0
kahvede pişpirik ya da altmış altı oyna
yarak kız tavlanmaz. Kız tavlayabilmek
için. onlarla tanışabilmek, tanışabilmek
için de onların bulunduğu yerlere gitmek, doğacak her
tanışma fırsatım değerlendirmek, hattâ bu fırsatı yarat
mak gerekir. Kadın piyangodan çıkmaz. Emekle, ça
bayla elde edilir. Göstereceğiniz ilk caba. kızların nere
ye gittiğini araştırmak olmalıdır. Bu kitabın hazırlan
ması konusunda büyük ölçüde esinlendiğimiz ünlü Lâ
tin şairi Ovidius, Sevişme Yolu adlı kitabında şöyle
diyor:
Biliravcının iyisi nerede tuzak kurulur karacalara.
Bilir bilmesine hangi boğazda vurulur azgın domuz.
Kuş hışlayan bilir dizim dizim kuşlar nereden gelir.
Balıkçı bilir balıkların toplandığı suları, öyle atar
oltayı.
Bunlar gibi senin de
Bulup çıkarman gerek kızların kaynağını.
Gerçektende, bu konuda. 0id ius'un dediğini
yapmaktan başka çare yoktur. Köylerde kızlar su alma
ya, çeşmeye ya da kuyuya gittiklerinde bir ağacın altına
39 oturmuş, kendilerini seyreden, kendilerine olan aşkları
nı gözleri ve halleriyle ortaya koyan, fırsat buldukların
da bunu söyleyen birkaç delikanlının bulunduğunu
görürler hep. Yan gözlerle kendileri de onları süzerler.
Şehirlerde, kız okullarının önündeki erkek kalabalığına
hiç bir şekilde engel olunamamaktadır. Okul önlerinde
bekleyin demiyoruz elbet. Kızlar nereye gidiyorsa ora
ya gidin diyoruz: sinemaya, plaja, dans salonuna, tiyat
roya, çeşmeye, tarlaya... Gölge gibi dolaşmalısımz kız
ların peşinde. Çünkü, Ovidius'un dediği gibi, biraz da:
isje bunlar gibi gelir, süslenmiş püslenmis,
ince kadınlar, dizim dizim oyunları görmeye.
Bana kalırsa;görmek, görünmek için gelirler.
. Görmek ve görünmek... Ne sadece görmek, ne
sadece görünmek. Hem göreceksiniz, hem görünecek
siniz. Burada şu temel ilke yatıyor: ilk ilhki gözle .ku
rulur. Bunun böyle olduğunu doğu illerimizin birin
deki bir lise doktoru yaptığı ankette ortaya çıkarmıştır.
Doktor, öğrencilere, başka sorularla birlikte, şu soruyu
sorar: "Karşı cinsten birisini gördüğünüz zaman ilk
önce neresine bakarsınız?" Dok-tor sanmaktadır ki,
erkek öğrenciler "Memesine", "Kalçasına", "Bacakları
na" diye cevap verecek. Ama zarfları açtıkça cevapların
aşağı yukarı hep aynı olduğunu görür: Gözlerine! Şa
şırmıştır. Ona göre, gözün cinsiyetle pek ilgisi yoktur.
Cinsel olan memedir, kalçadır, bacaktır... Sonunda,
yukarıda açıkladığımız gerçeği yakalar: ilk ilişki gözle
kurulur!
