-
376.
+433.:Kullandığımız kelimeler&bilinç altıTümünü Göster
Gün içinde kullandığımız kelimelerin üzerimizdeki etkisi . .
Kelimelerimizi biz yönetmezsek onlar bizi yönetecekler. Üç tür kelime kullanırız:
Nötr kelimeler: Bunlar, üzerinde hiçbir yük bulunmayan, hiçbir şeyi itmeyen veya çekmeyen kelimelerdir. Atom içindeki nötron parçacıkları gibi. Duygu yönü sıfır olan kelimelerden söz ediyoruz. Örneğin: Normal, sıradan, şey, iş, önce, sonra, gün, akşam vs. Bu tür kelimelerde hiçbir olumlu veya olumsuz çağrışım yoktur. iyi değildirler, kötü de değildirler.
Zayıflatıcı kelimeler: Bu kelimelere dilin doğasında olumsuz anlamlar, olumsuz duygular yüklüdür. Zayıflatıcı kelimelerle çirkinlikleri, kötülükleri tanımlarız. Bu kelimeleri her kullandığınızda enerji yükünüz azalır. Kelimeler tekrar edildikçe olumsuzluk yükü artar, kocaman bir duygu çöplüğü oluşur. Şu kelimelere bakın: Alçak, şerefsiz, adi, başarısız, çirkin, tiksindirici, pahalı, korkunç, zor, acı, öldürücü, kanlı, katil, tembel, eski vs.Güçlendirici Kelimeler: Olumlu yük taşıyan güçlendirici kelimeleri her kullanışınızda ruhunuzun güçlendiğini görürsünüz. Dinleyen herkes güçlü kelimelerinizin etkisiyle sizde sihirli bir güç olduğunu sanır.
Güçlendirici kelimeleri kullandıkça manevi gücünüzün, özgüveninizin, coşkunuzun arttığını göreceksiniz. Bu kelimeler, onları her tekrar edişinizde sizi daha güçlü ve etkileyici gösterecek. Dahası mıknatıs gibi bir çekiciliğe sahip olacaksınız. (Bu paragraftaki güçlendirici kelimelerin altı çizilmiştir.)
Başarı için dayanma gücüne, cesarete ve özgüvene ihtiyacımız var. Küçük bir engel karşısında hemen ümitsizliğe kapılan, kendini çaresiz hisseden bir insanın durumu çok acıdır. Oysa büyük kelimeler hayatımızı aniden değiştirebiliyor. Öyle ki en zayıf olduğunuz anda güçlendirici kelimeleri beş dakika tekrar ederseniz tüm duygularınızı değiştirebilirsiniz. Zihniniz, duruşunuz, yüz hatlarınız değişir. (Bu paragraftaki zayıflatıcı kelimelerin altı çizilmiştir.)
Büyük ve güçlendirici kelimeler arasından en önemlilerini size aktarmak istiyoruz. Bu kelimeleri ve bunların eş anlamlılarını alabildiğine kullanın. Kendinizi ve yaptıklarınızı bu kelimelerle tanımlayın. Çılgınca tanımlayın:
Enerji yükü en fazla olan güçlendirici kelimeler:
Büyük, farklı, şimdi, hızlı, fırsat, harika, bedava, kazançlı, yeni, kolay, heyecan verici, kesin.
Diğer güçlendirici kelimelerden bazı örnekler:
Sır, başarı, zafer, yapmak, cesaret, saygı, önem, sevgi, saygı, barış, oyun, gülmek, yardım, vermek, yükselmek, eğlenmek.
Bu kelimelerin her birinin eş anlamlısı olan onlarca kelime bulabilirsiniz. Büyük kelimeleri diğerlerinden ayırmalı ve onları her fırsatta yüzlerce kez tekrar etmeliyiz.
Zayıflatıcı kelimeler onları dinleyenlerin zihinlerinde coşkuyu azaltan görüntüler oluştururlar. Bu kelimeleri kullandıkça pgibolojik gücümüz azalır. Yüzlerce defa \'şerefsiz\' diyen insan, şerefsizleri aşağılasa da bir gün aşağıladığı şerefsizlerin arasında bulur kendisini. Lanet edenler çoğu zaman aslında kendilerine lanet ettiklerinin farkında değildirler. -
377.
