-
151.
0Amk en iyi yerinde de bırakma be neyse devam mk hadi
-
152.
+2dedim ki öncelikle projeniz gayet güzel. özgün ellerle hazırlandığı aşikar. fakat aklıma bi kaç soru takıldı. maliyetleri düşürmek için güvenlikten feragat ediyosunuz. ve orta kesimdeki insanlara site yönetiminden daha çok apartman yönetimini öneriyorsunuz. ve adına bir yaşam alanı diyorsunuz. ve bununla piyasadaki diğer rakiplerinize nanik yapacağınızı söylüyorsunuz. amacı piyasada farklı bir şekilde yer edinmek isteyen bir proje için fazla basit gibi geldi bana. bir ikincisi , şirketinizi araştırdım. piyasa değerinizi biliyorum. şöyle hesap etmek gerekirse bizim ortaklarımızdan en düşük pay sahibinin sermaye payı, sizin şirketinizin ana sermayesini karşılamakla beraber aynı zamanda sizin bütün şirketteki çalışanların 3 aylık maaşlarını karşılayabiliyor. böyle olunca , yani sermayesiz bir şirket olarak , duvarlarda çalışacak işçilerin , bahsettiğiniz taşeronlarla maliyeti azaltma işleminde elde edilecek paraların , herşeyi bir kenara bıraktığımızda karşınıza çıkacak herhangi bir ekstra maliyetin kim tarafından karşılanacağı açıkçası merakımı cezbetti. bilmiyorum kredi kartınızın limiti sanırım tüm bunları karşılamaya yetmeyecektir. kağıt üzerinde güzel bir proje. tabiki kağıtlar insanlara sadece rakamlar ve bazı hesaplamalar verir. işi yapan kağıtlar değil başında duran insanlardır. öz geçmişinize şöyle bir baktığım zaman bu sektörde yapacağınız ilk iş bu olacak. haliyle bir kaç defa kazıklanma ihtimaliniz olacak. bazı yatırımları yapacak ama karşılığında iş alamayacaksınız. aynı zamanda vadeli çalışmak sizin için geçerli olmayacaktır. inşaat işi aynen kuyumculuk gibi sermayesiz yapılmayacak bir iş. böyle olunca taşeronlara ve diğer işçilere günübirlik yapacağınız ödemeleri hesap etmişsinizdir mutlaka. fakat işçilerin kaytaracaklarını , parayı alıp uzayacaklarını yada işi istediğiniz gibi yapmadıklarında başınıza açacakları ek masraflarını düşündünüz mü ? gerçekten başımıza daha önceki işlerde çok fazla geldi. bilmiyorum bu tür bir kriz yönetimini daha önce yaşadınız mı ama. bütün bu kötü olasılıkları düşündüğünüz vakit , bunları halledebilecek özgüveninizden başka ihale merciine sunabileceğiniz bir kaynağınız , yada tecrübeniz var mıdır ? neye dayanarak size güveneceğiz , orta sınıf olarak bizler ? dedim ve sustum.
-
153.
+2kız önce şöyle tabiki canım onların hepsi ayarlandı düşünüldü falan diye bocaladı. ihalenin sahibi reyis de anın büyüsünden çıkıp büyük fotoğrafa bakabildi nihayet. bunları öne sürebileceğimi düşünmüyodu kız. o sanıyodu ki benim fikirlerimi söylediğinde ben salak gibi kalıcam. lan benim fikirlerim bunlar diyip şok olucam. ve kız sözünü bitirdiğinde adam bana dönecek ve siz ne öneriyosunuz dediğinde hiçbişey diyemiycem ve böylelikle kız ihaleyi kapacak ve diğer çalışmaları ayarlamak için haddinden fazla zamanı olacak. ama tabiki karşısındakinin ne tür bi ibo olduğunun farkında değil. kız baktı saçmalamaya başlayacak. hemen çirkefleşerek bana döndü. peki ya siz ? siz ne öneriyosunuz henüz sizin teklifinizi dinlemedik sadece eleştirdiniz dedi. gülümsedim. bakın dedim. yeni bir şirket olarak heyecanınızı anlıyorum. gerçekten güzel bir başarıya imza atabilirsiniz. fakat oyun oynamıyoruz burda. işlerin ciddiyetinin farkına varılması için söylediklerim mühim şeyler. beyefendide söylediklerime katılıyorsa eğer beni dinlemek isterlerse kendi fikirlerimi sunmaya başlayayım dedim. eliyle buyrun dedi. ayağa kalktım. buraya tek başıma geldim dedim. üniversite hayatımdan sonra bir çok şirkette çalıştım. düzcede ismimi tanımayacak , dükkanına girdiğimde çayını içemeyeceğim , kapısını çaldığımda misafir olamayaccağım yada herhangi bir sektörde tanıdığımın