/i/Kadınlar

Kadınlar daima haklı.
  1. 1.
    +10 -2
    Beyler. Özel bir grupta yazdığım yazı, siz sözlük kardeşlerimle de paylaşmam gerektiğini düşündüm. Buyrun:

    Bugün sizlere daha önceden pek de aşina olmadığınız bir erkek tipinden bahsetmek istiyorum. Hani, hep filmlerde görürüz ya; Bir erkek sevdiği kız tarafından toplum önünde aşağılanır, hor görülür ve dalga geçilir ve bu erkek bütün kadınlardan intikam alacağına yemin eder, kızları "düşman" ve "nefret" kavramlarıyla etiketler. Öncesinde ise ne kadar iyi bir çocuktu değil mi ? Sevdiği kızın peşinde tabiri caizse kudurmuş köpekler gibi koşardı, o "öl" dese ölürdü, onun saçının tek bir teline bile kıyamazdı ve dokunanı da yakardı fakat kızımız böyle bir erkek yerine onu aşağılayan, hor gören ve onu ezen bir erkeğe gitmeyi tercih etti.
    Hiç farkettiniz mi ? Eğer bir kıza hakaret ederseniz o size karşılık vermez, hayır, bunu yalnızca erkekler yapar. Siz kızı ezdikçe o da ezilmeyi kabul eder ve otoritenizi kabul eder, ya da biz öyle sanarız, kızlar nadiren size karşılık verir ve kavga çıkartır. Mesela ona "Hayatımda gördüğüm en rezalet tarza sahipsin, ayrıca özgüvensizsin." derseniz size asla bir erkek gibi "Ne diyorsun lan sen at kafası!" diyerek saldırmaz, hatta sizin bu hakaretinizi tıpkı bir iltifatmış gibi kabul eder ve size diğer erkeklerden daha farklı davranmaya başlarlar.
    Her şeyden önce, düşünün, bir fikriniz var ve onu insanlara pazarlamak istiyorsunuz, o halde en çok hangi kitleye yönelirsiniz: Zaten fikrinizi kabul etmiş olanlar mı yoksa fikrinize karşı direnenlere mi ?
    Cevap oldukça basit, hiçbir insan zaten elinde olanla uğraşmaz, hep daha fazlasını ister, kendine ait olmayana ulaşmaya çalışır. Bu her iki taraf için de geçerlidir, hem kadınlar hem de erkekler için, çünkü bu EGO'dur.
    Fakat ikinci nedene gelirsek, yani kadınlara ait olan özelliğe bakarsak burada daha farklı bir durum karşımıza çıkar, aslında işimiz yine egoyladır fakat bu sefer egonun çok daha derin, çok daha hayvani katmanlarına ineriz ve bu işte hırçın erkek dediğimiz karakter burada devreye girer.
    Bakın, aslında her insan içinde bir pgibopat, bir mağara insanı saklar. Neden herkes Batman filmindeki baş kahramanı Joker olarak görüyor ve bir pgibopat olmasına rağmen Jokeri seviyor ? Çünkü herkes onda kendinden bir şey buluyor, bilinçaltı kendine yakın gördüğü kişileri sever, Joker bizim alt bilincimizdir, hayvani egomuzdur, anarşimizdir.
    Bakın dostlarım, anarşiden bahsediyoruz, anarşi kuralları tabuları yok etmek ister, yıkıcı ve bir o kadar da tehlikeli bir şeydir ve alt bilincimizin hayvani egosu da tam olarak bunu ister; yakıp yıkmak. Mesela hiç farkettiniz mi ? Neden insanlar sinirlendiği zamanlar bir şeyleri kırıp dökerek sinirlerini atarlar ? içlerinden ateş gibi bir yabani anarşi fırlar ve önüne geleni yakıp yıkar, çünkü hepimizin özü bu, bu yüzden dinler, bu yüzden hukuk kuralları, bu yüzden kanunlar var, hepsi içimizdeki bu anarşiyi durdurmak içindir.
    Ve eğer siz tabuları yıkarsanız öze giden yolu keşfedersiniz, fakat bu tehlikelidir ve etrafınızdaki insanlara zarar verir bu yüzden bunu ben de dahil olmak üzere kimse önermez, zaten size de bunu önermeyeceğim fakat öz çekicidir, öz karizmatiktir ve kızlar bu anarşist öze bayılırlar.