+333.(dewam)
Bu sözleri, bunlara benzer cümleleri kendiniz hakkında yüzlerce kez tekrar edin. Kanatlanıp uçmaya başladığınızı göreceksiniz. 'Hayır yalan söylüyorsunuz' diyecek size çevreniz. Ruhunuzun derinlerine fısıldayan şeytandan aynı olumsuz telkinleri işiteceksiniz. insanlar kendi yalanlarının kurbanı oldular. Yıllarca kendimize yalanlar söyledik. Güçsüz olduğumuzu, bahtsız ve başarısız olduğumuzu söyledik. Şimdi söylediğimiz bu yalanların esareti altında inliyoruz. Ne olurdu birileri çocukken bize bizi uçuracak yalanları nasıl söyleyeceğimizi öğretseydi.
'Sevinçten coşuyorum' derseniz yalan mı söylemiş olursunuz? Eğer bu sözü söylemeye devam ederseniz idam sehpasında bile sevinçten coşarsınız. Eğer 'sıkıntıdan içimi kemiriyorum' demekte ısrar ederseniz padişah koltuğunda ölüm acısı yaşarsınız. Tekrar ediyorum. Kendi yalanlarımızın kurbanıyız. inandığınız tek doğru vardır. O da mutlak olan doğru değil, kendimize ısrarla söylediğimizdir. Hangi yalanı kendinize ısrarla söylerseniz tüm ruhunuz ona inanacaktır. Alt bilinciniz neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmez. Sadece ona en çok söylediğinizi doğru kabul eder. Bizim tek doğrumuz kendimize ısrarla söylemeye devam ettiğimizdir.
Kendinize kırk gün deli olduğunuzu söylerseniz gerçekten deli olursunuz. Kırk gün akıllı olduğunuzu söylerseniz gerçekten akıllı olursunuz. Ona ne olmak istediğinizi söyleyin. Beyniniz olmak istediğiniz gibi olmakta zorluk çekmeyecektir. Her renge girebiliriz, her farklılığı ustalıkla başarabiliriz.
Bu bölümü tekrar okuyup üzerinde düşünmenizi öneriyorum. Coşkunuzu geliştirdiğinizde sahip olduğunuz enerjiyi kullanarak nereye gitmek istediğinizi belirlemeniz gerekecektir. Hedefiniz nedir? Kaderinizi yönlendirmenin yolu hedefinizi belirlemekten geçiyor. Gelecek bölümde hedef üzerinde çalışmaya hazır mısınız? Kainat gemisinin kaptanı soruyor: 'Nereye gitmek istiyorsunuz?' -
-
1.
0bu ve bir üstteki bayağı iyi partlar panpa. olayın kilidi burada kırılıyor bence
-
1.
-
378.
0Vggggg ggcxss
-
379.
0Reserved
-
380.
+234.Kızlar+Felsefe
Kız Tavlama Felsefesi : PANPALARIM Bir kere sunu kesinlikle ama kesinlikle aklinizdan çikarmayin: kizlar her daim dokunsan aglayacak gibi yasar. Yani sürekli bi sorunlari vardir, ya aileleri onlari anlamiyodur, ya güzel degillerdir, ya abileri sürekli onlari baski altinda tutuyordur yada sirf sorunlu gözükmek için bi sorunu varmis tribi yapiyordur. Peki burda biz ne yapiyoruz? Tabi ki biraz pgibologluk oynuyoruz. Biraz sonra Nasil Karizma Yapilir bölümündede inceleyece? imiz üzre siz zaten kiza karizma yapmak için mutlaka pgiboloji ve felsefeyle ilgilendiginizi ona söyliyceksiniz. Bu ilk adim. Sonrada gidip kizi teselli eden centilmen dost tribine yatacaksiniz. Ama centilmen olmaniz bu durumda pek ise yaramaz o yüzden kizin karsisinda zihin okuyan bi tip gibi gözükmeniz lazim. Kizlar çogunuzun sandigi gibi yakgibliliga degil karizmaya önem verir. Yani çok karizmatik bir erkegin kiz tavlama sansi çok yakigibli bir erkekten yüz kat daha fazladir. -
381.