olmayacağı bir an bir yer bir kişi yada insan yoktur. çünkü ben işlerimi diğer katı şirketler gibi kağıtlar ve rasyonellik üzerine değil gerçekçilik ve insan faktörü üzerine kurarım. olayların merkezinde kendim olduğum sürece işlerin bütün idaresi buradadır diyerek kafamı gösterdim. ekibim yok diye beni biraz tuhaf karşıladınız ama hepinize benim ismimi öğreten , beni bu sektörde başarılı diye anmanızı sağlayan koca ekibim işte tamda burada diyerek tekrar kafamı gösterdim. zamanında çalıştığım şirketlerin birinde önemi anlayamayacak çalışanlar yüzünden işimden ayrılmak zorunda kaldım. hal böyle olucna şirket bir kaç hafta içerisinde batmak konumuna geldi. ve tekrar dönüp çalışmamı onları o çukurdan kurtarmamı istediler. gidip eski mahvolmuş düzene yeni bir düzen , mecazen çökmüş osmanlıya yepyeni bir cumhuriyet kurmam gerekiyordu. bir kaç küçük muhasebeci hamlesi ve ticari oynamalar sayesinde şirket bir kaç ay içerisinde eski yerini almayı başardı. girdiğim başka bir şirkette ise kurtuluşumuz bir tane ihaleye bağlıydı. bunun içinde gerekli kazancımız yoktu. insanlara sunacağımız büyük bir kazancımız olması gerekiyordu. ihale gününe kadar kazançları ikiye katlamak ve masrafları minimuma düşürmek için bütün parayı reklama ve ufak standlara yerleştridim. iş gücünü kullanabilmek içinde kendi arkadaşlarım , yakın çevrem ve tabiki düzcenin kalbini attıran öğrencileri kullandım. bunlar bize hem düşük bütçeli iş gücü hemde ufak çaplı bir istihdam sağladı. minimum maliyet ile maksimum kar elde etme mottosuyla yola çıkıp gene bir kaç ay içerisinde sürümden kazanma taktiğimiz ile küçük standlardan dev marketler zincirleri inşa etmeyi başardık. ihaleleri şirket liderleri alır ve ekipleriyle birlikte onlar yöneterek bitirirler. ve iyi bir lider işini en iyi yapan olmakla beraber , yönetici vasfının yanı sıra kriz yönetiminde en sakin olup en iyi kararlar verebilendir. ticarette sizi başarılı yapan şey işler iyiye giderken verdiğiniz kararlardan çok , işler en kötü zamanında seyrederken , kelimenin tam manasıyla imkansızlıklar silsilesinde çizeceğiniz kurtuluş yollarıdır. karşınızda düzcenin en ihtimalsiz denilecek firmalarının hisse senetlerini 3 veya 4 ay kadar kısa bir sürede paha biçilemez senetlere dönüştüren bir sihirbaz, batmakta olan şirketleri doğru kararlarla piyasa yöneticisi haline çevirebilen bir kriz yöneticisi duruyor. ve ben sizin aksinize , tüm bu ihale için hem şirketimin sermayesi ve imkanlarını , hemde karşınızda duran bu ticari zeka ve tecrübeyi sunuyorum. şunu da söylemeden edemeyeceğim. benim ihale için konuşma yaptığım ihale masasının üzerinde , bir dönem üretimi durma noktasına gelmiş, ve sayemde tekrar şahlanarak ürünlerine kalite , lüks , prestij katarak ticari hayatına seyreden bir şirketin kuru pastaları duruyor. söylediklerim eğer sizi tatmin etmediyse, buyrun hep birlikte pastalarımızı yiyelim. dedim. ve oturup sabahtan beri kestiğim o üstünde kırmızı damlalı duran beyaz kuru pastayı ağzıma attım. hatır hutur yemeye başladım. ortamda bi ölüm sessizliği. karşımdaki kız afallamış yeni sıçılmış manda taku gibi kalmıştı. patron söylediklerimden hayliyle etkilenmişti. sıç takunu yiyim abi denecek pozisyona gelmişti. böyle adamları etki altına aldığınız zaman kimin patron olduklarını unuturlar. ve söylediklerinizi harfiyyen yapmak , karşılığında başarı buldukları sürece onlara gurur ve onur verir. ne çıkar ki diyerek masadaki pastadan bi tane de o zütürdü. artık emindim.Tümünü Göster
-
154.
0Devam ediyonmu reyis
-
-
1.
0tabiki olum. yardırıyoruz. ses verin.
-
2.
0Ses veriyorum
-
-
1.
0koorkma... kooorkma sönmez bu şafaaağğk (amk yapmasam olmazdı kusura bakmayın. )
-
2.
0Ben yapacaktimda biri tamamlar dediydim
-
1.
-
1.
-
155.
