laikhan ın günlüğü

sevgili günlük ;

bugün okul tatildi.bu günümü nasıl değerlendiririm diye düşünürken annem geldi hadi bigibletlerle kordona gidelim oturur çiğdem çitleriz dedi. bilirsiniz süslü kadınlar bigiblet turu vardı oraya da katılmış.iyi oluyor bigibletle gezmek dedi
ben hazırlanıp dışarı çıktım bir müddet sonra annem geldi. etek giydiğini görünce sen etekle mi bigiblet kullanıyorsun dedim. evet ya böyle daha rahat, hava da sıcak zaten iyi oluyor böyle dedi. peki dedim çıktık yola
onuncu yıl marşını okuya okuya gezerken 2 tane köylü adam anneme laf attı. bigibletin olayım sür beni gibisinden cahilce laflar işte.
evet sinirlenmiştim bir şey yapmam gerekiyordu. gittim yanlarına. yakışıyor mu size dedim böyle üslupla konuşmak,yol ortasında laf atmak?
konuşmak istiyorsanız gelin izmir beyefendisi gibi muhabbet edin dedim. galiba biraz önyargıyla yaklaşmıştım adamlara çok iyi anlaştılar annemle görseniz muhabbetleri kahkalar atıyorlar
ben bu samimi ortamı bozmayayım dedim ve anneme seslendim: ben eve gidiyorum bigibleti size bırakayım ben yürüyerek giderim dedim.
ama 3 kişiydiler ve 2 bigiblet vardı nasıl gezeceksiniz dedim. annem dedi abin sürer ben de önünde demire otururum dedi
oradan 2 gevrek aldım eve doğru yola koyuldum. annem aradı gece yarısına doğru. oğlum ben bu gece eve gelemeyeceğim haberin olsun dedi.
yine kaldık mı yalnız. ablamın zaten eve uğradığı yok erkek arkadaşlarıyla yerleştirme sınavlarına hazırlanıyor. olsun ben yalnız da kalırım yeter ki onlar mutlu olsun.

bir yandan çiğdem çitliyor, bir yandan ekonomi haberlerini izliyorduk, öyle öyle sabahı ettik.

öğlene doğru annemle ablam da eve geldi. yalnız annemin çok bitkin perişan bir durumu vardı. herhalde bigibletle fazla gezdiler de ondan böyledir dedim. bugün babamın tatil günü olması sebebiyle hep beraber bir şeyler yapmaya karar verdik.
ne yapalım ne edelim diye düşünürken anıtkabir'e gitmeye karar verdik. ben hemen arkasında kocaman 193∞ yazılı olan t-shirt'ümü giydim. ablam tayt giyerken annem de mini etek giymeyi tercih etmişti. bindik arabamıza yola koyulduk.

izmir'in dağlarında gavatlar gezer marşı eşliğinde yolculuk yaparken gaza gelen annem camdan dışarı sarkıp bayrak sallıyor ve yolda gördüğü başörtülü kadınlara baban kimdi bilemezdin şerefsiz diye bağırıyordu. dün içkiyi biraz fazla kaçırmış galiba yoksa böyle aşırılıklar yapmaz tam bir izmir hanımefendisidir.

gece saat 12'ye doğru babam geldi. karşıladım babamı. babam baktı evde kimse yok. oğlum annenler nerde dedi
annem bugün 2 adamla tanıştı arkadaş oldu onlarda kalacakmış bugün dedim. iyi yapmış dedi zaten çok geç kaldım ne yapsın beni mi beklesin gece yarılarına kadar gezmek eğlenmek onun da hakkı dedi. sonra ablamı sordu. ablamın da erkek arkadaşında kalacağını söyledim sınavları dolayısıyla. orada kalınca daha verimli çalışabiliyormuş dedim . haklısın dedi bu vakitte eve gelmeye çalışıp yollarda yorulmasın orada kalması iyi olmuş dedi.
yemek var mı diye sordu? dedim annem öğleden sonra eve gelmediği için yemek yok ben 2 tane gevrek yemiştim ama hala karnım aç dedim.
babam o zaman kızdı biraz anneme. madem arkadaşlarında kalacaktın bir şeyler hazırlayıp öyle gitseydin diye söylendi. dünden kalma boyozlar olacaktı şurada, onlar idare eder dedim. onları yedikten sonra salona geçtik televizyon izlemeye.

