lan o değil de f b sampiyon olursa

bak kardeşim tee en başından anlatayım sana tarafsız bakarsan mantıklı gelecektir.

çalık holding ihaleyi kaybetti.
aziz yıldırım'ı bi şekilde içeri attırdı.(Rte'nin katkılarıyla)

bu sırada ortam çok gerildi fenerbahçe yönetimi tam bir üçkağıtçı yuvasıymış gibi manşetler atıldı veeeee

mehmet happy shawn geldi yok yere atılan tak püsürü temizledi güya fener için çalıştı birilerinin tabiriyle.
mehmet happy shawnda rte'nin adamıdır.
bunları zaten fenerbahçe'ye başkan olmak için yaptı.
tabi bu anlaşılınca aziz yıldırım fenerbahçe ele geçirilmek isteniyor diye açıklamalar yapıp önünü kesti aydınların.
sonra bu planının tutmadığını anlayan başbakan çekti o adamı.
bi şekilde allahın tüpçüsü tff başkanı oldu ve fener'i sizin tabirinizle kurtarmaya devam etti.

bakın bu adamlar sözde bizi kurtarıyor falan filan eyvallah ama neyden kurtarıyolar? atılmış çamurdan kurtarıyorlar.
yani benim görüşüm fener yönetimi kendine yapılan muallakliği muallaklikle temizliyor ki bu bence doğrudur çünki olmamış bişeyi güçlerini kullanarak muallaklikle olmuş gibi gösteriyorlar. aziz yıldırım,ali koç ve benzeri adamlarda maddi güçleri olduğu için ve önemli insanlar oldukları için (biri koç ailesi, biri nato müteahhit'i) güçlerini kullanarak tff'ye kendi adamlarını getirerek vs. bunları bir bir onların yoluyla temizliyorlar.

fenerbahçe'nin karşısında muallaklikte master yapmış insanlar var ve bu insanlar bütün ülkeyi istedikleri gibi özelleştirdi değiştirdi gözü türk futboluna diktiler ve hedefleri fenerbahçe.

fenerbahçe'nin verdiği savaş budur. bunun bir şike davası olmadığını
bu başlıktan anlayabilirsiniz
son 10 yılda kulüplerin aldığı kupalar
veya
şike falan yok beyler varsada fenerbahçe şikeci
veya
bu davayı yürüten adamların başta ergenekon savcıları olduğunu görebilirsiniz.
iktidar galatasaraya neredeyse katrilyonluk stad yaparken, trabzona örtülü ödenekten para aktarırken fenerbahçe'ye hiç bişey vermemesinden anlayabilirsiniz.
çalık holding'in elindeki gazete ve televizyonların devamlı fenerbahçe'yle taşak geçer cinsten manşet atmasına bakarakta anlayabilirsiniz.
f.gülen kanallarında fenerbahçe'ye giydirenlere bakarak anlayabilirsiniz.
aydın doğan'ın kanallarında ve gazetelerinde yine aynı şekilde fenerbahçe karşıtlığına bakarakta anlayabilirsiniz.

fenerbahçe türkiye'nin en iyi spor kulübüdür. haliyle geliride çoktur. taraftarıda çoktur.

insanlar bu kitleyi istiyor bu kulübün başına geçip bu insanlara kendi kanallarını reklamlarını seyrettirmek istiyor.
insanlar bu parayı ve kitleyi istiyor, kitle'nin oyunu parayı da oy satın almak için istiyor
insanlar bu kulübün başına isim yapmak için geçmek istiyor.

aziz yıldırım'ın oturduğu masada karşısında rte vardır rte'nin kucağında ise galatasaray yöneticileri, medya patronları ve işadamları vardır.
rte aziz yıldırım'ı da kucağına alıp bu masada tek olmak istiyor.
şimdi anladınız mı neden şike davası bu kadar büyütüldü?

@17 iyi yazmış ilave etmek istediğim bikaç şey var.

fenerbahçeliyim ve şenol güneşin dünkü açıklamalarıyla ilgili bikaç şey söylemek istiyorum. panpalar bu olayların hepsi tiyatrodan ibaret. dün nihat özdemir " trabzona tesis yapılması için devletin verdiği paranın hesabını versin sadri şener" dedi. dün sadri şener ne dedi peki " maça gelicekler tabi biz nası istanbula geldiysek onlar da gelicek. nihat ya başkanım dicek tokalaşıcaz oturup maçı izlicez" dedi. futbol klüp yöneticileri, federasyon yetkilileri, mhk, futbolcular, hakemler bunların alayı sahada da saha dışında da sadece işlerini yapıyolar. hepsinin telefonu var birbirlerinde yani taraftar gibi yemiyolar birbirlerini. ama işte şenol güneş dün söledi ülke futbol üzerinden bölünme noktasına geldi diye bence doğru da söyledi. ülkenin büyük iş adamlarının geneli bi şekilde klüplerde yönetici bunlar iş te yapıyo birbirleriyle onların arasında savaş, hüsumet yok aslında. ama tv ve gazeteler öyle pompalıyolar ki olayı iş çıkmaza giriyo. aslında toplum olarak cehaletimizden kaynaklanıyo bu durum da. tv de ne görsek sinirleniyoruz, sinirlendikçe daha çok izliyoruz okuyoruz o gazeteleri. onlar bu işten paralarını kazanırken biz daha çok harcıyoruz. olayın özeti bu aslında.

1996 da fener trabzonu yendiğinde intihar eden trabzonlu bi taraftar var. o insanı intihar noktasına getiren kim dıbına koim? aykut golü attı diye mi canına kıydı bu adam. kendi kendimizi gibtiğimizin farkında değiliz.

yine o yıllarda efes pilsen koraç kupası kazandıydı yer yerinden oynamıştı çok büyük sevinç vardı (o sene final maçı dışındaki bütün maçları seyrettim. çeyrek finalde fenerbahçeyi elemişti efes pilsen) kutlamalar bilmemneler. beşiktaş 2 gün önce Türk basketbol takımlarının 2. avrupa kupasını kazandı kiç kişinin haberi oldu lan bundan. ben konu uluslararası maçlar olunca birlik olan toplumdan geldim. galatasaray uefa kupası aldığında da süper kupa aldığında da gurur duydum, milli takım dünya 3. sü olduğunda da hepberaber sevindik biz arkadaşlarımızla. kova yaşar ingiltereden 8 yediğinde dalga geçildi onla ama beşiktaş liverpool dan 8 yediği zamanki hallere de düşmedi.

şike mi? bu memlekette şike de var teşivik primi de var. ağa babası var hemde. düzeni bu, kültürü bu çünkü. bakın her takımın geçmişine kafanızda soru işareti uyandıran her olayda mutlaka bişeyler vardır bundan adım gibi eminim. asıl sorulması gereken soru da bu düzene kim neden çomak sokmak istedi? cevap ta @17 de.

ben aşırı milliyetçi falan da değilim bu arada. sadece zamanında bütün mahalle beraber izlediğimiz, sevindiğimiz, üzüldüğümüz günleri özleyen biriyim.