1. 1.
    +1
    yalan dolan beyler inanmayın
    ···
  2. 2.
    +1
    @46 buluşma isteği sunma kardeşim.
    ···
  3. 3.
    +1
    Korkunun Beş Seviyesi ve Hayatın Üzerindeki Etkileri

    Korkunun beş seviyesi hayatının her kısmına uygulanabilir, ama özellikle kadınlar konusuna daha uygun şekilde yazıya döktüm.

    Seviye Beş – Özgürlük Özgürlük korkunun yokluğudur.

    Bu seviyede, mutlusundur, eğlencelisindir ve özgüvenlisindir. Hayatının istediğin doğrultuda gittiğini biliyorsundur. Bu olmak istediğimiz seviyedir… tabi gelebilirsek.

    Seviye Dört – Başa Çıkma Başa çıkma seviyesinde, gerçek problemlere sahipsindir ama onları düzeltmek için uğraşıyorsundur.

    En önemlisi, onlardan kurtulabileceğini bilmendir. Seviye beşteki kadar mutlu değilsindir ama problemlerinin çoğu kontrolün altındadır. Sadece problemlerinin tamamiyle çözüleceği zamana odaklanırsın ve çözüleceğinden eminsindir. Problemleri geçici sıkıntı veren olaylar olarak görürsün.

    Seviye Üç – Uğraşma işler kötüye gidiyor. Üçüncü seviyede, uğraşıyorsundur.

    Stres, korku seni aşağıya çekiyor. Bazen bu seviyede problemleri yendiğini görürsün, ama çoğunlukla başarılı olamazsın. Bu seviyede vücudun B vitamini depoları tükenir. Enerji seviyen düşer. Her şey sana zor gelir.

    Seviye iki – Tembellik
    Bu seviyede problemlerin o kadar büyür ki, bilerek onlardan kaçarsın. Uyanırsın , problemi hatırlarsın tekrar yatarsın. Yüzleşmemek için nedenler ararsın. Boş şeylere vakit harcarsın. Herşeyin elinden kayıp gittiğini düşünürsün. Hasta olmaya başlarsın. Bu problemlerden kaçma hareketinde, problemler sadece büyümez, ikiye ya da üçe katlanır. Bu seviyede herşeyden vazgeçmişsindir. Problemler kazanmıştır.
    Seviye Bir – Panik Seviye birde, yürüyen problem kıvamındasındır.

    insanlara fevri çıkışların olabilir. Mantıksal düşünemezsin. Hayvandan farkın yoktur. Bağırırsın, çığlık atarsın, saldırırsın, ağlarsın.

    Bu Seviyelerin Anlamı Nedir?

    Her seviyenin kendi içerisinde bir derecesi vardır. Seviye üçün içerisinde alt derecelerde olabilirsin. Arkadaşın ise üst seviyelerde olabilir. Bu beş seviyeyi bir merdiven olarak düşünebilirsin. Sadece seviye bir bu merdivene dahil değildir. Çünkü ya seviye birdesindir ya da ikide. Yukarıdaki seviyeleri okurken eminim kendini bir kategoriye koydun. Bir tanesini okudun ve ” evet bu benim ” dedin. işte bu beş seviye bu şekilde çalışır. Korku problemlerden dolayı oluştuğu için ve problemler hayatımızın etrafını sardığı için, seçtiğin seviye aslında senin bütün hayatını anlatır. Lakin, bu beş korku seviyesi, hayatının belli bölümlerinde farklı seviyelerde bulunabilir. Örnek olarak kadınlar konusunda beşinci seviyedeysen, iş konusunda üçüncü seviyede olabilirsin. Şunu bilmekte fayda var. Tüm olumsuz duyguların altında korku yatar. Kızgınsınız diyelim, bu duygunun merkezine indiğinizde aslında bir şeyden korktuğunuzu fark edersiniz. Mutsuzsanız, kaybetme korkusunu hissediyorsunuzdur. Olumsuz bir duygu hissettiğin anda kendine şu iki soruyu sor: ” Neyden korkuyorum? “ ve ” Bu gerçekten önemli mi? “ Unutmadan, ne kadar duygusalsanız, o kadar bu seviyelerde aşağı düşmek kolay olur. Duygusal insanların sürekli mutlu olmaları çok zordur. Hatta her şey kusursuz gitse bile bu böyledir.