anıtkabir ziyaretimiz sonrasında eve dönerken ablam nutuksu babama dönüp ;

borhan sizinle tanışmak istiyor, sizi çok merak ediyor dedi, babam bunu anlayışla karşılayıp başımızın üzerinde yeri oldugunu söyledi, borahan ablamı yerleştirme sınavlarına çalıştıran erkek arkadaşıdır.

1,80 boylarında, esmer, kısa saçlı, küpeli , kolunda kemal atatürk imzası olan yakışıklı bir çocuk kendisi.

bir sefer olsun bana kötü davranmamıstır, ayrıca ablama karşı da her zaman kibar olmustur.

ablam babama teşekkür edip boynuna sarıldı, o gün çok heyecanlı geçecek gibiydi.

eve girer girmez ablam hazırlanmaya başladı, taytını çıkartıp mavi mini eteğini giymişti, annem ise havanın sıcak olmasından dolayı tangasıyla dolaşmayı tercih ediyordu, ev tam şenlik havasındaydı, saat 2 gibi kapı çaldı.

gelen borahan'dı , annemin kapıyı açmasıyla borahan annemi kucaklamıştı, babam elindeki viskiyi bırakıp oo aslanım hoş geldin dedi.

ablam yukarıda makyajını tazeliyordu, kısa bir selamlaşmadan sonra borahan'ı salona davet ettik, ablam merdivenlerden indi, tabiri caiz ise tam bir afet-i devran olmustu.

borahan yerinden fırlayıp ablamı kucakladı, gerçekten cok mutlu bir çift olmuşlardı , ayrıca borahan gerçekten ablama layık birisiydi.

babam da bunun farkındaydı.

ahahah baslik guldurdu suku

huur çocuğu ya

zaaa ashdashdhasdh défam éth zhamqiii xd

yaşadığımız kısa süreli duygu selinin ardından sofraya geçmiştik, annem PAPAZ YAHNiSi yapmıştı, yanında da buz gibi bira vardı, o kadar acıkmıştım ki ablamı bile kemirebilirdim.

yemeğe başladıktan sonra güzel bir sohbet ortamı oluşmuştu, babam borahan'a ablamı yerleştirme sınavlarına güzel çalıştırıp çalıştırmadığını sormuştu, borahan da kızınız gerçekten hevesli, böyle bir evlat yetiştirdiğiniz için gurur duymalısınız demişti, o an ablamla gurur duymuştum gerçekten.

yemeği bitirdikten sonra salona geçmiş televizyon izliyorduk , annem bir tabak çiğdem getirmişti, o sırada bora yerinden kalkıp arabasından bize aldığı hediyeleri getirmişti.

anneme şık bir jartiyer almıştı, babama küçük bir cep nutuk'u , ablamın hediyesini ders çalışmaya geldiğinde vereceğini söylemişti, banaysa kemal atatürk baskılı siyah bir tişört hediye etmişti.

gerçekten bu hediyeler hayatımızda aldıgımız en güzel hediyelerdi.

komik olduğunu sanan liseli

lan devam et huur çocuğu altıma sıçıyorum ahahahahaha

--spoiler--

--spoiler--

@1 devam et

tutar bu başlık ilk sayfa reserved

aahahaha nasıl kacırdım ben bunu *

ajasjdjaka ayrac

devam panpa sonunu merak ettim

özürlü olabilir dalga geçmeyin

@7'de kahkaha attım amk çocuğu seni

ahahaha reserved değerlenir buralar