Başka türlü olmaz. Size kredi mantığınıda açıklıycam. Bugün ihya olacaksınız. Düşünün şu bilgileri kaç bin lira ödeyerek edinen insanlar var dıbına koyum anlatamam size. Herifler oturuyolar böyle kravatlar göbeklerinin arasına sıkışmış falan. Leş gibi ortamda havasız havasız projeksiyonda kredi mantığı dinliyolar. Bi ton para bayılıp ahanda finansçı olduk diye çıkıyolar. Ellerine bi tane sertifika alan ülkeye baş danışman oldum sanıyo. Halbuki öyle değil. Başlamadan söyleyim. Normalde bankacılar finansmancıları , ekonomicileri ve muhasebecileri sevmezler. Hoş bu üçüde bankacıları sevmez. Ama bizim bu müdürle aramızdaki şeyler çok daha ileriydi beyler. Aklınız karışmasın müdür erkek.
    ···
  14. 89.
    +2
    Bizim hasan. Filanca bankanın müdürü. Bunun bankadan biz sayısız kredi aldık. Ki karşılığında bunlara devasa paralar ödedik. O yüzden bizim firmamız bunların baş tacıdır. Hiçbi işlemimiz yarıda kalmaz. Piyasada bunların bankadan yapılacak hiçbir çekimiz geri çevrilmez. Hiçbi kredi başvurumuz cevapsız kalmaz. Kesinlikle sıra beklemeyiz ve devamlı iletişim halindeyiz. Bizim bu hasanla takılıyoruz. Sayısız badireler atlattık bunla. Bu bize nakit akışında yardımcı olacaktı. Gireceğimiz önemli işlerde ben bunla oturur uzun uzun konuşurdum. Bankada herhangi bi şubede yüklü bi şekilde para çekimi yapılamaz beyler. Gişeye gelip kendi hesabınızdan 25.000 lira çekemezsiniz. Kendi paranızı alamazsınız yani. Müdürün onayı gerekir. yanılmıyosam 15.000 falan olması lazım belli bi sınırın üstü müdürün önüne gider. Ve müdür onay verirse siz o parayı çekebilirsiniz. Ki bizim çektiğimiz paralar kaç 15 bin. Bunla önemli işler öncesinde para için konuşurdum ben. Şirket için önemli oluşlarımın bi sebebide budur. Kime nasıl ve ne kadar iş yaptıracağımı çok çok iyi bilirim. Hasana dedim ki bi gün hacı bizim acayip bi iş var. Anlat bakalım gene kimin ocağını batıracaksınız dedi. Şakayla. dedim olum o sizin işiniz. dıbına koyum bi 3 lira kredi verip iliğine kadar soyuyonuz milleti. La bırak makarayı dedi anlat. Dedim böyle böyle. Yüklü bi iş var. Büyük bi ihaleye girecek şirket. Ülke bazında. Dış ticaret. ihracattan kalacak parayı geçtim sadece alacağımız vergi iadesi ile senden çektiğimiz kredinin faizini öderiz biz dedim. istediğim meblağ çoğunuzun hayatı boyunca göremeyeceği kadar çok para. ki ben bile böyle bi ihaleye girmemiş olsam göremezdim o parayı yani. Ama riskli iş beyler. Dış ticaret her zaman risklidir. Neden diye soracak olursanız , mallar kara yoluyla taşınırsa tırlarla , deniz yoluyla taşınırsa gemiyle gider. Uçakla mal göndereni hiç görmedim. Genellikle gemi tercih edilir. Limandan limana gidiştir olay. Satıcı malları limana kadar getirir. Ya limana , ya geminin yakınına , ya güverteye, yada varış noktasına kadar zütürür ve sorumlulukları orda biter. Gemiye mallar yüklenip ebesinin dıbına kadar gidecek. Denizde lodos çıkmayacak . Hava koşulları iyi olacak. Somalili korsanlar yağma yapmayacak. Mallar batmayacak ta sizde sağ salim paranızı alabileceksiniz. iş sanılandan daha fazla riskli. işin taşağı bi yana harbiden var o gibtiğimin korsanları. dıbına koduklarım zütlerinde don yok. Ellerine milattan kalmış palaları alıp beyaz dede donlarıyla mavi denizlerde terör estirmeye çalışıyolar. Hoş 1-2 ay sürüyo yada sürmüyo efsaneleri. Sonra noluyosa birleşik devletler bunları bulup gibiyo mu napıyo meçhul. Ama yok oluyo gavatlar. Sonra başkası çıkıyo. Suriyeli gibi gavatlar. Bitti diyemiyosun hemen bi tane daha çııkıyo amk.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 90.
