-
76.
+4Bir Bine (Ejderhanın Mağarası) (Şimdiki zamana birkaç gün kala)
Günüm kitabı okumak, antreman yapmak ve yatıp uyumakla geçiyordu. Ti-an yanıma geldi.
Ti-an-"Baba. Baksana bana bir." dedi. Ben de izledim. Boyu bayağı büyümüştü. Hızlı uzuyordu. Havaya doğru üfledi ve ateşle kendi adını yazdı.
Ti-an-"Nasıl. Güzel mi?"
Bir Bine(E)-"Eh işte idare eder." dedim. Dalga geçmek istemiştim ama yanıma geldi ve normal çocukların diyeceği bir sözü dedi. Böyle davranması hoşuma gitmedi değil. Bir anlığına insan gibi hissettirmişti kendini.
Ti-an-"O zaman sen daha iyisini yapsana baba."
Bir Bine(E)-"Tamam ağzımda ateş oluşturuyorum. Ateş de değil kıvılcım. Ama atınca dudaklarım yanıyor hatırlarsan. Daha nasıl kullanacağımı bilmediğim için böyle şeyler yapmamam daha iyi olur."
Ti-an-"Sen yap ben iyileştiririm." Off. Başımdan gitmeyecek değil mi?
Bir Bine(E)-"Tamam tamam bir dakika odaklanayım." dedim ve sıcaklığa odaklandım. Ağzımda biriktiğine ve yoğunlaştığını odaklandım. Kıvılcımları hissedebiliyordum. Sadece püskürtmesi kaldı. O anda hapşurasım geldi ve Ti-an'ın yüzüde doğru hapşurdum. Hapşuruğum kıvılcımlar ile birleşince ormana da kıvılcım sıçradı. Ti-an'ın yüzü zaten hepten yanıyor.
Ti-an-"Eğer insan olsaydım çoktan ölmüştüm." dedi ve yüzünü sildi. Ejderhaların derisine böyle küçük ateşler işlemiyordu. Kitap saolsun. Ama benim dudak ve çenemin bir kısmı yanmıştı. Ti-an ormana yayılmadan ateşi söndürdükten sonra yüzümü yalayarak yanıkları geçirmişti.
Bir Bine(E)-"Tamam. Kabul ediyorum. Çok güzel olmuştu. Kıskandım o yüzden öyle dedim."
Ti-an-"Baba. Sen de birgün yapacaksın. Hem de daha iyisini. Ben öyle hissediyorum." Bunu diyeceğimi tahmin etmiyordum ama
Bir Bine(E)-"Daha senin önünde uzun binyıllar var. Benim ise en fazla 50-60 yıl. Sen daha iyi olacaksın. Eğer bana bir şey olursa bana söz ver. Üzülmek yok. Hayatına devam edeceksin."
Ti-an-"Baba.Bu konuyu açma. O aşamaya gelince cevap vereceğim."
Bir Bine(E)-"Tamam." dedim. Fazla uzatmak da istemedim. Derya'ların yanına gideyim bari dedim kendi kendime. Oraya doğru gittim. -
77.
+4Beyaz orada tek başına oturuyordu.Tümünü Göster
Bir Bine(E)-"Beyaz. Derya nerede?"
Beyaz-"Yukarıya bak." dedi. Hasgibtir. hasgibtir hasgibtir. Derya havada süzülüyordu. Lan. Uçabilir miyiz istersek? Hasgibtir. Fena heyecanlandım. iyiki o mağaraya girmişim amk. iyiki o Melisa huursu ile ayrılmışım amk. Çok fena sevindim.
Bir Bine(E)-"Derya. Uçuyor musun. inanamıyorum." diye bağırdım.
Beyaz-"Hayır uçmuyor. Sadece havayı yönetiyor. Kendini kaldırmak için yönettiği hava onu en fazla 2 dakika tutar. Zaten ondan sonra da enerjisi biter. Dayanamaz. Havayı yöneterek enerjisini verimli kullanmasını öğretiyorum. Çünkü saniyede en fazla enerji kullanan şey havayı kontrol etmektir." Prof. Dr. Beyaz'ın açıklamasını dinledikten sonra Derya yavaş yavaş yere inmeye başladı. Nefes nefeseydi.
Derya-"1 dakika 47 saniye." Sanki maratonda koşmuş gibiydi.