+4koca ekibiyle beraber mort olmuştu karşımda. tam bir cüneyt arkın havası vardı. kancık kellesini ödlek bedeninden ayırmıştım. saçının kılını bile vurmuştum gözlerim kapalı. ihale merciini kalbinden vurup eros vari tavırlarla şirkete gitmek üzere yola koyulmak üzereydim. tanıştığımıza memnun falan olduk orda. sonra adam evraklarını toplayıp çıktı. ekibide çıktı. kızın ekibide hazırlandı. siz dışarda bekleyin geliyorum birazdan dedi kız. bende oturmuş bin bin cebime doldurduğum kuru pastaları yiyodum. herkes odadan çıktı. bi tek o kızla ben kaldım. aferin dedi. beni şaşırtmayı başardın tebrik ederim dedi. açıkçası sende beni şaşırttın bu kadar ucuz numaralara başvuracağını tahmin etmemiştim dedim. küsmüş bi kız gibi trip atıyodu. ya ufff falan diycekti yani o derece sinir olmuştu. birazdan yanıma gelip omzuma yumruk falan atar diye bekliyodum. ne olacağını sanıyosun dedi. bu işin nasıl biteceğini sanıyosun. bi tane ihaleyi elimden aldın diye herşeyin burda biteceğini benim ağlayarak size geri döneceğimi ve altında çalışacağımı falan mı düşünüyosun dedim. valla pozisyon konusunda çok zenginiz istediğin herhangi bi yerde çalışabilirsin. önemli olan benim düşüncelerim değil seninkiler dedim. sen ne düşünüyosun. elindeki büyük bi fırsatı kaçırdın. piyasaya tutunma hayallerin şuan için bir kat daha zorlaştı. ilk girdiğin savaşta kaybettin. tamam sen benim kalemi aldın ama. güçlü bi filini kaybettin. bir sonraki hamlen ne olacak ? hayır girdiğin her işi elinden aldığımda ne yapacaksın ? tamamen kaybettiğinde ve elinde hiçbişeyin kalmadığında geri dönmek çok daha zor olmayacak mı ? bu mağlubiyeti nasıl kaldıracaksın dedim. merak etme kaldırırım ben dedi. ben neleri kaldırdım bu onların yanında fasa fiso kalır dedi. ahaha güldürme beni dedim. daha küçücük bi ihaleyi bile alıp zütüremiyosun. koskoca bi yenilgiden bahsediyoruz o kadar güçlü değilsin dedim. bak çok ileri gidiyosun dedi. sinirlendim. yerimden kalkıp yüzümü yüzüne kadar yaklaştırdım. ileri falan gittiğim yok dedim. sen benim patronum falan değilsin. sevgilim değilsin kız arkadaşım değilsin. yada herhangi bişeyim değilsin. sen sadece burnu çok havalara kalkmış ve kibrinin içinde boğulan şımarık bi kızsın. ve ben bugüne kadar şımarık zengin kızları hiç sevmedim. ve hiç sevmiycem. bana ne yapacağımı söyleme sakın dedim. korktu kız. kafa falan atıcam sandı heralde. ki aklımdan geçmedi de değil. bunun burda bittiğini düşünme sakın. umarım işlerinde ardı arkası kesilmeyen sorunlar çıkıp imkansızlıklar silsilesi olduğunda o krizlerin yönetimini dediğin gibi çok iyi yaparsın. bekle bakalım ibo efendi. bekle diyerek çıktı odadan. amk anlaşılan oydu ki kız bu ihaleyi kaptırdı bize ama. yapana kadar da başından ayrılmayacak her türlü hile ve hurdaya başvuracaktı. kapıdan çıkarken seslendim. paraya ihtiyacınız vardır isterseniz duvarları falan size yaptıralım. bak tanıdık taşeron olarak görevlendirebiliriim falan diye bağırdım ardından. sinir oldu kağıtları falan fırlatıp gitti. ama nasıl keyifleniyorum ben anlatamam.Tümünü Göster
-
156.
0Helal olsun. alkışlıyorum seni
-
157.
+1ben şirkete dönmeden ihalenin haberi çoktan ulaşmış bizim şirkete. benim uşaklar pastayı böreği hazırlamış beni bekliyolar. patron milletin önünde elinde limonatayla karşıladı. vaay aslanım benim vay koçum benim bee gel buraya aslanım gel gel diyerek babacan tavırlarla hulusi kentmene dönüştü bi anda. paranın kokusuyla bana bi sarıldı ki sormayın. yapacağını biliyodumlar falan. gırla gidiyo. havamdan geçilmiyo. sauronun yanındaki zehirli bin gibi bakıyo ordan şef. ellerini ovuştura ovuştura. gel lan buraya gel bin diye çağırdım. dedim niye uzakta duruyosun şef. gel pasta ye börek ye limonata iç. iyi gelir. serinlersin al dedim tutuşturdum eline. bin bin gitti köşesine tebrikler diyerek. kutlamamızı yaptık ama zorlu bi çalışma olacağını bi tek ben biliyodum. ofisin içerisinde bu iş için ayrı bi ekip oluşturdum. herkese farklı bölümler verdim. aklınızda olsun. eğer komplike bi iş yapıyosanız işi planlı bi şekilde bölün. yani koskoca bi ekibi işin tamdıbına yönlendirirseniz veriminiz azalır. ama işi parçalara bölüp , elemanları sadece küçük bir parçanın üzerinde yoğunlaşmaya gönderirseniz daha başarılı olursunuz. bende aynen öyle yaptım. gerekli taşeronlarla iletişimi bi gruba verdim. altyapı için gerekli malzeme temini falan onları başka bi gruba. haricen çalışacak işçilerin teminini başka bi gruba. şantiye alanında ilgilenecek ve konuşacak halkla ilişkiler grubunu başka bi tarafa falan. böyle gruplar halinde çalışıyoruz. iki üç günde bir de sürekli olarak herkes bi araya geliyo ve çalışmalarını karşılaştırıyo. burada da belli bazı yöntemler vardır beyler. balık kılçığı yöntemidir , beyin fırtınası yöntemidir falan o tarz yöntemlerle fikirlerimizi geliştirip beyin fırtınasına açıyoruz ki daha değişik daha yaratıcı şeyleri bulabilelim. çalışmalar böyle devam ediyo ama benim içimdeki kuşku bitmedi. her zaman benimsediğim bi fikir vardır bilirsiniz. dostunu yakın tut , düşmanını daha yakın. kızla ilgili hiçbir gelişmeden haberdar değildim. nerden nasıl bir plan ile geleceğini bilmiyodum. o açıdan kızla ilgili biraz istihbarata ulaşmam gerekiyodu. en azından kıza biraz yakınlaşmam nasıl birisi olduğunu öğrenmem , hiç yoktan yapabileceklerini tahmin edebiliyo olmam lazımdı ki hazırlıklı olabileyim. hasarı çok büyük olmasın. zaten bi kıza yanaşma işi tamamen benim işimdi. biliyosunuz. tüm gruplar iş üstünde. benimde kendi işimde olmam gerekiyodu. işler renkleniyo amk alıyomusunuz bob amcanın kokusunu ? birazdan buralara küçük şirin playboylar çizecceğiz.Tümünü Göster
-
158.