    Ölümcül Seviye

    ilginç bir şeyden bahsedeceğim. Çoğu insan birinci seviyeden kaçınır. Kimse pgibopat gibi gözükmek istemez. Ölümcül seviye ikinci seviyedir. En çok problem bu seviyede olur. Geçmişine ve hayatına bak, en çok problem hangi seviyedeydi. Tabi ki ikinci seviyede çünkü bu seviyede çok fazla vakit harcadın.

    Hedefimiz Nedir?

    Hedefimiz hayatımızı genel olarak seviye dörde yükseltmektir ve asla aşağıya düşmemektir. Bazıları beşinci seviyenin kötü bir yer olduğunu söyleyebilir. Çünkü kendimizi geliştirecek yer kalmamıştır. Bu mantıklı olabilir ama önemli olan senin mutlu olduğun ve aynı anda hedeflerinin peşinde koşacağın seviyedir.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    reserved
    ···
  5. 5.
    0
    5 – Hedefler Belirle ve Üzerinde Çalış

    Bu çok açık aslında. Bu yazdıklarımı okuyan adamların çoğunun zaten hedefleri var.

    Yanlız şu var : ” Söz Uçar Yazı Kalır “ Yani hedeflerini yazmalısın.

    Örnek olarak:
    a) Çok para kazanmak istiyorum yerine, 31 Mart 2014′ e kadar 50 bin TL kazanmak istiyorum.
    b) Bu yazılı hedeflerini haftada iki kez tekrar etmeli ve gözden geçirmelisin.
    ···
  6. 6.
    0
    devam edeyim mi ? kendi kendime konuşuyorum sanki
    ···
  7. 7.
    0
    devam et aga
    ···
  8. 8.
    0
    6 – Egzersiz Yap

    2 günde bir egzersiz yaparsan, daha fazla enerjiye sahip olursun. Özgür bir birey olmaya daha fazla motive olursun. Tabi ki sadece egzersiz yaparsan bir kadına muhtaç olmazsın demiyorum. Sadece muhtaç olman zorlaşır diyorum.
    ···
  9. 9.
    0
    güzel ve açıklayıcı, dinlemedeyiz
    ···
  10. 10.
    0
    7 – ciks Yapmadan Çok Fazla Vakit Geçirme

    Bu bir çok erkeği etkileyen bir olay. Bir erkek için ciks yapmadan geçirilen her vakit çok tehlikelidir. Kadınlar için bu farklıdır. Kadınlar ” erkeklerden nefret ediyorum ” fazına gelebilirler… “Kariyerime odaklanıyorum” fazına da girebilirler. Ama biz erkekler için bu fiziksel olarak imkansızdır. Evet, ciks yapmadan uzun süre devam edebiliriz ama bu bizi yaralar. Uzun süre ciks yapmamak, bizi muhtaç kılar.
    ···
  11. 11.
    0
    8 – Bir ilişkide Ol ya da Olma

    Asla Tek Kadına Odaklanma Bunu söyleye söyleye dilimde tüy bitti ama asla bıkmayacağım. Çünkü buna çok inanıyorum. Gündüz oyunu yapıyorsan makine gibi olmalısın. Sürekli yeni kızlar… Randevulaşıyorsan mutlaka birden fazla kızla randevulaşmalısın.
    ilişkide olsan bile, birden fazla kadınla görüşüyor olmalısın. Hatta hayatının aşkıyla birlikte olsan bile bu geçerlidir. TEK BiR KIZA ODAKLANDIĞIN ANDA BAŞTAN ÇIKARMA SÜRECiN %50 iHTiMALLE BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANACAKTIR.

    Özetlersek; Yukarıda bahsettiğim maddelerin sadece birkaçını yaptığını tahmin ediyorum. Bunların hepsini uygularsan aldatılma korkusu yaşaman ve muhtaç olman çok zorlaşacaktır. Yukarıda yazdıklarımı kutsal kurallar gibi uygulamakta fayda var.
    1 – Hislerimin sorumluluğunu kabul ediyorum.
    2 – Bazı davranışlarımın uzun dönemli mutluluğumu etkileyeceğini biliyorum.
    3 – Hayatımın benim için anlamı büyük.
    4 – Bir yaşama amacım var.
    5 – Hedeflerimi yazılı olarak tutuyorum ve sürekli gözden geçiriyorum.
    6 – 2 günde bir mutlaka spor yapiyorum. Böylece enerji düzeyim yükseliyor.
    7 – Birden fazla kadına odaklanıyorum. Böylece aklımda tek bir kadın olmuyor. ilgimi dağıtabiliyorum
    ···
  12. 12.
    0
    4 – Yaşama Amacı Edin

