kızların kedilere benzemesi

dediğim gibi yarene mesaj atamadım beyler.cünkü elimde cesaret yoktu.ve o cesaretin olmaması bana çok şey kaçıracaktı beyler.evet yareni.benim güzel gülüşlü ela gözlüm.beyler kızları 31 çekerken veya ne biliyim bir şey yaparken veye etekli gördük mü onunla ciks yaptığımızı hayal ederiz değil mi? bu erkekliğin doğasında olan bir şey aslında.ama ufak bir açığı var bu erkekliğin doğasında.ben yareni sadece ona sarılıp kokladığımı hayal ederdim beyler.o kadar güzel kokuyordu ki hayalimde ona orada evlenme teklif ediyordum.o da bana evet diyordu beyler.biliyorum biraz paranoyak oluyorum ama şu hayatıma kadar yaşadığım en güzel şeyler neler sizce? Televizyon karşısında oturmak mı? yoksa bilgisayar başında boş boş gezinip hayaller kurmak mı? Evet yareni görene kadar hepsi en güzel şeylerdi benim için.ama yarensiz dünyayı kabul etmiyordum beyler.elimdeki tek gül olup dikenli olsa bile onu elim kanayana hayır elim vucudumdan kesilene kadar severdim.ama ufak bir pürüz çıktı bu sevgimde beyler.biliyorum hepiniz biliyorsunuz.tamamen kaybeden bir insanım ve yarenimi de kaybettim.nasıl mı aynen şöyle ;

http://www.youtube.com/watch?v=6oef7rWTVGY

sacma sapan etütlerden biriydi işte.okuldan hemen cıkıp dershaneye gelmiştim.sacma sapan tostumu ve ice teamı alıp kantindeki televizyonun karşısına oturmuştum.evet bayağı kaybeden bir tiptim.ufuk ise bildiğim ufuk değildi artık.havalı cocuktu.bütün okul ondan soruluyordu.daha 6.sınıfta okulun babası olmuştu ve aynı dershaneye düşmüştüm.arada bir selam versemde benimle aşırı derece taşşak gecen bir insandı.yani nasıl desem hayattımda en utandığım anlardan birilerini oluşturmuştur bana.insanlarının duygularını önemseden konuşan duygusuz bir herif olmuştu sadece.he esas olaya gelirsek kaşarlı tostumu ısırıp ice tea'mı yudumlarken kantine ufuk geldi beyler.erken gelmezdi ama bir nedeni olmalı yani.kantin de zemin kattaydı beyler.yukarsından böyle ufak ufak pencereler vardı.oradan yareni görmüştüm beyler.daha ayaklarından tanımıştım onu.ufuk da onu görmüş olacak ki dışarı cıkan kapıya gitti ve tabi ki yarenin yanına.paranoyak olmak istemezdim ama ne konuştuklarını hayatımı heba ederek öğrenebilrdim ve ettim de.evleneceğim kadının ufuğa sevgi bakışlarıyla gülümsemesi.hayatım kırılmıştı beyler.hep kaybeden olmaktan nefret etmiştim.ertesi gün dershanede yaren ile ufuğun cıktığı haberleri yayılmıştı bile.hatta sınıfımdan efe diye birisinin yarenle mesajlaştığı kulağına gitmiş ki ufuk tayfasını toplayıp efeyi bi güzel patakladılar sınıfta gözümün önünde.yani bir şey yapamazdım bu ufuğa karşı.bu adam önümde duran kocaman bir duvardı ve bende duvar tırmanmada son sıradaydım.

şansa bak ki sigara bitmiş biraz mola biraz kahve yapıp geri döneceğim takipci varsa sana da teşekkürler kardeşim derdimi şu ana kadar dinlediğin için.burada bitirmiyorum merak etmeyin geleceğim daha lise hayatı + yaşamadığım üniversite hayatım var.Yeni bir tsilgo mu doğuyor yoksa sadece başka bir ezik mi bilmiyorum.

selenden red edildikten sonra bunalıma filen girdim beyler. duman dinlemeler filen. tipik ergen ama ergen bile değiliz lan. ergenliğe bile girmemiştik o zaman. belki de asla aşık olamayacaktım. bilmem belki de hayatımın ilk aşkını bulacaktım.

7.sınıfı geçeyim beyler. aptal aptal müzikler dinleyerek ve selenden sonra tuğba ile de ilişkimi keserek direk derslere yöneldim 386 puan aldım.20 puan filen yükseldim ama elimden anca bu geldi.

Geldik 8.sınıfa. okul aynı gidiyor ama dershane farklı.ben mi? aynı ben. hala şişman ezik ben.ama tek fark var. televizyon yerine bilgisayara geçtim.o yaz bilgisayar başından kalkmadım beyler.8.sınıfa çok farklı girdim. neden mi? cünkü kızlara farklı bakıyordum. hepsi bana kaşar gibi geliyordu. hele o selen gibiler? cidden kaşarlardı.ve selenin sevgilisinin olduğunu öğrendim ama gibimde değil de mi mk?