0ver kucuk iboyu kıza
-
159.
+3işe koyulmam gerekiyodu. Gün ortasında eve gidip üstümü başımo değiştirdim. Genelde ilk defa tanışacağım kızlar için yaptığım kombinler vardır. Lacivert ve siyah kombinine bayılırım bilenler bilir. Etkili bi imaj bırakmak içindir. Üstümü değiştirip kendimi hazırladım. Eski günlerin anısına kızın kanına girme vakti gelmişti. Evden çıkıp kızın şirketine doğru yola koyuldum. Şirket denilincede aklınıza illa rezidanslar gelmesin. Küçük bi apartman dairesi bile şirket olabilir. Kızınki de o tarz bişeydi. Koca koca binalar için epey uğraşmanız gerekiyo çünkü. Başlangıç için ideal. içeriye girip kızla görüşmek istediğimi söyledim. Odasını sordum. Burası dediler. Çat diye girdim kapıdan içeri. Biliyosunuz oda benim odama o şekilde girmişti. Terbiyesizliğinin karşılığını almadan bırakırmıydım amk. Yakışor mı lan bana. Girdim içeriye. Beni. Gibi afalladı. Ne yaptığını sanıyosun sen falan dedi. Odama bu şekilde nasıl girersin falan dedi. Kafasını avuçlarına almış kara kara düşünüyodu girdiğimde. Dedim bu konuşmalar tanıdık geliyo. Kahvelerimiz de olsaydı tam olcaktı. Ya çocukmumusun allasen ya falan diyerek sitem etti. Ya tamam dedim. Rakip olabiliriz ama düşman olacak halimiz yok. insan gibi birbirimizi tanıyalım istiyorum sadece. ilk andan itibaren genelde işler ikimiz içinde ters gitti. Oturup konuşabiliriz. Doğru düzgün tanışabiliriz. Sanıyorum ki öyle bi patrondan. Böylr kötü bi kız çıkmaz yani. illaki iyisindir sende. Korkma bende sandığın kadar kötü çekilmez bi adam falan değilim. Gel allaaaşkına napıyosun burda dedim. Ya bırak neyini tanıycam senin falan dedi. Ya allahallaa dedim güldüm. Burda kukuman kuşu gibi oturup saçlarını mı yolcaksın. Küçük kızlar gibi ağlıycakmısın. Gel kalk şurdan hadi. Seni zütürmeye geldim dedim. Nereye ya kimi nereye zütürüyosun dedi. Durdu. Babam mı yolladı yoksa seni dedi. Üffff. Ne ksdar soru sordun. Kalk hadi dedim. Bak bu işin içinden bi pislik çıkarsa mahfederim seni dedi. Korkmaaaaa bana güven gel haydi dedim. Ya işim var bırak falan diyodu. Geçtim masasının arkasına. Kağıtları falan attım hep. Hadiiiii kalkıyosun hemen ve yanıma geliyosun. Gidiyoruz burdan. Yürü deyip apar topar çıkardım şirketten. Söylene söylene geldi kapıya kadar. Çıktık.
-
160.
0rezervasyon 97
-
161.
0Bakalım patronun kızına da kayacak mi hadi koçuma beline kuvvet
-
162.
+2beyler sahurdan sonra bikaç part daha atıcam. isteyen rezleri alsın şimdiden.
-
163.
+3leylayla çıktık onların şirketten. nereye zütüreceğimi biliyodum. hep takıldığım yerler vardı düzcede hatırlarsınız. hala yerli yerinde durup unutulmaya yüz tutmuş sakin kaliteli yerlerim. kafelerimden bi tanesine zütürdüm. çayın beş liraya yakın bi paraya satıldığı elit sayılabilecek bi yerdi. çayından ziyade kahvesine bayılırdım oranın. kendine has bi ortamı vardı. girdik içeriye. oturduk masaya ama. yaptığımdan pek hoşnut değildi leyla. morali bozuktu. yenilmişti bi kere. kaybetmişti. sinirliydi hala. ve benim onu ezip dalga geçeceğimi , zaferimi kutlayacağımı falan sanıyodu galiba. bi gerginlik vardı. hadi yapta bitsin der gibi bi hali vardı. dedim o kadar kötü değil ya asma bu kadar suratını dedim. ne ? dedi. alt tarafı birlikte bişeyler içip evlerimize gidicez bu ne surat böyle dedim. valla hiç halim yok ibo gerçekten yorgunum. ne yapmaya çalışıyosun bilmiyorum ama sırf uğraşmaya takatim olmadığı için geldim. biran önce evime gitmek istiyorum dedi. elimle çağırdım garsonu. geldi buyur abi diye. bize iki tane orta kahve getir genç dedim. kendisi ağzını açıp sipariş vermeye hazırlanıyodu ki ben kendim söylemiş bulundum. tekrar yerine döndü. hafiften doğrulmuştu sipariş veriyim diye. başüstüne abi diyerek gitti çocuk. rahatla biraz , merak etme dedim. yanımda mutsuz olan kadın görmedim henüz dedim. kaşları falan kaldırım hıııı salak kesin öyledir