1. 1.
    -2
    yeni gine'nin, polinezya'nnı, endonezya, afrika ve
    güney amerika'nın dinsel sanatı, hindistan ve
    japon tapmakları kadar müstehcendir. kültürün ilk
    aşamalannda, ilkel avcı kabilelerinden bizim uygarlığımızın doğduğu
    tarımsal toplumlara kadar, hemen hemen her dinsel tören,
    müstehcen dans ve sarkılan, gerçek ya da sembolik cinsel birleşmeyi
    ve hattâ fahişeliği kapsamaktadır. dinsel sembolizmin ve
    törenlerin şehevîliği, kültürün yüksek düzeylerinde sınırlandırılma
    eğilimindeyse de, aynı nitelik, bunlardan hemen önceki aşamalarda
    en yaygın biçimiyle yer almıştır. bu dunun, özellikle i̇lerlemiş ve
    yüksek uygarlığa ulaşmış milletlerin eski dinlerinde göze çarpmaktadır.
    mısır'ın karmaşık mistik teolojisi, cinsel sembolizmle işlenmişti.
    babil, küçük asya ve incin sami kolonilerinin dinleri,
    törenlerinin müstehcenliği ile ün salmıştı; ralübeleri kutsal fahişeydi
    ve fahişelik her kadına yüklenmiş bir zorunluluktu. ilcrcılot.
    "mısırlılar ve yunanlılar dışında bütün milletler, tapmaklarında
    cinsel ilişkide bulunurlar" der. fakat belirttiği bu istisnaları kendisi
    bite çürütmektedir. müstehcenlik ve serbestlik, sonraki dönemlerde
    en yüksek noktasına ulaşmışsa da, yunan dini, babil ve suriye
    dinlerinin benzeri unsurları kapsamaktaydı: tapmaklara bağlı
    genelevler vardı; cinsiyet organları sembolleri, töresel müstehcenlik
    ve cinsel birleşmenin toplumca kutlanması, en kutsal törenlerin
    baş unsurları olarak son anına kadar devam etmiştir. söz gelişi,
    koma'ıun sert ve basit dininde bile, hem de en çok saygı gören
    "enlerde, taunların sembolik cinsel organları çeşitli müstehcenlik
    vc sembolik cinsel birleşme yer almaktaydı
    ···
  1. 2.
    0
    okumadım direk asıldım
    ···
  2. 3.
    0
    i̇lkel insanlığın temel ihtiyaçları ve istekleri, böylece
    dinsel törenlerin ilk hedefleri, bitki, hayvan ya da insan olsun,
    kabileyi artırmak ve çoğalmayı sağlamaktır. bu amaçlara varmak
    için kullanılan en yaygın tören biçimine "taklitçi tılsım" adı verilir.
    av hayvanlarının çoğalmasını isteyen avcılar, o hayranın
    dişisi ya da erkeği gibi giyinir ve üreme hareketini taklit eder.
    böylece, sioux kabilelerinin ağır dansında, boğa kılığına girmiş
    erkekler, boğanın sığıra binmesini temsil ederlerdi ve töreni yöneten
    rahibe, törenin sonunda, bu hareketi sağlayan erkeklik organı
    sembolünü halka göstererek, "yaratma, hayat ve ölüm gücünü
    elinde tuttuğunu" bildirirdi. başka törenlerde cinsel birleşmeler
    yapılır; erkekler eşlerini değiştirirlerdi. avrupa'nın avcılıkla geçinen
    insanları arasında da buna benzer törenlerin pek yaygın olduğunu
    ortaya koyan epey belirtiler vardır. bu tören, magdalen çağı
    mağara resimlerinde bütünüyle görülebilmektedir.
    ürünlerin yetişmesi de aynı töresel yollarla sağlanmaya
    çalışılırdı. beş kıtada da yaygın olan inanca göre, tohum ekiminin
    verimli olması için. bunun cinsel birleşme hareketiyle birlikte
    yapılması gerekmekteydi. bu cinsel birleşme salvador'un pipdes-
    icri ve hindistan'ın lusqukilcri arasında tohumun toprağa girmesiyle
    aynı ana rastlatıhrdı. bugün hollanda ve almanya köylüleri
    aynı tedbiri almakta ve tarla üzerinde cinsel ilişkide bulunmaktadırlar.
    girit tarlalarında bereketli bir ürün almak için aynı tedbiıe
    başvuran demeler ile lasioıı'uıı efsanesi, bunun hellen dünyasında
    da yerleşmiş bir gelenek olduğunu göstermektedir. tarım festivalleri,
    özellikle tohum ekmeye ve harman toplamaya ilişkin olanlar,
    dünyanın her yerinde ve her çağda genel cinsel hoşgörünün en
    belirgin örneklerini vermektedir.