    Fifty Shades of Grey'i eminim ki hepiniz izlemiş veya okumuşsunuzdur değil mi ? Peki, hiç düşündünüz mü bu film erotik olmasına rağmen neden erkeklerden çok kadınlar tarafından sevildi ? Ben söyleyeyim cevabını: Çünkü kadınlar bu filmde anarşiyi gördü, şiddeti gördü, yakıp yıkmayı gördü ve bu hayvani egonun ta kendisi. Bunu ciksteki acımasızlıklarıyla, kural yıkıcılıkları aracılığyla gösterdiler, öze böyle ulaştılar.
    Eğer siz bir kıza hakaret ederseniz, ki bakın hakaret bir nevi küfürdür ve küfür topluma aykırı bir davranıştır, toplum hakareti ve küfürü kabul etmez ve eğer siz bunu yaparsanız bir kuralı yıkmış olacaksınız, anarşinin saffına geçeceksiniz.
    Size kızlara hakaret edin demiyorum, hayır, eğer bunu yaparsanız kız sizden hoşlanır fakat siz kendinizden hoşlanmazsınız ve emin olun kız da bir yerden sonra bıkar.
    Sizin yapmanız gereken, kuralları ve tabuları yıkmak, içinizdeki hırçın yüzü keşfetmek ve bunu kıza göstermek. Baştaki örneği hatırlayın, bir erkek kadınlardan nefret ederse ne olur ? Toplumun ona centilmenliğe, beyefendiliğe dair öğrettiği bütün tabuları yıkar ve kadınlara karşı sert olmaya karar verir. işte, kahramanımızın macerası da bu yüzden başlar, çünkü o kuralları yıktı ve artık kadınlar ona gelmeye başlayacak, bunun suçlusu ne o erkek ne de o kadınlar, tek suçlu bilinçaltımızın karanlık dehlizlerinde gezinen gizli egolarımızdır.
    Bu yüzden serseri erkekler sevilir, bu yüzden onlara aşık olunur, onlar kural yıkıcıdır, tehlikelidirler, onlar bir ateştir, dokunursanız sizi yakar fakat o ateş öylesine çekicidir ki tıpkı ışığa giden böcekler gibi ateşe gidersiniz ve onlar yıktıkları kuralların yerine kendi kurallarını inşa ederler yani "Alfa" olurlar, "Otoriter" Erkek" olurlar, "Maço" erkek olurlar. işin özü tamamiyle budur.
    O halde, içinizdeki özü keşfedin, fakat kimseye zarar vermeden, kimseyi incitmeden. Özü dışlarsanız o bir şekilde kendini belli edecektir, siz iyi çocuk değilsiniz, iyi çocuk dediğiniz şey size toplumun aşıladığı egodur, onlar sizin içinizdeki ateşin yanmaması için iyi çocukla örterler, bu sayede düzenlerini devam ettirirler.
    Özünüzü keşfedin, erkeksi yönünüzü keşfedin, anarşinizi keşfedin...
    ···
  1. 2.
    +4
    gözüm bozuldu
    ···
    1. 1.
      +1
      durumumuz yoktu okuyamadım pampa.
      ···
  2. 3.
    +8
    Hepsini okudum ve diplomamı istiyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      Helal kardeşim
      ···
  3. 4.
    +3
    Ben de önceleri öyleydim. Ne derse o. Paşa ya! Sonra bir baktım bu ben değilim. Değilim lan. Ben aslında hiç böyle olmamalıydım. Hiçbir şeyden korkmayan ben bir baktım ki her şeyden korkar olmuşum. Sonra bir yıpranma payı var tabi. işte o payı yiyince anlıyorsun bu olmadığını. Hayatın bu olmadığını, senin bu olmadığını. Bir başkası için değişmeyi kabul etmiyorsun hatta bir arkadaşın bunu yaparsa ondan kaçıyorsun sonra bir bakmışsın ki sen o kaçtığını zannettiğin şey ya da kişi olmuşsun.

    Kendime şu an farkli bir açıdan bakiyorum. Artik diyorum ki bir de konu her ne olursa olsun karşısındaki insanı azarlayan var. insan gerçekten hayret ediyor. Bu artık saygı benliğini yok ediyor. Ya bu konu ile ilgili paragraf paragraf yazmak isterdim ama son cümlem şu olacak; insanlar karakterlerini modaya uygun belirlemedikleri zaman Nirvanaya ulaşıp saf mutluluğu yaşayacak. içinden geliyorsa at mesajını kardeşim. Tipi modaya uygun değil mi? Kafasına bak bid kardeşim. Sen ne zaman su düzen denilen şeyi aşarsan işte o zaman çok mutlu olacaksın güzel kardeşim. Benden sana abla tavsiyesi.
    ···
    1. 1.