    +2
    Hasan ister istemez tırstı biraz. Hacı dedi bak. para meselesi sorun değil. Daha öncede yaptık gene yaparız. Yüklü miktarıda ayarlarız. Krediler genel merkezden onayla gelir beyler. Müdürde olsanız , genel müdürde olsanız ordinaryus müdürde olsanız genel müdürlük red onayı bastımı 1 lira bile alamazsınız. O nedenle hasanın bazı işleri hiçbir müdürün haberi olmadan yapması gerekiyo bu işlerde. Bazı yerleri fazla ayrıntıya girmeden anlatmaya çalışıyorum. Nolur nolmaz amk durduk yere züte gelmeyelim. Neyse abi. Hasan kem küm etti biraz ama abiniz ısrar etti ve ikna etti tabikide. Zamanında oluyo tabi bunlar baya önceki olaylar. Benim anlatacağım olayla alakasız. Hasanla biz planı kurduk. Ben bunlardan spot kredi olarak bi kaç gün üst üste kredi kullanacaktım. ve sonra ertesi gün tekrar ödeyecektim. Hareket bu şekilde gözüktükten sonra ben malları sevk aşamasına gelene kadar kendim yürütecektim. Bütün taşeronlarla anlaşıp peşin peşin çalışmam ve varış noktasına gelmeden önce karşı taraftan illaki bi para almam lazımdı. dediğim gibi bankada para olmadan olmaz. Hasanın elindeki bütün parayı alıp şubeyi bi kaç günlüğüne resmen boşaltacaktım. O bi kaç gün içerisinde hasana kasayı ben açmam gerekiyodu. Yani şöyle birisi para çekmeye bankaya gittiğinde hasanın bankadaki gişe memuru kasadan gelmiş parasını alır. Sayar ve verir. Atm lere de aynı şekilde sabah sayılır konur. Akşam sayılır alınır. Hasanın şubesinde ben parayı çektikten sonra kuruş para kalmayacağı için bi kaç gün burdaki şerefsiz gavatlar ne çekerse benim cebimden çekecekti.
    ···
  16. 91.
    +1
    Ben bütün ayarlamaları yaptım. Hasana dedim ki yolla parayı. Olum ibo inşallah dediğin gibi olur yoksa varya voyvodayı hazırla. Bizim zütlere anca kazıklı voyvoda yakışır dedi ve gönderdi parayı. Hayatımda hiç o kadar para görmedim amk. Garip bi çuval içerisine koyuylardı parayı. belli günlerde bankalardan parayı almaya geldiklerinde görürsünüz. Paralar 100 lük 200 lük 50 lik 20 lik ve 10 luk banknotlar halinde toparlanır. o şekilde paketlenir ve çuvallarla taşınır. O çuvalın bi özelliği var aslında hasan anlatmıştı ama aklımda kalmadı şuan. Neyse abi. Hasan parayı çuval çuval yollamış. Amk köyden gelmiş peynir kamyonu gibi duruyo önümde. başta bikaç dakika paralara bakıp kaldım amk. Arabayı alıp kaçsam benim , çocuklarımın , hatta 3 kuşak neslimin hayatı zevkü sefa içinde geçer amk. Acuna taşak gösteririm yani o derece. Neyseki iş karşılığında alacağım para daha fazlaydı. Daha doğrusu şirketin alacağı para. Hoş az olsada niye kaçıyım amk. iş bu. Neyse panpalar. Ben finansmanı tamamladığıma göre işlemlerime tüm hızıyla devam edebilirdim. Mallar zaten rıhtımdaydı. Oraya kadar çoktan nakletmiştim. taşeronların işleri bitmişti bile. Depolar kiralanmış gemiler hazırlanmış. Sadece malların gemiye yüklenmesi gerekli gümrük işlerinin falan yapılması kaldı. Onları yardırıyorum. Hasan arıyo. ibo yetiş. ibo yarağı yedik buraya gel. dıbına koduğum düzcelileri 3 gün bekleyemediler para çekmek için. Burdaki marketlerden bi tanesi tıpkı bizim gibi kredi kullanmak istemiş. ibo her zamanki soğuk kanlılıkla önce finansal tablolarını mali verilerini falan göndermelerini , onları inceleyip kendilerine bi kredi tutarı söyleyeceklerini onayladıkları takdirde onaya göndereceklerini falan söyleyip gönderiyim demiş. Adamlarda yok arkadaş bizim işimiz uzun hesaptaki parayı çek o zaman ver demişler. dıbına koduklarımın hesabında var 1 milyon para. bankada toplasan 500 bin bile yok. Bizim şirketten desen hadi en baba 300 bin de ben çıkarır veririm. oldu mu sana 800 bin. 200 bin lira para bulacağız. 