Beyler beni bilen bilir, bilmeyen bilmez..

Lise yıllarında çok efendi ve ağırbaşlı bi öğrenciydim. Gerçi hala benim için ağırkanlı oturaklı derler. Okula servisle gidip geliyorum, servisimizde de okulun en haşarı çocuklarından Mahmut ve korkulan tiplerinden Engin de aynı servisle geliyorlardı. Ama elemanlarla tek kelime etmişliğim yoktu. Servisten servise görüşürdük, hatta uyuz olurdum kabadayı muhabbetlerine ama musallat olmasınlar diye yüzlerine bile bakmaktan imtina ederdim.

Okulun 2. yılında Kader adında yeşil gözlü hoş bir kızla tanıştık. Bende övünmek gibi olmasın ama tipten fena sayılmam hani. Teklif yolladım naz niyaz etmeden kabul etti. Yaklaşık 3 gün okulda tenefüslerde kantinde filan takıldık, sohbet filan ettik.

Ama gel gelelim beladan imtina ederek geçen yaşamım o kızdan sonra değişti.

Rezzleri alın ben bi işeyip geliyorum..

Kaderle sohbet gayet seviyeli şekilde devam ediyordu. Bizim zamanımızda öyle dıbına koyim lafı kızların ağzına pelesenk olmamıştı, kızlar kezbanlığa özenip erkek için meydanlarda kavga etmez, bunu yapanlar ayıplanır erkekler tarafından bile itici bulunurdu, mevzu bahis 2001 yılları bu arada.

Neyse bi gün teneffüs arasında okulun serseri tiplerinden bi eleman bana Serdar'ın o zaman okulumuzun boş olan üçüncü katına beni çağırdığını söyleyip kabadayı kabadayı cakasını satıp gitti. Ulan Serdar kim, ne işi olur öyle bi tipin benimle.