1. 1.
    +2
    ben nietzsche'nin okunuşunu biliyorum beyler, dağılın hadi.
    ···
  2. 2.
    +1
    sosyal bilimlerden de bahset
    ···
  3. 3.
    0
    seviyeyi yükseltiyoruz lan. ondan toplandık. buyur iştirak et.
    ···
  4. 4.
    0
    biraz da alan ve hacim integrallerinden konuşalım o zaman.
    alan denilen olgu, iki boyutlu cisimlerin, ensiz olarak kapladıkları yeri verir.
    alanı double integralle hesaplarız. elimizdeki sisteme göre kartezyen, silindirik veya küresel koordinatları kullanabiliriz.
    hacim ise, triple integralle hesaplanır ve integral için, elimizdeki sisteme göre yine bu üç koordinattan birini kullanmamız uygun olur.
    ···
  5. 5.
    0
    biraz da diferansiyel denklem. ha ne dersiniz?
    diferansiyel denklemler adı üstünde, bağımsız değişken, bağımlı değişken ve bu bağımlı değişkenin türevlerini içeren denklemlerdir, formlarına göre çeşitli çözüm metodları vardır.
    özellikle klagib mekanik problemleri, tamamen diferansiyel denklemlerin çözümüyle elde edilen sonuçlara sahiplerdir.

    kesin olarak çözülemeyen diferansiyel denklemleri seriye açarak ve converge hale getirerek çözeriz.
    ···
  6. 6.
    0

    benimki biraz utangaç.
    ···
  7. 7.
    0
    herkese bunu yazıyorum bugün:

    Evim yok, arabam yok, param yok ama kardeşim dediğim, kardeşim saydığım bir kankam var o da şuan bu mesajı okuyor... * Sende böyle düşünüyorsan; bunu kardeşim diyebileceğin kişiler ile paylaş...
    ···
  8. 8.
    0
    şimdi de, ödülün büyüklüğünün öğrenme ve çabalama üzerindeki etkisini konu edinen bir kaç pgiboloji deneyini konuşalım.
    3 fare, 3 çizgi şeklinde labirente konur. ilk labirentte 3 peynir, ikinci labirentte 5 peynir, üçüncü labirentte ise 7 adet peynir vardır.
    deneyin sonucunda farelerin hızları şu şekilde gözlemlenmiştir. fare1<fare2<fare3.
    yani en fazla peynir alan fare en hızlı koşarken, en az peynir alan fare en yavaş koşmuştur.
    daha sonra deney düzenekleri şu şekilde değiştirilmiştir.
    ilk labirente 7 adet peynir konmuştur, ikinci labirentte yine 5 peynir bırakılmıştır, üçüncü labirente ise 3 peynir konulmuştur.

    2. deneyin sonuçları şaşırtıcıdır.
    fare3ün hızı, ilk durumdaki fare1in hızından bile düşük çıkarken, fare1in hızı, ilk deneydeki fare3ün hızından bile yüksek çıkmıştır.
    fare2nin hızı beklendiği gibi değişmemiştir.

    bu da bize ne söyler.
    1-ödülün büyüklüğü hayvanın öğrenme yeteneğini değil, motivasyonunu etkiler.
    2-ödül, yüksekken düşük hale getirilirse, yüksek ödüle alışmış hayvan, ilk etapta düşük ödülle karşılaşmış hayvandan bile daha düşük bir motivasyonla koşacaktır.
    3- ödül, düşükken yüksek hale getirilirse, düşük ödüle alışmış hayvan, ilk etapta yüksek ödülle karşılaşmış hayvandan bile daha yüksek bir motivasyona sahip olacaktır.
    ···
  9. 9.
    0
    senin gotune pipet sokarim amina kodugumun pici!
    ···
  10. 10.
    0
    olum incir çekirdeğini dolduracak kadar da mı bilginiz yok lan? quantum dedik, anlamam dediniz.
    yüksek enerji fiziği dedik, bi tak anlamadınız.
    biyoloji dedik olmadı, kimya dedik olmadı, pgiboloji dedik olmadı.
    müzik dünyasının klagibleri dedik, zihniniz almadı.
    kızılderili felsefesi dedik, aval aval baktınız.
    calculus dedik, dingiş gibi durdunuz, diferansiyel dedik angut gibi kaçtınız.
    ne taktan anlarsınız lan siz?
    ···
  11. 11.
    0
    astrofizik dedik, o da olmadı.
    kütle çekim dedik, newton dedik, einstein dedik. ama kime dedik ohooo?
    ···
  12. 12.
    0
    saç ve tırnak keratin denen maddeden oluşur.
    ···
  13. 13.
    0
    eğer gömleğinize sakız yapışmışsa, üzerine önce biraz tuz dökün, daha sonra buzla ovalayın. sakız kolayca çıkacaktır.
    ···
  14. 14.
    0
    aseton ojeyi neden siler ya da sabun kullanmadan yağlar neden çıkmaz biliyor musunuz?
    çünkü polar maddeler polar maddeleri, apolar maddeler apolar maddeleri çözerler.
    yani atomik bağ yapıları aynı olan maddeler birbirlerinin içinde çözünürler.
    misal bu yüzden, su ve yağ birbirlerinin içinde çözünmezler.
    ···
  15. 15.
    0
    elektromanyetik dalgaların iletiminden bahsedelim biraz da. opak olmayan yani geçirgen bir madde düşünün.
    teorik olarak ışığın bu maddenin içinden geçerken yavaşladığını düşünürüz. bu yüzden bu tip maddelerin içinden ışığın geçtiğini düşünürken, faz farkını da olaya dahil ederiz.
    oysa ışık hızı değişmezdir.
    bu maddenin içinde meydana gelen olay şudur.
    ışık maddeye nüfuz eder. yani foton.
    fotonlar maddenin atomlarında elektronlar excite ederler. excite olan elektronlar önce üst yörüngelere gider, daha sonra ise bu durumda stable kalamayarak, absorb ettikleri kadar enerjiyi emit ederek eski yörüngelerine dönerler.
    yani gelen ışık, maddenin atomlarındaki elektronlar tarafından soğurulur ve tekrar salınır.
    işte bu durum retardation diye tabir ettiğimiz rötara, yani bizim gözlemimizle faz farkına sebep olur. yoksa ışığın hızının farklı ortamlarda değişmesi gibi bir olay söz konusu değildir.
    ···
  16. 16.
    0
    @82 össye çalışan liseli
    ···
  17. 17.
    0
    muhatabım dahi olamazsan
    ···
  18. 18.
    0
    merak ettiğiniz başka şeyler varsa, ne duruyorsunuz? sorun.
    ···
  19. 19.
    0
    gelelim uzay-zaman bükülebilirliğine.
    ···
  20. 20.
    0
    @1 dıbına koduğumun salağı sanki sen değiştirdin windows un dosya sistemini , cpu schedular ını, memory management ını , process commnucation design ını , system call larını , thread library lerini , mult-itasking biçimini , win32 dll lerini , kernel fonksiyonlarını , networking şemasını

    çok sinirlendim.
    ···