öncelikle izmirde felan yaşamıyorum bildiğiniz istanbulda ikamet eden 1 ağabeyinizim. bizim buralar kemalizm ile ümmetçiliğin kaynaştığı en keskin mekandır bir nevi iki tarafında son kalesi diyebiliriz : ) her neyse geçen ramazan ayıydı kadınlı erkekli teravihe doluşmuştuk. bildiğiniz gibi diğer despot camilerde kadınları kuytu köşelere atan bir zihniyet vardır ya o bizde yok.

neyse efendim bir güzel namazımızı kılıyoruz benim sol yanımda komşumuz nermin ablanın göğüsleri sürekli koluma değerken sağ yanımda mahallemizin okumuş üniversiteli kızı seçil in de göğüsleri bir diğer koluma değiyordu. önümde de tanımadığım ama bizim mahalleden emin oldugum bir hatun rükuya eğiliyordu. 15. rekatın ortalarında etrafı kesif bir meme kokusuyla karışık ayak, kadın apışı ile karışık erkek apışı kokusu kapladı. tabi her ne kadar kadın kokuları beni azdırsa da erkek kokuları da bi o kadar libidomu düşürüyordu. kararsız kalmıştım. ne yapmalı ne yapmalı... indirmeli mi kaldırmalı mı ? o an fazla dayanamayıp kendimi dışarı attım ve caminin balkonunda bi sigara tüttürdüm. tahmin ettiğim üzere sol yanımdaki nermin abla ile sağ yanımdaki seçilin sürekli memişlerinin koluma değmesiyle onlara mesaj verdiğimi anlamalılar ki çıktıktan 5 dakika sonra hemen peşimden geldiler.
panpalar isteyen varsa devdıbını anlatırım ?

neyse devam.
baktım nermin abla üzerinde dar bir penye ile ucu şişmiş memiklerini sergileyerek üzerime geldi ve hadi canım bize gidelim bizim bey tespihe kalıcakmış dedi. arkamızdan da seçil koşturuyordu. o da bizimle birlikte geldi ve yolda gidiyoruz tabi birazda hızlı yürüyerek. biraz sohbet muhabbet annemin hakkında biraz konuştuk biraz da seçil in dersleri hakkında konuştuktan sonra nihayetinde nermin ablaların evine gelmiştik. anahtarı çevirdi ve; çabuk olalım bey dönmeden halledelim dedi seçille ikimize. hiç fantezi yapacak zamanım yoktu 15 dakikam ya var ya yok diyerek nermin ablanın göğüslerine gömdüm kafamı. o sırada seçil çoktan soyunmuş memelerini sıvazlıyordu. bi de onunkilere gömüldüm. bir çırpıda pantolonumu indirdiler ve ufak rütuşlarla penisimi dikmeye çalıştılar. bir seçil yalıyor bir nermin abla. bir seçil bir nermin abla derken benim 13 cm lik kobra çoktan ayağa dikilmişti bile. dedim siz birbirinizi ısıtın ben de sizi izleyerek sıvazlıyım biraz. seçil hemen kanepeye uzandı ve nermin abla da hemen seçil in pembe vajinasına doğru yol aldı ufak dil darbeleriyle seçili inletirken ben de gibimi hafif hafif sıvazlıyordum.
devam mı ??

devamı çok daha farklı yerlere gidiyor beyler kaçırmayın derim şimdi işemeye gidiyorum tuvalete gelicem

baktım ikisi de azdılar dışarıdan megafondan imamın dua seslerini az da olsa duymaya başladım şehitlerden girip vatan millet akraba yardırıyordu imam ve daha çok zamanın olabileceğini düşündüm. seçil de artık gözleri dönmüş bir biçimde bana bakıyordu ve hemen üstüne çullanıp hafif gitgeller ile onun yannan hasretini dindirmeye başladım. nermin abla da bi ben seçil in dıbına girdikçe ağzını dibimize sokup bi taraftan benim malafatı bi taraftan seçil in dıbını yalıyordu. kaldırdım ikisini ve domalttım. karşımda iki tane pembe züt deliği ve iki tane pembe vajina. bi ona sokuyorum bi ona. bi ona bi ona derken seçilin zütünden çıkarıp sırtının üstüne şelale gibi boşaldım. ben kendimi toparlarken siz de birbirinizi boşaltın dedim. artık tüm keyfim kaçmıştı ama içimden bir ses ikinci postaya da yer var diyordu.