Derya-"Bir bine. Senin durum nasıl gidiyor?" Ne diyeyim sizce? Ateşimi hapşuruk ile karıştırınca inanılmaz bir ateş saçma saldırısı öğrendim mi? Hayır.
Bir Bine(E)-"iyi gidiyor. Şu son zamanlarda ateş atmasını öğrenmeye çalışıyorum."
Beyaz-"istersen sana kendini iyileştirmeyi öğretebilirim? Ti-an'nın da yüzünü yalamak için kendi antremanını ekmesine gerek kalmaz."
Bir Bine(E)-"Ktum mu öğreteceksin?"
Beyaz-"Hayır. Onu biz çok yaralı kişiler için kullanıyoruz. Sana "Thil" öğreteceğim. Kullanması çok basit. Bizim ejderhalar gibi aynı mantık. Salyan seni iyileştirmeye yarıyor. Ama bizim salyamız kadar iyi değil. Ama seni idare eder."
Bir Bine(E)-"Çok iyi olur." dedim. Daha sonra tırnağını derime sürttü ve küçük bir yara açtı.
Beyaz-"Şimdi aklından o yaranın kapandığını geçir. Thil de ve yala. Bu kadar." Dediği gibi yaptım. Aklıma yaranın kapandığını düşündüm. Ve daha sonra Thil dedim ve yaladım. Hiçbir şey olmadı.
Beyaz-"Tekrar dene." dedi. Gözlerimi kapattım. Odaklanmaya çalıştım. Zihnim bir anda beni sanki bu kelimeyi söylemeye zorluyor gibi hissettim. "Raish nu ıng" ve söyledim de. Yine bomboş bir yerdeydim. Göremiyorum. Duyamıyorum ve hissedemiyorum. Ama bu sefer korkmadım. Ne olacağını biliyordum çünkü. Neden bu kelime zihnimde dolaşıyordu? Aklımda olan soru buydu. Belki söylersem işe yarar diye düşündüm ama olmadı. işe yaramadı. Kollarım kendi kendine hareket ediyordu. Muhtemelen Derya, beyaz falan kollarımla uğraşıyordu. Durmalarını söyledim. Cebimdeki fanusu çıkardım ve tekrar eski halime döndüm.
Beyaz-"O söylediğin kelime de neydi?"
Bir Bine(E)-"Bilmiyorum. Ne zaman ruhuma odaklansam bu kelime beni tutuyor. Onu söylemem için."
Beyaz-"Bunu ilk kez duyuyorum. O lanetli kitapta bir bilgi var mı bununla ilgili?" Lanetli kitap dediği Ejderha'nın üzerinde yapılan deneyleri ve çıkarılan sonuçları konu alan kitabım.
Bir Bine(E)-"Hayır. Hiçbir bilgi yok."
Beyaz-"Atam burada olsa belki öğrenebilirdik."
Bir Bine(E)-"Bunun anldıbını kendim çözmem gerekebilir." Derya bir adım geri çekildi.
Derya-"Ko koluna bak." dedi. Siyah bir alev yanıyordu yaramın üzerinde ve yaram tamamen kapandı. Ti-an arkadan olanları izledi ve
Ti-an-"Bana niye söylemedin baba?" dedi.
Bir Bine(E)-"Sadece önemli bir şey olmadığını düşündüm. Önemli olduğunu düşünseydim söylerdim." Ti-an siyah ateşle kapanan yeri yaladı ve
Ti-an-"Herhangi bir iz yok."
Beyaz-"Niye direk yaladın ki? Ya sana da bir şey olsaydı."
Ti-an-"Babama olacağına bana olsun." dedi ve konuyu kapattı.
Derya-"Bir bine. Senin vücudunu ben tararım. Ruhunu nasıl tarayacağımı bilmiyorum. Onu da sen halledersin değil mi Beyaz?"
Beyaz-"Evet. Bekle burada. Ben birkaç ot bulup geliyorum. Ruhunu taramam için lazım."
Bir Bine(E)-"Tamam bekliyoruz." dedim ve Beyaz uçarak gitti.
Edit: Beyler biraz ara vereceğim. Fazla sürmez. Geldiğimde birkaç part daha atar yatarım. -
78.
+1Geldim Panpa
-
-
1.
0hg panpa
-
2.
0Hosbulduk
-
1.
-
79.