+434.(DEWAMI)Kizlarin en zayif noktalarindan biri pgiboloji ve felsefedir. Tavlamak istediginiz kizla muhabbet ederken eninde sonunda bu kiz size "nelerden hoslanirsin?" diye bir soru soracaktir. Hiç tereddüt etmeden "Kitap okurum, müzik dinlerim, sinemaya giderim, gezerim" diye cevap verin. Göreceksiniz kiz o andan itibaren sizinle daha fazla ilgilenmeye baslayacak. Bu kizlar salak olduklari kadar meraklida olduklarindan hemen "ne tarz kitaplar okuyosun?" diye soracaktir. Hemen artik roman okumadiginizi, uzun süredir pgiboloji ve felsefeyle ilgilendiginizi ve sadce bu konuda kitaplar okudugunuzu üstüne basa basa söyleyin. Tabi ki bunlari aslinda hiç okumayacaksiniz.Ama bu salak kizlarin okuduklari en son kitap genellikle Cin Alidir. Yada en iyi ihtimalle salak ötesi ask romanlari okurlar. Peki siz bu durumda ne yapacaksiniz? Tabi ki ikinci kuralimizi uygulayacaksiniz. Yani uydurabildiginiz kadar uyduracaksiniz. Kizlar basta da söyledigimiz gibi pgiboloji ve felsefe lafini duyar duymaz size çok fazla önem vermeye baslarlar. Ama bu ilgiyi yüze katlayacak bir yöntem daha vardir. Bazi terimler kizlar üzerinde tahmin edebilece? inizden daha fazla etki birakir. Bunlarida açikliyorum. Söze söyle baslayin:"Diyalektik materyalizmin tarihsel gelisim sürecinde birçok realistik ve skolastik yaklasimla karsilasilmistir ve bu yaklasimlarin avantgart kültür döngüsü içerisinde birçok pozitivistik akim dogmustur."
-
382.
+334.son part :Bunlari duyan kizin eve gidince sizi düsünmekten baska hiçbir çaresi yoktur. Aslinda yukaridaki cümle hiçbir anlam içermez ama içinde olabilecegi kadar çok terim vardir. Burdan da sunu anliyoruz ki kizlar terimsel ve anlasilmaz konusan erkekleri karizmatik bulurlar. Uydurabildiginiz kadar uydurun. Kesinlikle anlayamazlar.Bu yöntem yuzlerce kizin üzerinde denenmis ve hepsinde de olumlu sonuç alinmistir. Ayrica kiz bunlari duyunca "evet haklisin, bende çok severim pgibolojiyi,hep pgiboloji okurum gibi bir tavirla karsililik verir. Tabi ki kiz uyduruyodur. Bunu yapan kiz artik sizin demektir.Çünkü kizlar bunu sadece karsisinda ezilmek istemediklei erkeklere yaparlar. Sakin kiza "hangi yazarlari okursun" gibi bi soru sormayin, kizi kaybedersiniz.Ama yine ikinci kuralimizi uygulayarak kiza hangi yazrlarin hangi kitaplarini okudugunuzdan bahsedin. Mesela ben 30'dan fazla kizi aslinda bir yönetmen olan Arthur Gordon'un 10'dan fazla pgiboloji kitabini okuduguma inanadirdim. Diyoruz ya bu kizlar harbiden salak olduklaryndan bu saatten sonra söleyeceginiz herseye inanirlar. Hiçbiri de çikip "nasil olur ya,Arthur Gordon yönetmen bi kere" demedi.Ama diyelimki sizin tavlamaya çaistiginiz kiz bunu söyledi,o zaman da kural ikiyi aklimizdan çikarmayarak "aaa, hadi yaaa! Kesin isim benzerligidir.Ben sahsen okudum o kadar kitabini inanmiyorsan yarin sana getireyim bütün kitaplarini" gibi bir tavra girin.Bu kiz milleti harbiden salak oldugu için buna inanacaktir. Tabiki ertesi gün kiza kitap filan zütürmiyceksin. Kizin "hani bana kitap getiriyodun?"Seklinde bir soru sormasi ihtimali çok çok düsüktür ama sorarsa "ya sorma dün gece sabaha kadar bi kitabi bitirdim aklimda o vardi sadece, yarin getiririm" diyin.Bu hem kizin size baglanmasini hemde kizin gözündeki karizmanizin feci sekilde artmasini saglar.
-
383.
+635.HAYATTAN MEMNUN OLMAYAN PANPALARIM iYi OKUYUN . HiÇ BiR ŞEY iÇiN ÇOK GEÇ DEĞiL YARIN DEĞiL ŞiMDi BiR ADIM ATMANIN TAM ZAMANI
hiç bir şey için geç değildir.
tam şu an o elinizdeki klavye midir ne gibimse işte, onu yavaşça bırakın ve bir adım atın. korkmayın, deneyeceğiniz şeyde başarısız olmak ömür boyu nefret ettiğiniz işte çalışmak kadar kötü değil.
mal mal insanlarla aynı ofiste bir ömür geçer mi, gidip toki'den ev alıp 15 senesini bağlar mı lan insan 98 metre kareye? sonra kölesi olur mu patronunun?
iğrenç insanların yüzüne gül, nefret ettiğin kıyafetleri giy, gibinde olmayan kelimeleri telaffuz et, işsizlik haberleri okuyup haline şükretmek adı altında kendini kandır, kaderine razı ol, 40 yaşına geldiğinde antidepresan manyağı ol. lan bu kadar mı korkaksınız, bu kadar mı ucuz sizin hayatınız?