bakışı attı. teaallahım dedim içimden. niye bu kadar aksisin sen ya dedim. ne diyosun be dedi. ne ne diyosun be dedim. tanıştığımızdan beri sürekli bi gerginlik sürekli bi regl havası. nedir yani bu havalarının sebebi bu gerginliğinin sebebi falan dedim. ufff çünkü sürekli etraftasın. çünkü sürekli sinir bozuyosun. ve gerçekten çok gıcık bi tipin var ya sana bakınca böyle suratının ortasına bi tane patlatasım geliyo. yani gerçekten çok itici bi halin var geriyosun beni ya falan diye anlatıp duruyo .halleri gülümsetti. sözünü yarıda kesip neye gülüyosun sen dedi. yok bişey dedim. hayır hayır söyliyceksin neye gülüyosun ? komik bişey mi söylüyorum falan dedi. ya hayır sadece gerçekten insani yanlarını görünce tuhaf oldum biraz dedim. senin içinde de bi insanın olduğunu görmek gerçekten değişik hissettirdi gülümsetti yani dedim. allahalla ne sanıyosun acaba beni falan dedi. ne biliyim sürekli içinde ejderha varmış gibi davranıyosun da. ağzından ateş çıkıcak falan diye tırsıtıyosun insanları farketmiyomusun falan dedim. haaayır be salak diyerek güldü böyle. o sırada kahveler geldi. hiç arkadaşın falan yokmu buralarda dedim. yurtdışından gelmişsin. ordadır heralde tüm arkadaşların falan dedim. ya yok orda da pek fazla arkadaşım yoktu dedi. anlattı. bu kız bayadır yurt dışında yaşıyomuş beyler. bazı sebeplerden ötürü olduğunu tahmin ettim ama söylemedi tabikide. üstü kapalı geçti oraları. anladım tabiki reis olarak. pek fazla arkadaş canlısı değil. zaten biraz soğuk sert bi kız. çok açık oynayan bi kız değil. vicdan merhamet aşk , duygusallık falan çok ikinci hatta üçüncü planda onun için. karakterini tahlil etmeye başlamıştım anlattıklarından. playboylukta belli bi seviyeye geldikten sonra kullandığı kelimelerden bile bazı çıkarımlar yapabilirsiniz.Tümünü Göster
-
-
1.
0burda kaldım sayfa 5
-
1.
-
164.
+3sert bi mizacı vardı. aslında içinde her kız gibi onunda bir kız çocuğu saklıydı. defalarca söyledim. her kız dışardan göründüğünde sert durur havalı durur ulaşılmaz durur karizma çizer kendi kendine ama. aslında akşam evine gittiğinde pijamaları çekip kanka naaaptın ya öküz gibi uykum var diye telefonda kankalarıyla konuşur. her kızın mutlaka biriki tane whatsapp grubu vardır. belli bi kız anlayışı her zaman mevcuttur beyler. unutmayın bunları. ilk aşamayı atlattıktan sonra her kız kendini salar ve o aşamada ona istediğiniz kadar yakınlaşabilirsiniz. kızın kalkanlarını indirmesini bekliyodum ama. çok kapalı bi kızdı. ona ulaşmamı, duygusal bi bağ kurmamı falan çok engelliyodu. kesinlikle attığım hiçbir zarfı yemiyo , hiçbir şekilde duygularını belli etmiyo. içinden geçenleri okumanız çok güç bi kız. zordu yani. zor kızı oynuyodu. bu kıza mesela duygu kozunu oynayamazdım. duygusal bi biçimde kızı etkileyemezdim. bu kızın önceliği aşk değil prestij ve yükselme idi. o açıdan benim sözümü dinleyebilmesi için bana aşık değil saygı duyması gerekiyodu. saygısını yükseltmem gerekirdi bana karşı. prestijime aşık olabilirdi. ancak o şekilde etkilenebilirdi çünkü. kızların tercihleri farklı farklıdır. hepsi aslında aynı şeyi ister ama. aşk lafının altında hep bir tek anlam yatar. kimisine göre aşk duygudur. onlar masum ilişkilerin kadınıdır. ve içinde masumiyet olan herşeyinize aşıktır. kimileri ciks kadınıdır. fanteziler ve ciksi şeyler ile beslemenizi ister duygularını. tahrik edilmek ister. arkasından koşmanızı kelepçeli sözlerinizle gönlünü okşamanızı ister. heyecan ister. atraksiyon ister. kimileride böyle sert ve cool kadınlardır. belli bi elitlikte olmanızı , belli bi karizmada olmanızı ve saygın bir kişiliğe sahip olmanızı ister. onu ancak saygın kişiliğiniz , ve kararlı erkeksi duruşunuz etkileyebilir. who is your daddy ? demenizi ister. onu o aşamaya getirmenizi ister. patronun kim olduğunu gösterebilecek karizmayı sağlamanızı ister.
-
165.