1 saat içinde. ki adamlar işkillenmesin. Ki adamların işi görülsün. Ki adamlar şikayet etmesin. Şöyleki adamlar bi şikayet etseler hasan diyemez ki iboya verdim tüm parayı o yüzden bunların parasını çekemedik müdürüm. Hasan demişki adamlara tamam siz gidin biz paranızı ayarlayalım. Şubede o kadar para yok. Olması mümkün değil zaten. Paranız ayarlandıktan sonra gelin alın. Neyse abi. Ben başladım para aramaya. Hasan arıyo sürekli olum getir. 10 lirada olsa getir at. Cüzdanda ne kadar var ibo allaşkına gel şuraya falan demeye başladı. La olum salakmısın 1 milyon parayı cüzdanlardan mı toplayacaz amk dedim. Tanıdığım bütün bankaları aradım. Hepsiyle birer birer görüşüp günlük krediler kullandım. Kimi benim kimi şirketin kimi şirketteki başka bi personelin adına. Günlük krediler halinde 200 bin lira parayı tamamlayıp zütürüp verdim hasana. Hasanda o market sahibine. Market dediysem yerel yerlerde bu tarz marketler olur. Hani nasıl diyim halktor falan diye marketler açılmıştır. ilin her yerindedir. Yani düzcenin bimi gibi olmuştur. illaki vardır çevrenizde böyle bimin falan olmayan ama dıt dıt lı sistemle çalışan yerel marketler zincirleri. onlardan işte. Neyseki parayı toparladık. Adamları yolladık. Bizde işlemleri tamamladık. Mallar gitti. Paralar geldi. Hasanda bende paraya doyduk. verdiği krediyide faizide aşağı yukarı 3 günde falan ödedik. ulan ne günlerdi be. anlatamam size.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 92.
    +1
    neyse abi ben asıl olayıma döneyim. Hasanın bi kaç önemli işi vardı. Önemli dediğim işlerin önemide hayat memat meselesi tarzında. Bayadır bunla konuştuğumuzda anlattığı bazı özel meseleleri. Şimdi bunları anlatmıyorum burda özel çünkü görür mörür sonra adama ayıp olur. Neyse onları çözmek için gidecekti bu. Ama yıllık iznini bile kullansa yetiştiremezdi o kadar sürede. Gene bi ali cengiz oyunu gerekiyodu anlayacağınız. Böyle ali cengizlerde kim aranır ? Tabiki ibo. Çağırdı beni bu. Aman bi izzet bi ikram. ibocuğum diyo kapılarda karşılıyo. Kahveler söyleniyo. Bankanın içinde sigaralar falan uzatılıyo. Lan dedim noluyo olum. Hayırdır dıbına koyum. Yav ne olum her zamanki hallerim falan diyo bide gavat. La gibtir dedim sen illaki benden bişey isteyecen olum yoksa yavşamazsın bu kadar dökül bakim dedim. La dedi ibo. Meseleleri biliyosun. Benim gitmem lazım hacı. iyi dedim gibtir git benden ne istiyon. Burda olmadığım belli olmamalı dedi. Senin illaki benim yerimi doldurman lazım. Ben 14 günde mümkün değil halledemem. Yıllık izin desen yetmez. Ki yıllık izinide buna harcamak istemiyorum amk dedi. oda haklı gerçi 1 yıl çalışıyon 14 gün izin veriyolar. 2 hafta la. 2 hafta amk. 360 günde 2 hafta. ne gibime yarar ki o 2 hafta. dedi kanka çok acayip bişey ama bunu yapman lazım. bunu benim için yapman lazım. dedim yaparım olum nolacak lan. senin için hapse bile girerim amk ne diyosun sen. napacaz söyle dedi. bak dedi kanka burda arzu hanım var. benim baş danışmanım gibi bişeydir. Banka içerisinde benim yapacağım işlemleri onun aracılığı ile yaparım. Sadece onay kısmı bana kalır. Gerisine kadar her işlemi o halleder. Ben onay veririm. ön kontrol gibi bişeydir. Merak etme çok fazla bankacı işlerine girmiyceksin. Sadece burda oturup arzunun onayına gönderdiği şeyleri onaylamaya