devam ediyim mi binler

biz böyle şen şakrak takılırken balkona çıkıp bir sigara tüttüresim geldi. keyifle sigaramı içerken içeriden gelen inlemeleri duydukça gülümsüyor ve mutlulukla sigaramdan fırtlar çekiyordum. ta ki nermin ablanın kocası hüseyin abiyi camiden gelirken görene kadar... o an bütün mutluluğum ters takla oldu içeriden gelen inlemerin yerini yumruk sesleri almaya başladı ve bir an kendime gelip balkondan çıkıp salona geldim. "kalkın kalkın hüseyin abi geliyo" dediysem de bu iki gerizekalı zevkten adeta sarhoş olmuş birbirlerinin üstünde mıymıylanıyorlar. kaldırdım nermin ablaya bir tokat geçirdim ve hemen toparlanmalarını söyledim. gömleğimin yakalarını ilikledim pantolomu giydim alelacele ama seçil ile nermin abla hala çırılçıplak salonun ortasında uyuyakalmışlardı. allahım ben ne yapacaktım ? o sırada kapı çaldı. başımdan aşşağı kaynar sular döküldü resmen. ağlamama ramak kalmıştı.

hemen bir şeyler düşünmeliydim. o andan sıyrılmanın bir yolu.. bir yolu olmalıydı. hemen salonun kapısını kapadım ve kilitledim anahtarı da camdan aşağı attım. geliyoruummm diyerek kapıyı açmaya yöneldim ve hüseyin abi karşımdaydı. "nitelikli?? napıyosun abicim burda? nermin ablan yok mu içerde?" dedi. ben acayip kötü olmuştum kelimeler boğazımda düğümleniyordu adeta. hemen kendimi toparlayıp "camideler abi. nermin abla anahtarı bana verdi dedi ki hüseyin abin gelirse bi çay demleyin odada sizinkilerle birlikte dönücem dedi". biraz biraz durumu kurtardığıma seviniyordum. hemen içeri geçti hüseyin abi. salonun kapısını çevirdi ama kilitliydi. bana dönüp "bu kapı niye kilitli?" diye sorunca valla ben geldiğimde de böyleydi abi tam bilemicem ama temizlik falan yapıyolardır heralde deyip durumu geçiştirdim. hüseyin abi de "iyi o zaman ben küçük odadayım sen çay demlesini biliyon demi? birazdan sizinkiler de gelir" diyip muzip muzip gülmeye başladı. hüseyin abi bilgisayara oturup okey batak oynamaya geçti. ben de mutfakta çay demlemeye gittim. şimdi ne yapacaktım ? bu durumdan kıl gibi sıyrılmam lazımdı.