    afrika'da bantlıların tarım festivalleri, "nitelik bakımından,
    lîaküs ayinlerini hatırlatır. günlük hayatlarında ağırbaşlı olan
    kadın ve erkekler, ayin sırasında kendilerini şehvete bırakırlar.
    onları seyrederken utanç duymamak imkânsızdır. fahişelik serbesttir;
    ortam nedeniyle zina hoş görülür." hindistan'da hamıaıı
    festivali genel çapkınlık için bir işarettir ve buna gerekli gözüyle
    bakılır.
    erkekler bütün gelenekleri, kadınlar utanmayı bir yana
    atarlar; kızlara tam bir serbestlik verilir.
    ···
  3. 4.
    0
    bin gogıldan kopyalama
    ···
  4. 5.
    0
    bu aşırı özgürlüğün belirli bir töresel amacı vardır ve
    bazen kuzey bomeo'nuıı dayak kabilelerinde olduğu gibi, çok
    kısa sürelidir. bundan hemen sonra, sosyal düzen eski biçimine
    döner. cezayir'in tarım kesimini meydana getiren nüfusu, cinsel
    ahlâklılığı zorlamanın tarım hayatının başarısını engelleyeceği
    gerekçesiyle, kadınlarının aşırı çıplaklıklarına sınır konulmasını
    istemezler. atina'nın lesmophoria'sı yani ekim bayramları, "bereketlilik
    tılsımı"mn ilk karakterini -zayıf bir biçimde de olsakorumuştur;
    kadınlar, bu bayramlarda ellerinde sembolik erkek
    cinsel organları taşırlar ve ayıp sözler söylerlerdi. romalıların
    ekim bayramları olan saturnalia'nın yerini, şimdi güney avrupa'nın
    karnavalları almıştır. bunlarda bile, son yıllara kadar erkeklik
    organı sembolleri taşımak modası vardı. lıvjnium'da tanrı
    ulıer. bir araba içinde tarlaların çevresinde dolaştırılır; kocaman
    erkeklfk organım kadınlar çiçeklerle süslerlerdi.
    eski ibraniler. en ciddi yeminleri, yemin edenin elini
    havalarına sürdürerek ettirirlerdi. tanıklık etmek (testify), vasiyet
    (testameııtl gibi kelimelerin hepsinin testis (haya) kelimesinden
    türediği göz önüne alınırsa, bu düşüncenin ne kadar yaygınlaştığı
    anlaşılabilir. böylece cinsel birleşme eylemi, tanrısal varlığın kendini
    en açık biçimde belirttiği bir olay olarak görülür. sofu müslümanlar,
    kanlan ile cinsel birleşmeden önce, kısa bir dua ederler;
    yani böylece bu eylemin kutsal niteliğini kabul etmiş olurlar.
    i̇lk törenlerde cinsel faaliyetin etkileri, cinsiyetin toplumun
    refahını anırmak, tehlikeyi ve kötü talihi savuşturmak için
    kullanılmasına kadar uzanır. bu yüzden, avustralya'nın karaderilileri,
    fırtına başgösterince -refahlarım tehdit eden güçleri yatıştırmak
    için- genel bir cinsel cümbüşe başlarlar. amerimi kabileleri
    -her türlü felâkette, salgın hastalıklarda ya da reisin hastalığı sırasında-
    tek çare olarak dinsel törenle lan işe! iğe başvururlar. aynı
    şekilde, bir talihsizlik karşısında kalan patagoııyahlar, karılarını,
    önlerine ilk çıkan yabancıya teslim olma şartıyla, ormana gönderirler.
    eski ytınaıı'da da buna benzer düşüncelere rastlanmaktadır.
    magna gaııcia'lı lokrianlar, düşmanları olan komşulannca
    tehdit edilince askerî bir bozgunu önlemek için, kanlarım bir ay
    • qı kentin genelevlerine yerleştirmişlerdi
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    0
    noolmuş?
    ···
  6. 7.
    0
    korentlil'r, ülkeleri
    pers istilâsı tehdidi altındayken, gösterdikleri yurtseverlik nedeniyle,
    fahişeler için bir anıt dikmişlerdi. firavunlar çağından kaldığına
    hiç kuşku olmayan bir gelenek, bugün aşağı mısır'ın en saygıdeğer
    aileleri arasında pek geçerlidir. bu ailelerin kadınları, tanrılarından
    bir şeyi özellikle istediklerinde, ahmed-el- bedevi'nin mulid'ine
    (ülkenin en popüler dinsel bayramlarından biri) katılmaya
    ve orada karşılarına ilk çıkacak erkeğe kendilerini vermeye ant
    i̇çerler.