    Yaşama amacın, yataktan kalktığında seni heyecanlandıran şeydir. Kısa süreli olmamalıdır. Hayatın boyunca devam etmesi gerekir.
    ···
  13. 13.
    0
    3 – Hayatına Anlam Kat

    Yukarıdaki iki maddede muhtaçlık başladığı anda yapman gerekenleri anlattım. Şimdi anlatacaklarım ise, muhtaçlığın oluşmasını engellemek için yapman gerekenler. Hayatına anlam katan bir şeyler bulman gerek… Hayatın basitçe ” üniversiteden mezun ol ” ” evlen” ” çocuk yap ” ” öl ” ‘ den fazla olmalıdır. Örnek olarak, insanlara yardım etmek, dine yönelmek…
    ···
  14. 14.
    0
    2 – Bunlar Beynindeki Kimyasal Tepkiler

    Aşık olmak,iki bireyin hamileliği garanti altına alacak ve doğacak çocuğun hayatta kalacak kadar büyümesini sağlamak amacıyla bir arada tutmasını sağlayan hormonsal tepkidir. Yani geçici hormonsal tepkiler yaratarak, seni mutlu eden bir durum yaratıyorsun. Ne kadar da olaya bilimsel bakıyorum değil mi? Nasıl da duygusuzum? Zaten bu entrynin altına benzer yorumlar gelecektir illaki… Neyse.. Tabi ki, hayatına yeni bir kadın girince, bunun mutluluğunu yaşamalısın. Bu senin hakkın ama muhtaç olmaya başladığında, betalaştığında ve diğer kadınlara konsantre olmayı bıraktığında… geleceğini riske atıyorsun demektir.
    ···
  15. 15.
    0
    @2 asjdklas; o nasil bi entry lan gozumun onune geldin bi an pussy boots'daki kedi gibi gozleri acip ajksld;as;d
    ···
  16. 16.
    0
    reserverd
    ···
  17. 17.
    0
    Aldatılma Korkusunu Yenmek ve Muhtaçlıktan Kurtulmanın 8 Kutsal Yolu

    Bu soruyu aldıktan sonra bu işte detaylıca inmeye karar verdim ve bu yazacağım en önemli yazılardan birisi olabilir.

    SORU: Tekrar Merhaba Üstad,

    Durum biraz daha vahimleşmeye başladı. Gerçekten yardımına ihtiyacım var! Konu şu kitapta ve sitedekileri uygulayarak yeni bir sevgili yaptım ve fena aşık oldum. Hep aramak, sesini duymak ve yanında olmak istiyorum. Oda bana karşı ilgisiz değil ama kıskanmaya başladım başka erkeklerle görüşür korkusu, facebookta takılacaklar korkusu vs. Bana yardım et, bir yol göster.
    CEVAP: Tek geçilen/seçilen ve muhtaçlık erkeklerin en büyük katilidir. Bir erkeğin ruhunu, geleceğini ve mutlu bir yaşdıbını yok ederler. Bir ilişkinin ilk yılında problemlerin %70′i erkeğin muhtaçlığından ortaya çıkar.(ilişki ilk senesini atlattıktan sonra, problem genellikle kadınlardan ortaya çıkar) Dahası baştan çıkarma sürecinde yapılan hataların %60′ı erkeğin muhtaçlığından dolayı olur. işin kötü yanı, bu problem, diğer problemlere sebep olan ana problemdir. Bu konu hakkında bir yazı yazıp yazmama konusunda kararsızdım çünkü konu çok geniş . Tek başına bir kitap bile olabilir. Bu yüzden özet geçeceğim. Ama şunu tekrardan hatırlatmak istiyorum. Konu çok geniş ve karmaşık.. Yani hayatın sırrını bekliyorsan, bu sadece başlangıç…
    ···
  18. 18.
    0
    1 – Sorun Onda Değil, Sende..