+2kızı ufaktan çözmeye başladığımda davranışlarımı ve hareketlerimi ona göre ayarlamaya başladım. ibo yu hemen o şekilde şekillendirip karizmamı daha ön plana çıkardım. hareketlerimi durgunlaştırıp , tatlılıktır aşktır sevgidir cikstir onları arka plana göndererek daha çok iş , patronluk ve ağırlık coolluk ön planda olması gerektiği için , onlara yüklenmeye başlayım dedim. kahveler bitene kadar sohbete devam ettik. yurtdışındaki hayatından bahsetti. babasından falan bahsetti. annesinden çok söz etmedi. genelde kız çocukları babaya daha düşkün olurlar diye bende sormadım hiç. mekandan çıktık. geç olmuştu. yürüyelim hadi ne tarafta evin dedim. ggiderim ben kendim ya falan dedi. ne tarafta ? dedim mimiklerimle sadece. konuşmadım. iyi gel dedi. yanımda kollarını birleştirdi önünde. ve yürümeye başladık. gece boyunca o anlatmıştı ben dinledim. adımlarını kısa kısa ve yavaş yavaş atıyodu. bu tür detaylar önemlidir. eve gitmek istemiyodu muhabbet sarmıştı çünkü onu. ama tadında kalması açısından evine bırakmam lazımdı. peki ya sen dedi. efendim ? dedim. gece boyunca kukuman kuşu gibi oturdun karşımda. tek bi laf etmedin. hep benden konuştuk. sen kimsin ? necisin ne işler peşindesin kendinden hiç bahsetmedin dedi. güldüm. bilmiyorum çok fazla anlatılacak bişey değildir diye belkide. belkide başka bir buluşmaya kalsın diye anlatmamışımdır. zeki adamım sonuçta planlamış olabilirim dedim. güldü. tabi canıım baya zekisin dedi. evet dedim. bu arada gerçekten odadan planları çalma fikri güzelmiş. o değilde o gerizekalı şefe neden güveniyosun ki sen dedim. ya valla çok utanıyorum gerçekten onun için falan dedi. bilmiyorum oda yapabilecek kapasitede birisi gibi duruyodu. önceden onunla çok iş yapmıştık biz baya güvendiğim sadık birisidir falan dedi. ooo dedim tamam. madeni bulduk hacı. şefede yanaşmam gerekecek. artık muhabbet biraz ilerlemiş diyebilirdik. evinin önüne gelmiştik. kapıda durduk. içeri girmek için döndü arkasını kapıya. yzü bana dönük. aşağıya eğdi kafasını. noldu ? dedim. biraz durakladı. teşekkür ederim dedi utanarak çekinerek. gerçekten çok gururlu bi kızdı. teşekkür etmeyi bile kendisine yediremiyodu. yüzünden tutup kaldırdım. gözlerine baktım. ulan deniz mavisi gözlerinde küçücük bi balık gibi hissettim kendimi. o şekilde biriki saniye kaldık öyle. o sessizlikte aklımdan neler geçti neler. çok tereddütte kaldım. normalde 3-5 adım sonrasını hesap etmiş olurdum. eğer öpmem gerekiyosa bunu çok önceden biliyo olur orda direk dudaklarına yapışırdım. tereddütüm olmazdı. ama oraya gelene kadar bunun olup olmayacağını hiç kestirememiştim. kız benden ne kadar etkilendiyse bende onun o soğuk duruşundan falan o kadar etkilenmiştim. aynı soğukluğun bi anda karşımda masum bi kedi gibi durup teşekkür ederim demesi. nası etkilenmeyim amk. gönlüm karardı resmen. gözlerine baktım. baktım. baktım. sonra sessizlik uzadı. baktım işler karışacak. henüz çok erkendi bişeyler olması için. saçma sapan bi hareket yapmamak için , hadi içeriye geç üşüme dedim. kafanı toplamana yardımcı olduysam ne güzel. konuşalım gene. hem daha kendimden hiç anlatmadım. onları anlatıcam dedim. gülümsedi yorgunca. peki tamam ayarlarız dedi. iyi geceler dedim. sanada diyerek geçti içeriye. arkamı apartmana döndüm. bi kaç saniye daha az önce neler olduğunu düşündüm. kızdan etkileniyomuydum acaba. ilginç bi çekim vardı aramızda evet. hani büyük aşklar kavgayla başlar daki kavga kısmı gibi bi ilişki vardı zaten aramızda. ince bi çekişme vardı yani. tatlıda geliyodu kavga etmek. ama işler duygusala gelip aşk mevzularına gelince bi yok lan o kadarda değil oluyodum. çünkü eğer aşk girerse işin içine kaybolacaktı o tartışmalar o kavgalar o çekişmeler falan. onlar kaybolunca da bi saatten sonra normal bi ilişki gibi gelip sıkacaktı ikimizide. o kavgaların kaybolmaması lazımdı. içimde olup biteni bilmiyodum. neden yüzünü tutmuştum. neden tutmama izin verdi. neden teşekkür etti. neden oda kaldı öyle yüzüme bakarak. biraz önceki anın neden yaşandığı konusunda zerre fikrim yoktu anlayacağınız. görecektik. bakacaktık ve görecektik. sert kız , ihaleler , oyunlar ve entrikalar hayatıma neler katacaktı. neler olacaktı. bende sizler gibi merak içerisinde bekliyecektim ve görecektim. yarın gene buralarda olacağız dostlar. bekliyorum hepinizi ha. üşüşün. hadi öpüldünüz.Tümünü Göster
-
166.
0Nerdesin la ibo gelince bi haber ver
-
-
1.
0Gelecem kanka buralarda olun. Gece yazıyorum biliyosunuz. Takiptekilerin seslerini duymak istiyorum.
-
1.
-
167.
+1beyler burda olanlara selam ederim. takriben 4 dakika 37 saniye sonra başlıycam yazmaya.
-
168.
