başlıkla alakasız, (laiklikle ne alakası var amk) bir çok şeye değinmişsin ama en hassas ve en istismar edilen, bilip bilmeden en fazla konuşulan konu hz ayşe konusu olduğu için daha fazla buna değineceğim...

6 yaşında nikah konusu çok tartışılan bir konu, peygamberin hz ayşe ile 6 yaşında nikahlandığını bir ateistler bir de videoda gördüğümüz kılıksız, sapık, selefi artıkları söylüyor ve dayandıkları tek kaynak uydurma hadis. oysa bu konu çok basit biçimde açıklığa kavuşturulabilir.

işi sosyal bilimsel, tarihsel yönüyle ele alan çoğu ilahiyat profesörü ve tarihçi, evliliğin 15 veya 20 yaşında, gerçekleştiğini söylüyor. uyduruk hadise dayanarak falan da değil. tarihi verilere dayanarak. bir kere hz ayşe'nin 6 yaşında nikahlanmış olması matematiğe aykırı amk. hz ayşe peygamberin kzı hz fatma'dan 5 yaş küçük veya aynı yaştalar. ve hz fatma hz muhafazid'e peygamberlik vazifesi gelmeden 5 sene evvel, hz Hatice'den dünyaya geldi. (hz muhafazid hz Hatice ile evliyken başka biriyle evlenmemiştir. bunu da belirtelim) yani hz ayşe ya peygamberlik vazifesi başladığı sıralarda doğmuş, ya da peygamberlik vazifesi başladığında 5 yaşında idi... mekkeye hicret ise peygamberlik geldikten 13 sene gerçekleşti, yani hz ayşe peygamber medine'ye hicret etmek durumunda olduğu sırada 13 veya 18 yaşındaydı. hz ayşe ile peygamber hicri 2 yılında evlendiler, yani hz ayşe 15 veya 20 yaşındayken peygamber ile evlendi. yaygın görüş ise 15 yaşındayken peygamberle evlendiği yönündedir ki o dönemde bırak arap dünyasını, dünyanın her yerinde 13-15 yaşına gelen kızlar evlilik çağına gelmiş kabul edilirdi.

hz ayşe peygamberle evlenmeden önce başka biriyle nikahlı olduğu bir süre vardır ki bu da hz ayşe'nin peygamberle evlendiği sırada 6 veya 9 yaşında olmasını imkansız kılıyor. hz ayşe ile evlenmeyi de peygamber talep etmiş değildir, o dönemki adetlere göre görücü usulü evlenmişlerdir, bu da önemli bir ayrıntı.

sakallı el kaide artıklarının "fetva"larını veya 6 yaşında evlenebileceğini söyleyen cinsi sapıkların zırvalıklarını şeriat olarak kabul edeceksen zaten konuşacak bir şey yok ama bunları yine de yazalım biz...

namaz kılmayanın 3 mezhepte katledilmesi ise ayrı bir saçmalık. hatta mezhep adı altında yaratılan 1001 şeriat apayrı bir saçmalık bana göre. namaz kılmayanı öldür diyen ayet nerde? bu fetvayı veren manyağın dayanağı ne? söyleyelim, hadis. evet karşımıza yine hadis çıkıyor. oysa kuran'a göre namaz kılmayan kişi dinden çıkmaz, dinden çıkmayanı yani müslümanı öldürmek ise haramdır. zilyon tane mezhep içinde 3 tanesi zorlama hadislere dayanarak "namaz kılmayan öldürülür" dediği için "islam dininde namaz kılmayanın hükmü öldürülmektir" demek zırvalıktır. kötüyü örnek gösterip bütünü lekeleyemezsin.

ayrıca korkmanıza gerek yok, memleketimziin en yaygın mezhebi olan hanefilikte namaz kılmamanın hiç bir dünyevi yaptırımı yoktur. herkesin dini kendine...

taşlanarak öldürme, orta çağdan kalma ve dünyanın bir çok yerinde uygulanan bir infaz türüdür. bu konu uhrevi değil, maddi yani hukuki birkonudur. hukuk kuralları zamana ve çevresel koşullara göre değişebilir, dolayısıyla fıkhi olarak maddi konularda cezalar da değişebilir, örneği çoktur. yüzlerce sene evvel bir suça bu şekilde ceza veriliyor diye islam'ı lekemek çok ucuz bir çabadır.

dünyanın düz olması mevzusuna girmeye bile gerek yok. seni direk biruni'ye havale edeyim...

her şey bir yana dünyanın yuvarlak olduğu öyle 100 200 senedir bilinen bir gerçek değil. antik yunanda da dünyanın yuvarlak olduğu biliniyordu ki dünyanın yuvarlak olduğu bilgisine sahip olmadan emeviler endonezyaya, mikronezyaya, polineyaya nasıl gidebilirler amk?

bahsi geçen ayetlerden dünyanın düz olduğu yorumunu nasıl çıkartıyorsunuz o da ayrı bir saçmalık... en fazla güneş dünya etrafında dönüyor yorumu çıkarabilirsin, bak bunu desen pek fazla itiraz etmezdim ama resmen "krana göre dünya düzdür" demişsin amk...

neyse uzatmayalım amk...

ama laiklik konusu ayrı. laiklik demokratik ve kalkınmayı amaçlayan bir devletin olmazsa olmazıdır..