+11
-10
yolda kendi halimde gidiyorum yine kulağımda kulaklık son ses dombra dinliyorum. bir yandan da ülkenin halini düşünürken yolda bir çanta buldum.
şimdi hangi garibanındır sahibini bulmak gerek diye geçirdim içimden. ve olanca kuvvetimle bağırdım çantasını kaybeden ilerdeki bayanlara sordum "hanfendi sizin mi bu" diye en son saçları kısa kesim kızıla boyalı bir bayan "evet benim" dedi.
benim gözüm bu bayanı tutmadı tabii ki. "isminizi alayım hanımefendi burda kimlik var" dedim. bu bana demesin mi "TC Alev" diye. soğuk duş etkisi gibi oldu. harbiden kimlikte adının başına TC ekletmiş ağır laikçi olduğunu anladığımda "madem laikçisin yalan atıp çantayı çalabilirsin sonuçta senin için ahiret yok ne yapsan kar oohh kebab bana başka bir eşya söyle çantada olan" dedim.
bu demesin mi çantanın en arka gözünde "s*zc* gazetesi var" diye. baktım harbiden de var. sonra kendime hakim olamadım. gazeteyi kıvırdım laikçi teyzenin kıçına kıçına yer misin yemez misin pat küt indirdim.
ama nasıl ağlıyor ben ettim sen etme evladım diye feryat figan ediyor. dombrayı tek nefeste okuyana kadar dövdüm karıyı. şimdi namaza başlamış. savcılıktan az önce duyuru geldi. namaza başlattığım için teşekkür mahiyetinde herhalde.