-
105.
0cebimde yoktu, yüreğimden verdim...
-
104.
0
-
103.
0hararet nardadır sacda değildir,
keramet baştadır tac’da değildir
her ne arar isen, kendinde ara,
kudus’ta mekke’de hac’da değildir
sakin ol kimsenin gönlünü yıkma,
gerçek erenlerin izinden çıkma.
eğer insan isen ölmezsin korkma
aşığı kurt yemez uc’da değildir.
hacı bektaş veli -
102.
0titrek bir mum alevinin bıraktığı is
ve göz gözü görmez bir sisteydik biz -
101.
0Now You all know
The bards and their songs
When hours have gone by
I'll close my eyes
In a world far away
We may meet again
But now hear my song
About the dawn of the night
Let's sing the bards' song -
100.
0BEN ÖLÜMDEN HiÇ KORKMAM
ÖLÜM UYUMAK GiBi
DEĞERLiDiR, TATLIDIR
ÖLÜLER SIHATLIDIR
ASIL GÜCÜME GiDEN
AYRILMAKTIR SEVGiDEN -
99.
0Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;Tümünü Göster
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
içimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
iki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.
ikinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükût gibi münzevî, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa zütürürsünüz.
Yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları...
Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayalini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir ân, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime der.
Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.
Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına râm oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde soyunan bir karaltı.
Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan... -
98.
0Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,Tümünü Göster
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
Lâkin sana lâyık bu derin sürte-i muzlim,
Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
Ey sahn-ı mezâlim…Evet, ey sahne-i garrâ,
Ey sahne-i zî-şâ'şaa-i hâile-pîrâ!
Ey şa'şaanın, kevkebenin mehdi, mezârı
Şarkın ezelî hâkime-i câzibedârı;
Ey kanlı mahabbetleri bî-lerziş-i nefret
Perverde eden sîne-i meshûf-ı sefâhet;
Ey Marmara'nın mâi der-âguuşu içinde
Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde;
Ey köhne Bizans, ey koca fertût-ı müsahhir,
Ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir;
Hüsnünde henüz tâzeliğin sihri hüveydâ,
Hâlâ titrer üstüne enzâr-ı temâşâ.
Hâriçten, uzaktan açılan gözlere süzgün
Çeşmân-ı kebûdunla ne mûnis görünürsün!
Mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;
Üstünde coşan giryelerin hepsine bî-his.
Te'sîs olunurken daha, bir dest-i hıyânet
Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!
Hep levs-i riyâ, dalgalanır zerrelerinde,
Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde.
Hep levs-i riyâ, levs-i hased, levs-i teneffu';
Yalnız bu… ve yalnız bunun ümmîd-i tereffu'.
Milyonla barındırdığın ecsâd arasından
Kaç nâsiye vardır çıkacak pâk u dirahşan?
Örtün, evet, ey hâile… Örtün, evet, ey şehr;
Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal'alı zindanlı saraylar;
Ey dahme-i mersûs-i havâtır, ulu ma'bed;
Ey gırre sütunlar ki birer dîv-i mukayyed,
Mâzîleri âtîlere nakletmeye me'mûr;
Ey dişleri düşmüş, sırıtan kaafile-i sûr;
Ey kubbeler, ey şanlı mebânî-i münâcât;
Ey doğruluğun mahmil-i ezkârı minârat;
Ey sakfı çökük medreseler, mahkemecikler;
Ey servilerin zıll-ı siyâhında birer yer
Te'mîn edebilmiş nice bin sâil-i sâbir;
"Geçmişlere rahmet!" diyen elvâh-ı mekaabir;
Ey türbeler, ey herbiri pür-velvele bir yâd
iykâz ederek sâmit ü sâkin yatan ecdâd;
Ey ma'reke-i tîn ü gubâr eski sokaklar;
Ey her açılan rahnesi bir vak'a sayıklar
Vîrâneler, ey mekmen-i pür-hâb-ı eşirrâ;
Ey kapkara damlarla birer mâtem-i ber-pâ
Temsîl eden âsûde ve fersûde mesâkin;
Ey her biri bir leyleğe, bir çaylağa mavtın
Gam-dîde ocaklar ki merâretle somurtmuş,
Yıllarca zamandan beri, tütmek ne…unutmuş;
Ey mi'delerin zehr-i tekâzâsı önünde
Her zilleti bel'eyleyen efvâh-ı kadîde;
Ey fazl-ı tabîatle en âmâde ve mün'im
Bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ü âkim;
Her ni'meti, her fazlı, her esbâb-ı rehâyı
Gökten dilenen züll-i tevekkül ki.. mürâyi!