çay hafif kısık ateşte pişerken hüseyin abi beni odaya çağırdı. napıyosun delikanlı hayat nasıl ? manita olayları diye muhabbet açmaya çalışıyordu. karısını salonda domaltıp çatur çutur gibtiğimi bilse acaba bu soruları sorabilir miydi ? diye içimden düşünmeye başladım. biraz sohbet falan derken hüseyin abi batak oynuyodu bilgisayarda ben de arkasında abi şu kartı at bence deyip yancılık yapıyordum adeta ama o an içimden neler neler düşünüyordum.
bir anda yine bir kapı çaldı.ben bakarım deyip kapıya yöneldim. gelenlerin kim olduğunu bilmiyordum. hüseyin abi tanıdı gelenleri. gelenler seçil in anası ile babasıydı. hemen kapı üstü bana sorular yönelttiler kızım evde değil acaba sizde mi ? gibisinden. ben de buraya misafir olarak geldiğimi belirtip hüseyin abiye yönlendirdim onlar da içeri geldiler. oturduk konuşuyoruz neden eve gelmedi acaba ? hay allah ? gibisinden. hüseyin abi de bizim hanım da kaç saattir ortalarda yok minvalinden söylenmeye başladı. benim zütüm nasıl 3 buçuk atıyor anlatamam. aradan 2 saat geçti çayları içtik falan hüseyin abi ve seçil in ailesi kuşkulanmaya başladı. polise haber verelim gibisinden. e artık saat gecenin 3 ü olmuştu ve seçil in annesi hüngür hüngür ağlamaya başlayınca ben de biraz üzüldüm. acaba salonda olduklarını söylese miydim ? hemen bir iç hesaplaşma yaptım. kızlarının ve karılarının başına bişey geldiğini bilmektense gibildiğini bilmeleri daha masumca olabilirdi...

devam edeyim mi binler ? daha çok gibiş sokuş dönecek ve çok olaylar olacak

neyse devam.
hemen ortaya atıldım ve ben nerde olduklarını biliyorum dedim. seçilin ana babası bana çok kızdılar. yav madem biliyosun niye söylemiyosun manyak mısın oğlum sen gibisinden çıkıştılar. hüseyin abi sükunetini korumayı başardı ve bana dönüp nerdeler oğlum peki? bu zamana kadar söyleyeydin ya ? deyince beni takip etmelerini söyledim. usul usul onlara kilitli kapıyı gösterdim. hüseyin abi ilk şaşıran kişi olmuştu. ne yani içerdeler mi ? mazlum bir şekilde boynumu büktüm. birazdan olacakları düşündükçe gözümden inen yaşları haklı buluyordum açıkçası.
herkes ağlamama çok şaşırmıştı. ve kapıyı zorlamaya başladılar. evladım noldu içerde bişeymi oldu ? kötü bişey mi geldi başlarına ? diyerek sıkıştırmaya başladılar beni. ben de çok iyi olduklarını söyledim. kapıyı zorladılar da zorladılar. en son hüseyin abi yatak odasından baltayı çıkarıp gelince korkudan altıma sıçacaktım belli ki kapıyı kırmak için aldı ama o manzaradan sonra o baltayla ne yapacağı hakkında çok şey geçti kafamdan. bunları düşündükte hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. hemen buradan kaçmalıydım ne yapıp ne edip. hüseyin abi baltayı vurdu kapıya ilkten ufak ufak yarıldı ama tam açılmamıştı. o arada ben de benim gitmem lazım dediysem de hiçbi yere gitmiyosun tepkisini aldım. hüseyin abi kapıyı tamamen kırdığında hepsi donakaldı. kanepenin üzerinde seçil, seçil in üzerinde nermin abla çırılçıplak. spermler koltuklarda zevk suları halılarda... iğrenç bir vaziyetti. hepsi çok şaşkın bir biçimde kala kalmışlardı. tepkilerini ölçmek için ufak bi soru sordum "iyi misiniz?"

hüseyin abi ve seçil in ailesini çok sinirli gördüm. bir anda seçilin anasıyla babası kollarımdan geriye doğru tutup hüseyin abiyle yüzleştirdiler. "allah belanı versin lan huur çocuğu" dedi hüseyin abi. dedim bak abi yanlış bi anlaşılma var küfür etme dıbına koyim. 2 dakka insan olun diye hunharca bir tepki gösterdim. hüseyin abinin gözü dönmüştü. baltayı aldı görüyo musun lan bunu ? keseyim mi lan gibini ha huur çocugu dedi. o an ölsem daha iyidi. resmen adam ciddi ciddi gibimi kesecekti. bir hışımda baltayı yere attı ve pantolonumu sıyırmaya başladı. ben altıma sıçacaktım kalbim küt küt atıyordu. abi nolur yapma abi bi hata oldu abi dediysem de yaranamadım. arkadan seçil in babası sus lan bin diyerek kafama bir yumruk geçirdi. huur çocuğu. hüseyin abi baksırımı da sıyırdı. artık ne olacaksa olsun dedim. boşkoydum. gözlerimi kapadım...

