Sözlüğün taka sarmasından dolayı sırf hikayemi yarım bırakmamak için partları hızlıca giricem ve malesef eskisi gibi değil daha yüzeysel olacak. Hikayemi tamamaldıktan sonra sözlükle işim yok panpalar. Madem böyle bir yapılanma oluşturacaksın , o zaman hakkını verip ekşi gibi kalite bir şeyler yap sirkan. Sırf sizi çok sevdiğimden giriyorum buraya, yoksa böyle 3 kuruşluk iş yapıp milyarlık pirim sağlamaya çalışan bir züt benim üzerimden 1 kuruş bile kazanmasın.

Sabah erkenden turanıda alıp çıktım. Vakit kaybetmeden yola koyulduk. Yolda geçen sefer başımıza gelenlerden konuştuk, ulan ne korkmuştum dıbına koyayım.
Cezaevine geldik turana özellikle tembih ettim sağa sola dikat et 2 tane çiroz tipiz bi daha gibmeye kalkmasınlar bizi diye.
Yaktık birer sigara turanla. Sigaramı bitirdim ve içeriye doğru hareketlendim.
Üstü başı arayıp taradılar.bu arada sağda solda kurt köpekleri vardı , muhtemelen bir olay flan olmuştur diye içimden geçiriyordum. Geçtim içeriye,
-Dedemle görüşmek istiyorum Mevlüt X.
-Kendisi hasta görüşmeye gelemez dediler.
Ulan beynimde vurulmuşa döndüm neyi vardıda bu adamın benle iki dakika konuşmaya bile gelemiyecekti?
Direttim abi nolur kendisi dedem olur ta izmirden geldim, benden başka kimsesi yok. baktım olacak gibi değil ağlamaya başladım. Adam artık dayanamadığından mı , acıdığından mı bilemem ama bir sorayım gelmek isterse alır gelirim.
Ulan 15 dakika bekledim ama ne 15 dakika ölücem orada stresten,tam ümidi kesmişim canımın içi dedem bir geldi ki yüzü gözü morluklar şişlikler içinde. Kolunda ve dizinde sargılar,zar zor hareket ediyor.
Kan beynime sıçradı.Onu o halde görüce yaptıklarımı tekrar sorguladım az önce gardiyana döktüğüm timsah gözyaşlarım havuz problemlerindeki bozuk musluklar gibi şarıl şarıl akmaya başladı.
Üzüldüğümü görünce dedemin de gözleri doldu. Sakinleşmeye çalıştım, ağlamakla kaybedecek vaktim yoktu.
-dedem ne oldu sana?
-pumpfiction oğlum, koğuşta ne voltamı kesiyorsun diye saldırdı bir huur evladı ama olur burada böyle şeyler üzülme ben iyim dedi.
-dede neyi olur amk halini bir görsen dedim içimden. çaresizce yalan söylemişte kendinin bile inanmayacağı bir türden. içim paramparça olmuştu beyler. konuyu değiştirdim.
-dedecim 2-3 gün önce herhangi olağanüstü bir şey oldumu biz ifritle alakalı şöyle şöyle bir şeyler yaşadık diye anlattım. dedem bile korkmuş görünüyordu bu sefer.
-oğlum benim, bende bir kaç kere aynada yansımasını gördüm. başına gelen en kötü şeyin buna benzer bir şey olduğunu anlattı.
Dedeme ise aynadan görünmüş bu ifrit, dedem arkasını dönüp eliyle gerçek olup olmadığını yoklamaya çalışırken gözlerini koğuş revirinde açmış. Evet beyler bayılmış. Olayı kimseye anlatamamış haliyle,
e malum dedenin de yaş büyük bunlar detaylı bir test e sokmuşlar dedemi ama o bu ziyaretimde sonuçlarını öğrenemişti dedem.ya da bana açıklamamıştı, belli ki vakti değildi onun açısından. Aslında söyleyecek ne çok şeyin varken sen suskun kalmışsın dedem benim o zamanlar. Aaah ahh!