      +2
      Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum, ayrıca uzun ve açıklayıcı bir yazı yazdığın için de teşekkür ederim. Ben de zor bir çocukluk ve gençlik hayatı geçirdim, hep dışlandım, maddi durumumdan ötürü sürekli hor görüldüm fakat okuyup büyüdüm ve şu an Allah'a şükür iyi bir yerdeyim fakat beni ve diğer milyonlarca insanı hor gören toplum düzenini de hiçbir zaman sevmedim, sürekli her yönden muhalif oldum. Allah isteseydi her insanı aynı yaratırdı fakat o farklı yaratmayı seçti, o zaman herkese aynı şeyleri dayatmak yanlıştır. Dediklerinde sonuna kadar haklısın
      ···
    2. 2.
      +3
      Bunların hepsinin temeli eğitim. insanın ailesi cahil olabilir ama insan belli bir yere kadar Ailesi tarafından karakteri oluşturulur Daha sonrasında yani bu ergenlik dediğimiz döneminde insan tamamen kendi karakterini kendisi oluşturur neyi seçmek istiyorsa onu seçer. Gel gelelim şu konuyu mutlak bir eğitim vardır kitap okursun birileriyle sohbet edersin ya da daha farklı şeyler yaparsın illa üniversite okumak zorunda değilsin illa daha yüksek makamlarda çalışmak zorunda değilsin daha farklı bir hayat yaşayabilirsin bir maden işçisi olup kocaman bir kitapla sahip olabilirsin. Hayat inan bana çok daha farklı bir yer burada yazılanlardan burada söylenenlerden yaşadıklarımızın için ne bileyim bir şekilde farklılıklar vardır Aynı olayı defalarca farklı şekillerde yaşayabiliyoruz her şey insanın beyninde bitiyor kendini geliştirmesine yönetmesine kendini tanıması Bunun temeli işte Öz dediğimiz bu varoluşçuluk akımı ile belirlenen şeydir insanın ne zaman özünü bulursa işte o zaman bir şeyleri hakim olmayı becerebiliyor o zaman dünyaya daha farklı bakabiliyorum yani dediğim gibi yine konu eğitime geliyor daha benzer şeylere geliyor Ama hayat bu Öz'ün tanımak özünü bilmek herkes söyler özü nedir Şudur budur falan ama Öz derken bile aslında neyin ne olduğunu bilmeyen o kadar çok insan var ki. Mesela ben başka bir örnek vereyim konular tamamen uç ama aynı şeyleri denk geliyor en başında dönersek; Geçenlerde otobüse bindim ve bayana dedim ki Rica etsem biraz ilerler misiniz baktım dinlemedi dönmedi tepki verme de bir daha tekrar ettim biraz daha yüksek viteste baktım kulağında kulaklık var koluna dokundum Bir tık düzeltemedim birazcık ilerleyebilir misiniz öyle bir ses tonuyla cevap verdi ki hayır Ben burada seni bekliyorum oynayacak ve ben oturacağım ya tamam sen oturabilirsin bu önemli değil ama benim sana sorunun cevabı bu değil ki ben senden birazcık ilerlemenin istiyorum Ve sen bana şunu da söyleyebilirsin Eğer gerçekten şu sabahın köründe o güzel boş enle dolu dolu kullanmak varken Şunu diyebilirdin ya bana hanımefendi Biraz sonra ben Yarın oturacağım isterseniz size misafir edebilirim Yani bunlar varken o kadar çabuk kabalaşma o kadar çabuk kavga etme o kadar çok ki yani Sen de ister istemez çantan Onun bir yerlerini vurup Daha sonrasında geçmeyebilir gülmek varken kibarca Teşekkür ederim geçiyorsun insan Kızların hepsi hepsi hepsi en mükemmel insanı istiyorlar. Soruyorsun sende ne var diye işte ben de şu şu şu var E tamam sende var da sen hani kaslı erkek istiyorsun çok yüksek makamlarda birini istiyorsun sende ne var bende hiçbir şey yok ama olsun ya Ne olur ben ne güzellik var. Ya sen şunu bana diyebilirsin Ben Kendimi inanılmaz derecede geliştirdim Ben kendim aştım inanıyorum Bu yüzden de tabii ki de isteklerim bu derecede diye benimle saatlerce sohbet edebilirsin ve ben seninle inan seve seve saatlerce oturup sohbet eder Senden ne yaparım diye düşünürüm Seninle ortak bir şeyler bulmaya çalışırım ortak bir şeyler konuşurum hayran hayran seni izlerim. Ama tabi yok.
      Tümünü Göster
      ···
      1. 1.