    Tek geçilen/seçilen ya da muhtaç olduğunda, kızın diğer kızlara benzemediğini düşünürsün. Atılan mesajların çoğunda; ” Ama bu kız çok farklı “ dediğiniz anda, bilin ki muhtaçlık döngüsüne girdiniz. Muhtaçlık hissi içinizde oluşur yani kızın size yaptığı şeylerden oluşmaz. Bunu iyi anlayın.

    ” Ama sehabeninberesi 123143 kızla birlikte oldum. Bu gerçekten çok farklı…”

    Öncelikle yeni ilişkinin vermiş olduğu enerjiyle hareket ediyorsun. Yani duygularınla hareket ediyorsun ve kızı yanlış yorumluyorsun. Bir kaç ay sonra, bu enerjiyi kaybedince, çoğu erkek ” o hayallerindeki kadının ” ne kadar farklı olduğunu görürler Ne kadar da, farklı olduğunu düşünsende iki şeyi unutuyorsun :
    A) Onun gibi milyonlarca kadın var.
    B) Hiç bir kadın hayatında sonsuza kadar olamayacak. Günümüzde tüm ilişkiler geçicidir ve buna evlilik dahil…
    ···
  19. 19.
    0
    Zengin insanların Hergün Yaptığı 17 Şey

    Zengini fakirden ayıran sadece düşünce tarzları ve yaşayış biçimleridir.

    1 – Zenginlerin %70′i yediklerine dikkat ederken, Fakirlerin %97′si fast food tüketiyor.

    2 – Zengin insanların %23′ü kumar oynarken, Fakirlerin %52′si kumar oynuyor.

    3 – Zengin insanların %76′sı spor yaparken, Fakirlerin %23′ü spor yapiyor.

    4 – Zengin insanların %80′i tek bir hedefe odaklanırken, Fakirlerin sadece %12′si bunu yapiyor.

    5 – Zengin insanların %81′i yapacaklarının listesini tutarken, Fakirlerin sadece %19′u bunu yapiyor.

    6 – Zengin ailelerin %63 ‘ ü çocuklarına ayda iki ya da 3 kişisel gelişim kitabı okuturken, Fakir ailelerin %3′ü bunu yapiyor.

    7 – Zengin ailelerin %70′ i çocuklarının bir yardım organizasyonunda ayda en az 10 saat görev yapmalarını sağlarken, Fakir ailelerin %3′ü bunu yapiyor.

    8 – Zenginlerin %67′si hedeflerini yazılı olarak tutarken, Fakirlerin %17′si bunu yapıyor.

    9 – Zenginlerin %88′i günde en az 30 dakika eğitimleri ve kariyerleri için kitap okurken, Fakirlerin %2′si kitap okuyor

    10 – Zenginlerin %6′sı aklında ne varsa söylerken, Fakirlerin %69′u aklında ne varsa söylüyor.

    11 – Zenginlerin %79′u her ay en az 5 saat networking çalışması için vakit ayırırken, Fakirlerin %16′sı bunu yapıyor

    12 – Zenginlerin %67′si 1 saatten az televizyon seyrederken, Fakirlerin %23′ ü bunu yapıyor.

    13 – Zenginlerin %44′ü iş saatlerinden 3 saat önce kalkarken, Fakirlerin %3′ü bunu yapıyor

    14 – Zenginlerin %74′ü çocuklarına günlük başarı alışkanlıkları geliştirmelerine yardımcı olurken, Fakirlerin %1 ‘ i bunu yapıyor.

    15 – Zenginlerin %84′ü alışkanlıkların şans yarattığını düşünürken, Fakirlerin %4′ü bunu düşünüyor.

    16 – Zenginlerin %86′sı yaşam boyu eğitime inanırken, Fakirlerin %5′i buna inanıyor

    17 – Zenginlerin %86′sı okumayı severken, Fakirlerin %26′sı okumayı seviyor.
    ···
  20. 20.
    0
    Bugün başıma bi olay geldi ;
    Guitar Hero oynamaya davet edildim. ( Profesyonel Guitar Hero gitaristiyim : ) ) Ne yazık ki bir arkadaş içki içtikten sonra birini arayıp ” Ben çok özleeedimm seniiii…. ne olur gerii dönnn ” tarzı cümleler kurmuş. işin trajikomik yanı ne biliyor musun? Bir tarafta bir erkek acı çekerken, diğer tarafta kız tarafından bunun dalga konusu haline getirilmesi…
    ···