+2leylayı evine bırakıp kendi evime döndüm. gidene kadar yolda düşündüm. leyla ile aramızda tatlı bi rekabet vardı beyler. benim için leyla sadece bir işti. yapıp bitirecektim. yani başarıyla sonlandıracağım bi projeden farksızdı. öyle kapı önünde gözlerine bakıp kalakalmalar falan planın dışında gerçekleşen olaylardı. o yüzden böyle şeylerin neden olduğu çok kafama takılır benim. biliyosunuz böyle kara kaşlardan kara gözlerden falan etkilenen de bi insan değilimdir. ama orda o an cidden aramızda bi çekim oluştu. galiba anın büyüsünden olsa gerek dedim. ve üstünde durmamak için kendimi geçiştirdim. boşver olum ya büyütme bu kadar diyerek. eve gelip kahveyle bi sigara içtim. ve uyudum. ertesi gün işime gidip leyladan gelecek hamleleri beklemeye başladım. işe konsantre olmuştum tamamen. leylanın bişeyler yapabileceği gerçekti. ama dünki olaydan sonra bi yandan da diyodum ki lan çok güzel bakıyodu yani. yapmaz heralde. hani böyle düşmanınla bi yakınlık kurduğun zaman onunda insani bi yanını gördüğün zaman falan senin gibi düşündüğünü iyi birisi olduğunu falan sanırsın. mesela lisedeyken çok olurdu bunlar. o puşt müdürler gelir böyle ders olmadığı zamanlarda en yakın kankan gibi davranırlar. biz o sıralarda gösteriler falan hazırladığımız için severlerdi bizim gibi gitar mitar çalan bebeleri. oturur konuşur sohbet eder çay içerdik birlikte. okul günü geç kaldığımızda da ulan müdür var anasını satıyım nolacak bizede terso yapacak değil ya anlatırız insan gibi anlar falan diye güvenirdik. ama konuşturmazdı binler. herkes gibi bizede girişir gönderirlerdi. inceden bi güvenmek ile güvenmemek arasında kalmıştım leylayla ilgili. ama bu bir işti. ve leyla da bir riskti. o açıdan bütün ihtimalleri göz önünde bulundurmak mecburiyetindeydim. gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra bi kaç müteahhit ile görüşmeler başladı. piyasada tanıdığım ve iş yaptırabileceğim , önceden de beraber çalıştığımız bi kaç firmayla irtibata geçtim. bu tür işlerde yer tutmak ve belli bi kadro oluşturmak önemlidir. heriflerle bi anlaşma sağlayıp gayet uygun bi fiyata anlaştık. taşeronları tek tek birlikte belirleyecektik. işçileri falan zaten kendisi biliyodu bizim turgut. onunda ismini hiç sevmem. turgut diye isim mi olur amk. küfür eder gibi.
-
169.
+2işçiler ayarlandı. turguta işe başlamak için gerekli finansman sağlandı. ihaleyi aldığımız kesinleşti. artık karşıdan para çekmeye falan başladık. bütün para işlerine ben bakıyodum. o yüzden çetele gibi her giden masrafı her gelen parayı falan tek tek ince ayrıntılarına kadar tutuyodum. belediyeden gerekli izinler , ruhsatlar sgk işleri falan derken. herşey halloldu ve inşaat başladı. zaten projesi falan hazırdı. sadece yapacak birileri gerekiyodu. biz o birileriydik işte. ilk temeller falan atıldı. merasimler düzenlendi. derken. inşaat artık resmen başlamış oldu. sonrasındaki günler benim için oldukça koşuşturmalı geçti. aklınız varsa inşaat işine bulaşmayın beyler. ben bu işe başladım başlayalı inşaattan da soğudum. insanlardan da soğudum. amk yerinde adının başında usta geçen kim varsa nefret eder oldum. birisi ben mahmut usta diyince bi gerilmeye başladım amk. ustalar çok gıcık herifler. sanki bana atomu parçaladı amk herif. bi havalar bi havalar görmen lazım. ofiste oturuyorum. turgut arıyo. nooldu turgut ? la ibo şantiyede problem var. acele gel. gidiyoruz bakıyoruz. ustalar kavga etmişler. o ne olum ney derdiniz ? duvarcılarla tesisatçılar kavga etmişler. neymiş ilk duvarcılar işlerini bitirecekmiş. sonra tesisatçılar girecekmiş. tesisatçılarda yok ilk bizim girmemiz lazım. öbür türlü duvarlar kırılacak. yeniden bi ton masraf bi ton uğraş çıkacak. önce biz yok önce biz derken ustalar zaten çok kompleksli herifler olduğundan hemen bi kavgaya meyilliler. kazmayı küreği savurmuşlar kenara. hadi yapmıyom amk kim yapıyosa yapsın diyip bırakmışlar. dıbına koyum zaten leylanın bi tak yapmasına gerek kalmadan ustalar işçiler falan bitirdi bizi. onu hallediyoruz. bi ton dil döküyoruz . ahkam kesiyoruz falan. ertesi gün turgut arıyo gene. noldu turgut ? ustalardan birisi işi bırakmış gene gitmiş. nereye gitmiş ? birilerine borçlanmış çevreden. bizdende ödeme alamamış. etraf sıkıştırınca ek işler yapmaya başlamış. bizim inşaatı bırakmış başka bi yere boyaya mı gitmiş badana ya mı artık neye gittiyse. hem bizim inşaatta hemde başka yerlerde dışarı işlerinde çalışıyomuş. amk dedim öyle iş mi olur. bi orda bi burda. mesai nerdeyse orda çalışacaksın. onu yarım yamalak yap. bunu yarım yamalak