    toplum yararı için kadınlara yüklenen töresel görevler,
    bazı halklarda bütün kadınları kapsar, bazı halk grupları da, özel
    olarak seçilmiş, tanrının kanları savılan kadın rahibeleri ve
    lıierodülleri (eski yuııan'da tanrıya adanmış tapmak esirleri)
    görevlendirirler. bu kadınlar, görevlerini ya tapmaklarda fahişelik
    yaparak ya da tanrının kutsanmış rahipleriyle kutsal birleşmede
    bulunarak yerine getirirler.
    yaratıcı ve üretici kutsal gücün tabiatla insanlık arasında
    desteklenip yayılması için. sadece "cinsel birleşme yöntemi" kullanılmaz;
    şehevi heyecan veren her şeyin bu gücü tahrik edeceği
    düşünülür. böylece her çeşit müstehcen söz ve faaliyetin dinsel
    tılsım amaçlarına yararlı olduğu kabul edilir. bengalli kochslara
    göre, "tanrı, karşısında çıplak kadınların «aksettiğini görmekten,
    müstehcen şarkılar duymaktan hoşlanır ve karşılığında iyi bir ürün
    ve bereketli yağmurlar gönderir". bütün bu tılsımlı uygulamalarda
    başarıya ulaşmak için. çıplaklığın yardımcı olacağı yolunda evrensel
    bir kanı uyanmıştır. bu çıplaklık, pagan ayinlerinin bir kalıntısı
    olan büyücülüğün bir şartıdır. bugün avrupa'nın kapalı
    topluluklarında hâlâ rastlanan yağmur yağdırma törenlerinde, bu,
    açıkça göze çarpmaktadır
    ···
  7. 8.
    0
    çok tanrılı dinlerdeki bu cinsel ayinlerin başlıca
    i̇ki amacı vardı. bu amaçların birincisi, tanrıları menir
    nun etmek; ikincisiyse, onların vereceği zararlardan
    kaçınmaktır. i̇kinci amaca yönelik ayinler kaçınma ve
    yas tutma ayinleridir. bu ayinlerin karakteristiği cinsel
    perhizdir. cinsel perhizin yamsıra, kendi kendini aşağılama,
    kendi vücuduna zarar verme, oruç, temizlikten
    kaçınma gibi işlemler de uygulanmaktaydı. i̇şte tek
    tanrılı dinler, ilkel ayinlerin sadece bu tarafını
    benimsemişlerdir. tevrat'ta şöyle denilmektedir:
    .ve başka birinin kana ile zina eden, komşusunun
    karısı ile zina eden adam, hem o, hem kadın mutlaka öldürülecektir.
    ve babasının karısı ile yalan, babasının çıplaklığını açmıştır;
    ikisi de mutlaka öldürüleceklerdir; kanlan kendi üzerlerinde olacaktır.
    ve bir adam gelirliyle yatarsa, mutlaka ikisi de öldürüleceklerdir,
    rezalet ettiler; kanlan kendi üzerlerinde olacaktır. ve bir
    adam, kadınla yatar gibi erkekle yatarsa, ikisi menfur sev yapmışlardır;
    mutlaka öldürüleceklerdir; kanlan kendi üzerlerinde olacaktır.
    ve bir adam bir kadınla beraber anasını alırsa, alçaklıktır; aranızda
    alçaklık olmasın diye kendi-si ve kadınlar ateşle yakılacaktır.
    ve bir hayvanla yatan adam mutlaka öldürülecektir; hayvanı da
    öldüreceksiniz. ve bir kadın bir hayvana yaklaşmak üzere onun
    yanma giderse, kadım ve hayvanı öldüreceksin; mutlaka öldürülecekler;
    ve kanlan kendi üzerinde olacaktır.
    i̇ncil (matta) ise, daha ileri giderek, zihnen de zina
    işlenebileceğini yazmaktadır:
    "... zina etmeyeceksin" denildiğini işittiniz. fakat ben
    size derim: bir kadına şehvetle bakan her adam zaten yüreğinde
    onunla zina etmiştir. ve eğer sağ gözün sürçmene sebep oluyorsa,
    onu çıkar ve kendinden at; çünkü senin için azandan birinin yok
    olması, bütün bedeninin cehenneme atılmasından iyidir. ve eğer
    sağ elin sürçmene sebep oluyorsa, onu kes, ve kendinden at, çünkü
    senin için azandan birinin yok olması, bütün bedeninin cehenneme
    gitmesinden iyidir. ve: "kim karısını boşarsa, ona boş kâğıdını
    versin" denilmiştir. fakat ben size derim ki, zinadan başka bir
    sebeple karısını boşayan adam onu zaniye eder; ve kim boşanmış
    kadınla evlenirse, zina eder.
    ···