+6Edit: Geldim beyler. 2-3 part atıp yatacağım. Yarına bitirme ihtimalim var. Bu arada size bir sorum olacak. Sizce bu hikeyeleri birleştirme, seri haline sokma meselesi iyi mi? Yani 3 hikaye okumanız lazım falan oluyor ya onun için sordum? Yani bir sonraki yazacağım hikayede bu hikayelerden bağımsız yeni hikaye mi yazayım yoksa bu seri üzerinden devam mı ettireyim?Tümünü Göster
Beyaz'ın gelmesi uzun sürmedi. Birkaç otu ağzının içine aldı ve çıkartık biraz ateşle tutuşturdu. Etrafıma dizdi.
Beyaz-"ilk sen başla anne" dedi.
Derya-"Uf alj neah" dedi ve bana doğru üfledi. Vücudum yeşil yeşil parlamaya başladı. Kendime baktığımda bütün iç organlarım gözüküyordu. Midem bulandı ve kafamı kaldırdım. Bazı yerlerim açık kırmızıydı.
Derya-"Hmm. Normal hastalıkların dışında bir sorun yok. Şeker hastalığına daha 3 yıl var. Eğer bu şekilde devam edersen bitebilir bile. Ondan sonra prostat... "
Bir Bine(E)-"Sen daha önce de mi baktın vücudum içine? Ve prostat mı?"
Derya-"Denemek için biri lazımdı ondan sen uyurken üzerinde denedim. Güzel kısmı kırmızı noktaları sanki doktor gibi bakarak anlıyorum. Hiç öğrenmeme gerek kalmadan."
Bir Bine(E)-"Lütfen bir daha denemek istediğinde benden izin alır mısın?"
Derya-"Erkek arkadaşımdan izin mi alacağım içine bakmak için?"
Bir Bine(E)-"Evet?" Sorar gibi söylemiştim.
Derya-"Aman. Tamam. Koluna bakayım" dedi ve kolumda da hiçbir sorun yoktu.
Derya-"Kolu iyi durumda. Hatta biraz fazla iyi. Neredeyse ktum kadar güçlü bir şekilde iyileşmiş. Farkı anlamak zor." Kız tıpı yaladı yuttu 6 ayda. En azından geleceği açık olacak.
Beyaz-"Tamam anne ben de ruhuna bakayım o zaman." dedi ve birkaç ot fırlatıp üzerime
Be-"Uf diğ rahn" dedi ve bu sefer de beyaz beyaz parlamaya başladım. Ne alengirli işlere girdik amk. Asosyal biriyken bana bunlar çok fazla. Bir çocuğum var lan. Hem de bir ejderha. Yıllarca ot çeksem bu kafada olamazdım. Ama şu an bu olayları yaşıyorum.Ve normal geliyor. Şöyle uzun uzun baktı ve
Beyaz-"Ruhunda da bir sorun gözükmüyor. Sadece birkaç yara var o kadar. O da pgibolojinden dolayı." Daha sonra sonunda üzerimdeki ışıklar söndü. Ayağa kalktım ve
Bir Bine(E)-"Sorun yoksa artık gidebilir miyim?"
Beyaz-"Tamam git ama eğer yine öyle bir şey olursa ona bakıp Dilsj de. Bir parçasını balona hapsedecektir. Ne olduğunu öğrenebiliriz."
Bir Bine(E)-"Tamam." dedim ve yere yattım. Uykum vardı zaten. Yattım ve uyudum. Uyandım ve bir grupla karşılaştık. Bu gruba tam güvenemezdik ama bize Ejder Ateşi Birliği'ni bulmamızda yardım edebilirlerdi. (Ejderhanın mağarasındaki final bölümü.) -
-
1.
0Hangisi senin için kolaysa
-
1.
-
80.
0Rez ilgimi çekti
-
81.
+3FatihTümünü Göster
Dünyada ejderhaları bir efsane sanırdım. Birini karşımda görene kadar. Çok büyük birşeydi. Sadece onun yanında tırnağı gibi kalıyordum. (Büyük Ti-an'a Ti-an(B) diyeceğim.)
Ti-an(B)-"Anlaşmayı kabul ediyorum La-Ateh. Ama bu çocuk çok sıska. Herhangi bir savaş yeteneği de yok. Zaten Salih Ateş birliğinden kovulmuştu. Onu biliyorum. Bana gücünü göstersin. Ben de onu kabul edeyim. Eğer beğenmezsem onun derisi buradan çıkamaz." La-Ateh gülmeye başladı.
