0
abicim, bak şimdi beni iyi dinle.
yalnızca hastalık değil, dünyadaki herhangi bir sorunun çözümü için duadan medet umuyorsan, ne hayatında karşılaşacağın en basit sorunları çözebileceksin, ne nasıl bir dünyada yaşadığını anlayabileceksin, ne başına gelen şeylerin neden olduğunu anlayabileceksin, ne de bu dünyaya olumlu herhangi bir katkıda bulunabileceksin anldıbına geliyor bu.
şimdi insanlar, ulan bırak inanan inansın, adam duayla bişeylerin çözülebileceğine inanıyorsa sana ne diyorlar. ama bana kalırsa bu çok yavşakça bir tutum. hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz. aynı trafiğe çıkıyoruz, aynı otobüse biniyoruz, aynı hastaneye gidiyoruz, aynı okullara gidiyoruz, aynı oyu kullanıyoruz. yani etrafında gördüğün yanlışlardan hep kaçmaya çalışırsan, ben kendime bakayım gerisi gibime kadar dersen, o giblemediğin yanlışlar illa gelip senin başına bela oluyor. daha önemlisi, bu dünyada bireysel olarak, ya da sadece kendi çevremizle üstesinden gelemeyeceğimiz, başaramayacağımız, toplu bir bilinç gerektiren bir sürü hadise var.
bilim adamları uğraşır, didinir, zütünü yırtar, yeni tedavi teknikleri, yeni ilaçlar üretmek için. o cerrah, hayatının yarısını okuyarak geçirir, zütünden ter akar ameliyat masasında. sen dışarıda dua edersin, yakının iyileşirse allah'a şükür kurtuldu dersin. kaybedersen allah beni sınıyor dersin, bu bir sınav dersin, şükretmem lazım dersin. sen olayı hiç anlamadın. olayın allah'la senin ettiğin duayla falan zerre kadar alakası yok. hiç yok.
bilim adamlarının yüzde 90'ı dinsizdir. o bilim adamlarının buluşlarıyla, cep telefonu üretilir, televizyon üretilir, bilgisayar üretilir, evindeki ampul üretilir, bindiğin araba otobüs uçak metro üretilir, haberleşmeni sağlayan uydular üretilir, oturduğun binalar üretilir, kanalizasyon sistemin üretilir, yaşadığın şehrin altyapısı üretilir, ısındığın kalorifer, serinlediğin klima üretilir, yediğin yiyeceklerin yetiştirildiği tesisler, tarlalar, sulama, gübre, tohum, ilaç sistemleri üretilir... sen bunların bir tanesinin bile yokluğunu neredeyse aklına getiremezken, allah'a verdiği nimetler için şükredersin, teşekkür edersin. sana göre bu dünyadaki hayvanlar ve bitkiler allah'ın faydalanman için sana verdiği nimetler ya, bu ateistler de o hayvanlar gibi allah'ın sana bahşettiği nimetler arasında mı? sen olayı hiç anlayamadın.
yaşadığın dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlayamadın, çünkü bilim nedir anlayamadın. yaşadığın dünyadaki sorunları nasıl çözeceğini bilemiyorsun, çünkü bilimin ne olduğunu bilmiyorsun, o yüzden sana verilen teknolojinin ötesinde bir şey üretemiyorsun. yaşadığın dünyayı anlayamadın. o yüzden karşılaştığın sorunların nelerden kaynaklandığını anlayamıyorsun. o yüzden bunları çözebilmenin ilk adımını bile atamıyorsun. o yüzden dua ediyorsun. çaresizce dua ediyorsun. ve hiçbir şeye yaramıyor.
bir de olayın pislik nalet para boyutu var.