8.sınıfa geçtiğimde dershaneye değiştirmedim. cünkü puanım yükseldi. veya seleni yeniden görebilmeyi isterdim lan ne biliyim mk? ama seleni gibtir ettim. işte dershanede ki gibimsonik sınıf yerleştirme sınavı girdim. yine aynı derecelendirme ile farklı sınıfa girdim. D sınıfı. sınıfa ilk girdiğimde dikkatimi ceken şey selenin de aynı sınıfta olması.amk kızı gitmiyor ki bir türlü hayatıma devam edebileyim. Neyse gel zaman git zaman ben daha sene başında derslere yoğunlaşmaya calıştım.ama gecen seneden farklı bir şey vardı. evet yavşak ufuk yoktu sınıfta.

sınıftakileri giblemiyordum beyler. okuldan çağan diye arkadaşım vardı. onunla takılıyordum hep. işte gibimsonik muhabbetler konserler filen. derslere yoğunlaşıyordum ama deneme sınavından hep de düşük alıyordum.ne sorunum var lan bana 8.sınıfta sovyetlerin abd ile savaşma olasılığını sorsalar bilirim ama denemede? matematikten 3 net nedir mk.keşke matematiğim abim kadar iyi olsa.

işte gel zaman git zaman denemelerde puanım yükseldi ve üst üste 1.olarak C sınıfına yükseldim beyler. evet benim icin büyük başarıydı cünkü 450 lerde filen ucuyordum mk.o zamanlar için benim en önemli olayımdı beyler.D sınıfında sosyal bilgisi dersinde müdür odaya geldi ve beni aldı C sınıfına soktu. beyler yine sınıf gibimde değildi cünkü tek arkadaşım olan cağan diğer sınıfta kalmıştı.ama neyse tenefüslerde konuşurduk yine. kime ne ki?
Sınıfa girdim beyler. Müdür hocadan izin istedi ve onu gördüm. dilim tutulduydu. heycandan gözlerim filen dönüyordu beyler o derece. müdür çıktıktan sonra hala aynı haldeydim. Hoca adımı filen söylememi istedi ben de

+T-tamerk
-Tamer? tamam oturabilirsin

Beyler ben oldum olası ismim yanlış bilinir. adım tamerktir ve tamer değil. Hocalar bunu yoklama kağıdına bakarak anca anlayabilirler.

50 satırlık yazımı gibtiğin için teşekkürler inci sözlük.

sanırım türkçe dersiydi. hayatımın en önemli derslerinden biriydi.hem mecazi hemde gerçek anlamıyla.1.ders bittikten sonra aşk şiirimi tuğbanın eline tutuşturup bunu derste vermesini söyledim .şiirde nelerden bahsettim bilmiyorum ama gülüşünün gökyüzüne benzedğini söyleyen bir şeyler hatırlıyorum. bunu gece 3 saat boyunca planlamıştım.bu plana göre kız beni reddetemezdi .yani olamazdı.

2.ders başlamıştı.o gün giydiğim şey gibimsonik bir siyah gömlekti. heralde kendimi yakışıklı sanırdım ama bu kilolu olmamı değiştirmezdi tabi ki.neyse olaya gecelim. sanırım ders türkçeydi. hoca bana bir alıntı yapmamı istemişti bende aşkla ilgili gibimsonik bir şey söylemiştim. o zamana göre söylediğim en güzel söz olabilir.kim söyledi hatırlamıyorum. alıntı yaptıktan sonra tuğbaya baktım. gülümsüyordu.sanırım kağıdı vermem için sinyal istiyordu. bende göz kırparak sinyali verdim ve kağıdı selene uzattı. Hayalım şuydu beyler. Tenefüste selen bana gelip sarılacak ve onunla ilerde evleneceğim.ama hiç bir şey hayalim gibi gitmemişti.

Tuğba kağıdı selene verdikten sonra selen kağıdı açıp okumaya başlamıştı. okumayı bitirdikten sonra suratıma bile bakmadı. kağıdı yanındaki kız arkadaşlarına gösterip gülmeye başladılar. hoca onları susturmak zorunda kaldı.ne kadar cığlık atarak güldüklerini sanırım hayal edebiliyorsunuz.

sonunda hayatımın en kötü tenefüsüne gelmiştim. Sınıftan dışarı çıkmamalıydım yoksa dershanede gülünç kaynağı olacaktım.o yüzden arkadaşım ogün'nün masana dayanarak muhabbet açmaya calışıyordum ama bir gözüm kapıdaydı. seleni yokluyordu. inşallah gelmez de herkes bana gülmezdi.ama selen haşımda içeri girip hemen yanıma geldi.

"Sen kim olduğunu sanıyorsun aptal!!!"

aşk şiirimi yazdığım kağıdı parcalara bölerek masadaki elime carptı ve hızlıca uzaklaştı. ağlayacaktım beyler. ciddiyim ağlayacaktım ama sınıfta ağlayamazdım. bunu yapamazdım. güclü olmalıydım. ogün de hiç bir şeyden anlamadığı için

-bu kağıtta ne?
+bilmem belki de cöpünü atmamı istiyor

o gün şunu anladım beyler. hayatımdaki 2.dönüm noktam kızlara asla güvenemezsiniz beyler. hani bütün dersleri gibtir edip selenin o güzel gülüşünü görmek için yaptığım zırvalıklara baksana. hadi madem sevmiyorsun o zaman derste neden bana bakıyorsun kahpe? bakma ümit de vermeyi kes. hadi red edeceksin o zaman niye herkesin önünde red ediyorsun.cek bir köşeye beni red ettiğini söyle.