Olayların şiddenleneceğini anlamıştık dedemle,ara sıra suskun kalıp daha sert çıkıyordu bu ifrit karşımıza ve daha canlı.
Dedem bana bir medyumun adını verdi.Şimdi ifşaya girer mi bilmiyorum panpalar ama isteyen olursa mesajdan söylerim.Bu kadına git diye yönlendirdi beni.
Bir süre anlamsız bakıştıktan sonra Mevlüt dedemle vedalaştım Turanın yanına çıktım. Olanları bir bir anlattım Turanında gözleri doldu. Kaybedecek vaktimiz yok medyumu arıcaz turan.
Medyum Karşıyaka taraflarında panpalar bu ifşaya girmiceği için söyleyeyim açıkça.

Medyum ablamız ton ton, esmer ama çingen esmeri hani anladınız işte(aşağılama yok yanlış anlaşılmasın gözünüzde canlansın diye söylüyorum) , entarili yaşça +45 olduğu belli cana yakın biriydi bir o kadar da pasaklı...
Kafanızdaki medyum tipi de budur muhtemelen panpalar.
Yanına girdik turanla, turana bakıp sadece benle görüşmek istediğini söyledi. Bozulmuştu turan ağzı yüzü ekmişti, bense olayın ana karakteri olduğumu bildiğimden bayağı bir gerildim. Gık çıkarmadan çıktı turan..
Ablamızla biraz sohbet ettikten direk derdimi anlatmaya başladım. Gözünü kırpmadan beni dinliyordu.
Özellikle camın çatlaması ve kargalar konusunda çok şaşkın olduğunu belirten ifadeler almıştı yüzü. Olan biteni anlattıktan sonra bir süre bekledi. Zaten gergindim, ayağa kalktı hayli kirli bir dolabı açmak için yeltendi.
Ulan içerisi zaten leş gibi, ablada böyle gergin hareketler istem dışı kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Halbuki ablamız sıradan eski püskü bakır bir tas almak için uzanmış. Epeydir kullanılmadığı üzerindeki toz ve böceklerden belli olan tasa değişik şıkır şıkır renkli bir testiden su doldurdu.
Elimi bakır tasa sokmamı istedi.
iğrene iğrene elimi koydum. iğrendiğimi farkeden medyum "başındaki derdini düşün, kaptakilerden zarar gelmez" dedi.
Bildiğin thug life çekti abla bana. ikimizde gözlerimizi kapadık. Medyuma bu şekilde olayı anlatmaya başladım. Anlam verememekle birlikte ben olayları ona anlattıkça daha bir canlı gibi gelmeye başladı olaylar bana.Ben anlattıkça anılar gerçeğe , gerçekler detaylara dönüşecek şekilde ilerliyorduk...
Korkmaya başladım, buraya gelmeden içimden saçma sapan bir klişe olacağını düşünmüştüm. Oysa olan biten bambaşkaydı.
Gözümüzü açtığımızda medyumun gözleri kan çanağına dönmüştü. Yarım saate yakın bir süreyi devirmiştik.
Çekine çekine sordum.
-abla başımdaki illet ne?
-illet değil, ruhunu şeytana adamış birinin işine mani olup, şeytanın tekerine çomak sokmuşsun.ve bedel ödemek zorundasın. işimiz çok zor.
Ulan oturup ağlıcaktım artık.Ben olayların ara sıra taka sarması dışında kendimi pgibolojik salaklıklar diye avuturken başıma gelenlere bak. yutkunarak ne bedel ödemem gerektiğini sordum.
Zaman karşı ayakta durmam gerektiğini söyledi abla. Anlam verememiştim ilk başta.Bu da ne demmekti? ifademdem bir tak anlamadığımı anlayan medyum lafa girdi.
-Bak pumpfiction (adımı nerden biliyon amk diye düşünürken kadının anılarımın içinde yolculuğa çıktığı gerçeğini hatırladım dikkatimi dağıtmadan dinlemeye devam ettim) ifritin git gide şiddetlenen karanlığı , ifritin zamanının dolmasından. ritüellerine emellerine ulaşamadığı için sizlere lanet yağdırıyor,o da vaktinin kalmadığının farkında ve sizden öcünü almak istiyor.Ödemen gereken bedel KANIN olacak gibi.