Ünlü film yıldızı Barbara Bouclıet, "Erkekleri
40 GÖZLE-
KADINLARLA iLiŞKi K U R W U M B A Y G I N B A K I Ş L A R
DÖNEMi KAmNMtSTlR. KAPlNLARlN E R K E K L E R G i B i
Ü Û Z - L E I L L P E O L A Y A KATILMÛCTKIACIMI pr. K l N S t y
IS<*STLA¥AÜ 20VILOLUfOC_AMAÛÛZLEBiMlZi GÜZEL,
BAKtŞLAElNIZI A M A M U BULUYORSANIZ, ISTES-SCN** Bu
«JLU gib PENEyiN/ A M A . KILIK KIYAFETiNSiN SiZiN
EKONC-VMK ACimN. BEĞENlUESiLte BIB Kt*«E OLCTJÛLAJUZL3
ÖOSTBE'/ESINE PE Ö Z E N öOSTEBEEEK < nasıl elde "edersiniz sorusuna şu cevabı veriyor:
— Gönülden duyulan hisleri gözlerle belirtmek
amaca varmak için yeterlidir.
Gerçeklen de, karşınızdakini beğenmeniz, ona
ilgi duymanız için. önce onu görmeniz gerekliği gibi.
onun sizi beğenip beğenmediğini de gözlerinden anlar
sınız. Gözler yalan söylemez, insan, yüzüne islediği
ifadeyi, sesine istediği tonu verebilir, ama gözüne söz
geçiren azdır. "Adamın gözünün içine baka baka yalan"
söyleyemez herkes. Genellikle, yalan söyleyenler göz
lerini kaçırırlar.
Göz çok etkilidir. Özellikle açık renk gözleri
olanlar koyu renk gözlerin içine bakmamalıdır. Yoksa,
kolaylıkla o gözlerin etkisi altında kalabilirler. En iyisi,
iki kaşın arasına bakmaktır. Bu yolla, karşınızdakinin
gözünün etkisinden korunabileceğiniz gibi, onun sizin
gözlerinizin etkisinde kalmasını da sağlayabilirsiniz.
insan, ilk gördüğü birisini ömrünce unutmayabi
lir. Ama bunun tersi daha olağandır: genellikle, günde
birkaç kez rastladıklarımızı bile hatırlamayız. Bu yüz
den, görünmek istediğiniz kimsenin dikkatini çekmeyi
başarmalısınız. Bazen bu. kendiliğinden olur. Yakışıklı
lık, giyim, uzun ya da kısa boy. hafif kamburluk, saç ve
bıyık biçimi, el kol sallayarak yüksek sesle konuşma
gibi nitelikler, siz farkında olmadan, kızın dikkatini
çekmenizi sağlar. Tiıııothy Lea, Cam Silicisinin itiraf
ları adlı romanında şunları vazıvor:
Sid'irı Büyülü Kaval diye bir arkadaşı vardı. Valla herifin
adını kimse bilmez. Oğlanın elinde öyle çok piliç varmış ki, ne
yapacağını bilemez olmuş. Yakışıklı delikanlıdır. Sürekli olarak
saunaya gidip ullraviyole ışınlanılın allında yattığından, bakır ren-
42 gidir derisi. Haller çalıştığı için de omuzlarından, istenilse, boğaza
köprCı olur. işte bu oğlan pazulanrn kullanarak kanları ağına düşti-
rûr. Hiç konuşmaz. Marlon Brando gibi adalelerini şişirip homur-
daıur. Bu da biryol işte.
Ama asıl olan. sizin, kızın dikkatini bilerek
çekmenizdir. Bu. ileride. "ilk Adımı Siz Alın" başlığı
alımda inceleyeceğimiz kuralın da gereğidir. Dikkal
çekmenin türlü yolları vardır. Ama dirsek ya da omuz
vurmak gibi, kadınlarca ilkel ve kaba sayılan yollara
sakın başvurmayın. iyi kullanırsanız, sadece gözleriniz
yeler bunu sağlamaya. Ünlü Alman şairi I leiııriclı
Heiııe gibi. size:
Tutkunluğuna
Hiç mi bir şey demedi?
Aşkına bakışlarıyla
Hiç mi karşılık vermedi?
Gözlerine bakım da kızın
Hie mi ruhuna inemedin ?
AzJzdost, böyle işlerde
Hani eşek de değilsin!
dememeleri için gözlerinizi kullanmayı öğrenmelisi
niz.
Tümünü Göster