        +4
        Kesinlikle katılıyorum. Fakat gel gör ki eğitim hiç de hayalimizdeki eğitim gibi değil. Hani o bir tuşa basınca sure okuyan oyuncak bebekler var ya ? işte eğitim sistemindeki kardeşlerimiz de tıpkı o oyuncak bebek gibiler. Toplum farklı olanlardan korkuyor...
        ···
      2. 2.
        +3
        Toplum değil bizim toplumumuz korkuyor. Baksana senelerce sınavlarda birinci çıkartamadık sonra aniden elli yüz kişi birinci çıktı. Niye? Artık utandık ve dedik ki kıvrımları çalıştıran şeyler değil düz mantık olan şeyler gösterelim. Diyelim ki karşımızda üç çeşit çanta var. Sen sağ baştan söylüyorsun sırt çantası el çantası omuz çantası diye sonra diyorsun ki hadi bakalım şimdi sağdan sola doğru söyle. Söylüyor. Şimdide soldan sağa doğru söyle diyorsun olmuyor. Niye? Çünkü sen bunu öyle öğrenmedin ki. Bir sürü açık bir sürü farklılık var.
        ···
      3. 3.
        +4
        Toplum farklı olanlardan korkuyor...
        Aslinda toplum korkmuyor insanlari tv ile monotonlastiriyorlar.. uyutuyorlar..biraz da arastirmamamizdan kaynaklaniyor tvlerde her onumuze geleni bu dogrudur deyip kabulleniyoruz.. arastirmiyoruz en buyuk hatamizda bu ...
        ···
      4. diğerleri 1
  4. 5.
    +1
    @4 sen ne yaptın @1 in yazdığını okuyamadık
    ···
    1. 1.
      +4
      Şurda iki dk kültür seviyesini az da olsa aşmış bir insan buldum tabiki konuşacağım! 😏
      ···
      1. 1.
        +1
        bende kültür mantarı olmak istiyorum beni de yapın
        ···
      2. 2.
        +3
        Her kesimden her şeyden okumak ile başla kanka.
        ···
      3. 3.
        0
        neyse şaka bir yana, fikir yürütürüm ama burada aşırı ciddiyet olmadığı için pekte faydası olmaz, fikir falan neyse ama ciddiden bu tür konularda fikirden önce başına gelenlerden yola çıkarak zaten neyin doğru neyin yanlış olduğunu insan zamanla öğrenir ama dediğim gibi bulunduğumuz yer aşırı ciddiyet olamayacak bir yer
        ···
      4. 4.
        +1
        Ben de farkındayım her şeyin ama benim "bu bana yeter, nerde ne zaman işime yarayacak ki?" mantığım olmadığı için şu an gayet memnun halde yazıyorum. Bakış açısı farkı biraz.
        ···
      5. 5.
        +1
        alınan tepkiler farklı oluyor burada o yüzden diyorum, yeri gelir beyin yakan düşünceler kurup, fikir yürütürüz ama işte bunu burada yapmak zor,o yüzden bunu burada başarmak fazlasıyla zor
        ···
      6. 6.
        +1
        Haklılık payı yok değil.
        ···
      7. 7.
        +1
        boşuna söylemiyorum sana, buyur gel özele beynini yakma derecesine bile getiririm ama burada yapılmaya başladığı an etkisi olmaz
        ···
      8. diğerleri 5
  5. 6.
    +4
    Beyler alın bir makale daha. Hayrını görün:

    Bir kedinin yakalayamadığı bir yumakla oynadığını düşünün. Dakikalarca ve hatta saatlerce o yumağı yakalamak için çabalar, sonra yumağı kediye verirsiniz, biraz elinde çevirir, tırmalar ve sonra sıkılıp oynamayı bırakır, gider.
    O kediyi yumakta tutan şey neydi ? Onu ele geçirememesi mi ? Evet, doğru bildiniz. Kedinin o yumaktan vazgeçmemesinin tek bir nedeni varsa o da Ulaşılabilirlik Kanunu'dur.
    Hava,su gibi bileşimler bu kadar kıymetli olmalarına rağmen neden petrol, elmas,altın gibi daha az bulunan maddelerden kıymetsizdirler ? Cevabı basit, çünkü hava ve sudan bolca vardır fakat diğer maddelerden o kadar yoktur, miktarları azdır. Bu da onları daha kıymetli hale getirir.
    Bir kızla flört ediyorsunuz, ya da flört aşamasındasınız. Sırf sizi sevsin diye çok fazla arıyorsunuz, çok fazla mesaj atıyorsunuz, sürekli onunla birlikte olmak istiyorsunuz, kız ne zaman arasa müsaitsiniz. Siz bir yumaktınız ve kız da sizi elde etmiş oldu, bir sonraki aşama neydi ? Yumaktan sıkılmak ve bırakıp gitmek.