Haydaa. Karşımdaki kadın resmen canımdan olmam gerektiğini söylüyor. Değilse bile vampir misin kanımı alıyon hay gibeyim nelerin içine düştüm diye içimden düşünüyorum.
Bu arada bir ritüelimiz daha oldu o gün.
Bu ritüelde hem çok canım yanacak gibi duruyordu hem de gerçek korkularımı iliklerime kadar hissetmenin ne olduğunu anlayacaktım.En azından o çıkan nesnelerin bende ilk bıraktığı izlenim buydu.
Medyum yine o küflü pis dolabına doğru adımını attı ve yine bir kaç birşey aldı oradan.Bu seferkiler işkence aletinden daha beterdi amk.
Medyumelimi eski bir parşömenin üstüne hizaladı.Üstünde silik yazılar ve tek bir parça yara kabuğuna andıran kan lekesi olan bir parşömendi bu.Parşömendeki ilgi çekici şey hizayı aldığı yerin üst kısmında kurumuş kandan mütevellit yarı belirgin, yarı belirgin olmayan bir yuvarlak vardı,o yuvarlağın çevresi kandan dolayı 3. boyutunu kazanıp yükselmeye başlamış. Yani yüzeysel bir kan lekesi gibi durmuyordu.
Bir tütsü yaktı,bu tütsü yanmış kıl , et , tarçın gibi ağır bir karışımın ürünü gibi kokuyordu.O kadar iğrençti ki bu kokuyu ilk tenefüs edişimde ciğerlerim parçalanıcak gibi hissetmiştim. Zamanla kendimi esrar tarlasını imha ederken sarhoş olan muhabir vardı ya onun gibi hissetmeye başlamıştım. Panpalar o zaman anlamamıştım ama bu tütsü muhtemel bir uyuşturucu ile etkilendirilmiş hatta alenen söyleyeyim bence içinde ot vardı.Bu arada hiç bulaşmadım uyuşturucu işlerine ondan tahmini söylüyorum.
Yükselmeye başlamıştım, bulutların üstünde gibi hissediyordum kendimi,o işkence aletleri bile pamuk gibi görünüyordu. Aslında akapunktur iğnesine benzer bir iğneyle bir kaç eski tarak ve tırnak makasına benzer bir alet vardı o aletin ne olduğunu çözemedim ama panpalar,ne alaka diye sormayın bende bilmiyorum.
Bendeki uçuşu farkeden abla bu akapunktur iğnesine benzer şeyi hizaladığı yerden batırdı. Kafam o kadar güzeldi ki elimi çekmek istememe rağmen pek bi gib hissetmediğimden öylece bakakaldım.
Kadının bir kaç bir şey mırıldandığını hayal meyal hatırlıyorum, atmosferin katmanları gibi bir şeylerden süzüldüğümü hissetmeye başladım. Ortam giderek ısınıyordu. Yanıyordum panpalar.O kadar sıcaktı ki çölde çırılçıplak aç susuz kalmış gibiydim.
Medyumla bir olup hareket ediyorduk, öyle ki siyam ikizleri gibi bir bedeni paylaşmanın ne demek olduğunu anlatabilirdim size o an.
Yerin göğün olmadığı ama çöl izlenimi yaratan bir varsayımdaydık. Anılarıma inmeye başladık tekrar. Yalnız bir farklılık vardı, olayları tek tek yaşayacaktık bu siyam ikizi bedenimde ve ağır çekim gerçekleşecekti her şey ve işin kötü yanı aldığmız darbeler vücudumuza yansıcak.