çalışacaksın. O kadar. Dua ette o arada taşaklı bişey gelmesin de voyvodaya gitmiyek dedi. Ya olum şimdi ben seni sokacam voyvodaya tamam git hallederim ben dedim gönderdim bunu. arzu kıvırcık saçlı , genelde kırmızı tercih eden , kahverengiye çalan saçlarıyla böyle dalga dalga bir bankacı. Çok fazla bi fiziği yok. Ama kırmızı giydiği zaman aşırı derece afet olduğu da bi gerçek. Bankadaki işveli çalışan o. Bankada 3-4 tip çalışan vardır. Birincisi özürlü eleman. Bi tane özürlü gişeci her yerde vardır. Ya eli ya ayağı ya kolu bacağı bi yeri yoktur ama en yoğun yere koyarlar o adamı. Kıvranırsın önünde. Bi tane sülalem rahat ablası. Kraldan çok kralcıdır. Yapacağı tek işlem bankada oturup akşama kadar züt büyütmek aslında. Ama o maliye bakanlığına çalışır gibi davranır ve gelene köpek çeker gidene köpek çeker. Birisinin gelip ağzını gibmesini bekler. Bir devasa ablası. Bu abla genelde ya müşteri temsilcisidir. Yada üst katlarda görev yapar. Oturduğu koltuk artık yayılmıştır yani. züt şeklini almıştır. Her gün sabah aynı şekile getirir koltuğu oturur. akşama kadar falanda kalkmaz. Babacandır işini görür işin düşerse. Ama hayvan gibidir. zütünün üstüne iki tane züt daha çıkmıştır falan. Bi kaç tane sürekli telefonla görüşen beyaz gömlekli abiler vardır. Onların ne iş yaptığını hiç bilemem ama arayıp şu bankadan arıyorum diye rahatsız eden binler kesin bunlar amk. Bide ciksi bayanı vardır. Herkes onu gibmek ister. Gelen müşteriler bile bu bankada neler dönüyodur amk bu karıyla diye hayaller falan kurar. işte o kadındı arzu. Hasan hiçbi kategoriye girmiyo amk. Oda hiç masasında ve odasında bulamayacağınız bin müdür. sürekli dolaşır sürekli bi yerlerdedir sanki dünya yönetiyo gavat. altı üstü bi küçük banka amk.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 93.
    +2
    Evet beyler. Hazırsanız Bankanın politikasını anlatıyorum. iyi dinleyin. Hiç bi işinize yaramasa bile en azından bilin. Hiç olmadı bi ortamda anlatır hava yaparsınız .Yoksa da bilin olum bilinçli olun. Normal bi piyasada mal veya hizmet karşılığı para verirsiniz. Yani ortada ya aldığınız bi mal vardır. Ekmek gibi su gibi , dildo gibi vibratör gibi falan. yada hizmet alırsınız. masaj , diş muayenesi, gibiş vebenzeri. Para piyasasında işler değişik işler. Ne mal alırsınız. Ne hizmet. Ama başkasının parasını alır kullanır bunun karşılığında hem aldığınız parayı hem aracı kurumlara kesilen prim ve komisyonları öder , eninde sonunda zararlı her zaman siz çıkarsınız. Şöyleki banka mantığında işleyiş basittir. Banka kasasını açar ve vatandaşların getirip para koymasını bekler. Ahmet getirir 100 lira koyar. Mahmut gider ve 300 lira koyar. Suriyeli kardeşimiz abdusselam bin hayret de gider 1000 dolar koyar. Banka bu paraları alır almaz faize yatırır. Gider ihalelere girer. Devletin tahvillerini alır. Şirketlere ortak olur. Yani sizin paranızla iş yapmaya başlar.3 gün sonra ahmet gidip hacı bizim 100 lirayı ver dediği zaman abdusselamdan aldığı 1000 doların içinden ahmete bi 100 lira para verirler. ahmetin parası devletin elinde faizde beklemektedir çünkü. yeni bir suriyeli kardeşimiz resul bin hattap bankaya gelip 300 lira kredi çekmek istediğinde mahmutun 300 lirasını resule verirler. Resul ihtiyacını görür ve aylık ödemeleri yapmaya başlar. bu paranın üzerinden aylık olarak faiz hesaplanır. taksitlere böler parayı kolay öde diye güya. ilk ödediğiniz taksidin %90 ı bankanın koyduğu faiz oranıdır. ikinci taksidir %80 i.