    Kızın da size yapacağı şey tam olarak budur. O ne zaman istese müsaitsiniz, Allahın her günü sizi görüyor, mesajlaşıyor, ne isterse yapıyorsunuz, ne derse kabul ediyorsunuz, onun elde edebileceği basit bir şey haline gelmişsiniz. Unutmayın, ne kadar kıymetli biri olsanız bile, paranız pulunuz, malınız mülkünüz, yakışıklılığınız karizmanız olsa bile eğer kız sizi elde ettiğini düşünüyorsa sizinle işi bitmiş demektir, geçmiş olsun. Su ve Hava da çok kıymetli, fakat Altın, Petrol,Elmas kadar değeri var mı ?
    Kendinizi uzak tutmasını öğrenin, her taku açıklamayın, her dediğini kabul etmeyin, her isteğine eyvallah demeyin, müsait olmayın, 2 günde bir mesaj atmayın, mesajlarına geç cevap verin, meşguliyetinizi koruyun yani kısacası kızın kolay kolay ulaşamayacağı erkek olun ve bütün ilişkiniz boyunca bunu sürdürün, kızın gördüğü şey yalnızca buzdağının görünen kısmı olsun, buzdağının altının da olduğunu bilsin fakat bunu görmesine izin vermeyin, ulaşılamaz olun.
    Bu Pgibolojik bir kanunudur, karşı cinsle ilişkinizde buna dikkat etmezseniz yumağı kediye kaptırmış olursunuz.
    ···
    1. 1.
      +1
      işte bu yüzden ilk mesajı o atsın, oyalama taktiği ve geç cevap ver ki merak etsin tarzı şeyler ortalıkta dönüyor. Halbuki açık olsa her şey tatsız olur değil mi? Bak noldu şimdi ironi yaptık bütünüyle.
      ···
      1. 1.
        +2
        Evet haklısın fakat bazen de elimizdeki kartları doğru oynamamız gerekiyor çünkü toplum bundan anlıyor. Fransa'da NLP eğitimi aldığım zaman bize "insanlara bağlı kalmak zorunda değilsiniz, fakat onların sizi kendilerine bağlı kılmalarına da müsaade etmemelisiniz." denmişti. Zincirlerden kurtulmak için toplumun sunduğu kartları oynamak gerekebiliyor bazen.
        ···
      2. 2.
        +3
        işte tüm bunlar hapşıran birine hoşgeldin demek gibi.
        ···
  6. 7.
    +4
    Ananızın amı amk ne yazdınız bu kadar
    ···
  7. 8.
    -1
    Zamanım var ama gibseler okumam amk
    ···
  8. 9.
    +2
    adam üşenmemiş yazmış ben de okudum lan alkış bana amk. işin garibi hak verdim anarşi her zaman dikkat çekmiştir. al hadi şukunu
    ···
  9. 10.
    +3
    Açıkcası bu konuda ben de düşünüyorum ve özet geçmek gerekirse karşındaki sadece bir insan ve erkeklerden zerre kadar daha değerli değil kızlar.Bu sebeble benim önerim ne olursa olsun yapmacıklıktan sakınmaktır. Doğal olun amk söyledikleriniz ve yaptıklarınız gerçek olsun. Bundan kastım makyajı tak gibiyse makyajın tak gibi amk de

    Kadınlar bin erkeklerden değil, kendilerine oldukları gibi davranılmasından hoşlanırlar, sadece bir insan gibi çünkü ötesinde bişey değiller. Kadınların erkeklerden öyle o kadar da büyük farkı yok aslında onlarda biz erkekler gibi sadece insanlar, sevinen üzülen yiyen içen azan insanlar ama biraz bizim erkeğe ve kıza toplumun biçtiği cinsiyet rollerinin de bunda etkisi var çünkü bir kızın erkeği yatağa atmaya çalışması toplumca absürt bişey gibi görünür halbuki değildir, bunun aslında bir erkeğin bi kızı yatağa atmaya çalışmasından herhangi bir farkı yok, aklınıza gelebilecek her konuda bu böyle. Kız da erkek de akıllı mantıklı insanlarsa ve birbirlerine sadece birer insan olduklarını unutmadan davranıyorlarsa eğer, o ilişkide pek bir sorun olacağını zannetmiyorum
    ···
  10. 11.
    0
    Re_zzzzzzz
    ···
  11. 12.
    -2
    Derdiniz sıkıntınız ne lan alt tarafı kızlar amk.
    Ne bu kadar uzun uzun yazmaya ne ezilip büzülmeye gerek var
    ···