gibim bir anda sıcacık olmuştu. aha dedim kanıyo kesin allah kahretsin öldüm ben. kesti huur çocuğu. diye düşünürken gözlerimi açıp hüseyin abinin penisimi yalamasına şahitlik etmem bir oldu. dıbına koyim fok balığı gibi bıyıkları vardı sürekli batıyordu. o an neden gibimi yaladığına anlam verememiştim ama kesilmediği için de çok sevinmiştim. üzülsem mi sevinsem mi ? gibim çok ilginç ki hemen dikildi. kendimden utandım doğrusu.

seçilin ailesi de arkadan ellerimi tutuyolardu hala. onlar da boynumu emmeye başladılar. sıkı sıkı tutuyordu şerefsizler. boynum ıslak ıslak olmuştu ve iğrençti. aşağıda zaten hüseyin abinin durum malum. hüseyin abi ayağa kalktı pantolonunun zütünü sıyırdı ve karşıma domaldı. arkadan şerefsizler bi ittirdi... resmen hüseyin abinin içindeydim.

kendimden utanmıştım. keşke gibimi kesseydiniz ulan diye bağırdım. keşkee... keşkee kesseydiniz de bunu görmeseydim dedim. hüseyin abinin üstünde gömlek yakalı çizgili tişörtüvardı sadece ve belindeki tişörtü toplayıp kendini ileri geri gibtiriyordu bana ve aynen o ritimde şöyle diyordu "böyle mi gibtin ha şerefsiz böyle mi gibtin benim karımı" diye söylene söylene ağlıyordu resmen adam. ben de ağlıyordum arkadakilerde ağlıyor olabilirdi emin değildim ama ne hikmetse yavaş yavaş zevk almaya başlamıştım.

20 dakika gitgelin sonunda nasıl oldu da zevk aldım anlamadım ve hüseyin abi zütünü bi gömdü gibime.. beklemeye başladı. arkadan seçilin anası da taşaklarımı sıkıp zorla boşalmamı sağladı. allah kahretsin... resmen hüseyin abinin içine istemeden boşalmıştım. bir kaç dakika o pozisyonda kaldık ve hüseyin abi hemen pantolonunu yukarı sıyırıp tişörtünün yakasındaki ufak cepten çakmağını ve sigarasını çıkardı.

iki üç fırt aldı karşımda."bu senin son boşalmandı lan itoğlu it. eğer olur da sorarlarsa son boşalman nasıl oldu? anlat derlerse bu olayı anlat" dedi ve yerdeki baltayı eline alıp gibime darbeyi tam indirecekti ki...

nerde kalmıştım.
darbeyi tam indirecekti ki... dışarıdan ezan sesi duymaya başladım. dedim heralde sabah ezanı okunuyordu. herkes durdu. hüseyin abi yüzüme bakıyordu. dedim ne bakıyon ? bir anda anlamsız anlamsız hareketler yapmaya başladı. ebiebibibi gibi dudaklarını parmaklarıyla çevirtiyordu. çat.. gözlerimi bi açtım. kendi yatağımdayım. dışarıda ezan okunuyor. saat 4 - 5 civarı. yatak kan ter içinde. hemen elimi gibime attım şükürler olsun ki yerindeydi. hemen kalkıp bi boy abdesti aldım ve allaha tövbe edip sabah namazını eda ettim. camide hüseyin abiyi gördüm ve hiç selam vermeden eve dönüp niyetimi edip yatağa yattım.

up up up

up up up

up up up