bu dünya, çocuğum, adına para denen lanet bir şeyle yönetiliyor, biliyor musun? sen, ben, bugüne kadar tanıdığın herkes, biz, doğduğumuz andan itibaren rothschild ve rockefeller denen iki köklü ailenin mallarıyız. bunu bugüne kadar kimse söyledi mi sana? etrafında gördüğün her şey, televizyonu açtığında, gazeteyi eline aldığında, belediye otobüsüne bindiğinde, görebildiğin her şey, herkes, bu iki pgibopat ailenin doğrudan veya dolaylı malı. bu adamlar dünyayı kontrol ederler. nasıl ederler biliyor musun? dünyada çok büyük şirketler vardır, çok büyük bankalar, çok büyük petrol ve doğalgaz kartelleri, çok büyük ilaç firmaları, çok büyük bilişim devleri, çok büyük savunma sanayisi kuruluşları, otomotiv şirketleri, sigorta kartelleri, maden kartelleri... bunların en ağa babalarını topla, hepi topu 120 tane sahibi vardır bunların, bireysel veya aile. hepsi doğrudan veya dolaylı bu iki ailenin emri altındadır. bu şirketler, dünyada başkanları seçerler, başkanları devirirler, insanları öldürürler, terörist yetiştirirler, teröristleri yok ederler, savaş çıkarırlar, savaş kazandırırlar, savaş kaybettirirler, ülkeleri iflas ettirirler, şerefsizleri zengin ederler, sonra o şerefsizleri takunda boğarlar, aids virüsü bulaşmış ilaçları yardım diye afrikaya gönderirler, televizyonda konuşan, gazetede yazan köpeklerin tasmalarını tutarlar, sana reklam yaparlar, sana gibindirik şeyler satarlar, o gibindirik şeyleri olmayan paranla alasın diye sana zorla, reklamla kredi verirler, kredi kartı verirler, sonra o taksitleri ödeyesin diye seni gibik işlerde üç otuz paraya çalışabilmen için yalvarır hale getirirler... birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı, soğuk savaş, ikiz kuleler, afganistan, ırak, vietnam, kore, libya, mısır, suriye, lübnan, arabistan, malezya, filistin, israil, türkiye, şili, ekvador, iran, brezilya, yunanistan, afrika... büyük buhran, 12 eylül, 99 krizi, dexer, çiller, özal, demirel, menderes... bu adamlar dünyadaki bütün merkez bankalarının sahibi yavrucuğum, türkiye, avrupa birliği, amerika dahil. biraz duadan kafanı kaldırıp etrafına bak.
bu kadar şeyi neden anlattım?
çünkü hepimiz gibi, o bilime katkıda bulunmak için, bir şeyler bulmak, icat etmek için, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için zütünü yırtan, hayatını vakfeden bilim adamları da bu huur çocuklarının malı? dünyada, yalnız kanser ilaçlarının yıllık cirosu kaç yüz milyar dolar haberin var mı? kansere çözüm bulan bir bilimaddıbına, bu huur çocuklarının ne yapacağına dair bir fikrin var mı? sen orada hastalanan kardeşin, annen, baban, dostun, sevgilin için allah'la konuşurken, bu adamlar sırf daha kârlı olduğu için annenle, babanla birlikte milyonlarca insanın o yataklarda yatmasını sağlıyorlar.
dünyanın sanayi devriminden beri yaşadığı tüm mücadeleler, sabit kölelik ve maaşlı kölelik(kapitalizm), komünizm, sosyalizm, anarşizm... tüm bunların temelinde yatan en büyük etken işgücü sorunu. dünyadaki bütün işgücü problemini, bu yaşadığımız köleliği ortadan kaldırabilecek bir şey biliyor musun? ben biliyorum : yapay zeka. bizim çalışmak zorunda olduğumuz gibik işlerde, bizim yaptığımız işleri yapabilecek robotların üretildiğini düşün. böyle robotları üreten mühendislere, bu huur çocukları neler yapar haberin var mı? sen işyerinde huur çocukluğu yapan patronun, iş arkadaşın yüzünden allah'tan sabır dilerken, bu adamlar senin bu zombi kölelik döngüsü içinde hayatını harcaman için çalışıyorlar.
bunlar en temel, en basit örnekler. alnını yasladığın yerden kaldır ve etrafına bak çocuğum.
içinde yaşadığın dünyada cinler, melekler, şeytanlar, yüce varlıklar, mistik olaylar yok. doğanın değişmez kanunları var. ve insanlar var, şerefsiz insanlar var, çaresiz insanlar var, iyi yürekli insanlar var, cesur insanlar var, acımasız insanlar var. ama en çok da, cahil insanlar var...
yavrucuğum sen gözünü açmazsan, sen içinde bulunduğun dünyayı anlamazsan, biz bu şerefsiz adamları nasıl yeneceğiz, bu pislik düzenden nasıl kurtulacağız, biz bu rezil kölelikten nasıl kaçacağız? sen uyanmazsan, biz bu kötü dünyayı nasıl düzelteceğiz?
uyan çocuğum, uyan.
Tümünü Göster