yap. iki yarımdan bi doğru çıkarmaya çalış. varmı öyle bişey. zaten usta böyle savsaklayınca diğer işçilerde iyice boşluyo falan. gittik ki şantiyeye her biri ayrı bi yerde uzanmışlar. biri çay içiyo. birisi telefon kurcalıyo. birisi sigara tüttürüyo falan. lan dedim bu ne hal amk. gibtirin gidin kalkın işinizin başına dönün. bunlara bi azar çalmışım orda. bi azar çalmışım. dedim şu ustanın telefonunu verin bana. usta dediğiniz adam inşaatta karizması asla çizilmemesi gerek , işçilere emri veren o muallakdir beyler. hani spartacus izleyeniniz varsa eğer , ben batiatussem o de doctore dir. öyle düşünün. verin lan şunun telefonunu dedim. ama nası dellenmişim. açtı telefonu buyur abi diyerek. dedim nerdesin ? abi dışardayım falan filan cart curt. bırak işini gücünü inşaata gel çabuk yarım saat içinde bekliyorum seni burda dedim. abi nası lbırakıyım flaan dedi. dedim bizim işi nasıl bırakıp oraya gittiysen , o işide bırak buraya gel. dedim. abi etme falan diyodu. usta uzatma , sana buraya gel diyorum. buraya gel dedim. usta anladı. oda dellendi zaten. nası konuşuyo bu bana böyle falan gibisinden. işçilere dedim bi çay getirin bakıyım. getirdiler. oturduk toplandık gölgelik bi yere. turgut diyo olum inşaattayız bak , alayı işçi , bide usta geliyo. damarlarına basacan kazma kürek girecekler bize sıçacaklar ağzımıza falan diye yusuf yusuf atıyo. oda olabilir beyler. herkesin harcı değildir yani. ustaya inşaatta fırça ataccaksın da , azarlıycaksında falan , çok taşak isteyen işler yani. zaten benim taşaklar zaten artık hepinizin malumu. hiç anlatmayım.Tümünü Göster
-
170.
+1neyse çayımı içerken usta çıktı geldi. karşıma geçti. söyle abi dedi. dedim sen napıyosun ? ne yapıyorum abi dedi. böyle atarlı atarlı konuşuyo. bak dedim. burda bbu iş benim işim. bugün sen bırakır gidersin ben senin yerine on tane daha usta , bu işçilerin yerine 100 tane daha işçi bulurum. ama senin adın bu usta şurdaki işi yarım bırakıp kaçmış diye piyasaya bi duyulursa , sen bi daha sittin sene iş bulamazsın. pazarda el arabacılık yaparsın. burdaki işçilerin sebzelerini taşırsın dedim. abi ayıp oluyo ama işçilerin ortasında flan dedi. kaldırdım attım bardağı. dedim ayıp mayıp değil birader. burda iş yapıyoruz. hepiniz koca koca adamlarsınız diye bağırmaya başladım. ulan inşaat mı yaptırıyoruz , erkek yurdu mu işletiyoruz belli değil. bi gün yemek yüzünden kavga ediyosunuz. bi gün duvar yüzünden bi gün tuvalet yüzünden bi gün işi bırakıp gidiyosunuz. yapacaksanız bi işi adam gibi yapın. yapamayacaksanız eğer , söyleyin bana. biz bi gibten anlamıyoruz abi diyin. şu yaşımıza geldik hala sorumluluk denen şeyden bi haberiz diyin. abi biz erkek gibi sözümüzde duramayacaz diyin. karşıma geçin bunları söyleyin. zütümüz yemedi deyin. bende sizin düzcede yiyecek ekmeğiniz yok diyip gönderiyim. ha unutmayın. bugün burada benim işimi yarım bırakıp gittikten sonra , düzcede ekmek yiyebileceğini düşünen bi babayiğit varsa da gelsin tanışalım onla. tarihe geçer. dedim. hepsi başını öne eğdi. dedim burda hiçbiriniz bana küsmesin. hiçbiriniz bana tavır almasın. bugün hangi biriniz derdi olduğunda başı sıkıştığında eli sıkıştığında abi diye kapıma geldi de ben geri çevirdim ? hanginizin derdini giblememezlik ettim ? hanginize böyle gelip patronluk tasladım ? ben size insan gibi davranmaya çalıştıkça siz bana abi biz hayvan gibi muamele yapılmayı azarlanmayı istiyoruz diye çığlık atıyosunuz resmen dedim. turgut kolumdan tuttu. ibo yavaş istersen biraz diye fısıldadı. karışma turgut dedim. işçilerle girme arama. bende çok işte çalıştım amk. bende biliyorum. benim babam zengin değil. benim babam fabrikatör falan da değil. bende bunlar gibi insanım amk. bende sizin gibi yerlerden geldim buralara. sizin kafaları çok iyi biliyorum yani. kimse kimseye gurur yapıp fakir edebiyatı oynamasın. şimdi karşımda işi yapacak olan varsa buyursun çalışsın. yapmayacak olan da varsa erkek gibi geçsin yapmıycam abi desin. bende elini sıkayım göndereyim. karı gibi bi gün öyle bi gün böyle davranıp kıvırmayın bana dedim. hepsi bi an durakladı. abi kusura bakma falan dedi usta. geldi yanıma. tokalaştık. hallettik mevzuyu. işçilere falan dedim hadi beyler hadi herkes işinin başına falan dedim. genede bu olay oldu diye herşey bozuldu artık yüzümüz yok falan demeyin yani hala ben iboyum. abinizim. gelin ne ihtiyacınız derdiniz sıkıntınız varsa , olursa gene bana anlatın dedim. saol abi dediler. canla başla çalışmaya başladılar. kriz yönetimi dediğim olaylar tamda bunlardan ibaretti işte.Tümünü Göster