Bakın buna inanmayacaksınız bir çoğunuz ama gerçek bir deney yapılıyor insanlara, bilinçaltına başarılı bir şekilde inilen bir kaç denek hipoz edilmişler bunlar ve hipnoz edildiklerinde
kollarına kurşun kalemin ters kısmını, kolunuza sigara basıyoruz diye bastırmışlar. Sonuçları ise ; yüksek çoğunluğun kolunda ömürlerinin sonuna kadar taşıyacakları bir sigara izi kalmış. Bilinçaltı,beyin harikadır panpalar.Ki inancım şudur kendimizi beşinci kattan attığımızda bir yerimizin kırılmayacağına kendimizi gerçekten inandırabilecek olsak hiç bir yerimize bir şey olmaz.
Yaşadıklarımız tamamıyla beynimizin gerçekleşen tramvatik olaylara tepkisinden ibaret.Örnek uç olmuş olabilir tabi.

Anılarımı canlandırabildikçe çevre şekillenmeye başladı. Siyam ikizimle beraber evde kel ve annemle beraber olduğum bir gün şekillenmeye başlıyordu.
gibTiR! Turanda bizdeydi. Yinemi anılara dönüş.
Birazda back to the future isteriz ehehehhe. Evet beyler ifritin bizi farkedeceği o kömürlükteki güne uzanmıştık. Sırayala anıları yaşıyorduk hatta bunlar gerçeklerden daha yoğundu diyebilirim. Beni yönlendirmeye başladı medyum.Bir bir yaşananların altını çizdik o gün. iğrençti her şey, bütün korkularımla tek tek yüzleşmeye başladımıştım tekrardan. Hepside bir o kadar gerçekti.15-16 yaşlarımda yaşadığım şeylere bak.O gün medyumla bakarken bile yaşadıklarıma inamamıştım.
Fiziksel zarar aldığım hiç bir anımızı canlandırmamaya çalıştık. Zira kelin beni haşat ettiği güne tüpsüz dalış yapacak olsaydık vurgun yemiş şekilde karaya vurabilirdik.
Bu ritüelin bir öncekinden farkı ne diyecek olursanız burada tarihi yazma şansımız var gibi hissediyordum tabi böyle bir şeye yeltenmedik biz. Sadece almamız gerekeni aldık. Tarihi yazmak derken panpalar geçmişi şekillendirmek şeklinde değil yanlış anlaşılmasın. Sadece o anıların üstünde yeni sonuçları görüp tadabilirdik manasında.
Amaç neydi derseniz şimdi ona gelicem.
Çok sıradan bir günüme döndüm siyamımla beraber ve o gün ifritin evini kolaçan edecektik. Yalnız aklımda çok çok fazla soru işareti bıraktı kadın bunları yaparken.
Birincisi hangi güne geçiş yapabilceğini nereden biliyordu ve nelere nasıl bakacağını. Gerçi şöyle etraflıca düşünecek olursak bu kadın bütün bunları nereden biliyordu?
Daha eski olan bu anımda ifritin kele verdiği bir muskayı buldu bizim medyum. Ulan ne alaka dıbına koyayım diyordum içimden. ifrit kele zarar verecek bir şeyler yapmış olamazdı herhalde.Her ne kadar pislikte olsa anneydi yapamazdı diye geçirmiştim içimden.
Sen öyle san pumpfiction.Bu kadın her şeyi yapardı her şeyi...
Beyler bu ifritin kele verdiği muska bütün bu lanetleri iliklerimize kadar canladırmaya yarayan şeymiş. Daha afili bir sözle büyü ilminin meyvesi diyelim. Muhtemelen rahmetli Mevlüt dedem anlattığından çok fazla şey biliyordu ve bunu arayıp bulmaya vakti olmayacağı için evi ateşe vermişti.Bu sonradan ürettiğim teorilerden biriydi.
ifritte boşuna ifrit değil beyler, buradaki mutlak güce sahip kişi olmasına rağmen tedbirini almış ve hakkını vermek gerek hayatımı üç yıl boyunca gibip atabilmişti. Gerçi bunun sadece 2 -2.5 yılı ifrite ait kalan 0.5-1 yıl hastanelerde ve pgibologlarda geçireceğim zamanlarda gibilip gidecekti.