La-ateh-"iyi sen istedin." dedi. Benim ise içimde bir korku vardı. Ona özel bir şey düşünmeliydim. Umarım ejderha beyni ilüzyondan etkileniyordur. Yerden bir çakıl taşı aldım. Küçücük bir taş. Ben dahi zar zor görüyordum.
Fatih-"Elimdeki taşı görüyor musun?"
Ti-an(B)-"O kadar küçük bir şeyi sen bile zor görürsün."
Fatih-"Ama seni nasıl görüyorum o zaman." dediğim anda Ti-an'a göre o çakıl taşının dağlar kadar boyu var gibi görmeye başladı.
Ti-an(B)-"Bu da ne? Bir bedeni mi küçültebiliyorsun sadece? Bu büyülerimden kurtulmanı sağlamaz."
Fatih-"Hayır. Sadece beden küçültmüyorum. Arkana bak." Arkasını döndü ve her tarafta ejderhalar vardı.
Ti-an(B)-"Bunlar gerçek ejderha değil. O zaman ilüzyon yapıyorsun. Kai ıtg kaar." Birşey olmasını beklermiş gibi söylemişti.
Ti-an(B)-"Neden ilüzyonun bozulmadı. Yoksa düşündüğüm yetenek mi bu?"
La-Ateh-"Tam da düşündüğün yetenek. Gerçekliği değiştirebiliyor. Ama onu öyle bırakamıyor sadece. Yorulunca veya kendisi bırakınca eksi haline dönersin ama verdiği fiziksel veya pgibolojik zararları hissetmeye devam edersin. Etkisi ne kadar büyükse o kadar süre." Bunu ben bile bilmiyordum. Daha sonra gözümü kapadım ve Ti-an bana döndü.
Ti-an(B)-"Seni yanıma kabul ediyorum insan."
La-Ateh-"Sen yedek plansın. Eğer olur da işler ters giderse seni çağıracağız. Bize yardım edeceksin."
Ti-an(B)-"Çok güçlü olduğunu sanıyordum. Benden neden yardım isteyesin ki o kadar güçlüysen?"
La-Ateh-"Ben bu zamana kadar hep 2 adım ilerime bakarak geldim. Seni ise gerektiğinde çağıracağım. Şimdi ise tek yapmam gereken dünyayı yönetmek için yer bulmak. Dünya ağacından daha iyi bir yer düşünemiyorum." Ti-an kahkaha atmaya başladı.
Ti-an(B)-"Dünya ağacının seni kabul edeceğini mi düşünüyorsun?"
La-Ateh-"Kabul etmezse bu dünya ile birlikte yokolur." dedi ve hışımla çıktı. -
-
1.
0panpa hikayeleri birleştirmen güzel olmus o konuda tereddutum olmasin
-
1.
-
82.
0Rezervasyon
-
83.
0Rezerv e
-
84.
+5Bir Bine (Rüyamdaki kız kim)
Reyna-"Arabayla devam edemez miydik? Çok yoruldum."
Bir Bine(R)-" Bu tümsekten araba mı çıkar? Hem her yer sık ağaçlık."
Beyaz-"Metal tenekelerin ile doğaya zarar vermenize izin vermezdim zaten."
Reyna-"Zaten zarar verirken canavarlardan izin almazdım."
Derya-"Doğru konuş. O canavar değil. O ejderha ve bir adı var. Beyaz."
Reyna-"Aman ne kadar yaratıcı bir isim. Bunu bulurken çok mu düşündün yoksa aman ne olacak zaten canavar rastgele isim koyayım mı dedin?" Derya'nın sabrına hayran kalmıştım. Ama avucunu yumruk şeklinde sıktığını görüyordum.
Bir Bine(E)-"Adet döneminde falan mısın? Eğer kavga istiyorsan ejderha tarafı biziz. Güçlü taraf biziz yani."
Ti-an-"Baba. Bu insanlarla savaşmamıza gerek yok." Reyna gülmeye başladı. Ciddiye almak zorunda mıydı lafımı?
Reyna-"Yok savaşacak değiliz ama senin sahibin... "
Kübra-"Yeter. Reyna neden kavga çıkarmaya çalışıyorsun? Sana yardım etmeye çalışıyorlar. Kardeşinin intikdıbını alabilesin diye."