Ey savt-ı kilâb, ey şeref-i nutk ile mümtâz
insanda şu nankörlüğü tel'in eden âvâz;
Ey girye-i bî-fâide, ey hande-i zehrîn;
Ey nâtıka-ı acz ü elem, nazra-i nefrîn;
Ey cevf-i esâtîre düşen hâtıra: nâmus;
Ey kıble-i ikbâle çıkan yol: reh-i pâ-bûs;
Ey havf-i müsellâh, ki hasârâtına râci'
Öksüz, dul ağızlardaki her şevke-i tâli';
Ey şahsa masûniyyet ü hürriyyete makrûn
Bir hakk-ı teneffüs veren efsâne-i kaanûn;
Ey va'd-i muhâl, ey ebedî kizb-i muhakkak,
Ey mahkemelerden mütemâdî sürülen hak;
Ey savlet-i evhâm ile bî-tâb-ı tahassüs
Vicdanlara temdîd edilen gûş-ı tecessüs;
Ey bîm-i tecessüsle kilitlenmiş ağızlar;
Ey gayret-i milliye ki mebgûz u muhakkar;
Ey seyf ü kalem, ey iki mahkûm-ı siyâsî;
Ey behre-i fazl ü edeb, ey çehre-i mensî;
Ey bâr-ı hazerle iki kat gezmeye me'lûf;
Eşrâf ü tevâbi', koca bir unsûr-ı ma'rûf;
Ey re's-i fürûberde, ki akpak, fakat iğrenç;
Ey taze kadın, ey onu ta'kîbe koşan genç;
Ey mâder-i hicranzede, ey hemser-i muğber;
Ey kimsesiz, âvâre çocuklar… hele sizler,
Hele sizler… -
97.
0her sabah başka bahar olsa ben uslandım
uğramam bahçelerin semtine ben gülden yandım -
96.
0bu da copy-paste olsun aq
• **
Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Bir rüzgar aklımı alırdı
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin bakardın
Üşürdüm içim ürperirdi
Felaketim olurdu ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdi
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu ağlardım -
95.
0Murdum-i dideme bilmem ne fusun etti felek
Giryemi kildi fuzun eskimi hun etti felek
Sirler pence-i kahrimda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek -
94.
0derdime vakif degil canan beni handan bilir
hakki vardir sad olanlar herkesi sadan bilir
soylesem tesiri yok sussam gonul razi degil
cektigim alami bir ben bilirim bir Allahim bilir -
93.
0cihan-ara ara icredir arayi bilmezler
ol mahiler ki derya icredir deryayi bilmezler -
92.
0asık memo yine fiki dogrulttu
bi care barragı eliyle tuttu
otzbir cekmektem damı unuttu
helaya attırmak kaderimmis derim -
91.
0Görüp hükkam-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez lanetten
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten
Vücudun kim hamir-i mayesi hak-i vatandadır
Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mühnetten
Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyad-ı biinsafe hizmetten
Ne mümkün zulm ile bidad ile imha-yi hürriyet
Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten
Gönülde cevher-i elmasa benzer cevher-i gayret
Ezilmiş siddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet
Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten
Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
Cemalin ta ebed dur olmasın enzar-ı ümmetten
Ne yar-i can imişsin ah ey ümmid-i istikbal
Cihanı sensin azad eyliyen bin ye's ü mihnetten
Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infaz et
Huda ikbalini hıfz eylesin her türlü afetten
Kilab-ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar
Uyan ey yareli şir-i Jiyan bu hab-ı gafletten -
90.
0“Ölürsem görmeden millette ümit ettiğim feyzi..
yazılsın seng-i kabrime vatan mahzun ben mahzun..’’ -
89.
0@19 @20 @21 açın ağzınızı şükelalar geliyo
-
88.
0uzak bir şehir ve şarkı vardı. şarkı nihavenddi.
-
87.
0Ölümü bilen hiç gelir mi Rabbini bilmezlikten
Onlar evrim dediler bu yaptıklarımız devrim dediler
Ah zekâsına kedi işeyesi nefer her şey kader
Bu imtihan bir seferlik bedenin kâğıt kalemin amel
Sana kâfi geleceğini sandığın iki bilekti oysa hayat tek biletti
Hakkını veremezsen bilet yanardı biterdi
Kiminin durumu şeytandan beterdi
Ab'ı hayat içtim sandı içtiği eterdi .. -
86.
0örse çekiç vuruyoruz
kızgın demir tavındadır
dalga dalga geliyoruz
barikatın ardı vatandır
-
hayat artigi anani bacini
-
cccrammsteinccc adlı yazarın top oldugunu duydm
-
internete zütünü atan pasif muallak oğlan
-
2020 de dogan cocuk 4 yasinda
-
kar yerine meteor yağsa da
-
bıktım bunaldım çatışma
-
allahı sevmiyor değerlerini benimsemiyoruz
-
karıma zütümü yalattım
-
nefretsiz yaşamak her şeyle herkesle barışık
-
herkes koyumden arsa satip gidiyor
-
zütte tak olmaz lan yavşaklar
-
beni kimse tanımıyor burda
-
niyet ettim silik yemeye
-
sınıfı kuzuya çeviren öğretmen
-
arkadaşlara internette ünlü bir yazarım diyorum
-
conor suçlu bulundu
-
rus escye giden varmıdır
-
kürtlerin neden ülkesi yok anlatan video
-
nerde dalyarak var mod yapıyosunuz
-
topal odlek ordek ananin
-
karım bana zütünü sildiriyor
-
incel öfkesi
- / 1