    Yani bankanın ödeme önceliğinde her zaman faiz vardır. Çünkü faiz kendi parası , ana para mahmutun. Anlaşıldı mı ? O yüzden kredi ödeme tablosuna baktığınız zaman önce faiz azalır. Daha sonra ana para biter.
    ···
  19. 94.
    +2
    yani bizim paramızı bize işleterek aramızda komisyonculuk oynar banka. Ve faiz oranlarıda bizim paramıza kendi paramıza koyduğu faiz oranıda %2.50 lara varan fahiş oranlardır ki bu oranlara gelemez amk bu. Ama devlet sırf paranın değeri ve ekonomik dengelerin bozulmaması için özel piyasalara müdehale etmez. Eğer çok riskli bi döneme , enflasyona yada krize yol açacak bişey olursa piyasadaki parayı çeker ve bekler. Daha sonra tahviller çıkarır ve satar. Böylece parça parça bi dalga yaratır. Eğer devlet özel sektöre müdehale ederse tekelleşme diye bişey söz konusu olamaz. Ve büyük şirketler sizin bizim gibi vatandaşların zütünü gibemezler. Hal böyle olunca devlet tekel olur ve devlet sizin bizim gibi vatandaşların yanı sıra onlar gibi para babalarının da dıbına koyarlar. Bunuda hiçbirisi istemediği için devleti özel sektöre karıştırtmazlar. anlaşılıyo mu bunlar ? açın gözünüzü amk. açın.
    ···
    1. 1.
      0
      vay AMiNAKOYiM
      ···
  20. 95.
    +3
    neyse abiler ablalar. bunlar işin piyasa kısmı. neden anlattığımı bile bilmiyorum amk :D neyse ben geçtim bizim hasanın yerine. Başladım müdürcülük oynamaya. Zaten şirkette benim bağım yok. Şirketle aramdaki rahatlık sabancıda yoktur amk. Öyle bi güzellik yok. Günler çok güzel geçiyodu orda. Havamdan geçilmiyodu. Belli saatlerde bi çaycı ablamız vardı. Getirir bize çay kahve dağıtırdı. O saatlerin haricinde ya ben kalkar ondan alır , yada telefonu kaldırır abla bi çay yolla diye akşama kadar çay içerdim. Anladım ki müdürlerde bi gib yapmıyo amk. Benim yerime bütün küçük işleri arzu zaten hallediyodu. Arzuda öyle bi afeti devran ki anlatamam. Kızı lüpletmeyide aklımdan geçirmedim değil. Ama aşırı soğuk bi bankacı ve cidden çoooooook sıkıcı amk. Hiç tribini çekemezsiniz. Benim için bile çok sıkıcı uğraşması. Bankacı ayarlamak çok zordur beyler. Aşırı sıkıcı bi meslekleri olduğu için karşınıza beton gibi mermer gibi bi duvarı koyarlar. Bunu kır sevişelim derler. Onu kırana kadarda zütünüz gibilir zaten. Neyseki tarz sahibiydim ve kızında gözünde belli bi imajım vardı. Müdür koltuğunda idareten oturmuyo olsaydım daha da üstün bi imajım olacaktı ve kızı gibmek için yürüyebilecektim. Ama şuan sen gelene kadar idare et diyip çıkan galericinin koltuğunda oturan bacanaktım ben amk. o açıdan çokta bi forsum yoktu yani kıza karşı. karizma lazımdı bana. öldürücü bi karizma. o yüzden güzel bi iş gelmeliydi. ve bireysel beceri ile bu işi halletmeliydim.
    ···