Reyna-"Öyle mi Kübra sence? O zaman sana anlatayım kimlerin ne peşinde olduğunu. Tekerlekli sandalyedeki bir bine kardeşi için, "Ejderhanı nasıl eğitirsin?" filminin setinden çıkıp ejderha eğiten şu çocukar ateş birliği midir nedir onun peşinde ve sen kardeşinin intikamı peşindesin. Zaten Mustafa köle." Mustafa Haylaus'un selamı var dediğinden beridir arkasını dönüp Reyna'nın yüzüne bakmıyordu.
Kübra-"Evet ama senin amacına da hizmet ediyor bu yaptıklarımız."
Bir Bine(R)-"Tamam. Burada dinlenelim. Yarın yolculuğa devam ederiz. Şimdilik sakin olalım. Muhtemelen yorgunluktan dolayı sinirleriniz bozuk."
Reyna-"Zihnimizi okuyarak mı gördün bunu? Ayakkabım hep taş oldu." Tam bir sinir bozma aracı. Ama sakin kalmaya çalışıyordum.
Ti-an-"Ben alanı kontrol edeceğim. Eğer bir şey görürsem haber veririm."
Bir Bine(E)-"Bende seninle geliyorum. Bu hormonu fazla kaçmış kadının yanında durursam kafayı yerim." dedi ve ejderhasının sırtına atladı. Ve havalanıp gittiler.
Reyna-"Gelince hesabını sorarım ben ona." Bir ejderha gördük. EJDERHA. Ben hala şaşkınlığı üstümden atamamışım Reyna işin dalgasında. Nasıl bir kız anlayamadım. -
85.
+3DeryaTümünü Göster
Diğerlerinden müsade isteyip eğitimime geçtim. Beyaz yanımda duruyor ve hata yapmayayım diye her zamanki hoca tavrıyla duruyordu. Daha sonra bir ayak sesi duydum. Buraya doğru geliyordu. Gözlerimi açtım ve gelen Reyna'ydı.
Beyaz-"Anne. Gözlerini neden açtın? Boşver konuşsun seni sinir etmesine izin verme." Gitgide yaklaşıyordu. Yanıma geldi ve oturdu.
Reyna-"Imm. Şey. Senden özür dilemeye geldim. Ve ejderhandan da." Özür mü dilemeye geldi? Aman kabul edeyim de gitsin eğitimime devam edeyim diye düşündüm ve
Derya-"Tamam. Özrünü kabul edi... "
Reyna-"içten kabul etmediğini anlayabiliyorum. Yakın zamanda La-Ateh'in kardeşimin kafasını koparışını gözümün önünde izledim. Onun için bu kadar stresliyim. Ve stres atmak için de gelene geçene çatma gibi bir huyum var. O yüzden sizden özür diliyorum." Kardeşinin kafası koparken mi izlemiş? Gerçekten hayal dahi edemiyorum.
Derya-"Gerçekten üzüldüm ve dediğim gibi önemli değil. " Daha sonra Reyna'nın yüzünde biraz tebessüm oldu ve sordu.
Reyna-"Ne yapıyorsunuz?"
Beyaz-"Anneme Ktum kullanmasını öğretmeye çalışıyorum."
Reyna-"Ktum ne demek?"
Derya-"Yaraları iyileştirmeye yarayan bir sözcük. Ama dokunman da lazım."
Reyna-"Çok merak ettim bir denesene."
Beyaz-"Göstereyim... "
Reyna-"Sen değil Beyaz. Bırakalım Derya göstersin." Ne yapmaya çalıştığını anlamış gibi tamam işareti yaptı. Daha sonra gözlerimi kapattım. Ve odaklanmaya başladım. Odaklandıktan sonra doğanın enerjisini içime çekmeye başladım. Nedense doğa enerjisini içime çekerken normalde katı olurdu ama bu sefer sanki sıvıydı ve akışkandı. Çok rahat geldi bu sefer. Hazır olduğumu düşündükten sonra gözlerimi açtım.
Reyna-"Ahan Kolumda bir yara vardı. La-Ateh bizi tekneye atarken kolumu kesmiştim ve izi kalmıştı. izleri de geçirebilir mi denesene." dedi. Ben ise ona döndüm ve
Derya-"Ktum." dedim. O yara lekesinden eser kalmamıştı.
Reyna-"Ayyy. Çok güzel bir yetenek bu. Bana da öğretsene?"