neymiş efendim bizim yan binadaki hayri abilerin kızı okulu bir sene uzattığı için hayata bir sene geç atılmış, bir senesini kaybetmiş hayatından. sizin hayat dediğiniz şey bir patronun kucağından başlayıp oradan inice mi bitiyor?
sonra 50 yaşınıza geldiğinizde "ulan o gün binecektim o uçağa" demeyin.
evet sana diyorum, hani sıcak sahil kasabalarında yaşamak istiyorsun ya hep. hadi toparla eşyalarını, git orada garsonluk yap. daha mutlu olursun. 10 seneye oranın kurdu olursun, iyi kazanır, iyi yaşarsın.
daha ne bekliyorsun? bak hala burda!!! -
384.
+4 -135.(DEWAMI)
hani bir hayalin var ya, çocukluktan beri. o aklına geldiğinde tam olarak şöyle bir şey geçiyor aklında: lan olsa ne süper olurdu, ama biz kim bunu olmak kim...
ya sokacam hayaline arkadaş. hayal kurmak en bedava iş. sen gerçekten istiyorsan bunu becermeyi, önce bu işin nasıl yapılacağını öğren. nasıl yapılacağını bildiğin bir işi yapamamak diye bir şey olduğunu sanmıyorum.
hadi git öğren, önce nerden başlaman gerekiyor, nasıl olacak bu işler. -
385.
0gibiş yapın açılırsınız
-
386.
+436.MADDi&MANEVi MUTLULUK
Mutluluk, her ne kadar paha biçilemez olsa da, mutluluğun elde edilebilmesi için manevi yada maddi yönden zengin olmak gerekir. Manevi düşüncemizde tüm sevdiklerimiz aramızdayken bir sıcaklık hissederiz. içimize işlenen güven yüzlerimizde küçük bir tebessüm belirtisi yaratır. Mutluluk kolay kolay elde edilemeyeceği gibi kolay kolayda unutulamaz. En mutlu olduğum gün ne zamandı ? Sorusunu sorduğumuzda unutamadığımız o zamanlar gelir aklımıza. Ah ne günlerdi diyerek geçmişe bir örtü çekeriz. Kimi zaman mutluluk bizim için manevi değerlerden öteye çıkabilir. Aslında manevi mutluluk denilenin günümüz dünyasında pekte tatmin edici olmasa gerek. -
387.
+236.(DEWAMI)
Maddi kaynaklarımızda bizi güvende hissettirebilir. Maddi açıdan iyi olmak elbette dilediğimizi yapıp mutlu olmak değildir. Maddi açıdan sıkıntı çekmemek ve bunun verdiği rahatlıkla kendimizi özgür hissedebiliriz. Maddi açıdan zor durumda olanların her zaman karamsar düşünceleri vardır. Bu karamsarlık içten içe büyür ve çeşitli sorunlar oluşturur. Aile içinde huzursuzluk yaratan maddi kaynaklar gece başımızı yastığa koyunca rahat uyutmayan düşüncelere boğar bizleri. Elbette her şey maddi değildir. Lakin her şeyde manevi değildir. Mutluluğun sırrı bizlerizdir. Yaşama ayak uydurarak mutlu olmayı başarabiliriz. Hem manevi hemde maddi olarak zengin olabilirsek mutluluk bizler için paha biçilemez bir duygu olacaktır. -
388.
+336.SON
Fakat maddi değerlere fazla güvenmemiz gerekir. Spiritüalist görüşe göre ruhun dünyaya gelme amacı mutlu olmak değil, tekamül etmektir. Mutluluk ise bir amaç değil, bir sonuçtur. Mutluluk maddi değerlerle edinilemez, çünkü maddi değerler geçici olup, bir gün yok olacaklardır.
Maddi değerler gelip geçicidir. Unutulur ve zamanla yok olurlar. Bunun tam tersi olan manevi değerlere sahip mutluluk bizlerle birlikte sonsuz bir yere sahip kalacaktır. -
389.
0Rezervuar
-
390.
0Aydınlandım
-
391.
0Rezerve
-
392.
0Rezerved
-
393.
0Bunlar d0ru
-
394.
0rezervasyon panpa
-
395.
+1Eklemek istediklerinizi soru ve önerilerinizi bekliyorum. tücrebesi olan panpalarımın tecrübelerini bekliyoruz . iyi okumalar arada şuku atarsanız sevinirim teşekkürler.
-
-
1.
0Bittimi
-
-
1.
0Bitirdim
-
1.
-
2.
0-Hayır
-
1.