Beyaz-"Normal bir insanın öğrenmesi çok uzun sürer. Ama yeteri kadar eğitim yaparsan 18-20 yıla kadar temellerini öğrenebilirsin."
Reyna-"Ohoo. O kadar sabredemem ben. Neyse bana göre değilmiş. Size iyi çalışmalar." dedi ve gitti. Gerçekten bu kadar olay yaşamasına rağmen normal davranabiliyordu. Bir Bine , Ti-an veya Beyaz ölse kendimi toparlayamazdım herhalde. Saatler süren eğitimden sonra akşam oldu ve uyuduk. Sabah uyandığımızda Ti-an ve Bir Bine de gelmişti. Artık tekrar yola çıkmaya hazırdık. Zaten eve varmamıza bir şey kalmamıştı.
EDiT: YATIYORUM BEYLER KENDiNiZE iYi BAKIN. YARIN GÖRÜŞÜRÜZ -
86.
0Rez aldım.
-
87.
0Rez panpa
-
88.
0Rezzzzx
-
89.
0Okurum rez
-
90.
0Rezervasyon
-
91.
0Hfhchxvxhxhxjfgxgdgxhc huur seni
-
92.
0Ayraç 20
-
93.
0Rezervasyonu
-
94.
+6EDiT: HERKESE GÜNAYDIN BEYLER DEVAMMM
Bir Bine (Rüyamdaki kız kim)
Uzun bir yolculuktan sonra kasabaya vardık. Daha doğrusu Mustafa sayesinde çoğu yolu beni ve tekerlekli sandalyeyi taşıyarak geçirdi. Ama hiç yorulmamıştı. Diğer Bir Bine ve Derya ejderhalarının kasabaya giremeyeceği hakkında konuşuyorlardı. Beyaz hemen kabul etse de Ti-an naz yapıyordu. Sonunda ikna olduktan sonra yola devam ettik. Şahsen ejderhalarla konuşmaya korkuyordum biraz. Ters birşey söylersem yanlışlıkla vs. nedenlerden dolayı. Kasabadaki eve gittik ve Mustafa direk sağı solu koklamaya başladı.
Reyna-"En azından av köpeğimiz var." Derya ve Kübra bir ağızdan
DeryaKübra-"Reyna!" diye kızdılar.
Reyna-"Tamam tamam sustum."
Bir Bine(R)-"Bir şey bulabildin mi?"
Mustafa-"12 saat önce burada 3 kişilermiş. Biri zaten Fatih. iki kişi daha var. Diğeri de La-Ateh olmalı. Ama 3. kişi kim bilmiyorum."
Bir Bine(E)-"Muhtemelen Salih'tir. O da Ejder Ateşi birliğinin eski bir üyesi. Babamı öldüren adamların birliğinden." derken yumruğunu sıkıyordu.
Bir Bine(R)-"Tamam o zaman. Onların yanına gitmemiz lazım. Ne taraftan gittiler bulmamız lazım. Takip edebilir misin?"
Mustafa-"Elimden geleni yaparım."
Reyna-"Aferin oğluma." Mustafa'nın da canına tak etmişti artık. Reyna'nın üzerine doğru yürüdü ve
Mustafa-"Kim olduğunu bilmiyorum ama şansını zorluyorsun. Haylaus ile anlaşmamı bozmadım ve söz verdiğim gibi de bozmam. Ama sana zarar vermeyeceğim diye bir anlaşma yapmadım. Eğer bir daha benimle uğraşırsan seni şuracıkta parçalara ayırırım."
Reyna-"Uvv çok korktum. Denesene bir." Yapamayacağını biliyordu. O ise duvara yumruk attı sinirinden.
Kübra-"Neden milletle uğraşıyorsun. Seni tanıyamıyorum artık." dedi ve dışarı çıktı.
Derya-"Bir bine de babasının gözü önünde kafasının parçalanışını seyretti ama o sağıyla soluyla uğraşmıyor. Hedefine ulaşmaya çalışıyor. Senin de öyle düşünmeni tavsiye ederim." dedi ve Derya da çıktı dışarıya. Reyna ise gözlerini yana eğdi ve
Reyna-"Böyle davranmayı ben de istemiyorum. Ama zorundayım." diye mırıldandı. Ben bile zar zor anlamıştım. Ve o da dışarı çıkmıştı. -
95.
0Rezerve okurum
başlık yok! burası bom boş!